TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Yasalar yeniden ele alınmalıdır

ÇGC Başkanı Esendemir, 24 Temmuz Basından Sansürün Kaldırılışı nedeniyle yaptığı açıklamada gazetecilerin cezaevlerine sürüklendiğini ileri sürdü ve ekledi:

Haber Giriş Tarihi: 24.07.2016 15:15
Haber Güncellenme Tarihi: 24.07.2016 15:15
Kaynak: Haber Merkezi
ilkhaber-gazetesi.com
Yasalar yeniden ele alınmalıdır

ADANA (İLKHABER) - Çukurova Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu, Basından Sansürün Kaldırılışı’nın 108.Yıldönümü nedeniyle bir dizi etkinlik gerçekleştirdi. İlk olarak Atatürk Parkı’nda ÇGC Başkanı Cafer Esendemir ile Yönetim Kurulu üyeleri Aliye Gültekin ve Sabit Özkeser tarafından anıta çelenk konuldu ve  1 dakikalık saygı duruşunda bulunuldu. Katılımcılar daha sonra Basın Anıtı’na geçti.

Burada Cemiyetin en yaşlı üyesi Selahattin Canka ve genç üyelerden Sefa Saygıdeğer ile gazeteci Merve Sökmen tarafından Basın Anıtı’na çelenk konuldu. Buradaki etkinliğe ÇGC Yönetim Kurulu üyeleri, ÇGC‘nin eski Başkanlarından Tamer Ünal ile basın mensupları katıldı.

Bir dakikalık saygı duruşunun ardından, Özgürlük Meşalesi yakıldı. Daha sonra ÇGC Başkanı Esendemir günün anlam ve önemini belirten konuşma yaptı.

Esendemir konuşmasında şu görüşlere yer verdi:

“Türkiye'miz son günlerde çok önemli bir süreçten geçiyor. Kendini bilmez bazı subayların, hain dış mihrakların etkisi ile darbe girişiminde bulunmasını demokrasiyi ve cumhuriyeti özümseyen neferler olarak şiddetle kınıyoruz. Nereden gelirse gelsin darbenin ve terörün her türlüsüne karşı olduğumuzu yinelerken şehitlerimizi rahmetle anıyoruz.

Bugün 24 Temmuz Basından Sansürün kaldırılışının 108 yıldönümü, Basın özgürlüğü yolunda atılan en önemli adımlardan birinin yıldönümü.

Basın özgürlüğü demokrasinin en önemli unsurlarından birisi ve vazgeçilmezidir.

Geçtiğimiz 15 Temmuz demokrasi düşmanlarının ülkemiz üzerindeki oyunlarının bozulduğu, darbe heveslerinin kursaklarında kaldığı bir gün olmuştur. Ve o gün demokrasi uğruna 200'ün üzerinde insanımız şehit olmuştur. Demokrasi uğruna hayatlarını kaybeden asker, polis ve vatandaşlardan oluşan şehitlerimizi rahmetle anıyor, halen hastanelerde tedavi görenlere acil şifalar diliyoruz.

Olağan Üstü Hal uygulaması kapsamında, Paralel Devlet Yapılanması ve çeşitli iddialarla Adana'da birçok gazetecinin evine polis tarafından düzenlenen operasyonlarda Ekspres Gazetesi Sahibi Hakan Bülent Yardımcı, Adana Haber Gazetesi Sahibi Rifat Söylemez, Adana Medya Gazetesi Sahibi Taner Talaş, Akdeniz Türk Gazetesi ve TV sahibi Yüksel Evsen, Zaman Gazetesi'nin eski Muhabiri Aytekin Gezici'nin gözaltına alındığı bazı gazetecilerin ise arandığı öğrenilmiştir.

Yaptığımız girişimler sonucu, gözaltıların çıkartılan kanun hükmündeki kararnameler kapsamında, gerçekleştirildiği, soruşturmadan sonra adli makamlara sevk edilecekleri yetkililer tarafından belirtilmiştir. Temennimiz gazetecilerin en kısa zamanda soruşturmalarının tamamlanarak aklanmaları ve aramıza dönmeleridir.

Demokrasinin olduğu ülkelerde, basın özgürlüklerinin engellenmesi, toplumun haber alma hakkına yönelik bir cezadır.

Son yıllarda ilimizde ve ülkemizin birçok yerinde korsan gazetelerde mantar gibi çoğalmakta, bu meslekle ilgisi olmayan kişiler çeşitli çıkarlar için medya patronluğuna soyunmaktadırlar.

Siyasi ve ekonomik ikballer için medyaya girenler mesleğimize de zarar vermekte, yayın organlarını adeta silah gibi kullanarak yargısız infazlar yapmaktadırlar.

Hakkındaki mahkeme kararı olmadan insanlar suçsuzdur. Bu nedenle de gazetecilik görevlerini yaparken kaynağından haberleri doğrulatmaları en önemli noktadır. Dedikoduya ve sahte belgelere dayanılarak yapılan ise gazetecilik değil, adeta bir tetikçiliktir. Arkadaşlarımızın meslek bilinci ilkesiyle buna dikkat etmeleri, kendilerini yargı önünde haklı çıkartacak en önemli etkendir.  Gazetecilerin özgürce mesleklerini yapmalarını istiyoruz, ancak başka insanların özgürlüklerine kanunsuz olarak müdahale etmelerine karşıyız.

Gazeteciyiz, sorunlarımız var, ancak ülkemizin birliğine, bütünlüğüne, insan haklarına karşı sorumluluklarımız da var.

Bugün Türkiye de cezaevlerinde birçok gazeteci varken, binlerce gazeteci hakkında dava açılırken ve soruşturma sürdürülürken bunun bayram olarak kutlanılması da düşünülemez.

Gazetecileri cezaevlerine sürükleyen bu yasaların bir an önce yeniden ele alınarak düzeltilmesini bekliyoruz. “

Bugün, aynı zamanda Lozan antlaşmasının da yıldönümü. Türkiye'nin bağımsızlık ve toprak bütünlüğünün güvence altına alınması, Misak-ı milli sınırlarımızın bir daha yıkılmayacak şekilde çizildiği günün yıldönümüdür.

Ülkemiz için çok önemli bir gün. Bizlere cumhuriyeti kurarak hediye eden başta Büyük Önder Atatürk ve silah arkadaşlarını, bu vatan uğruna canını veren şehitlerimizi rahmetle anarken aziz hatıraları önünde saygı ile eğiliyoruz.”

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.