TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

En büyük ödülüm seyircinin alkışı

“Yolcu” oyunundaki performansıyla Direkler Arası En İyi Kadın Oyuncu Seyirci Ödülü’nü kazanan Neslihan Sönmez’le tanışıklığım yıllar öncesine dayanır. Birlikte çok program yapmışlığımız vardır. Sonra evlenince bir kopukluk oldu. Ancak 7 yıl sonra kendisini sahnede bulduğumda, o program yaptığım amatör kızın gidip yerine son derece profesyonel bir oyuncunun gelmiş olduğunu gördüm. Tiyatro sevdalısı Neslihan Sönmez’le, ne tesadüf ki Tiyatro Cafe’de konuştuk. Sönmez, en iyi kadın oyuncu ödülü almasına rağmen “En büyük ödülüm seyircinin alkışı” diyor.

Haber Giriş Tarihi: 16.04.2017 20:01
Haber Güncellenme Tarihi: 16.04.2017 20:01
Kaynak: Haber Merkezi
ilkhaber-gazetesi.com
En büyük ödülüm seyircinin alkışı

RÖPORTAJ: MURAT YILDIRIM

Tiyatroya ilgin ne zaman başladı, nasıl keşfettin bu yeteneğin?

Öyle klasik laflar sıralamak istemiyorum ama adam olacak çocuk yedisinde belli olur derler  ya hani ben de ilkokuldan beri hep sanatla ilgi kollarda görev alıyordum. Hiç unutmam ilkokulda hocalarımız hep sorarlardı büyünce ne olacaksınız diye. Ben de Türkiye’nin ilk kadın stand-up’çısı olacağım demiştim. Sanırım hedefi büyük tutmuşum .  İşin özü şu an yapmak istediğim mesleği yapıyorum yetenek keşfine gelince bence bu apayrı bir şey…

Ailende tiyatro ile ilgilenen var mı peki? Destek olan var mıydı?

Hayır yok ama abim sanatın başka bir dalında çok iyi bir müzisyendir. Benden önce yok evet ama arkamdan yetişen kuzenlerim tiyatro oyuncusu olmak istiyorlar. Ailem her konuda olduğu gibi tiyatro için de hep arkamda oldular.

Tiyatronun başka bir dalıyla ilgileniyor musun?

Şu an için oyunculukla ilgileniyorum. Kendimi bu anlamda eksik hissediyorum çünkü oldum demek bu işte. Cidden çok tehlikeli ve öğrenmem gereken o kadar çok şey var ki derya deniz. Ben daha yolun başındayım şu anda çalıştığım Seyhan Belediyesi Şehir Tiyatrosu bir konservatuar. Her oyunda her sezon da farklı tecrübeler ediniyorum ve edinmeye de devam edeceğim. Derya deniz işler, kırk fırın ekmek yemek lazım göründüğü gibi kolay ve basit bir iş yapmıyoruz çünkü. Ama kim bilir belki ilerde….

Diğer oyunları takip ediyor musun? Nasıl bir izleyicisin?

Evet. Nerdeyse Adana’daki hiç bir oyunu kaçırmıyorum çünkü yaptığımız mesleğin bir parçası ve izlemek de gerekiyor. Yani kötü bir izleyici değilim hatta çok disiplinli bir izleyiciyim, salona hakimim. Bizim kanayan yaramız cep telefonlarına karşı. Konuşmalara karşı savaş açmış durumdayım sırası gelmişken tiyatroseverler ve izleyicilerden bu konuda hassasiyet bekliyorum. Tiyatroda lütfen telefonlarını kapatsınlar o büyülü anı bizimle yani sahnede olan oyuncularla, sahne arkasında canla başla çalışan tiyatro emekçisi arkadaşlarımızla paylaşsınlar. O zaman gerçeği hissedecekler. Konumuza dönersek ben biraz abartarak her şeyi izlemeye çalışıyorum.

