TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Denetimli serbestliğe Avrupa desteği

Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen ‘Elektronik İzleme Sistemine Geçişte Denetimli Serbestlik Hizmetlerinin Kurumsal Kapasitesinin Güçlendirilmesi Avrupa Birliği Eşleştirme Projesi’ Bölgesel Toplantısı’ Adana Cumhuriyet Başsavcılığı Denetimli Serbestlik Müdürlüğü ev sahipliğinde başladı.

Haber Giriş Tarihi: 27.03.2017 15:15
Haber Güncellenme Tarihi: 27.03.2017 15:15
Kaynak: Haber Merkezi
ilkhaber-gazetesi.com
Denetimli serbestliğe Avrupa desteği

Serhat Şanlı

ADANA (İLKHABER) - Adana Vali Yardımcısı İsmail Hakkı Ertaş Adana Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan, Adli Yargı Adalet Komisyonu Başkanı Ramazan Yılmaz, Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcısı Sabri Beytorun, Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Kibar, İl Emniyet Müdürü Osman Ak, İl Jandarma Alay Komutanı Fatih Yılmaz ile çevre il ve ilçelerdeki denetimli serbestlik müdürlükleri çalışanları ve Avrupa'dan gelen Ceza Hakimi Michiel van de Veen, Denetimli Serbestlik Uzmanı Jos ter Voert, Hukukçu Soraya Beumer, Elektronik İzleme AB Projesi Yöneticisi Jos ter Voert, Elektronik İzleme AB Projesi Proje Lideri Michiel van der Veen, Rotterdam ve Lahey Denetimli Serbestlik Müdürlüklerinin Müdürü Soraya Beumer’in katıldığı toplantı 2 gün sürecek.

ADANA’DA 346 RİSKLİ YÜKÜMLÜ ELEKTRONİK TAKİPTE

Programın açılışında konuşan Adana Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan, Denetimli Serbestlik uygulamaları çerçevesinde 2013 yılında uygulamaya başlanan elektronik izleme sistemi ile bugüne kadar 2 bin 885'i Adana'da olmak üzere ülke genelinde toplam 24 bin 399 kişinin elektronik denetim ve takip altında tutulduğunu söyledi. Adana'da şu an 275'i ev hapsi, 46'sı mağdura yaklaşmama, 25'i il dışına çıkmama olmak üzere toplam 346 riskli yükümlünün denetim ve takibi elektronik sistemlerle gerçekleştiğine değinen Başsavcı Yeldan konuşmalarına şöyle devam ett;

‘’2005 yılında adalet sistemimizde yerini alan denetimli serbestlik kavramı, şüpheli, sanık ve hükümlünün toplum içinde denetim, takip ve iyileştirilmesinin yanı sıra, mağdurun ve toplumun korunmasını da esas alan insan merkezli bir infaz sistemidir.

İnfaz ve ıslah dengesinin en güzel uygulama örneklerinden olan bu sistem, çok kısa sürede ülkemiz ceza - infaz sisteminin vazgeçilmez bir parçası halini almıştır.

13 BİN 195 YÜKÜMLÜNÜN İNFAZ, DENETİM VE REHABİLİTASYON SÜREÇLERİ DEVAM EDİYOR

Kişi, cezalandırılırken aynı zamanda rehabilitesinin de gerçekleştirildiği bu sistem çerçevesinde, Adana Denetimli Serbestlik Müdürlüğümüz bünyesinde hali hazırda 13 bin 195 yükümlünün aktif olarak infaz, denetim ve rehabilitasyon süreçleri devam etmektedir.

Yükümlülerimiz; bireysel görüşmeler, seminer çalışmaları, rehberlik çalışmaları, mesleki ve kültürel kurs faaliyetleri, gibi yüzlerce eğitim ve kurs çalışmasından yararlanmaktadır.

Yine kamu yararına ücretsiz çalışma yaptırımları çerçevesinde, ağaç dikim ve bakımı, piknik alanlarının temizliği, okulların boyaması, okulların klima bakımlarının yapılması, eskimiş sıralarının zımpara, vernik ve boya yapılarak tekrar kullanıma kazandırılması, kamu kurumlarının temizliği gibi alanlarda ücretsiz olarak hizmet vermektedirler.

Denetimli serbestlik infaz çalışmalarının en önemli alanlarından birisi de çalıştayımızın ana konusunu oluşturan elektronik izleme uygulamalarıdır.

2013 yılında pilot olarak uygulanmaya başlanılan elektronik izleme çerçevesinde, şimdiye kadar ülke genelinde 2 bin 885’i ilimizde olmak üzere toplam 24 bin 399 kişi denetim ve takip altında tutulmuştur.

