TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Müziğin “Pastel” tonları

Ezgi, Aykut ve Yiğit’ten kurulu “Pastel” grubu, repertuvarları, sahneleri ve sesleriyle izleyenleri başka diyarlara yolculuğa çıkarıyor. Her Cumartesi Pazar Tiyatro Cafe’de sahne alıyorlar. Şahsen ben her hafta dinliyorum ve sıkı takipçileri oldum. Sizlere de tavsiye ederim.

Haber Giriş Tarihi: 22.04.2017 17:41
Haber Güncellenme Tarihi: 22.04.2017 17:41
Kaynak: Haber Merkezi
ilkhaber-gazetesi.com
Müziğin “Pastel” tonları

Müziğin “Pastel” tonları

 

MURAT YILDIRIM

 

ADANA (İLKHABER)-Ezgi, Aykut ve Yiğit’ten kurulu “Pastel” grubu, repertuvarları, sahneleri ve sesleriyle izleyenleri başka diyarlara yolculuğa çıkarıyor. Her Cumartesi Pazar Tiyatro Cafe’de sahne alıyorlar. Şahsen ben her hafta dinliyorum ve sıkı takipçileri oldum. Sizlere de tavsiye ederim.

 

 

Pastel ne zaman kuruldu nasıl kuruldu?

 

Aslında grup 2014 yılında Baker Street adıyla kuruldu. 2015 yılında ortak kararla Pastel adını aldık. Üçümüz de çok yakın ve birlikte zaman geçiren arkadaşlarız. Bir gün beraber otururken hadi dedik ve 1 aylık bir hazırlık süreci sonunda kendimizi bir yılbaşı gecesi sahnede bulduk.

 

Pastel kimlerden kurulu, ayrı ayrı tanıyabilir miyiz?

 

Pastel 3 kişilik bir ekip. 2 farklı proje olarak ayırdık işlerimizi. Bar performansı sahnemizde altyapılı bir sistem kullanıyoruz bas gitar ve klavye bilgisayarda, vokal, ukulele, akustik gitar Ezgi' de, elektro gitar, keytar ve geri vokal Yiğit' te, davul da Aykut' ta. Akustik sahnemizde ise Aykut bas gitara geçiyor ritmi ise looper pedal üstleniyor.

 

Genelde bar müziği yapıyorsunuz sanırım. Bunun dışında kendi besteleriniz var mı mesela, albüm yapmayı düşünüyor musunuz?

 

Aslında tam da bar müziği denilemez, sevdiğimiz ve hissettiğimiz şarkıları coverlayıp kendimizi rahat hissettiğimiz mekanlarda çalıyoruz. Örneğin 2016' da Yeşim Salkım’ın Deli Mavi isimli parçasını ve sevgili Kayahan'ın Kar Taneleri isimli parçasını çok sevdiğimiz için coverlamış, Kar Taneleri’ni kliplendirmiştik. Grup içerisinde daha önce albümlerde bulunmuş, çalmış ve sanatçılarla çalışmış olanlar var. Kendi bestelerimiz var elbette ama bunları işlemek, hayata geçirmek biraz zaman alıyor. Yakın zamanda hazırlıkları süren bir bestemizi müzikseverlerle paylaşmayı düşünüyoruz.

 

Albüm demişken, aslında artık pek albüm falan yapılmıyor. Geniş kitlelere ulaşmak için özellikle genç müzisyenler daha çok sosyal medyayı kullanıyor. Sosyal medya hedefe ulaştırır mı?

 

Bir noktada evet. Sosyal medyanın gücü yabana atılamayacak derecede yüksek ama bu baskınlık müziğin ve müzisyenlerin doğallığını etkiliyor. Bu dönemde müziğin kısır döngü içerisinde olması da bundan kaynaklı.Yeni bir şeyler üretmek  yerine hali hazırda var olan ve toplumun büyük bir kısmı tarafından ilgi gören  bir şeyler sürekli kendini tekrarlıyor.Sosyal medya yaptığınız bir şeyi karşı tarafla buluşturabilmek için çok etkili ta ki kendi sevdiğiniz ve içinizden geleni değil de talebe göre müzik yapmaya başlayıncaya kadar. Sonrası başarıdan ziyade basitlik ve aynılık oluyor.

 

Bir de bu sosyal medyada milyonlarca tıklandığını falan iddia edenler var. Bununda mı bir hilesi var acaba?

 

Bunun ile ilgili resmi bir bilgimiz elbette yok. Ama takip edebildiğimiz kadarıyla dünyanın en ünlü sanatçıları bir paylaşımda bulunduğunda tıklanma oranı ile bizim ülkemizde bir sanatçının paylaşımının tıklanma oranının yakın olması kitlesel açıdan mantığa pek uygun  gelmiyor . Durum böyleyken işin içerisinde popülermiş ve çok beğeniliyormuş gibi göstermek adına yapılan bir takım reklam ya da yapılabilecek hileler geliyor. Örneğin sosyal medyada sponsorlu reklamlar vererek bu oranı arttırabiliyor veya izlenme ya da dinlenme sayınızı arttırabilecek alt yapıya sahip şirketlerle anlaşabiliyorsunuz.

