TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Rol arkadaşım olur musun?

“ Rol Arkadaşım Olur musun” isimli kitabıyla büyük bir okuyucu kitlesine ulaşan Yazar ve Profesyonel Oyuncu Arda Eşberk, Aile ve Çocuk Hobi Yaşam Merkezi Sinaps’ta gerçekleştirdiği sunumla büyük ilgi topladı. Aile danışmanlığı, sağlık danışmanlığı, psikolojik danışmanlık, eğitim koordinatörlüğü, yaşam koçluğu, homeopati, hukuk danışmanlığı, diyet koçluğu, hobi danışmanlığı (Spor, Müzik, Drama, Diksiyon, Sinema, Edebiyat, Yoga), bireysel gelişim seminerleri, öğrenci koçluğu gibi alanlarda Adana’da hizmet vermeye devam eden Sinaps, bu kez Arda Eşberk’i Adanalılarla buluşturdu. Adana’da ilk kez bu denli farklı alanlarda hizmet veren bir merkez olarak faaliyete başlayan Sinaps’ın kurucusu ve yöneticisi Aile Hekimi Dr. Reha Çetin Yurdaer, çok etkin bir misyonla yola çıktıklarını belirtti. Biz de Yazar Arda Eşberk’i bulmuşken bir röportaj yapalım istedik.

Haber Giriş Tarihi: 29.03.2017 16:21
Haber Güncellenme Tarihi: 29.03.2017 16:21
Kaynak: Haber Merkezi
ilkhaber-gazetesi.com
Rol arkadaşım olur musun?

MURAT YILDIRIM

Öncelikle bize kendinden bahsedebilir misin?

Memnuniyetle… Ben bir yolcuyum,  maceraperest  bir gezgin… İndiana  Jones misali  hayallerinin peşinden  merak ve tutkuyla koşan bir hazine avcısı. Bu hazine büyük bir uygarlıktan kalan altın küpleri değil elbette. Benim peşine düştüğüm değerli hazine kendime ve yaşama dair insanlığın her daim sorduğu soruların cevapları aslında. Bu hayat bir film ve kendi filmimde hayat  benim yolumu oyunculuk ve sinemayla buluşturdu. Klişe sayılacak olsa bile söylemekten çekinmeyeceğim; “birlik ve beraberliğe her zamankinden çok ihtiyacımız olan bu günlerde” kitabımla anahatlarını anlattığım “Kahramanın Yolculuğu” kuramını ülke geneline tanıtabilmek için  pek çok şehirde ve kişisel gelişim merkezleri, özel şirketler ve resmi  kurumlarda eğitimlerimin harmanlandığı motivasyon, güven ve farkındalık kavramlarının altını çizen atölyeler düzenliyor, seminerler veriyorum. Öte yandan zamanım elverdikçe gönül bağım olan oyunculuğu da ihmal etmemeye çalışıyorum. Akademik kariyer yapmaya başladığım alan sinemaydı. Kadir Has Üniversitesi’nde sinema yüksek lisansı yaptım. Ayrıca Ayla Algan gibi ülkemizin en önemli isimlerinden birinden ve Brad Pitt’in oyuncu koçu Ivanna Chubbuck’tan oyunculuk eğitimleri aldım. Bir yandan profesyonel oyunculuk yapıyor bir yandan da kaderin mutlu bir tesadüfü ile sevgili Hocam Ayla Algan’ın Genel Sanat Yönetmenliği’nde  İstanbul Drama Sanat Akademisi’nde oyunculuk eğitimleri veriyorum.

Bu kitabın oluşmasına ne zaman karar verildi?

“Rol Arkadaşım Olur musun” kitabımın yazılması yeni değil 2001-2014 yılları arasında Türkiye’nin Adana, Gaziantep, Mardin gibi birçok şehrinde kişisel gelişim alanında yaptığım seminerler, radyo, televizyon programlarından edindiğim tecrübelere dayanıyor.  Kendi sorularıma cevaplar ararken yaşadığım ruhsal ve fiziksel dönüşüm yolculuğumun çıktığı güvenli limandır bu kitap.

