Tarım arazilerimize sahip çıkalım

Serhat ŞANLI

ADANA (İLKHABER) - ZMO Adana Şubesi’nde yapılan toplantıya, CHP Adana İl Başkanı Ayhan Barut, ZMO Denetleme Kurulu Üyesi Sefa Apaydın, CHP Milletvekili Tümer, TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Adana Şube Başkanı Semih Karademir ve Av. Mustafa Çinkılıç katıldı.

BİRİNCİ SINIF TARIM ARAZİSİ

İlk konuşmayı yapan CHP Adana Milletvekili Zülfikar İnönü Tümer, Çukurova Bölgesel Havalimanı’nın inşa edildiği yerin birinci sınıf mutlak tarım arazisi olduğunu, toplumun sağlığı ve gıda güvenliği için tarım topraklarının korunması gerektiğini söyledi.

Gelişmiş ülkelerin tarım arazilerini koruduklarına vurgu yapan Tümer açıklamalarına şöyle devam etti;

 ‘’Gıdanın kaynağı topraktır. Gıda güvenliği açısından gelişmiş ülkeler geleceklerini düşünerek tarım arazilerini korumaktadır. Ülkemizde tarım arazilerimiz ne yazık ki azalmaktadır. Ülkemizin nüfusu yaklaşık 80 milyona ulaşmıştır. Nüfus artış hızı dikkate alındığında 2050 yılında nüfusumuzun 100 milyon olacağı hesaplanmaktadır. Buna karşın tarım arazilerimiz 27 milyon hektardan 23 milyon 500 bin hektara gerilemiştir. Son 15 yılda ülkemiz Belçika büyüklüğünde tarım arazisini kaybetmiştir.

Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ), Devlet Su İşleri (DSİ) ve Mersin Toprak Koruma Kurulu raporlarında belirtildiği gibi 1. sınıf mutlak tarım arazisi olan ve amacı dışında kullanılamayacağı belirtilen Çukurova Bölgesel Havalimanı için tahsis edilen binlerce dekarlık arazi stratejik önem taşıyan tarım için büyük bir kayıptır.

Bir yıl öncesinden bilirkişi raporlarıyla yapılan işlemin hukuka aykırı olduğu saptanmışken yargının bir an önce telafisi imkânsız zararlar doğmaması için kamunun yararına karar vermesi gerekmektedir.

Hükümete düşen görev, uzmanların, bilirkişilerin ve konuyla ilgili kurumların uyarılarını dikkate almak, yanlıştan derhal vazgeçmektir. Üçüncü bir temel atmaya ihtiyaç duyulmadan Çukurova Bölgesi’ni oluşturan Mersin, Tarsus, Adana, Ceyhan, Osmaniye ve Hatay’ı kapsayacak ve özellikle mutlak tarım arazisi sınıfına girmeyen yeni bir yer seçimi yapılmalıdır. Torunlarımızdan emanet aldığımız bu toprakları gelecek nesillerimiz için mutlaka korumak zorundayız.’’

ZMO Adana Şube Başkanı Semih Karademir ise halen kullanımda olan, Adana Şakirpaşa Havalimanının daha az kaynakla genişletilip kapasitesi artırılarak ihtiyaçları daha uzun süre karşılar hale getirilebileceğini belirtti.

Bölgesel havalimanının yanlış yerde yapıldığına dikkat çeken Karademir, ‘’Şakirpaşa Havalimanını genişletmeyip, yatırım maliyeti çok daha yüksek yeni bir havalimanı kararı doğur değildir. Bölgesel Havalimanı, Mersin ili Tarsus ilçesi Kargılı, Karsavran, Çiçekli, Ballıca ve Çağbaşı Mahalleleri sınırları içinde yer alan 8 bin 700 dekar, 1. Sınıf sulu mutlak tarım arazisi üzerine inşa edilmektedir. Bölgesel Havalimanı yapımı ile bu alanlarda yine kamu kaynaklarıyla inşa edilmiş sulama alt yapısı kullanılmaz hale gelmiş, yıllardan beri bu arazilerde verimli bir şekilde üretilen ve sonsuza kadar üretilebilecek tarımsal ürünlerden sağlanan katma değeri yok ederek paha biçilmez ekonomik kayıplara yol açılmıştır. Kaldı ki bu alanlar 5403 Sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanım Kanunu dayalı olarak daha sonra ilan edilen ‘Büyük Ova’ sınırları içinde koruma altına alınması gereken tarım arazileri içinde yer almaktadır.

Gıda güvencesinin devamlılığı için tarım topraklarının korunması önem arz etmektedir. Yatırımların yanlış alanlara yapılması ülkemizin gıda güvenliği ve geleceği açısından tehdit oluşturmaktadır. Toplumun sağlıklı beslenmesi ve gıda güvencesi için, ortak geleceğimiz için Tarım Topraklarının amaç dışı kullanılmamalıdır.’’ Dedi.

Çukurova Bölgesel Havalimanı projesiyle ilgili olarak Adana Güçbirliği Vakfı adına vekâleten, kendi adına da asaleten dava açan Av. Mustafa Çinkılıç da dava süreci ve bilirkişi raporunun içeriği hakkında bilgi verdi.

Mahkemenin 7 yıldır davayla ilgili karar vermediğine dikkati çeken Av.Çinkılıç, açıklamalarında şöyle konuştu;

‘’Toprak koruma kurulu 2010 yılında karar aldığında, ben bölgesel havaalanı yapımı projesine değil, şüphesiz ki, yapılabilir, ülke için gereklidir. Bu projeler için kaynak ayrılabilir, uygun yerler seçilebilir ama benim açtığım dava toprak koruma kurulu 870 hektar alanı sulu tarım arazisini kendi kamu kaynaklarımızla yaptığımız ve verimli tarım arazisi olmaktan çıkarıp imara açtığı için açtığımız davaydı.

Telafisi imkânsız zararlar doğduğu kanaatindeyim. Mahkemenin bir önce karar vermesini bekliyoruz. Eğer vermezse Anayasa mahkemesine bireysel olarak, eğer isterse Adana Güçbirliği Vakfı adına da adil yargılamada makul süre içinde karar verilmediği gerekçesiyle tazminat davası açacağım.’’