TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

ASKON’dan 2014 değerlendirmesi

Anadolu Aslanları İş adamları Derneği (ASKON) Adana Şube Başkanı Recep Çalışkan, 2014’ün bir değerlendirmesini yaptı.

Haber Giriş Tarihi: 01.01.2015 18:12
Haber Güncellenme Tarihi: 01.01.2015 17:12
Kaynak: Haber Merkezi
ilkhaber-gazetesi.com
ASKON’dan 2014 değerlendirmesi

ASKON’dan 2014 değerlendirmesi

 

ADANA(İLKHABER) – Anadolu Aslanları İş adamları Derneği (ASKON) Adana Şube Başkanı Recep Çalışkan, 2014’ün bir değerlendirmesini yaptı.

2014’ün seçim yılı olduğunu, yerel seçim heyecanı yaşandığını hatırlatan ve genel seçimlerden dolayı 2015’in de bir seçim yılı olacağını ve yeni yılın ortalarına kadar seçim atmosferinin koşulacağını kaydeden Çalışkan, 10 Ağustos tarihinde de cumhurbaşkanlığı seçiminin gerçekleştirileceğini ifade etti.

 

İslam ülkelerinde yaşanan sıkıntılara da dikkat çeken Çalışkan, “İslam ülkelerinin durumu içler acısı. İsrail askerleri, Müslümanların ilk kıblesi olan Mescid-i Aksa’ya ayakkabıları ile giriyor ve Mescid-i Aksa’yı ibadete kapatıyor. Diğer taraftan Çeçenistan, Mısır, Libya, Pakistan, Afganistan, Bangladeş, Sudan, Somali, Arakan, Mali, Keşmir ve Doğu Türkistan sıkıntılı. Kısacası Büyük Ortadoğu Projesi işliyor. Mısır halkı tarafından seçilen, Mısır’ın meşru Cumhurbaşkanı Mursi, askeri güçler tarafından, gayrimeşru bir şekilde alıkondu. Mısır’da darbeciler, Türkiye’den ve dünyanın çeşitli köşelerinden yükselen “Mursi’yi bırak!” çağrılarına da kulak tıkadı. Tam bir insanlık trajedisi! Mursi’nin ailesi, yakınları, akrabaları, milyonlarca seveni ve seçmeni var. Darbeden bu yana üst üste katliamlar yapıldı, binlerce Mısırlı şehit edildi. Diğer bir tarafta ise, Cemaati İslami Teşkilatı’nın lideri Gulam Azam, Bangladeş’te tutuklu bulunduğu cezaevinde Hakk’a yürüdü. Allah cihadını ve şehadetini kabul eylesin. Merhum Azam’ın 92 yaşında olmasına ve solunum yetmezliği çekmesine karşın son dakikaya kadar tutukluluk halinin devam ettirilmesi kabul edilemez. Bangladeş Hükümeti’nin tüm taleplere rağmen merhum Azam’ın durumunu iyileştirmemesi tam bir insanlık ayıbıdır.  Gulam Azam’ın son dakikalarında hastaneye kaldırılması ve yapılan tıbbi müdahaleler de göstermeliktir. Kaldı ki, İslam coğrafyasının bütünlüğünü ve Müslümanların birliğini isteyen Azam’a yönelik suçlamalar ve tutukluluk hali de vicdanlarda yer bulmamıştır.” dedi.

 

 

Başkan Çalışkan, Abdülkadir Molla'nın idamının, Allah'a, Peygamberine ve ahiret gününe inanan her Müslümanın nezdinde bir şehadet olduğunu dile getirirken, “Kukla Bangladeş Hükümeti’nin Cemaat-i İslami'nin önderlerine ve Müslüman halka karşı uyguladığı insanlık dışı tutumu şiddetle lanetliyoruz. Cemaat-i İslami'nin suçu, Müslümanları emperyalizme karşı birlik içerisinde olmaya davet etmektir. Bu suç Müslümanlar için bir onurdur. ”Bangladeş Hükümeti, aynen İsrail'in Filistinlilere uyguladığı zulmü kendi halkına karşı uygulamaktadır. Hükümetimizden, Bangladeş Hükümeti’ne karşı daha net ve sert adımlar atılmasını istiyoruz.” dedi.  Abdülkadir Molla'nın sadece İslam'ı yaşamak, İslam'ı tebliğ etmek, İslam'ın Bangladeş'te en iyi şekilde yaşanması için gayret etmekten başka bir suçu olmadığını vurgulayan Recep Çalışkan, “Bangladeş Hükümeti, kendi ülkesindeki ekonomik kalkınmayı arttırmak, refahı yükseltmek yerine sadece ve sadece oradaki Müslüman insanlara zulmetmektedir. Çünkü İslam’ın sömürüye karşı olduğunu gayet iyi bilmektedirler. İslam dini yaşandığı sürece, buradaki iktidarlarının devam etmesinin mümkün olmadığını bildikleri için de bu zulümleri gerçekleştiriyorlar. Bu nedenle yapılması gereken en önemli şey, Türkiye’nin öncülüğünde, İslam Birliği’nin kurulmasıdır.” diyerek, konuyla ilgili düşüncelerini açıkladı.

