TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

“Ben halkın sanatçısıyım”

Sanat camiasına 6 yaşında ayak bastığını söyleyen Adanalı Sanatçı Ali Turaç, bugünlere halkın sevgisi ile geldiğini ifade etti.

Haber Giriş Tarihi: 15.07.2014 18:26
Haber Güncellenme Tarihi: 15.07.2014 17:26
Kaynak: Haber Merkezi
ilkhaber-gazetesi.com
“Ben halkın sanatçısıyım”

 

Halil İbrahim UĞUR

 

ADANA (İLKHABER)- Adanalı sanatçı Ali Turaç, 35 yıllık sanat hayatını gazetemiz muhabirlerinden Halil İbrahim Uğur’a anlattı. Çok küçük yaşlarda babasını kaybettiğini ve sahneye ilk çıktığında ağlayarak türkü okuduğunu söyleyen Ali Turaç, halkın sevgisi ile bugünlere geldiğini kaydetti. Ali Turaç, “Ben her zaman halkımın arasında, halkın sanatçısı olmaya çalıştım.” dedi.

 

Soru: Yetim Ali ya da Ali Turaç kimdir? Kendinizi kısaca anlatır mısınız?

 

Ali Turaç: 1971 yılında Adana’nın Seyhan ilçesi Hürriyet Mahallesi’nde dünya geldim. Hürriyet İlkokulu’nu bitirdikten sonra ortaokul diplomamı dışardan aldım. Her şeyden önemlisi Adana’nın çocuğum. Evliyim ve 1’i kız olmak üzere iki çocuğum var.

 

Soru: Ali Turaç sanatla nasıl tanıştı yada sanat camiasına nasıl girdi?

 

Ali Turaç: Ben çok küçük yaşlarda babamı kaybettim. Babam olmadığı için çocuk yaşlarda Yüreğir Karşıyaka’da dökümcü çırağı olarak çalışmaya başladım. Çok güzel sesim vardı ve kumların üzerinde türkü söylerdim. Benim bu sesimi duyan abilerim, büyüklerim beni alıp düğünlere götürürlerdi. Ben sanat hayatıma düğün salonlarında başladım.

 

Soru: İlk hangi düğün salonunda sahneye çıktınız? Sahnede ilk hangi şarkıyı okudunuz ve o günü nasıl hatırlıyorsunuz? Sahnede ilk şarkı söylediğiniz an ne hissettiniz?

 

Ali Turaç: İlk sahneye çıktığımda 6 yaşındaydım. O günü asla unutamam. Abilerim ve büyüklerim beni ilk olarak bir düğün salonunda sahneye çıkardılar. O zamanlar Büyük Sürmeli Oteli’nin yanında Ömür Düğün Salonu vardı. İşte ilk sahneye orada çıktım. Gözümden yaş akarak, ağlayarak şarkı okuduğumu hatırlıyorum. Sahnede ilk olarak Küçük Emrah’ın ‘Ben yetim ben öksüz’ şarkısını okumuştum. Sahnede kocaman 4’lü bir mikrofon vardı, mikrofon kafamdan daha büyüktü. Ben şarkıyı okurken, bir taraftan da ağlamaya başlamışım. Düğüne gelen misafirler benim bu halimi görünce ister istemez duygulanmış ve onlarda ağlamaya başlamıştı. Tabi ben o zamanlar babam olmadığı için daha çok dertli ve ağır şarkılar söylüyordum. Küçük Emrah ve Ceylan’ın şarkılarını ezberleyip okurdum. Tabi düğün salonlarında şarkı söylediğim zamanlarda koynuma para koyarlardı, o zamanki 25 kiloluk Yetim Ali, 30 kilo eve giderdi.

 

Soru: Babanızı erken yaşlarda kaybettiğinizi söylüyorsunuz. Babasız yaşamak, babanız olmadan hayata tutunmak çok zor oldu mu?

 

Ali Turaç: Babamı kaybettikten sonra dünyam karardı. Geriye sadece annem kaldı. Ben bugünkü terbiyemi annemden aldım. Allah benim ve herkesin annesine uzun ömür versin. Annemden başka bana doğru yolu gösteren büyüklerim de oldu. Onlara sonsuz şükranlarımı sunuyorum. Çünkü bende büyük emekleri var. Benim için her zaman maddi yardımlardan çok manevi destekler daha önemlidir.

 

Soru: Yetim Ali kimdir? Küçük yaşlarda babanızı kaybettiğiniz için mi size ‘Yetim’ adını verdiler?