Halen ilimizde 275 Kişi Konutta infaz, 46 Kişi Mağdura Yaklaşmama, 25 Kişi İl dışına çıkmama, olmak üzere toplam 346 kişinin aktif olarak denetim ve takibi elektronik sistemlerle gerçekleştirilmektedir.

Bu sistem sayesinde, yükümlülerin infaz süreçlerinin yakından takibi ve ulaşılmak istenen amaca daha etkin ve verimli hizmet etmesi sağlanmakla birlikte, 4 yıllık elektronik izleme uygulamaları göstermiştir ki, Adalet sistemi açısından; etkin, verimli ve güvenilir bir infazın sağlandığı;

Yükümlü açısından; suç ve suç ortamlarından uzak durma, aile bireyleri ile daha fazla vakit geçirmek suretiyle bütünleşmelerinin sağlanması, kurallara uyma becerilerinde artış gibi gelişmelere neden olduğu; Mağdur açısından; Aile içi şiddet suçlarında mağdura etkili koruma desteği sağlayarak kendisini emniyette hissetmesi ve tekrar travma yaşamama gibi fayda sağladığı;

Toplum açısından; suça maruz kalma ve mağdur duruma düşme olasılığını azaltması şeklinde fayda sağladığı birçok uygulama sonucunda görülmüştür.

İki gün sürecek olan çalıştayımız da önemli konuların tartışılacağını, iki günün sonunda sistem için önemli çıktıların elde edileceğini ve bu alanda ülkemiz için geliştirici önerilerin dile getirilip, sistemin güçlenmesi adına, çok değerli katkılar sunulacağını düşünüyorum.’’

 

Elektronik İzleme AB Projesi Yöneticisi ve Denetimli Serbestlik Uzmanı Jos Ter Voert de, projenin amacının elektronik izleme alanında Türkiye’nin Avrupa Birliği norm ve standartlarına ulaşması olduğunu belirtti. Türjkiye’de denetimli serbestliğin rolünün ve konumunun güçlendirilmesi gerektiğini belirten Voert, Adana'daki denetimli serbestlik uygulamalarının çok iyi olduğunu,  söyledi. Bununla birlikte karşılıklı görüş alışverişi ile standartların daha da yükselmesinin sağlanacağını belirten Voert şöyle devam etti;

 

‘’Geçtiğimiz yıl yine Projemiz kapsamında bir pilot çalışmayı başlatmak üzere Adana’ya gelmiştik. Adana Başsavcılığı’nın Denetimli Serbestliği biz çok etkilemişti. Burada çok güçlü ve iyi çalışan bir başsavcılık olduğunu görmekteyiz. Ayrıca Denetimli Serbestliğin de ayını şekilde çalıştığını görmekteyiz. Elçi gibi çalışan bir başsavcınız var. Hem denetimli serbestlik, hem de elektronik izlemede alanında bir elçilik. Geçen yıl geldiğimizde denetimli serbestlik çalışanları da bizi çok etkilemişti. Çünkü işini çok iyi yapan ve iyi çalışanlardı.

TÜRKİYE’DEN ÇOK ŞEY ÖĞRENİYORUZ

Türkiye Avrupa Birliği başvuru sürecinde bulunmaktadır. Bu proje de, o süreçte gerçekleştirilen bir Avrupa Birliği projesidir. Projenin amacı, ‘Elektronik izleme alanında Türkiye’nin AB norm ve standartlarına ulaşmasıdır’. Eşleştirme projesi AB’nin uyguladığı çeşitli projelerden bir tanesidir. Eşleştirme demek, Avrupa Birliği(AB) üyesi devletlerin aday ülkeye destek vermesi anlamına gelmektedir. Yani bu süreçte üye devletlerden bir veya bir kaçı aday ülkeye destek sağlıyor, belirli hedef ve standartlara ulaşması için aday ülke ile gerekli çalışmaları birlikte yapıyor. Bu projenin ortakları, bir tarafta Türkiye, diğer tarafta ise Birleşik Krallık, Portekiz ve Hollanda ülkeleri bulunmaktadır. Burada AB uzmanları ya da, AB tarafı tek taraflı bir eğitim veya bir destek vermiyor. Karşılıklı bir öğrenme söz konusu olmaktadır. Bu çalışmalar çerçevesinde, bizde Türkiye’den çok şey öğreniyoruz. Türkiye’nin tecrübelerinden ve uzmanlığından çok şey öğrenmekteyiz.