Eğitim konuları ile ilgili de açıklamalarda bulunan Recep Çalışkan, “Eğitim sistemi; öğrencinin yeni şeyler bulma ve keşfetme yeteneklerini geliştirmeli, sorunlara ilmi çözüm arayışını özendirmeli ve taklitçilikten uzak durmalıdır. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinin müfredatı da, temel inanç ve ahlak değerlerimizi daha fazla kapsayacak ve bu değerleri davranışa dönüştürecek şekilde yeniden düzenlenmelidir. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinde dinler tarihi yerine İslam dini öğretilmelidir.” dediği konuşmasına şu sözlerle devam etti: “Yapılan yanlış uygulamalar sonucunda, bugün gençlik elden gidiyor. Kendi eğitim sistemi, kendisi için insan yetiştiremeyen bir toplum haline geldik. Okullar, çocuklarımıza güzel ahlak kazandıracak, terbiye mekânları haline getirilmelidir. Gençliğimizi kendi kimliğinden ve maneviyatından uzaklaştırıp, bataklıklara çeken; gençliğimizin ahlak ve maneviyat yönlerini yok ederek; şekilsiz, kimliksiz bir hale getirerek, bir milletin geleceğini kökünden dinamitlemek isteyen dış tezgahlar var.”

“Milli Eğitim Şûrası’nda ‘Osmanlıca’nın okullarda seçmeli ders olarak okutulması’ kararı alındı. Bu karar milletimizin kendi tarihini bilmesi ve geçmişini okuyabilmesi açısından yerinde ve doğru bir karardır. Fakat bu ülkenin evlatlarının Osmanlıca öğrenmesinden korkanlar var.” diyen Çalışkan, “Osmanlıca’nın okullarda okutulması taraftarıyız, ancak altı yılda doğru dürüst Türkçe okutamayan bir eğitim sisteminin, ilmi ve edebi yönü bir hayli yüksek bir dilin, hiçbir alt yapı çalışması olmadan, ‘istese de, istemese de’ denilerek dayatmayla okutulmak istenmesi doğru bir yaklaşım değildir.” dedi.

Hükümetin açıkladığı bütçe ile paketi teyit etmediğini savunan Çalışkan, “2015 yılı bütçesi, Sayın Başbakan’ın açıklamalarıyla örtüşmüyor. Bu bütçeyle dönüşüm projelerini gerçekleştirmek mümkün görünmüyor. 2015 bütçesi, faiz, zam ve yeni vergiler üzerine oluşturulmuştur. 21 milyarlık açık, yeni vergiler ve zamlar anlamına gelmektedir. Bu ülke zengin bir ülkedir; unutulmamalıdır ki, borç alan emir alır. Yeni vergi ve zamlardan kaçınılmalıdır. İşçi, memur ve emeklinin durumları iyileştirilmelidir. Üretim olmadan cari açık engellenemez; üretime, işçiye, memura ve emekliye daha fazla destek verilmelidir.” diyerek, bütçeyle ilgili endişelerini dile getirdi.

Ülkemizde son yıllarda sıkça yaşanmaya başlayan maden faciaları ile ilgili de açıklamalarda bulunan Çalışkan sözlerine şöyle devam etti: 

“13 Mayıs 2014’te, Manisa’nın Soma ilçesindeki kömür madeninde, yangın çıkmasıyla başlayan ve çok sayıda madencinin hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan ‘Soma Faciası’, Türkiye’nin en çok kayıp yaşanan maden kazasıdır. Yine 2014 yılı içerisinde Karaman’ın Ermenek ilçesindeki bir başka kömür madeninde de kayıplar olmuş ve benzer bir acı yaşanmıştır. Maalesef ülkemiz bu acılarla sık sık karşı karşıya kalmaktadır. Bu durum, gerekli tedbirlerin alınmadığını ve yeterli denetimlerin yapılmadığını göstermekte ve endişeye neden olmaktadır. Yaşanan bu acı olaylarda, bir ihmal ya da denetim eksikliği söz konusu ise, bunların ortaya çıkarılmasını ve sorumluların cezalandırılmasını talep ediyoruz. Duamız, Cenab-ı Hakk’ın ülkemizi ve milletimizi bu tür acılardan koruması ve bu tür felaketlerin bir daha yaşanmamasıdır.

Ülkemizin kalkınması, milli ve manevi değerlerimize sahip çıkan genç kardeşlerimizin yetişmesi, tüm dünyada akan kanın durması, birlik ve beraberliğimizin pekişmesi ve ‘Faizin Haram, Ticaretin Helal’ olduğunu benimsemek adına, ASKON Adana Şubesi olarak elimizden gelen ne varsa yapmaya hazırız.” 

 

 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.