TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Soner Gerçeker’le ‘‘Senden Sonra’’

Söz yazarı, vokalistlik yapıyor, fitness'le ilgilendi, İlişkilerinde kalıp acı çeken taraf oldu..! ´Hak Etmedim Seni` şarkısıyla hayatımıza girdi. Müzik programı sundu, ´Senden Sonra` şarkısı kariyerinin dönüm noktası oldu! Şarkılarını söylerken anne ve babasının en ön sırada kendisinin izlemesini istedi, şimdi her açık hava konserinde gökyüzüne bakıyor ve orada parlayan iki yıldızın olduğunu görüyor...

Haber Giriş Tarihi: 04.06.2017 11:22
Haber Güncellenme Tarihi: 04.06.2017 11:22
Kaynak: Haber Merkezi
ilkhaber-gazetesi.com
Soner Gerçeker’le ‘‘Senden Sonra’’

Soner Gerçeker’le ‘‘Senden Sonra’’

 

 


 

RÖPORTAJ: MURAT YILDIRIM

 

Merhaba Soner Bey, takip edenler biliyordur. Fakat sizden duymak isteriz, Soner Gerçeker kimdir?

 

Merhaba, Soner Gerçeker ben, Adana doğumluyum. Halkla İlişkiler mezunuyum. Müziğe çok küçük yaşta başladım. Ailemde amatör olarak müzikle uğraşanlar olduğu için hayatımın her döneminde yer aldı müzik. Hepsinden önce radyo susmazdı evimizde. Annemin sesi çok güzeldi, babam ve ablam da enstrüman çalıyordu... Yani o dönemlerde oldu ne olduysa, mesleğim olacağına o zamanlarda karar vermiştim. Yıl sonu müsamerelerinde her sene görev aldım. İlkokuldaydım, arkadaşlarım müzik dersinde postacı falan şarkılarını söylerken, ben Erol Evginden "Gel de Bana Sor"u söylüyordum. Ortaokul dönemimde gitar eğitimine başladım, aynı zamanda Adana Musiki Derneği’nde TSM eğitimi alıyordum. Sonrasında solist olmak isteğim sebebiyle batı müziği eğitimine başladım. Gitar eğitimim bu sebeple yarım kaldı diyebilirim. Lise yıllarımda beste yapmaya başladım. Lise bittikten sonra 2 farklı televizyon kanalında canlı müzik programı yaptım. 4 yıl kadar sürdü bu serüven. Hayatıma çok büyük tecrübeler kattı diyebilirim. 2010 yılında İstanbul’a geldim ve asıl serüven şimdi başlıyordu...

           

Okula gitmemek için çamura düşermişsiniz, doğru mu?

 

Evet, doğru (Gülüyor). İlkokuldaydım ve bazı günler evden çıkmak istemezdim. Başarılı bir öğrenciydim aslında ama kapalı havalarda evde olmak, tv izlemek daha cazip geliyordu. Bahane uyduramadığımda, okul yolunda kendimi çamura atardım. Annem üzerimi değiştirip yine okula gönderirdi. Çocukluk işte…

 

Fenomen şarkınız ‘’Hak Etmedim Seni’’ ile müzik piyasasının kapılarını araladınız. O dönemin müzik piyasanın şartlarıyla, bu dönemdeki müzik piyasasının şartları arasında neler değişti?

 

Öncelikle o döneme göre tutunabilmek çok daha zor. 2005 yılında amatör bir kayıtla internete verildi ‘’Hak Etmedim Seni’’. Bir anda o kadar çok dinleyen, paylaşan, yorumlayan oldu ki, biz bile inanamadık bu duruma. Hatta “Soner & Rüveyda - Hak Etmedim Seni” yerine başka isimlerle paylaşıldı yine benim sesimden... O dönemde çok daha iyi eserler çıkıyordu. Bir albümün ömrü çok daha uzundu. Hemen hemen tüm şarkılar hit sayılabilecek kalitedeydi. Şimdi çok daha hızlı tüketiyoruz her şeyi, hatta şarkıları bile... Önceden single yapmak kolaycılık gibi gelirdi, şimdi albüm yapmak akıl işi değil!

 

Adana'da doğup büyümüş birisi olarak İstanbul’a gelmek gözünü korkutmadı mı?