 

Günümüzde bir parçanın tutması için biraz para ve reklam yeterli sanırım. Katılıyor musunuz?

 

Bu durum bizim için yarı geçerli sayılabilecek bir konumda. Örneğin çok büyük reklamlar ve yatırımlar yapılmış, yetenekli ve kaliteli bir grup ya da sanatçının tutmama durumu mümkün. Diğer taraftan yine yatırımı büyük, desteği büyük ama kalitesiz bir işin tutması da mümkün. Bu işte aslında kriter ve seçenek çok fazla.Bizim için önemli olan enerji. Eğer enerjiniz ve ışığınız  güzel aynı zamanda  doğru işler yapıyorsanız bir gün mutlaka başarıya ulaşıyorsunuz.O noktada önemli olan da şu başarı diye düşlediğiniz şey neresi ?

 

En kötü sesler bile gelişen teknolojiyle birlikte dinlenilir hale gelebiliyor. Bu durumda biz gerçekten sesi güzel ya da yetenekli insanları nasıl ayırt edeceğiz?

 

Bu durum  duyum ve hisle alakalı. Müzisyen ya da müzikten iyi anlayan birisi bunu çok kolay ayırt edebilir. Ancak diğer türlü iyi bir dinleyici olmak gerekiyor.Müzikseverlerin de en büyük sorunu  bu zaten.Yeniliğe açık iyi bir dinleyici değil daha çok hazıra alışmış önüne ne konulursa onu dinleyen bir kitle olmuş durumda.

 

Bar müziği yapan müzisyenler genelde kendilerini pek yenilemiyorlar. Aynı repertuvar, şarkı sıralamaları bile değişmiyor. Çok mu zordur repertuvara yeni parçalar eklemek. Bir parçayı çıkarmak ne kadar zaman alır?

 

Bar müzisyenliği gerçekten çok zor bir iş, asla göründüğü gibi değil.Çünkü çok fazla kriteri bir arada değerlendirerek ortaya hem ticari hem de severek icra edeceğiniz bir şeyler çıkarmak durumdasınız ki bu çok zor bir iş. Sık sık yeni şarkılar çalmak kulağa çok hoş gelse de riskleri ve zorlukları var. Şarkı seçimi,seçtiğiniz parçayı  gruba ya da kendinize göre uyarlamak,dinleyiciye sevdirmek ve reaksiyon almak gibi.Şu kadar sürede bir şarkı eklenebilir diyemeyiz  çünkü bu grubun ya da sanatçının pratikliği, isteği  ve kabiliyetine göre de değişkenlik gösterir.Ama kısaca sanıldığı ve dışarıdan göründüğü  kadar kolay bir iş değil diyebiliriz.

 

Adana’da çok sayıda müzisyen var. Adana’nın kapasitesi kaldırıyor mu?

 

Adana'da son dönemde açılan neredeyse tüm cafe, restoran ve kahveci  tarzı mekanlarda  bir şekilde müzik yapılmaya başlanıldı.Tabi bar müziği ve grup müziği teknik ekipman ,maddiyat ve ses problemleri nedeni ile kısıtlı yerlerde olsa da  hemen hemen bir çok yerde daha  minimal düzeyde müzik yapılmaya çalışılıyor.Bu artış nedeni ile müzisyenlerin çoğunluğu  kendilerine müziğini icra edebilecek alan sağlayabiliyor diyebiliriz.

 

Esinlendiğiniz sanatçı ya da gruplar kimlerdir?

 

Hepimizin ayrı ayrı çok beğendiği ve esinlendiği gruplar var. Ortak paydada buluşacak olursak Arctic Monkeys, David Bowie , Nirvana  yerli gruplardan da Mor ve Ötesi, Gece diyebiliriz.

 

 

Çoğu zaman müzisyenler sahnedeyken, müşteriler kendi sohbetlerinde olabiliyor. Bu durum sizi rahatsız ediyor mu? Yani, “Yahu biz burada bunlar için söylüyoruz. Adamlar kendi aralarında konuşuyor” dediğiniz oluyor mu?

 

Müziğe ve müzisyene saygı önem verdiğimiz bir nokta.Yanlış anlaşılmasın bu bir saygısızlıktır demiyoruz.Tabi ki insanlar kendi aralarında yer yer sohbet edebilir,gülebilir ,eğlenebilir.Sonuçta hem eğlenmek, hem bir arada olabilmek hem de müzik dinlemek için orada bulunabilirler.Yapılan işe ve emeğe saygı gösterdikleri,gerekli önemi verdikleri sürece ortada rahatsız olabileceğimiz bir durum yok açıkçası.

 

 

 

 

 

 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.