 

Ali Turaç: Yetim Ali, Ali Turaç’ın küçüklüğü... Evet babamı küçük yaşlarda kaybettiğim için adımı Yetim Ali koydular. Yetim Ali dönemimde çok sıkıntı yaşadım. Yetim Ali olarak düğünlerde, mahallelerde, lunaparklarda şarkı söyledim. Halkın beğenebileceği bir sanatçı olmak için çalıştım ve aile sanatçısı olmaya gayret gösterdim. Yetim Ali dönemimde 4 tane albüm çıkardım. Bu süre zarfında çirkinlikler gördüm, ayak kaydırmalar duydum. Ama Yüce Rabbim doğrunun yanındadır, halkımızda bu doğru insanlara muhakkak ki yardım eder ve yanında oluyor.

 

Soru: Ali Turaç nasıl bir kişiliğe, nasıl bir karaktere sahiptir?

 

Ali Turaç: Ali Turaç zengin adamdır, varlıklı adamdır. Cebim ve cüzdanım zengin olmasa da benim gönlüm, kalbim zengin. Sevginin olduğu yere para gelir. Önce sevgi ve samimiyet lazım. Ben bu işi severek yapıyorum çünkü işime aşığım. Ve istiyorum ki herkes mutlu ve huzurlu olsun. İstanbul’dan bir gazeteci Adana’ya gelip başka bir gazeteciye “İstanbul’un bu sanatçısı, Ankara’nın filan sanatçısı meşhur. Peki Adana’nın en meşhur sanatçısı kim?” diye sormuş. O arkadaş da bizim Yetim Ali’miz meşhur demiş. Bu cevap karşısında soruyu soran kişi gülmeye başlamış. Sonra, “Nasıl Yetim Ali Meşhur olur? Adana’nın meşhur sanatçısı Ferdi Tayfur değil mi?” demiş. Onlarda demiş, “Bizim Yetim Ali’miz meşhur, çünkü her yerde o... Gecelerde, fakir gecelerinde, şehit aileleri gecesinde, huzurevinde, çocuk esirgeme kurumunda, halk konserlerinde o sahne alıyor demiş.

 

Soru: Ali Turaç, Adana için ne anlama geliyor?

 

Ali Turaç: Ali Turaç, bu memleketin değeridir. Eğer Ali Turaç başarılı olursa, Adana başarılı olur. Ben şuanda bir bakkal dükkanı da açabilirim. Kim aç kalmış, ben aç değilim ki... Ama ben istiyorum ki, bu benim başarımı, bu savaşı verirken birileri de hani mermisini, birisi top arabasını hazırlarsa, yani savaşa hazırlıklı gidersek o zaman başarılı oluruz. İşte burada mermi ve top arabası aslında Adana’mızın basını...  Adana basınımıza çok işler düşüyor. Radyolarımıza çok büyük görev düşüyor. Adana basını beni seviyor, Allah hepsinden razı olsun. Ama seviyorum demekle olmuyor bu işler. El birliği ile ekip olmamız  lazım.

 

Soru: Ali Turaç 35 yıllık sanat hayatı boyunca kimlerle çalıştı, hangi sanatçılarla bir araya geldi?

 

Ali Turaç: İbrahim Tatlıses, Ferdi Tayfur ve rahmetli Müslüm Gürses ile çalıştım, bir tek Orhan Gencebay abi hariç... Adana’da bugün bir çok festival yapılıyor ve dışardan bir çok sanatçı geliyor. Bunu da üzülerek söylüyorum, Adana’da benim gibi en az 10 sanatçı var. Ve bu kişiler ekonomik sıkıntılar içinde sanatlarını icra etmeye çalışıyor. Önceden  gazinoda sahne alan sanatçıların bir kıymeti vardı. Şimdi sanatçının da bir değeri kalmadı. Bu konuda halkımızın biraz daha duyarlı olması lazım, çünkü bu bir emektir.

 

Soru: Yetim Ali ilerleyen yıllarda Ali Turaç oldu ve kısa sürede tüm Türkiye’de ve gurbetçilerin yoğun olarak yaşadığı bölgelerde büyük hayran kitlelerine ulaştı. Peki Ali Turaç, şuanda sanat camiasının neresinde?