 

Korkutmaz mı? Uzun süre gelemedim sırf bu yüzden... Doğru doneleri bir araya getirmeden gitmeyeceğim İstanbul’a dedim. Getirdiğimi düşündüğümde ise, yine hiç bir şey planladığım gibi olmadı... Kalacak yerimi, işimi ayarlayarak geldim güya. Bir kadın pop müzik sanatçısı davet etti İstanbul’a. Geldiğimde ise kayboldu ortadan sessiz sedasız. Yine üstesinden geldim ama... Hayat, cesur olanları sever! İdeallerim için bunu yapmalıydım.

 

 

İstanbul'a gelirken kime güvendiniz?

 

İstanbul’a gelirken o ismini vermek istemediğim bayan sanatçıya güvendim. Çok ısrar etti bestelerimi dinledikten sonra. Kalacağım ev ve beraber sahne yapma teklifini aldığımda hiç tereddüt etmeden tamam dedim. Aynı zamanda Rafet El Roman'ın “Müzik Benim Hayatım” projesi için de davet edilmiştim. Bu benim B planımdı. Kader işte. Halâ Rafet abi ile beraber çalışıyorum.

 

Senden Sonra şarkısının hikâyesi nedir?

 

Hımmmm… “Senden Sonra!” Derin bir nefes aldım şimdi. Sözlerini çok sevdiğim dostum Tarkan Yiğit yazmıştı aslında elime geçtiğinde. Bir kaç bölüm eksikti ve msn üzerinden tamamlamaya başladık. Bestesi bitti ama hala sözler eksikti. Annemi kaybetmiştim, hemen arkasından sözler döküldü. (Sensiz uyandığım kaçıncı günüm, aynada gördüğüm yorgun yüzüm, bana hiç tanıdık gelmiyor inan... ) Hep bir sevgiliye yazıldığını düşündüler, o bölüm anneme yazıldı itiraf edeyim. Bana göre en büyük, en özel sevgiliye...

İçimde kalan tek bir ukde var... Şarkılarımı söylerken annem ve babam en ön sırada beni izlesinler isterdim... Olmadı, olamadı... Şimdi her konserde gökyüzüne bakıyorum ve orada bana parlayan iki yıldız görüyorum. Beni orada izliyorlar ve gurur duyuyorlar! Bunu biliyorum...

 

İlişkilerinizde bırakıp giden mi, yoksa kalıp acı çeken mi oldunuz?

 

Bırakıp gitmek hiç kolay değildir benim için. Bazen bir şehri, bir eşyamı, arkadaşımı hatta aşkımı bırakmak bana göre değil. Kalan, acı çeken oldum genellikle. Şarkılarımı yazarken de buradan besleniyorum.

 

Rafet El Roman ile nasıl tanıştınız?

 

2010 yılında asistanı sosyal medyadan mesaj attı. Rafet El Roman'ın “Müzik Benim Hayatım” projesi olduğunu. Kendi söz ve müziğini yapan, yorumcu genç isimlere destek vermek istediğini yazdı. Zaten İstanbul’a gelme planım vardı. Hiç düşünmeden kabul ettim ve İstanbul’a geldim. Bir yıl sonra da vokalistliğine başladım.

 

Hak Etmedim Seni şarkısında Rafet El Roman ile düet yaptınız. Başarılı bir çalışmaydı devamı gelecek mi?

 

Evet, sağ olsun beni kırmadı. Hem düet yaptık, hem klipte de oynadı. Şu an için yeni bir düet projemiz yok. Yine yapacağım işlerimde desteğini her zaman hissetmek isterim. Belki ilerleyen zamanlarda yine bir düet projemiz olabilir, bu beni elbette mutlu eder.

 

Hobileriniz?

 

Fitness ile ilgileniyorum. Uzun yürüyüşler yapmayı, film izlemeyi seviyorum.

 

Anne kelimesinin kalbinizdeki çarpıntısı?

 

Duyduğumda bile kalp ritmim hızlanıyor, gerisini sen düşün... O koca bir okyanus, kelimelerim sadece bir su damlası kalır yanında. Bu durumu anlatmam çok zor. 2003 yılında kaybettim, acısı hâlâ taze... Allah tüm annelerin ömrünü uzun etsin.

 

Hayat felsefesi edindiğiniz söz: Herkes tarafından sevilen, yalancı bir insan olmaktansa, sevilmeyen doğru bir insan olmayı tercih ederim. Yalancı insanlardan çok mu çektiniz?