Bu proje kapsamında çeşitli çalışmalar yaptık. Bunlardan bazıları belirli standartlar geliştirmek oldu. Elektronik izleme alanında olan raporlar, tutanaklar, prosedürler, iş süreçleri ve iş tanımları belirli bir standarda bağlandı. Şu anda o standart dökümanlar uygulanmaktadır. Pilot çalışma sürecinde bunları test ediyoruz. Bunun yanı sıra yurt dışı ziyaretleri oldu ve halen devam etmektedir. Yurt dışındaki çalışmalar analiz ediliyor.

Şuanda mevduat çalışma grubumuz var ve en önemli çalışmayı o grup yapıyor. Elektronik izleme alanındaki mevcut sistemin ortaya koyduğu mevduat çalışma grubu bir ön izleme üzerine rapor hazırladı. Bunun bir adım sonrasında, mevduatta değiştirilmesi gerekenler tespit edildi. Sonrasında ise o değişiklikleri yapabilmek için, Türkiye’nin sisteminde nelerin değiştirilmesi gerekiyor, yani bütçe, personel anlamında, sistemin kapsaması anlamında gibi sonuçlar fizibilite raporları şeklinde hazırlanıyor. Sonrasında ise tüm bu sonuçlar, Bakanlığa birinci ve ikinci mevduat tasarısı şeklinde sunulacaktır.

Mevduattaki değişiklikleri, tek başına tespit etmek yeterli değildir. O mevduatsal değişiklikleri hayata geçirebilmek için onun yanı sıra başka kapasite anlamında ya da personel anlamında değiştirmesi gerekenlerde var. Bunlar birlikte onları da tespit ettik.

ADALET SİSTEMİNDE DENETİMLİ SERBESTLİĞİN KONUMU DAHA DA GÜÇLENDİRİLMELİ

Bizim düşüncemize göre denetimli serbestliğin rolünün ve konumunun daha güçlendirilmesi gerekiyor. Yani ceza adaleti sistemi içerisinde denetimli serbestliğin konumunun daha güçlü olması gerekmektedir. Bu toplantıda tartışacağımız konulardan, elektronik izleme ile ilgili kararın hâkim tarafından verilmesi konusu bizim için çok önemli. Çünkü şimdiye kadar böyle değildi. Gelecek için hâkim kararı olsun demiyor. Hâkim kararını vermeden önce muhakkak denetimli serbestlikten risk ihtiyaç değerlendirmesi, sosyal inceleme raporu istenmesi denmektedir. Bunun nedeni esas uzmanlık denetimli serbestliktedir.

TÜRKİYE’NİN RİSK DEĞERLENDİRME ARACININ GELİŞTİRİLMESİ GEREKMEKTEDİR

Denetimli serbestliğin elemanları çok kapsamlı çok güzel bir rapor ortaya koyacak, onu hâkime sunacak ve hâkim o raporu inceledikten sonra daha kaliteli bir karar verme şansına sahip olacaktır. Hâkim karar vermeden önce risk ihtiyaç değerlendirmesi, sosyal inceleme raporu hazırlanacak diyoruz ama öncelikle daha güçlü, daha iyi bir risk değerlendirme aracına ihtiyacımız var. Şuandaki risk değerlendirme aracı yetersiz. Dolayısıyla Türkiye’nin kullandığı risk değerlendirme aracının güçlendirmemiz, geliştirmemiz gerekmektedir.

SONUÇLAR BAKANLIĞA RAPOR HALİNDE SUNULACAKTIR

Bu ön gördüğümüz değişikliklerden sadece bir tanesidir. Burada yapacağımız çalışmalar neticesinde raporlar hazırlanacak ve sonrasında mevzuat tasarısı şeklinde bakanlığa sunulacaktır. Bunun ötesinde önemli olan denetimli serbestlik ile yargı arasındaki ilişkilerin çok güçlü olmasıdır. Yargı çok açık ve net bir şekilde yargıdan ne beklediğini, beklentilerinin ne olduğunu ifade etmeli, aynı zamanda denetimli serbestlik ile yargıdan, savcılıktan, mahkemeden ne beklediğini açık bir şekilde ortaya koymalıdır. Adana’daki çalışma atmosferinin çok iyi olduğunu görmekteyiz. Bu nedenle çalışmamızın çok rahat olacağını düşünüyorum.’’

Konuşmaların ardından Türkiye'deki denetimli serbestlik çalışmalarına ilişkin gösterimin sunumu yapıldı. Ardından, Adana Denetimli Serbestlik Müdürlüğü'nde elektronik izleme çalışmalarında kullanıla cihazlar ve uygulamalar hakkında tanıtım yapıldı.

Türkiye ve Avrupa'daki denetimli serbestlik ve elektronik izleme uygulamalarının karşılaştırmalı olarak görüşüleceği toplantı 3 gün sürecek.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.