Firmalar halka açılmalı

    Firmalar halka açılmalı

Halil İbrahim UĞUR

ADANA (İLKHABER)- Adana Sanayi Odası ve Borsa İstanbul A. Ş. işbirliği ile düzenlenen ‘Halka Arz ve Borsa İstanbul’un Sunduğu Fırsatlar’ isimli panelde, firmaların bankaların yanı sıra sermaye piyasasında halka açılarak borçlanmadan büyüyebileceği vurgulandı.

Adana Sanayi Odası’nda düzenlen paneli Borsa İstanbul A. Ş. Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Yılmaz, Adana Sanayi Odası Başkanı Zeki Kıvanç, Adana Ticaret Borsası Başkanı Muammer Çalışkan ve çok sayıda firma temsilcisi katıldı.

Toplantının açılış konuşmasını yapan Adana Sanayi Odası Başkanı Kıvanç, sermaye yetersizliği ve sermaye temininde yaşanan yüksek maliyetlerin Türkiye’nin ekonomik anlamda arzu edilen seviyelere ulaşmasını engellediğini belirterek, “Türkiye düşük tasarruf oranlarının artırılması ve sermaye birikimine yönelik çeşitli önlemleri yürürlüğe koymuş olsa da maalesef yeterince başarılı olamadı.” dedi.

“DÜNYA STANDARTLARINA ÇIKMAMIZ GEREKİYOR”

Dünyanın bir çok ülkesinde en yaygın ve uygun finansman yöntemlerinden biri olan halka arzın ülkemizde de istenen seviyelere gelmesi gerektiğinin altını çizen Başkan Kıvanç, “Bu amaçla ağır bürokratik yüklerin azaltılması, ayrıca şirketlerimizin de kurumsallaşma anlamında gerekli alt yapıya sahip olmaları önemlidir. Bugün burada yetkililere şirketlerin halka arz sürecinde karşı karşıya kaldığı ağır bürokratik işlemler ve maliyet gibi sorunları dile getirme imkanı bulacağız. Orta ve uzun vadede hedeflerimiz güçlü ve sürdürülebilir büyüme ortamının yakalanmasında firmaların halka arz yolu ile finansman yönetimini mutlaka değerlendirmeleri gerektiğini düşünüyorum.” diye konuştu.

YILMAZ: “ÜLKE EKONOMİSİ 10 YILDA YÜZDE 5 BÜYÜDÜ”

Panel öncesinde kısa bir konuşma yapan Borsa İstanbul A. Ş. Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Yılmaz ise, Türkiye’nin 2001 krizi sonrasında yaklaşık 10 yıllık süreçte yüzde 5 oranında büyüdüğünü belirterek, şunda Türkiye’deki Gayri Safi Milli Hasıla (GSMH)’nın 826 milyar dolar olduğunu kaydetti. Türkiye’nin 2023 yılı hedefinin ise ülkedeki GSMH’yi 2 trilyona çıkarmak olduğunu belirten Yılmaz, “Tabi bunu yaparken en itici güç sanayi kesiminin yapacağı yatırımlar olacak. Bu yatırımlar içinde en önemli husus, gerekli sermayenin temin edilebilmesi.” dedi.

“FİRMALAR, FİNANSMAN OLARAK BANKALARI KULLANIYOR”

Türkiye’de firmaların ağırlıklı olarak bankalardan kredi kullanarak kendilerini finanse ettiğini belirten Yılmaz, “2013 yılında İSO ilk 500 ve ikinci 500 şirketlerin ‘Borç Öz Kaynak’ oranına baktım. İlk 500’e baktığımız zaman ‘Borç Öz Kaynak’ oranı yüzde 133 civarında, ikinci 500’e baktığımız zaman durum biraz daha kötü yüzde 157 civarında bir Borç Öz Kaynak dengesi var. Bu emsal göstereceğimiz diğer ülkelerle kıyaslandığında oldukça yüksek. Çünkü diğer ülkelerde bu yaklaşık 75-80’ler civarında. Adana’da ise ilk 500 içinde yer alan ve 2 tane çok yüksek olan firmaları çıkardığımız halde bile bu oran yüzde 230’lar civarında.” diye konuştu.