 

Orada anlatmak istediğim asıl şey şu! Ben samimiyetten yanayım, politik davranamıyorum. Seversem severim, bunu da hissettiririm. Sevmezsem de aynı şekilde. Sırf menfaat uğruna kimseyi seviyormuş gibi yapamam, yanlışına da sessiz kalamam. Sadece bana doğru gelen ne ise onu yaparım, sevilmeyeceğimi bilsem de...

 

Televizyon kanalında müzik programı sunmanın avantaj ve dezavantajları nelerdir?

 

Avantajları çok daha fazla elbette... Öncelikle kamera korkumu yendim, şimdi çok daha rahatım kamera karşısında. Far yemiş tavşan gibi kalakalmıyorum, canlı yayın esnasında. İzleyici ile daha yakın bir bağ kurabildim, iletişimim daha da güçlendi. Canlı yayında yaşanabilecek aksiliklerle baş edebilir durumdayım artık. Dezavantajı olmadı aslında. Sorunlu konuklardan ara sıra dert yandım, görmezden geldim, kaprislerini çektim hatta sustum misafir diye. Bir de canlı yayına bağlanıp evlenme teklifi edeni mi dersin, küfür edeni mi onlara hiç girmeyeyim...

 

Son yıllarda sanatçıların, şarkılarını tanıtabilecekleri müzik programı kalmadı. Bu kısır döngü nasıl aşılabilir?

 

Burada asıl görev yapımcılara düşüyor. Öncelikle ses yarışmalarına karşıyım. İnsanların yeteneklerini yarıştırmak anlamsız geliyor bana. Zaten birçok isim, program bittikten sonra unutulup gidiyor. Olan o kişilere oluyor. Reyting kurbanı oluyorlar er ya da geç. Yeni isimlere destek vermek, üreten ve yorumlayan taze kan lazım bizlere. Daha çok canlı performans programları olmalı televizyonlarda. Belki böyle aşılabilir...

 

İlham perileri ruhunu ne zaman ziyaret ediyor?

 

Her an, her yerde ziyaret ediyorlar beni. Bazen metro’da, bazen yolda, gece uyurken, sabah uyandığımda, evde yalnızken, bazen kalabalık bir ortamda, hatta markette... vb… Saati, zamanı yok bunun. Geldiğinde tutamazsın çıkıverir o an. Beste yapayım diye oturup karalayıp, mırıldandığım olmadı...

 

Kaç şarkınızı size ait olduğunu bilmeden dinledik?

2005 yılında ‘Hak Etmedim Seni'yi dinleyenler benim sesimden fakat farklı isimler adı altında anıldım. Sanal âlemin dezavantajlarından biriydi bu!

2012 yılında da sevgili Rafet El Roman'ın ‘Sevgiye Zaman Ver’ albümüne sonradan eklenen ‘Senden Sonra’ şarkısının bestecisiyim. Sonrasında Kibariye ve Ortadoğulu şarkıcı Elissa'da yorumladı Arapça sözlerle. Yakında da çok sevdiğim dostum Onur Karan'ın remix versiyonu ile dinleyeceğiz “Senden Sonra”yı. Ne kısmetli şarkıymış ama(Gülüyor).

 

Türk halkına söylemek istedikleriniz?

 

Ülke olarak zor zamanlar geçirdik, hala da olumsuz etkileri devam ediyor maalesef. Böyle zamanlarda birbirimize daha çok kenetlenmemiz gerekirken ırk, dil, din, siyasi görüş sebebiyle daha da kopup ayrılıyoruz birbirimizden... İnsanlar mutsuz, huzursuz ve kaygılı. Birbirimizin görüşlerine saygı duysak, biraz empati yapabilsek, bu hayatta yaşama hakkı olan tüm canlıları kucaklayıp koruyabilsek, birbirimizi daha çok sevsek, sevgimizi belli etsek her şey başka olacak bundan eminim. Dünyayı sadece sevgi kurtaracak…

Çıktığım bu yolda benimle beraber yürüyen tüm sevenlerime sonsuz teşekkürler... Bu güzel sohbet için de ayrıca sana teşekkür ederim. 
Sevgiyle ve Müzikle...

 

Not: Röportaja katkılarından dolayı MURAT FIRAT’a teşekkür ederim

 

 

 

 

 

 



Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.