“Yoldan geldim, yola gidiyorum” diyorsunuz kitabınızda,  peki kitabınız hangi yollardan geçti? Ne zaman kendi senaryosunu yazdı, hangi evrelerden geçerek bizlere ulaştı?

Yaratılışın özünde değişmek ve gelişmek vardır. “Rol Arkadaşım Olur musun” kitabı da değişti ve gelişti.Kitabın gelişimi benim oyunculuk-sinema sanatında ki evrimimle doğru orantılı olarak ilerledi. Müjdat Gezen Sanat Merkezi Aktör Stüdyo, Ayla Algan, Şahika Tekand, Kadir Has Üniversitesi Sinema-Oyuculuk Yüksek Lisans ve Bradd Pit’in oyuncu koçu İvanna Chubbuck’tan aldığım her bilgi ve sanat yolunda harcadığım her emek, yaşadığım her tecrübe, kitabın tuğlası ve harcı oldu.

İnsanlık yaratıldığından beri hep yaşamın anlamını sorgulamıştır. “Neden buradayım? Bu insanlar kimler? Hayatımın anlamı nedir? Ben kimim?” Siz kimsiniz Arda Bey?

Önemli olan kişinin “Kendini Bilmesi”. Sen kendini bilirsen, benim kim olduğumu da bilirsin. Oyunculuk derslerinde, oynayacağımız role hazırlanırkenonu tanımak adına benzer soruları canlandıracağımız karaktere de soruyoruz. Bu cevapları verebilmek için “Kişilik İncelemesi” adını verdiğimiz bir şablon kullanıyoruz. Bu açıdan Arda Eşberk karakterine baktığımda dışsal ve çevresel gelişim süreci ile ilgili birçok şey söyleyebilirim. Fakat biliyorum ki bütün bu bilgiler kişinin kim olduğunu anlatması için yeterli değildir. Çünkü bunlar birer maskedir, gerçek sen değil. Sen bu beden değilsin, bu düşünceler, bu geçmiş ya da gelecek değilsin. Sen sadece kalbinde oturan “Özben”sin. Yani “Ruh”. Arda Eşberk ise “Sinemayla Ruhsal Dönüşüm” ün anlatıldığı kitabın yazarı rolünde şimdilik.

Peki,  “Kendini Bilme” süreçlerinde onlara yardımcı olabildiğinizi deneyimledikten sonra daha büyük kitlelere ulaşabilmek için nasıl bir yol izlediniz. Neler yaptınız?

İnsanlara yardımcı olmak istiyorsan öncelikle kendini anlamalısın. İnsanın acılarını ve sorunlarını bilmeden ona yardımcı olman mümkün değil. Kendini tanımayan, kendini yönetemeyen bir insan başkalarını yönetemez, yardımcı olamaz. Bende bu sürece Arda’yı tanıyarak başladım. Kendi artılarımı, eksilerimi, zayıf ve güçlü olduğum yanları öğrendim, öğrenmeye de devam ediyorum. Yaşamı anlamlı kılan da bu. Öyle değil mi?Şu anda Türkiye’nin önde gelen kişisel gelişim merkezlerinde “Kahramanın Yolculuğu” adıyla atölyeler düzenliyor ve seminerler veriyorum. Bu alanda televizyon programlarına katılıyorum. Hatta bu alanda televizyon programı projelerim de mevcut.

Filmlerle tedavi yöntemi nasıl ortaya çıktı. Siz nasıl bu yönteme yöneldiniz ve Türkiye de bunu uygulayanlar çoğunlukta mı?

Filmlerle tedavi yöntemi “sinematerapi” olarak bilinen bir tekniktir. Kadir Has Üniversitesi’nde Yüksek Lisans yaparken Amerikave Türkiye’den önemli psikologların sinemanın terapide kullanımı üzerine düzenledikleri bir seminere katılmıştım, seminerde edindiğim bilgiler aradığım soruların cevaplarına ulaşmamı sağladı. Yaratıcı Drama, Sinema ve Oyunculuk, Spiritüellik yolunda aldığımeğitimlerin birleşiminden adını benim koymuş olduğum “Sinedrama” doğmuş oldu. Bu tarz bir uygulama için gönül rahatlığı ile ilk diyebilirim.