Oyuncu olarak oyun izlerken dikkat ettiklerin neler? Ne ararsın bir oyunda?

Oyunu bilip bilmemekle, karşındaki oyuncuyu tanıyıp tanımamakla ilgili. Ben daha çok rolün nasıl değerlendirildiğine bakıyorum. Daha çok birliktelik olduğunda, daha mutlu oluyorum. Çünkü tek başına yapılan bir meslek değil,  herkesin birbirini etkilediği bir meslek bütünüyle çok iyi olmasa da bazı sahneler oluyor içten yapıldığı zaman bana da dokunuyor bir yerlerde.

Tiyatro, oyunculuk anlamında sinemadan daha mı zordur?   

Aslında sinema yani kamera tecrübem yok ama. Oyunculuk anlamında tiyatro da sinemada dizi de aynı. Yani oyuncuysan evet oyuncusundur. Ama tiyatroda seyircinin reaksiyonunu anında alırsın. Sinemada ise montaj denilen bir şey var. Tiyatroda o montajı seyirci kendi gözüyle yapar.

“Salon dolmazsa” korkusu yaşıyor musun?

Tiyatroda seyirci oynanan oyunun büyük bir parçasıdır bence bu korku değil aslında ama aylarca çalışıp emek verdiğin oyunu insanlarla paylaşmak ve karşılığını almak inanılmaz bir duygu. 3 yılı aşkın Seyhan Belediyesi Şehir Tiyatrosu’nda oyunculuk yapıyorum boş salona hiç oyamadık. Yani o korkum olmadı. Adana’daki hemşerilerime buradan seslenelim o zaman, tiyatro salonları boş kalmasın tiyatro iyidir gidin..

Hangi oyunlarda oynadın? En severek oynadığın karakterler hangisiydi? 

Tiyatroya okulda başladığımı söylemiştim. Ailem Almanya’da olduğu için hayatım 19 yaşıma kadar bir Almanya, bir Türkiye arasında geçti. Almanya’da Türk derneklerinde bir çok skeçlerde oyunlarda tabi ki amatörce oynadım. Türkiye’ye döndüğümde Adana Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatro Konservatuvarı’na girdim ve ordaki oyunlarda görev aldım. İlk görev aldığım oyun kanlı Nigar’dı. Kanlı Nigar müzikli bir oyundu, oyunda danslarda vardı. Yine büyükşehir de Şarkıyla Sallanan adlı çocuk oyunu ve Sevgili Doktor adlı oyunda da sahne arkasında görev aldım. Profesyonel olarak da Seyhan Belediyesi Şehir Tiyatrosu’nda Yolcu, Toros Canavarı, Plastik Hayatlar, Ah Şu Mikroplar, Kırda Bir Yaz Sabahı’nda görev aldım ve almaktayım. Benim için en özel karakter ise bu işe ilk profesyonel olarak adım attığım Nazım Hikmet’in “Yolcu” oyunundaki istasyon şefinin karısı.

“Yolcu” senin için kariyerinde dönüm noktası sanırım kaç sezon oynadın?

Yolcu sbşt’da 3 sezondur devam ediyor. Sahneyi benim üzerimde büyük emekleri olan Tamer Gözüdeli ve Veysel Sadak hocalarımla paylaşıyorum. Bu çok özel bir ayrıcalık zaten. Dönüm noktası evet kesinlikle. 2007 de konservatuvar sınavına hazırlandım ama girmedim o yıl evlilik kararı aldım. Biraz samimi bir röportaj olacak ama .. daha sonra 7 yıl evli kaldım ve yedi yıl boyunca tiyatro bile izleyememiştim. Ama rüyalarımda kendimi sahnede ya da antre beklerken görürdüm. Yedi yıl sonra evliliğim bitti ve ben Adana’ya döndüm. Seyhan Belediyesi Şehir Tiyatrosu’nda başladım tekrar. O sezon “Yolcu” oyununa karar verildi ve ordaki istasyon şefinin karısı ben oldum. Benim için bütün oyunlar ve oynadığım ve Allah izin verirse oynayacağım tüm oyunlar önemli ve değerli ama “Yolcu” hayatımda evet dönüm noktası..

