TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

İlk bir yıl bebeğinize verilmeyecek besinler

Bebekler için en mükemmel besin kaynağı anne sütüdür. Anne sütünün bebeğe sağladığı yararlar sayılamayacak kadar çoktur.

Haber Giriş Tarihi: 15.06.2017 13:58
Haber Güncellenme Tarihi: 15.06.2017 13:58
Kaynak: Haber Merkezi
ilkhaber-gazetesi.com
İlk bir yıl bebeğinize verilmeyecek besinler

Serhat ŞANLI

ADANA (İLKHABER) - Bebekler için en mükemmel besin kaynağı anne sütüdür. Anne sütünün bebeğe sağladığı yararlar sayılamayacak kadar çoktur. Bu nedenden dolayı uzmanlar, bebeklerin ilk altı ay sadece anne sütüyle beslenmesini öneriyor. Bebeklerin 6.ncı ayından itibaren ise ek besinlerle birlikte 2 yıl anne sütü verilmesinin yararlı olduğunu belirtiyorlar.

Uzman Diyetisyen Fadime Özgök Şenses, bebekleri gıdalara alıştırmanın zor olduğunu belirterek, ‘’Bebeğiniz için en iyi besin anne sütü. İlk altı ay sadece anne sütü yeterlidir. Anne sütüne iki yaşına kadar devam edilebilir. Ek besine başlama süreci kesinlikle dördüncü aydan önce olmamalıdır. Ek gıda alan bebeğin anne sütüne ihtiyacının devam ettiği unutulmamalıdır.’’ Dedi.

Bebeklerin ilk bir yıl boyunca beslenmesinin önemine değinen Şenses, sözlerine şöyle devam etti;

‘’Anne sütünü mümkün olduğunca 2 yaşına kadar verin. Ancak belirli bir süreden sonra da gıdalara alıştırmanız gerekmektedir. Bebeğinizi hayatı boyunca tüketeceği gıdalara alıştırmak birçok anne için zorlu bir süreç olduğunu bilmeyen yoktur. Bu süreçte bebeğinize ilk bir yıl boyunca vermemeniz gereken besinleri şöyle sıralamak mümkündür;

Tuz: Bebeğin sodyum ihtiyacı anneden ve ek gıdaya başlandıktan sonraki besinlerle karşılanır. Yani bebek ihtiyacını zaten karşılıyor olacaktır. Fazla sodyumu bebeğin böbrekleri atamayabilir. Bu nedenle hazırlanan gıdalara tuz ilavesi yapılmamalıdır.

Şeker: Boş enerji kaynağı olarak kabul ettiğimiz şekerin besin değeri yoktur. Aşırı tüketilmesi iştahsızlık, diş çürümesi ve ilerleyen dönemlerde şişmanlığa neden olabilir.

İnek sütü: Düşük demir içeriği, yüksek protein ve sodyum içeriği nedeniyle zorunlu haller dışında ilk bir yıl kullanılmaması önerilir. Anne sütünün az veya hiç olmaması durumunda önceliğin hazır formülalardan yana olması tercih edilir. Böyle bir imkân yok ise inek sütü kullanılabilir.

Bal: Clostridium botilinum sporlarını içerebilmesi nedeniyle risklidir. Bebeklerin mide asit düzeyi düşük olduğu için bu sporları öldüremez. Bu nedenle önerilmez.

Sakatatlar: Başta karaciğer olmak üzere sakatatlar depo organ gibi kabul edildiğinden protein ve bazı mineraller bakımından zengin olmakla birlikte bazı hastalıkların etkenlerini ve metabolik artıkları da depolayabilirler. Bir yaşından sonra sağlıklı hayvanlardan elde edilmesi şartıyla az miktarda kullanılabilir.

Bakla: Bir enzim yetersizliği olan favizmin hangi bebekte olduğu bilinmemektedir. Bu nedenle bir yaş altında kullanılmaz.

Çilek, domates: Alerji gelişme ihtimali yüksek olan çilek ve domateste ilk bir yıl bebek beslenmesinde tercih edilmez.

Asitli içecekler: Asitli yapıları nedeniyle bebeğinizin midesinde hassasiyete neden olabilir bu yüzden çocukluk döneminde dahi tercih edilmemelidir. Kafein içeriğine sahip olanlar ise bebekte huzursuzluğa da neden olacaktır.

Hazır çorbalar, hazır et, tavuk suyu; Monosodyum glutamat içeren bu besinler hem alerji oluşturabileceğinden hem de beyin tarafından lezzetli olarak algılandığından çok tüketme isteği oluşturabiliyor. Bebekler için hazırlanan çorbaların taze hazırlanmasına ve mevsim sebzeleri kullanılmasına dikkat edilmeli mono sodyum içeren ürünler eklenmemelidir.

Patlıcan: Hem besin değerinin düşük olması hem de nikotin içermesi nedeniyle bebeklerin beslenmesine eklenmemelidir.

Çay: Bebekler ve küçük çocuklara önerilmez. İçerisindeki bazı maddeler demir ve diğer bazı minerallerin emilimini azalttığından kullanılmamalıdır. Kansızlığa (anemi) neden olur.

Bitki çayları: Paket veya açık, tek veya karışık olarak kullanabilen bitki çaylarının çocuklar ve bebekler üzerindeki güvenilirliği bilinmemektedir. Bazıları demir ve diğer mineralleri bağlayıcı özellik gösterir, bazılarının diüretik (idrar söktürücü etki), bazıların müshil etkisi gösterir. Bu nedenle herhangi bir bitki çayı kullanılacak ise mutlaka doktora danışılmalıdır.

Çikolata: Alerjen özelliği nedeniyle kullanılmamalıdır.

Sucuk, salam, sosis: Şarküteri ürünlerinin ömrünün uzun olması için eklenen nitrit, nitrat denilen katkı maddelerinin kanserojen olduğu bilinmektedir. Hem çocukların hem de yetişkinlerin kullanmaması gerekir.

Kabuklu deniz canlıları: Hem alerjen olmaları hem de ağır metal içermesi nedeniyle tüketilmemelidir.

Kuruyemişler: Alerjen özellikleri ve boğulma riski göstermeleri nedeniyle kullanılmamalıdır.

 

Konserve ürünler: Bebeklerin beslenmesinde taze ve mevsiminde besinler tercih edilmelidir. Clostridium botilinum dediğimiz ölümle sonuçlanabilecek besin zehirlenmesine neden olabilecek sporlar içerebileceği için kullanılmamalıdır.’’

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.