 Görsel eğitim yazılı ve sözlü eğitime göre daha mı iyi ve kolay anlaşılabilir mi?

Kişi bilgiyi 5 duyusu aracılığıyla elde eder. 5 duyunun aktif bir şekilde sürece dahil olması görsel eğitimle çok daha kolay. “Rol Arkadaşım Olur musun” kitabını okurken kişi eğer isterse kitabın içinde anlatılan filmleri izleyerek öğrenme sürecini hızlandırabilir ve “Kahramanın Sonsuz Yolculuğu” adını verdiğim atölyelerime katılarak kitapta anlatılanları hayatına geçirebilir.

Simya, Şamanizm ve Tasavvuf kelimeleri nelerdir ve ortak noktaları var mıdır?

Simya, Şamanizm, Tasavvuf özünde insanın  maddi, manevi ruhsal anlamda değişimini ve dönüşümünü hedefleyen ruhsal yollardır. Benzer teknikler ve yöntemler ile insanın içindeki cevheri ortaya çıkarmayı hedefler. “Rol Arkadaşım Olur musun” kitabını okuduğunda ve atölyelerime katıldığında sen de aynen bu yöntemlerde olduğu gibi bir değişim ve dönüşümden geçerken kendi içindeki cevheri keşfediyorsun.

“Modern hayatın kıssaları ise artık “Sinema”dır “ demişsiniz kitabınızda. Biraz açabilir misiniz?

Kıssadan hisse çıkarmak deyimini hepimiz duymuşuzdur. Eskiden radyo ya da sinemanın olmadığı dönemlerde devrin evliyası insanları bilgilendirmek adına dini hikayeler anlatarak halkı eğitmeye çalışmıştır. Ozanlar, aşıklar aynı amaçla kendi sanatlarını icra etmişlerdir. Bilginin devamlılığı esastır. Dede korkut hikayelerinden, masallara kadar hep aynı amaç güdülmüştür. İnsanoğlu ile bilgiyi paylaşmak. Modern çağda teknolojinin hızıyla birlikte bu görevi sinema ve televizyon almıştır…Şimdi ise avuç içimizde ki bir telefondan istediğin bilgiye anında ulaşabildiğin bir yerdesin. Her bilgi doğru değildir. Önemli olan doğru bilgiye ulaşmaktır. “Rol Arkadaşım Olur musun” eski dönemlerin evliyalarının yaptığını yapmak doğru bilgiyi, faydalı olanı, seni dönüştürecek olanı sana ulaştırmak amacıyla yazıldı.

Kendi hayatınızdan kesitlerle başlayıp sonrasında konulara girmeniz benim çok hoşuma gitti…

Bu dünya bir sahne. Her insan kendi filminin başrolüdür. Sizce de öyle değil mi? Bende Arda’nın filminden kesitler paylaşmak istedim. Sen ben diye bir ayrım yok biz biriz. Arda’nın geçtiği yol senin geçtiğinden farklı değil. Bizler aynı yolun yolcusuyuz…

Yeni bir ben doğması için neden eski benin ölmesi gerekiyor?

Doğanın kanunu bu! Toprağa bir tohum ekersin. Toprağa ektiğin tohum içinde binlerce ağacın özünü taşımaktadır. Tohumun ölümü filizi doğurur. Filiz tomurcuklanır çiçek olur. Çiçeğin ölümü de meyvenin doğumu… Meyvenin ölümü ise toprağa ektiğin tohumun doğumudur. Bu sonsuz bir döngü…. Ölüm olmadan diriliş olmaz. Tabi bunun bir formülü ve matematiği var önce bunu bilmelisin.

Size “Mucizelerin gerçek olduğu Kaf Dağı’nın olduğu bir yere gidiyoruz. Dilediğin her şeyi buradaBırakabilirsin. Peki, hangi sorununu bırakmak istersin?” diyen rehberlik hocanıza “şu sorunumu …. “ gibi verilmesi gereken bir cevap yerine ““Hiçbir şey bırakmak istemiyorum.” diye bir cevap çok ilginç. Neden böyle bir cevap?