 

Ali Turaç: Sanat camiasında yükselişim devam ediyor. Geçmiş yılların çok çok üzerindeyim. Ulusal kanallardaki programlardan sık sık davet alıyorum. Bu da benim farkımı ortaya koyuyor. Artık Ali Turaç ismini tüm dünya benimsemiş durumda. Bu davetlerimi Adana medyasının daha farklı işlemesini değerlendirmesini isterdim. Çünkü Ali Turaç’a destek lazım. Ali Turaç bu memleketi temsil ediyorsa; belediye başkanlarımıza, milletvekillerimize ve valimize de görev düşüyor. Bir etkinlik olduğu zaman en başta Ali Turaç çağrılıyor. Adana’da tercih edilen ilk 3 sanatçı arasında Ali Turaç ismi bulunuyor. Peki Ali Turaç neden tercih ediliyor? Demek ki biz hem işimizi layıkıyla yapıyoruz ve hem sevgi hem de saygımızla da insanların beğenisini kazanıyoruz.

 

Soru: Ali Turaç sanatını icra ederken kendisini ve ailesini geçindirecek para kazanabiliyor mu?

 

Ali Turaç: Önceden bir düğünde sahne alacaksam önce para konuşmazdım. Ama artık 43 yaşındayım ve belirli bir tabanım, hayran kitlem var. Ayrıca geçimini sağlamak zorunda olduğum bir ailem var. Bugün bir sanatçının ayakta durabilmesi için insanların o kişiye destek olması gerekiyor. Bir ağaca su dökmezsen, dallarını gerekli zamanlarda budamazsan meyve verir mi? Ama biz su vermeden, budanmadan meyve veriyoruz. Bana bir albümün maliyeti en az 20 bin TL oluyor. Şimdiye kadar 7 tane albüm yaptım. Bunların her birini 20 bin TL’den hesaplarsanız eğer 140 bin TL para yapıyor. Bide bugün bir çok kanalda hazırlamış olduğumuz klipler yayınlanıyor. Türkiye’de klip yayınlatmak bile ne yazık ki para ile yapılıyor. 20 tane klip yayınlattım, her bir klip 2 bin TL. Bugün 20 klip, 40 bin TL para yapıyor. Kısacası ben sanatımı icra ederken yaklaşık 200 bin TL para harcamışım ve bunları yaparken de ailemi geçindirmişim.

 

Soru: Adana’nın tanıtımı için bu kentte bir Adana Lobisi’nden bahsedilir. Ancak Adana Lobisi oluşturulamadığı için Adana’nın tanıtımı yapılamadığı söylenir. İşte tam bu noktada baktığımızda Ali Turaç’ın Adana’yı tanıtan Adana’yı anlatan şarkıları olduğunu görüyoruz. Peki bu şarkılarınız nasıl tepkiler aldı, kent protokolü bu şarkılar için neler yaptı?

 

Ali Turaç: Açık söylemek gerekirse Adana için yazılan şarkılarım halk arasında benimsendi ancak medya ve protokol nazarında gereken desteği görmedi. Devlet büyüklerimiz beni yanlış anlamasın, kapılarını açar ve davet ederlerse koşa koşa giderim. Ancak davet edilmediğim yere de gitmem. Adana için yapılan festivallerde “Adana’ya Gidek” adlı şarkıma bile yer verilmedi. Adana festivalinin şehir ile özdeşleşmesi gerekiyor. Yani kültürde, sanatta ya da vereceğimiz herhangi bir hizmette Adana ile özdeşleşmesi lazım. Dışardaki adam Adana’yı bilmez ki... Ben geçen gün Karadenizlilerin gecesine gittim. Sahneye çıktığım sırada birisi çıkıp “Sen nasıl Adanalısın, insan bir Adana Türküsü okumaz mı, Adana çiftetellisi söylemez mi?” dedi. Bunun üzerine Karadeniz’den gelen org çalan kişiye Adana ile ilgili bir şeyler çalıp çalamayacağını sordum ama müzisyen arkadaş Adana ve bölgesine ait herhangi bir şey çalamayacağını söyledi. Niye, çünkü o kendi bölgesinin şarkılarını ezberlemiş ve o bölgenin şarkılarını çalmak için Adana’ya gelmiş. Başka bir tarihte ise Adana’da Bitlisliler Gecesi oldu, Bitlis’ten Adana’ya sanatçı getirttiler, ayrıca o programa Bitlis Valisi de katıldı. Adana’nın mülki amirleri, ilçe belediye başkanları, diğer yöneticileri de Bitlisliler Gecesi’ne katıldı. Bizlerde gece yapıyoruz, bizlerinde cenazesi oluyor ama oradaki tabloyu bizler ne yazık ki kendimiz için şimdiye kadar görmedik.

