Kasap: 21 bin 375 kilometre alana hizmet veriyoruz

Kasap: 21 bin 375 kilometre alana hizmet veriyoruz

Sedat ATİLLA

ŞANLIURFA(İLKHABER) - GAP Bölgesinde sulamadan dönen suların kontrolü ve yeniden kullanımı için iyileştirilmesinin araştırılması projesi start aldı. Projenin tanıtım toplantısına katılan Orman ve Su İşleri Bakanlığı Su Yönetimi Genel Müdürü Prof. Dr. Cumalı Kınacı, Irak ve Suriye temiz ve kaliteli su verdiklerini ve Irak ve Suriye’nin en önemli problemlerinden birinin tuzluluk olduğunu söyledi.

Orman ve Su İşleri Bakanlığı, TUBİTAK ve DSİ Genel Müdürlüğü tarafından GAP Bölgesinde sulamadan dönen suların kontrolü ve yeniden kullanımı için iyileştirilmesinin araştırılması projesinin stardı Şanlıurfa’dan verildi. DSİ 15. Bölge Müdürlüğünde düzenlenen projenin tanıtım toplantısına Şanlıurfa Vali Yardımcısı Ahmet Yıldız, Orman ve Su İşleri Bakanlığı Su Yönetimi Genel Müdürü Cumalı Kınacı, TUBİTAK MAM Çevre ve Temiz Enstitüsü Müdürü Dr. Selma Ayaz, DSİ 15. Bölge Müdürü Oğuz Kasap, akademisyenler ve müdürlük yöneticileri katıldı.

Projenin açılışında konuşan Orman ve Su İşleri Bakanlığı Su Yönetimi Genel Müdürü Prof. Dr. Cumali Kınacı, Su yönetimi genel müdürlüğü olarak mevcut suyun ve yatırımların etkilerini olumlu yönde iyileştirme gayreti içerisinde olduklarını ifade ederek sulama sularının kalitesi ve atık suların sulamada yeniden kullanılması yönünde yönetmelik hazırladıklarını söyledi. Hazırlanan yönetmeliğin Başbakanlığa gönderildiğini ve bu yönetmeliğin çoraklaşmanın önüne geçmek için bölge için çok önemli olduğu söyledi.

Irak ve Suriye’nin en büyük problemleri arasında tuzluluğun yer aldığını ifade eden Kınacı, Irak ve Suriye’ye temiz su verdiklerini belirterek şunları söyledi:

“Burada sınırı aşan sularımız var Fırat ve Dicle Türkiye’de doğduktan sonra Suriye ve Irak’tan geçip Basra Körfezine dökülüyor. Bu suyun miktar olarak paylaşımı söz konusu ve suyun kalitesinin korunması gerekiyor. Bu uluslar arası toplantılarda da sürekli olarak karşımıza çıkıyor. Yeterli suyun bırakılmadığı ve suyun kirlettiğimizi önümüze getiriyorlar. Giden suyun kirlendiği ileri sürülüyor. Bunu yapanlar tabi Suriye ve Iraklılardan çok Suriye ve Irak adına konuştuğunu ifade eden diğer ülkelerdir. Bunların tabi ki temel maksadı suyu korumak ve suyun paylaşımı değildir. Bu bölgedeki zengin enerji kaynaklarının paylaşılmasında söz sahibi olabilmek için o ülkelerin menfaatini koruyormuş gibi davranmalıdırlar. Afrika’da insanlar ölüyor oraya gidip tek bir kuyu bile kazmıyorlar. Ama DSİ Genel Müdürlüğü Afrika’ya gidip 2 milyona yakın insanın su ihtiyacını karşılayacak kuyular açtı ve hiçbir batılı ülke Irak ve Suriye’nin adına konuşan ülkelerin hiçbirisi gidip o Afrika ülkelerinde o Afrika haklarına su sağlayacak yatırımı yapmıyorlar. Bizim görüşümüz ülke olarak suyun adil olarak paylaşılmasıdır. Adil olarak ta paylaşırken de bunun başka ülkeler değil Türkiye, Irak, Suriye ve Dicle içerisinde İran var bunu bu ülkelerin kendi aralarında bu sorunu çözmeleri gerekiyor. Türkiye’den Suriye’ye geçen sular dünya standartlarının altında bir tuzluluk var ve sulama için kabul edilebilir bir niteliktedir. Suriye’den sonra özellikle sudaki tuzluluk aşırı miktarda artıyor. Irak ve Suriye için en önemli problem tuzluluktur. Suları aşırı derecede kullandıktan sonra Fırat ve Dicle nehrine veriyorlar. Dicle nehrine gelen su tuzlu ve bu da Dicle nehrinde aşırı bir tuzluluğa yol açıyor. Bu suyun kalitesini yüksek tutmamız gerekiyor. Onun için bu projeyi gerçekleştirmeye çalışıyoruz.”

DSİ 15. Bölge Müdürü Oğuz Kasap, “Ülkemizdeki su kaynaklarının geliştirilmesi, projelendirilmesi, inşası ve işletilmesinden sorumlu Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğümüzün 26 bölgesinden biri olan Şanlıurfa Bölge Müdürlüğümüz Şanlıurfa’da 19 bin 111, Mardin’de 2 bin 164 olmak üzere 21 bin 375 kilometre kare alanda hizmet vermektedir. Projenin en önemli su kaynağı olan Atatürk Barajından aldığımız suyu Harran, Suruç, Bozova, Hilvan, Siverek, Ceylanpınar ve Mardin ovalarıyla buluşturuyoruz” dedi.