TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

5 yılda Bin 134 kadın öldürüldü

25 Kasım Kadınlara Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü nedeniyle DİSK ve Tüm Bel Sen üyesi kadınlar ve Seyhan Belediyesi Şehir Tiyatrosu Oyuncuları’nın katılımıyla basın açıklaması yapıldı. Açıklamada dünyadaki kadınların yarısının eşleri tarafından şiddete uğradığı ileri sürüldü.

Haber Giriş Tarihi: 25.11.2015 17:07
Haber Güncellenme Tarihi: 25.11.2015 16:07
Kaynak: Haber Merkezi
ilkhaber-gazetesi.com
5 yılda Bin 134 kadın öldürüldü

5 yılda Bin 134 kadın öldürüldü
 

Bayram BULUT

ADANA (İLKHABER)- 25 Kasım Kadınlara Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü nedeniyle DİSK ve Tüm Bel Sen üyesi kadınlar ve Seyhan Belediyesi Şehir Tiyatrosu Oyuncuları’nın katılımıyla basın açıklaması yapıldı. Açıklamada dünyadaki kadınların yarısının eşleri tarafından şiddete uğradığı ileri sürüldü.

Seyhan Belediyesi önünde yapılan basın açıklamasında Seyhan Belediyesi Şehir Tiyatrosu Oyuncuları yüzlerini boyayarak şiddete uğrayan kadınları temsil etti. Kadınlar adına basın açıklamasını okuyan  Bahar Yücel Ünnü, dünyanın birçok ülkesinde ve Türkiye'de kadınların değişik biçimlerde şiddete uğradıklarını belirtti. Kadınların eğitimden yoksun bırakılarak eve mahkum edildiğini savunan Ünnü, “Ekonomik faaliyetinin yasal ve geleneksel birçok engelle kısıtlandığı, çalışma yaşamında bin bir haksızlık ve ayrımcılıkla karşılaştığı, toplumun en fakir kısmını oluşturduğu ve kendi kaderine terk edildiği koşullarda, şiddetin ilk hedefi de doğal olarak en korumasız ve zayıf kesimi biz kadınlarız! Kadına yönelik şiddetin bildik hüzünlü öyküleri, geleneksel ön kabuller, toplumun ve devletin duyarsızlığı ile büyüyor. Şiddet yalnızca bedenlere zarar vermiyor, kadınların öz saygısını, ihlale direnme ve hak arama arzusunu zayıflatıyor veya yok ediyor.” dedi.

EŞLERİNDEN ŞİDDET GÖRÜYORLAR

Bugün dünya üzerinde yaşayan kadınların yarısının eşlerinden şiddet gördüğünü ileri süren Ünnü, “Savaşlar, işgaller, ağır ekonomik bunalımlar ve yoksulluk biz kadınları şiddet cenderesine daha fazla itiyor. Antik Çağdan beri kadının bedeni, her savaşın üzerinde cereyan ettiği savaş toprağı olmuştur. Biz kadınlar, savaş dönemlerinde hem anlamsızca öldürülüyoruz, hem eşlerimiz, çocuklarımız katlediliyor, hem de tarihsel yazgımız haline gelen tecavüz olaylarına maruz kalıyoruz. Bir yandan da, erkeklerin savaş cephelerine sürülmeleriyle boşalan yerler ucuz kadın emeğiyle dolduruluyor; savaşın yol açtığı açlık ve yoksulluğun katlandığı sömürü işletiliyor.” ifadelerini kullandı.

EN AZ BİN 134 KADIN ÖLDÜRÜLDÜ

5 yıllık süre içerisinde en az 1134 kadının öldürüldüğünün araştırmalara yansıdığını dile getiren Ünnü, “Araştırmaya göre; Türkiye’de 2010-2015 yılları arasını kapsayan dönemde en az 1134 kadının öldürüldüğünü görüyoruz.  Ve 5 yılda öldürülen 608 kadının faili kocası veya eski kocası, 161’inin faili erkek arkadaşı veya eski erkek arkadaşı, 213’ünün faili ailedeki erkekler (babası, oğlu, erkek kardeşi, damadı, kayınpederi) veya akrabası oldu.  Erkeğin ifadesi temel alınarak oluşturulan bahaneler kategorisinde öne çıkanlar aldatılma şüphesi, barışma isteğinin reddi, kadının ayrılma ya da boşanma isteği ve ‘namus ya da töre’... Bizler, Türkiye'de ve Dünya'da şiddet gören kadınlarız! Bizler, sokak ortalarında, kolluk kuvvetlerinin gözleri önünde vahşice bıçaklanan, katledilen  kadınlarız! Bizler, namus cinayetleri sonucunda yaşamını yitiren yüzlerce sessiz kadınız!” diye konuştu.

 YAŞADIKLARIMIZ YALNIZCA SONUÇTUR

Ünnü sözlerini şöyle sürdürdü; “Biz diyoruz ki; yaşadıklarımız yalnızca sonuçtur. Yanlış politikalarla derinleştirilen işsizlik, yoksulluk ve eğitimsizlik, aile içi şiddetin, cinnetlerin, intiharların, cinsel tacizin, fuhuşun, hırsızlığın inanılmaz boyutlara gelmesine neden olmuştur. Diğer yandan; namus, töre cinayetleri, koca-baba dayakları, işkence medyada magazinleştirilerek sunuluyor. Şiddete uğrayan kadının ne yaptığı, ne söylediği ya da nasıl giyindiği sorgulanıyor. Fiziksel, sözel ve cinsel şiddete uğrayan kadınların bunu hakkedip hakketmediği tartışılıyor; kurbanlar suçlanıyor, suçlular "mağdur" ilan ediliyor. Şiddet, dinsel-geleneksel önyargılarla, cinsiyet ayrımcı politikalarla ve yasalar eliyle meşrulaştırılıyor.”

Açıklamanın ardından bazı erkek sendika yöneticisi ve belediye müdürleri kadınlara kırmızı karanfil dağıttı.

 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.