 

Bugün bir çok insan hemşerilik yapıyor. Artık bunu Adanalıların da öğrenmesi gerekiyor. Bizim başımızdakilerin bizleri çok iyi yönetmesi gerekiyor. Biz kimsenin kapısına gidip de dilencilik yapmıyoruz, para istemiyoruz. Bize görev verip diyebilirler, “Bizim kültürel faaliyetlerimiz oluyor. Bu konuda gel kardeşim şurada sen hizmet ver. Al sana sigorta, al sana maaş... Yine sen davet edildiğin televizyon kanallarına git programını yap.” Bende çıktığım programlarda memleketimin, belediye başkanımın sanata ve sanatçıya verdiği değeri yada önemi anlatayım. Biz eli överken, kendimizi neden övmeyelim?

 

Soru: Sanatınızı icra ederken karşılaştığınız ekonomik sorunları nasıl aşıyorsunuz?

 

Ali Turaç: Ben bu memlekette doğmuşum, ölene kadar bu memlekete hizmet etmeye devam edeceğim. Şöhretim büyüdükçe, Adanalılar benim bu memlekete olan  sevgimi daha çok anlayacaktır. Ben yeşilkart çıkartıp cebime koyduktan sonra sanatımı icra edemem. Bunu ulusal kanallardan biri haber yapsa skandal olur. Adana’da yerel sanatçıların sahipsiz bırakıldığını haber yapmak isteyen ulusal kanallar oldu. Gelen teklife göre ben yeşilkart çıkartacaktım, televizyonlarda bunu haber yapacaklardı ancak ben bunu kabul etmedim. Çünkü bu Adana’ya ayıp olur, ben neden Adana’yı rencide edeyim. Adana’yı seviyorum, Adanalı olmaktan gurur duyuyorum. İnşallah Adanalılara güzel sürprizlerimde olacak.

 

Soru: Ali Turaç konser verir, oradan düğünlere katılır. Oradan çıkar derneklerin gecesine sahne alır, oradan çıkar ulusal kanalların programına katılır. Peki Ali Turaç bu enerjiyi nereden buluyor?

 

Ali Turaç: Eğer bir insan işini seviyorsa o enerjiyi Allah verir. Ben davet edildiğim yerde az sayıda insan varsa demiyorum ki, ben 5-10 kişiye konser vermem. Çünkü bana o 10 kişi yarın 100’lerce insan getirir. Çünkü sevgi kazanmak kolay değil. Ben elimde baston olsa dahi mücadeleme devam edeceğim.

 

Soru: Ali Turaç albümünü hazırlarken, albüme koyacağı şarkıları seçerken ne ya da nelere dikkat eder?

 

Ali Turaç: Sanatçılar çok duygusal insanlardır. Ben her zaman albüm hazırlarken, güzel bir şey olsun isterim. Ayrıca albümümün halkımı anlatmasına dikkat ederim. 7. albümüm yani son albümüm için çok iddialı konuşuyorum. Allah’ın izniyle eğer ulusal kanallarda biraz daha böyle sık sık yer alırsam Adana’yı güzel bir şekilde temsil edeceğime inanıyorum. Ses sanatçıları için sahne deneyimi çok önemli. Yaptığım ve katıldığım televizyon programları ile kendimi daha da geliştirdim.

 

Ali Turaç’a bugün Türkiye’nin dört bir yanından davet geliyor. Bu Ali Turaç’ın patlamasına az kaldığını gösteriyor. Sadece ateşi yakıp, fitili tutuşturduklarında bomba patlayacak. Ben hazır bir bombayım. Yani bomba derken memleketimi taşıyabilecek yüke zaten göğüs germişim. O enerji bundan sonra başlayacak. Allah güç kuvvet verdiği sürece Adana’mı Türkiye’nin her yerine gidip en güzel şekilde temsil etmek istiyorum. Ben sanatsal anlamda her şeye hazırım.

 

Soru: Ali Turaç, şarkılarında genellikle ne yada neleri anlatır? Arabesk mi söyler, yoksa insanları coşturur mu? Yada ikisini dengeler mi?