“BANAKALARA ALTERNATİF BULMAMIZ GEREKİYOR”

Bankacılık kesiminden kullandırılan kredilerin yanında alternatif sermaye kaynaklarının da bulunması gerektiğini belirten Mustafa Yılmaz, “Bankacılığın yanında sermaye piyasası bu noktada devreye giriyor. Bu gün baktığımız zaman Türk Bankacılık Sistemi’ndeki aktif büyüklüğünün GSMH’ya oranı yüzde 100’ler civarında. Bu rakam 2004-2005 yıllarında yüzde 50’ler civarındaydı. Yani bankacılık sistemimiz 2005’lerden bu yana iki kat artış göstermiş durumda. Ama sermaye piyasasında hangi noktadayız diye baktığımızda, bugün Borsa İstanbul’da işlem gören 423 şirketin toplam piyasa değerinin GSMH’ye oranı, yüzde 35’ler civarında. Bu oran diğer gelişmekte olan ülkelerde ve gelişmiş ülkelerde ise yüzde 75-80’ler civarında. Yani biz normalin bile iki kat daha gerisindeyiz.” ifadelerini kullandı.

Yılmaz bunun nedenini ise şöyle sıraladı, “Birincisi, Türkiye’deki şirketlerde bir sermaye piyasası kültürü maalesef çok gelişmiş değil. İkincisi, Sermaye Piyasası Kurulu’nun getirdiği bazı yükümlülükler şirketlerimizi korkutuyor. Üçüncüsü, Şirket kontrolünü kaybederim endişesi var.”

“HALKA ARZ-KURUMSALLAŞMA İLİŞKİSİ”

Konuşmasında “Biz yeteri kadar kurumsal değiliz, dolayısı ile önce kurumsal hale gelelim, sonra halka açılalım.” şeklindeki düşünen firmalara da çağrıda bulunan Yılmaz, “Şimdi kurumsallık ile halka açılma biraz tavuk-yumurta meselesi gibi. Şayet siz halka açılıp, çok ortaklı hale gelmezseniz kurumsallaşma sürecinde önemli bir adım atabilme imkanını kaçırmış oluyorsunuz. Kurumsallaşamazsanız da, şirketinizin sürdürülebilirliğine ilişkin bir kaybı ortaya çıkıyor. Neden bu kadar emin konuşuyorum bu sözleri; çünkü Türkiye’de kaç tane şirket 50 yılın üzerinde bir ömre sahip diye baktığınız zaman sayabileceğiniz şirket sayısı çok fazla değil.” dedi.

YILMAZ: “NEDEN SERMAYE PİYASASI FONU?”

Borsa İstanbul A. Ş. Genel Müdür Yardımcısı Yılmaz konuşmasının sonunda ise firmaların neden bankacılık sektörünü yada neden sermaye piyasasına açılması gerektiğine açıklık getirdi. Yılmaz, “Bankacılıktan fon temin ettiğiniz zaman, bu fonun hem ana parasını, hem de faizini geri ödemek zorundasınız. Ancak sermaye piyasasından fon temin ettiğiniz zaman bu fon kalıcı olarak, sizin fonunuz oluyor. Bu fonu geri ödemek zorunda da değilsiniz. Ayrıca da bu fon üzerinden bir faiz ödemek zorunda da değilsiniz. Yatırımcılarınıza sunabileceğiz en önemli imkan tekemmül geliri vermek. Bunu da verip vermemek konusunda, vereceğiniz oran konusunda karar mercii sizin yönetim kurulunuz.” şeklinde konuştu.

Açılış konuşmalarının ardından ise Borsa İstanbul A.Ş Pazarlama ve Satış Bölümü Direktörü Serhat Görgün, Yardımcısı Mert Süzgen ve Garanti Yatırım A. Ş. Genel Müdür Yardımcısı Çağan Erkan, “Halka Arz ve Borsa İstanbul’un Sunduğu Fırsatlar” isimli paneli gerçekleştirdiler.