En iyi kadın oyuncu ödülün var nasıl başardın neler hissettin?

Geçtiğimiz sezon yani Yolcu’nun ikinci sezonunda direkler arası seyirci ödülü aldım. Aslında biraz önce sorduğun soruyla çok bağlantılı bence. Oyuncunun en büyük ödülü oyunda selamda salonu dolduran seyircilerin sana beğeniyle bakışı ve tabi ki alkışıdır. Her oyundan sonra zaten biz ödülümüzü alıyoruz. Tabi ki bu ödül de ayrıca beni mutlu etti. Sahne zorla yapınan bir şey değil. İsteyerek yapılan bir meslek. Bu ancak sahnede hissedilen bir şey.  Tüm algıların açık olduğu bir an. Herkesin kendini kollama kendini idare etme ve daha önce provalarda gösterdiğin performansı göstermesi gerekiyor. Her zaman aynı performansı göstermeyebilir insan ama bazı yerlerde yapmadığın şeyleri yapıp kendini şaşırtabilirsin. Oynadığım oyundan zevk alıyorum. Yaptığım meslekten aldığım en büyük ödül de bu olsa gerek.

En beğendiğin oyuncular kimler, neden?

Çok çok beğendiğim oyuncu Serkan Keskin, kesinlikle ayrı bir hayranlık duyuyorum , Ali Atay, Bennu Yıldırımlar, Demet Evgar. Nedeni ne gelirsek oyunculuk anlamında çok doğallar. Aslında çok oyuncu var ama şu an aklıma gelenler bunlar.  

Aynı zamanda annesin, kızın sen seyrediyor mu? Onun da tiyatro yapmasını ister misin?

Ezo Asya 6 yaşında ama 3 yaşından beri tiyatronun içinde ve Yolcu, Plastik Hayatlar hariç diğer oyunları izledi ve Adana’da ki tüm çocuk oyunlarını izliyor. Yan kaçırmamaya çalışıyoruz. Ezo aynı zamanda bence iyi bir izleyici çünkü benim oynadığım çocuk oyununu defalarca izlemiş ve oyundaki her ayrıntıyı kavramış. Kızımla her oyundan sonra oyunların kritiğini yapabiliyoruz. Gerçek şu ki ben çok isterim tiyatro oyuncusu olmasını ama kendi ne olmak ne yapmak isterse arkasında olacağım. Tıpkı benim annem ve babamın yaptığı gibi.Ezo şu anda keman dersleri alıyor o da kendi isteği ile ve büyüdüğünde ne olacaksın diye sordukları zaman ezo tiyatro oyuncusu olacağım diyor. Hadi inşallah…

Tiyatro senin için en çok hangi diğer sanat dallarıyla ilişkili? Senin de ilgilendiğin diğer sanat dalları hangileri?

p.p1 {margin: 0.0px 0.0px 10.0px 0.0px; font: 11.0px 'Times New Roman'; min-height: 12.0px} p.p2 {margin: 0.0px 0.0px 10.0px 0.0px; font: 11.0px Calibri} span.s1 {font: 11.0px 'Times New Roman'}

 Sanırım tiyatronun beni etkilediği diğer bir yön de sanatın bütün dallarıyla birebir temas ediyor olması. Tiyatro ile derinden ilgilenmek demek, müziğin her dalıyla, resimle, heykelle de ilgilenmek demekmiş gerçekten ve bu bitmek bilmeyecek bir bilgi ve ben bunun içinde olduğumdan şanslıyım sanırım. Ve dediğim gibi tiyatro, derya deniz…

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.