 

Ali Turaç: Ali Turaç’ta ayrılık var, Ali Turaç’ta aşk var, Ali Turaç’ta barak var yani toplum ne yaşıyorsa hepsinden az da olsa var. Zaten şarkılar hayatı anlatıyor. Söylediğim şarkılar biraz ağır olunca, bakıyorum insanlar ağlamaya başlıyor. O zaman Ali Turaç dayanamıyor ve eline mendil alıp milleti neşelendiriyor. Şimdi her şeyin bir yakışanı var. Yerine göre ağır şarkılar yerine göre de insanı neşelendiren parçalar olmalı. Ama benim kişisel tercihim insanları coşturmak. Tabi en başta babasız büyüdüğüm için, içimde burukluklar her zaman oldu. Babasız olmak çok kötü bir şey. Geçmiş yıllarda daha çok ağır parçalar seslendiriyordum ama artık toplumu neşelendirmeye çalışıyorum. Toplumun ne istediği önemli, tüm topluma hitap etmeye, gönüllerini hoş etmeye çalışıyorum. Esasında sanatçılıkta budur zaten. Hep yağlı yemek yiyebilir misiniz, her zaman pilav yiyebilir misiniz? Bazen sulu yemek bazen yağsız yemek yemek zorundasınız. Bu anlamda elimden geldiğince toplumun beğendiği istediği türküleri okumaya gayret ediyorum. Bunu yaparken de her zaman güler yüzlü olmaya çalışıyorum.

 

Soru: Ali Turaç’a baktığımız zaman bir yandan sanatını icra ederken diğer taraftan da Adana’yı tanıtmaya çalıştığını görüyoruz. Ali Turaç tüm bunları yaparken Adanalılardan ne bekliyor?

 

Ali Turaç: Adanalılardan gerçekten samimiyet ve destek istiyorum. Ali Turaç bugün yarın bıraktığında bu meslek bitti. Ali Turaç’tan başka şu geceye, bu düğüne, şu yardım gecesine gel diye arayacağınız, bulacağınız bir insan yok. Yani vefalı arkadaşlarım var, arayan olduğu zaman giderler ama onlarda destek olmadan sanatlarını çok fazla icra edemez.

 

Bugün Adana’da şöhret olup Adana’yı unutan bir çok sanatçı var. Ben güçlü olmak ve bir telefonla istediğim sanatçıyı Adana’ya getirtmek istiyorum. Ben bir telefon ettiğimde istediğim sanatçıyı Adana’ya getirtebilmeliyim. Adanalı sanatçıların çoğu bizi kırmaz ve davetlerimize gelir. Ama neden Karadenizli bir sanatçı arkadaşım olmasın, neden telefon açtığımda Adana’ya gelmesin. O yüzden Ali Turaç için birlik ve beraberlik olalım.

 

Soru: Şöhret olmuş Adanalı sanatçıların veya ünlü isimlerin Adana’nın tanıtılması konusunda yeterince katkıda bulunduğuna inanıyor musunuz?

 

Ali Turaç: Adana’dan şöhret olup gidenler, tekrar bu kente maalesef dönmüyor. 5 Ocak Adana’nın düşman işgalinden kurtuluşunun yıl dönümü. Bu anlamlı günde Adanalı tüm sanatçılar Mimar Sinan Açıkhava Tiyatro Amfisinde sahne alsa ve 1’er lira giriş ücreti alınsa ve bu para organizasyonun sonunda bir hayır kurumlarına bağışlansa ulusal kanallar bunun haberini yapar ve böylece Adana’yı tanıtmış olur. Bugün Adana’ya Fatih Terim, Ferdi Tayfur, Haluk Levent, Kekilli gelse ve 5 Ocak’ta hemşerilerinin düşman işgalinden kurtuluş bayramını kutlasa ne güzel olur. Ancak maalesef kimse bunu yapmıyor, Yetim Ali, Ali Turaç ne yapsın? Başımızda bize yani Adana’ya babalık yapacak biri olsaydı, işte o zaman Adana’daki gerileme dönemi sona ererdi.

 

Soru: Ali Turaç bugün Türkiye genelinde şöhret olmuş bir insan. Peki Ali Turaç Adana sokaklarında tek başına gezerken, dolaşırken ne ile karşılaşıyor.