Her soru cevabını içinde barındırır. Önemli olan yolun kendisidir varılacak yer değil. Seni o yolculuğa çıkaran mazeretin olmasa yolculuğa çıkar mısın? Arabanın çalışması için benzinin yanması gerekir bu kimyasal işlem aracı harekete geçirir. Benzinimin sorunlar olduğu gerçeği ile o soruyla yüzleştim cevabım bu yüzden. Tabi öyle bir yer var ki o yerde ne soruna ne de çözüme ihtiyaç yok demiş Mevlana Hazretleri.

Kendi yolculuğunuzda kaç yol göstericiniz oldu. Kimdi bunlar? Görevlerini tamamlayıp yerlerini sonra gelene mi bıraktı yoksa her zaman yerlerini korudular mı?

Yolcu yolda olduğu sürece yolda bitmez rehberlerde. Kahramanın yolculuğunda karşısına çıkan herkes onun bir yansımasıdır aslında. İster iyi ister kötü karşına çıkan herkes senden bir şeyler taşır. Herkesten alınacak bir ders vardır.Bizler birbirimizin mühürlerini taşır, birbirimizin düğümlerini çözerek ilerleriz. Benim rehbelerim fiziken hayatımda olmasalarda bende ve benim eserlerimde varlar var olmaya devam edecekler.

 

 

Biz nasıl tekil bir varlıkken esasında birçok boyuta sahip bir varlığız ve bu boyutlar nelerdir? Bu konuyu biraz açabilir miyiz?

İnsanoğlu en kaba tabirle 4 boyutlu bir varlıktır. Beden, Zihin, Duygular ve Ruh. İnsan bu dört boyuttan oluşur. Sen kendini tekil gibi algılasanda bunlar aynı at arabasını çeken atlar gibidir. 2015 yılında Ayla Algan’ın yönetmenliğinde Denizler Tanrısı Poseidon’u canlandırmıştım. Onun arabasını çeken dört at vardır.Bu sembol İlahi gücün senin dört atının ipini elinde tuttuğunu gösterir. Poseidon’un atları aynı yönde koşuyor ya seninkiler? Onun için bir söz vardır. Eline, diline, beline hakim ol…Yoksa atların kontrolü elden kaçar.

Ayrıca bedenimin sol tarafı anne, sağ tarafı da baba oluyor. Bunu da biraz açıklayabilir misiniz?

Bu “Rol Arkadaşım Olur musun” kitabımda anlattığım ruhsal bilimle açıklanacak bir bilgi. Çok derin ve faydalı bir bakış açısı sunuyor hayata. Farklı bir anlayış  ve yeni bir kavrayışla kendine bakabiliyorsun bu bilgiler ışığında. Ruhunu tanıma sürecinde bir yolculuğa çıkıyorsun, çünkü ruhun bedene girdiğinde aynen Avatar filminde olduğu gibi bedeni bir araç olarak kullanıyor. Sinir sistemi ve onun sağ-sol sempatik sinir sistemi olarak bilinen iki tarafı bu şekilde anlam kazanıyor. Beynin iki lobunun ne olduğunu hayatınla olan ilişkisini kavrayabiliyorsun. Çünkü sinir sistemin sadece ruhunla değil bütün evren ile bağlantı halinde. Önce onu nasıl harekete geçireceğini öğrenmelisin. Bu akılsal bir bilgi değildir. Deneyime dayalı bir bilgidir.

15) Kundalini’nin uyanışı nasıl oluyor? “Düşüncesiz İdrak Konumu.” Nedir?

Yunus Emre, Hacı Bektaşi Veli, Mevlana gibi Sufiler, aydınlanmış insanlardır. Aydınlanma kavramı bizim Tassavvuf’tan bildiğimiz kemale ermek, vahdet-i vücut dediğimiz kavramlarla ya da popüler anlatımla Nirvana’ya ulaşmak ile aynı şeydir. Kundalini yetkili bir rehber eşliğinde uyanan ilahi bir enerjidir. “Rol Arkadaşım Olur musun” kitabında bunun nasıl olduğunu ve detayları bulacaklardır okuyucular. Kundalini enerjisi omurga boyunca yükselip beynin içinden geçtiğinde seni aklın ve düşüncelerin ötesinde bir sessizliğe taşıyor. Bu konum “Düşüncesi İdrak” konumudur.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.