 

Ali Turaç: Halkın içinde olmayan kişi sanatçı olamaz. Evet bugün Ali Turaç’ı Türkiye ve dünya tanıyor. İşte bu konuda bazıları diyor ki, “Dışarı çıkıp sokakta gezme.” Peki ama sevgi ne ile kazanılır? Öncelikle sevilmek lazım, eğer halka değer verirsen halk seni sever. Ben Seda Sayan’ın programına çıktım, ertesi gün Adana’ya dönüp Küçüksaat’te gezdim. İnsanlar “Ali Abi” diye bağrına bastı. İşte bu güveni kazanmak çok önemli. Benim param ve şöhretim varsa, ancak buna rağmen kimse kapımı çalmıyorsa, kimse telefonla aramıyorsa ben ne yapayım öyle şöhreti ben ne yapayım öyle Adanalılığı? Ben kendimi halkıma ve Adanalıya adamışım.

 

Soru: Özellikle Adana’da yayın yapan radyolar Ali Turaç’a gereken ilgi ve alakayı gösteriyor mu?

 

Ali Turaç: Beni İstanbul’dan çağırıyorlar ama Adana’da yayın yapan radyo ve televizyonlar kendi programlarına çağırmıyorlar, davet etmiyorlar. Adana’da yayın yapan her bir radyo yayıncısı benim şarkılarımdan birer tane çalsa çok şey değişir aslında. Ama bu uyumu Adana’da bir türlü yakalayamadık.

 

Tek bir şarkı seni Türkiye’de isim yapıyor. İşte onu da yakalamak için özellikle radyolara büyük görev düşüyor. Biz ruh sağlığı hastanesine gidip psikolojisi bozuk hastalara hiç bir ücret almadan konser veriyoruz. Ali Turaç ayrıca cezaevlerini geziyor. Benim ne işim var cezaevlerinde ama kader mahkumlarına bir moral vermek için orada konser veriyoruz. Cezaevi yönetimi ve mahkumlar bize teşekkür ve dua ediyor. Ancak bazen bizim bu emeklerimizin karşılığını bulamadığımızı görüyorum yada düşünüyorum.

 

Soru: Ali Turaç’ın şimdiye kadar hiç davet edildiği bir hayır gecesine yada bir programa katılmadığı oldu mu?

 

Ali Turaç: Şimdiye kadar böyle bir şeyin olmadığını düşünüyorum. Ben hazır bir asker gibiyim. 24 saat 10 dakika Adanalının hizmetindeyim. Gün 24 saat ama ben 24 saat 10 dakika Adanalıların emrindeyim. Adana’mızın Sayın Valisi olsun, Adana’mızın bürokratları olsun her zaman ben onların emrindeyim. Ben hiç bir zaman yok demeyi sevmedim, sevmemde, yok diyeni de sevmem. Millet ‘Yok’ demeye alışmış ama ben varım. Çünkü var dedikçe, varlıklı olursun, sevilirsin.

 

Soru: Türkiye’de sanatçılarımıza baktığımız zaman çoğu sigara ve alkol kullanıyor. Hatta uyuşturucu madde kullananlar dahi var. Bu kişilerin zaman zaman gençlerimize kötü örnekler olduğunu görüyoruz. Peki Ali Turaç da sigara yada alkol kullanıyor mu?

 

Ali Turaç: Sanat camiasında özür dileyerek söylüyorum içki, sigara kullanmadan bu işi yapmak biraz zor. İçki ve alkol kullanmayan çok az sayıda sanatçı var. Ama ben bu konuda her zaman iyi olanı gördüm, iyi olanını seçtim, kötüyü arkama attım. Hep güzelliklerden yana olmaya çalıştım. Ve sanatımı içki yada alkol kullanmadan icra ettim ve hala da içki yada alkol kullanmadan icra ediyorum.

 

Soru: Kısa bir süre önce çıkardığınız albümle iddialı olduğunuzu söylediniz. Adana ve Adanalıların her zaman emrinde olduğunuzu söylediniz. Peki buradan hayranlarınıza bir mesajınız var mı?

 

Ali Turaç: Ali Turaç hayranları biraz daha Ali Turaç’a sahip çıkıp onu benimsesinler. 7. albümümü çıkardım inşallah 8. albümümü de çıkaracağım. Ama önce 7. albümüm ile ilgili çalışma yapmam lazım. Tanıtım yapmam lazım. Burada hayranlarımın radyoları arayarak istek yapmaları lazım. Televizyon kanallarından klipimizi yayınlamalarını istemeleri lazım. Sanatçı üretkendir, sanatçı üretecek ve hayranları da dinleyecek. Ama sadece dinlemek yeterli değil, sadece dinlemek ile hayranlık olmaz, sahip çıkması, desteklemesi lazım.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.