TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Müzisyen alkışlanmak zorunda

Yıllardır tanırım genç müzisyen Volkan Karakaya’yı. Yıllardır da onunla bir röportaj yapma sözüm vardı. Ancak sözümü tutmak şimdiye kısmet oldu. Genç

Haber Giriş Tarihi: 22.06.2017 12:53
Haber Güncellenme Tarihi: 22.06.2017 12:53
Kaynak: Haber Merkezi
ilkhaber-gazetesi.com
Müzisyen alkışlanmak zorunda

 

Yıllardır tanırım genç müzisyen Volkan Karakaya’yı. Yıllardır da onunla bir röportaj yapma sözüm vardı. Ancak sözümü tutmak şimdiye kısmet oldu. Genç olduğuna bakmayın. 50’nin üstünde bestesi var, aynı anda üç mekanda birden çıkabiliyor. Ve diyor ki, “Müzisyenler, mekana gelen insanlar için şarkı söylüyor. O nedenle müzisyen hata da yapsa, yanlış ton da bassa alkışlanmak zorunda”.

RÖPORTAJ: MURAT YILDIRIM

Bak sonunda sözümü tuttum ve yıllar sonra seninle röportaj yapıyorum. Okuyucularımıza kendini tanıtır mısın Volkan?

Müziğe ilkokulda başladım, müzik dersimizin hocasının adı da Volkandı, beni yanına alıp sürekli şarkı söyletirdi. Hatta ilkokulda ilk konserimi vermiştim, sonra gitara merak saldım, kursa gittim, eğitimini aldım derken bir çok mekanda çalmaya başladım. Sonra şan eğitimi aldım, kendi grubumu kurup hemen hemen Adana'da tüm mekanlarda sahne aldık.

Tarzını nasıl belirliyorsun? Bu konuda senin zevklerin mi, mekanın konsepti mi yoksa müşterinin tarzı mı belirleyici oluyor?

Dediğim gibi Adana'da bir çok mekanda çalıp söyledim. Şu an sadece Good Coffee Shop'ta sahne alıyorum, ramazan ayından sonra yeni bir mekanla anlaşma yaptık,üç ayrı mekanda çalacağım razamadan ayından sonra. Şu an sadece Good Coffee Shop sahnesindeyim. Çok temiz, nezih, aile ortamımız var. Her şeyden önce işletme sahibimiz adam gibi adam :) Tarz konusuna gelince, ilk başta rock müzikle başladım, daha sonra alternatiflerim değişti, her yaşa, her kitleye, her moda uygun şarkılar çalıyorum sahnede. Yılların deneyimi diyelim biz buna. Sahnede aldığımız alkıştan bile insanların ne tarz şarkılar istediğini anlayabiliyoruz :)

Hangi sanatçılar favorilerin listesinde?

Teoman , Burak Kut , Şebnem Ferah , Fettah Can , Murat Boz, Mustafa Ceceli. örnek aldığım sanatçılar. Olağanüstü seslere sahipler, bu sebepten dolayı bu isimler favori listemde :)

Çok sayıda besten var bildiğim kadarıyla. Beste yaparken ilham gelmesi gerekli midir? Sen hangi ortamlarda ya da durumlarda beste yapabiliyorsun?

Elliyi aşkın bestem var, hemen hemen on altı yaşımdan beri yazıyorum bir şeyler. İnşallah tüm Türkiye'ye duyuracağım tüm şarkılarımı. Bestelerimin çoğunu göl kenarında yazdım, karanlık, sessiz, sakin, hafif rüzgar esintisi, gitarım, ilhamlarım bunlar:)

Günümüzde artık insanlar müziklerini dijital ortamda paylaşıyor, kısa sürede de şöhreti yakalayabiliyor. Ancak her şey fazla mı elektronik? Yani o eski emekler yok gibi?

Aslında bunu sanata saygısızlık olarak görüyor olsam da ne yazık ki bunun önüne geçemeyiz. Daha şarkının klibi yayınlanmadan paylaşım sitelerine düşüyor bile. Ama geniş kitlelere ulaştırabileceğini düşünüyorum elbette, sosyal sitelerden ünlü olan tonlarca insan var, bir şarkı yapıyor, hop bir bakıyorsun milyonlarca tıklanması var, sonra konserler, albüm, single derken ismini yapıyor zaten çoğu şanslı müzisyen kardeşlerimiz :)

Çok yetenekli genç müzisyen var. Ancak çoğu sesini duyuramıyor? Parasızlıktan mı sence?

Kesinlikle katılıyorum, o kadar yetenekli kardeşlerimiz var ki, eminim imkanları olsa neler neler yapacaklar ama ne yazık ki maddiyat olmayınca kendi kendilerine yapıyorlar müziklerini, sanatlarını. Kısacası her şeyde olduğu gibi, maddiyat her zaman önemli.

İyi ses, kötü ses diye bir şey var mıdır? Neye göre ayırt edilebilir?

Bu işe ömürlerini vermiş müzisyenler, yani bizler, ne kadar teknoloji girse de o sesleri ayırt edebilecek kadar geliştiğimizi düşünüyorum. Bu da az önce değindiğim konuya denk geliyor, maddiyat olduktan sonra her şeyi yapıyorsun, kötü ses olduğuna inanmıyorum, kötü ses yoktur, eğitimsiz ses vardır, işte o sesler teknoloji ile o kadar güzel şeyler yapıyorlar ki, bu ses nasıl oldu da bu hale geldi dedirtiyor. Sesin tınısıyla fazla oynamayacaksın.  Yarın konserler, turneler olduğunda ne yapacaksın? Diye sorarlar adama :)

Müzisyenler genelde hep aynı repertuvar üzerinde duruyor gibi. Yeni bir şeyler eklemiyorlar. Yeni bir parça yapmak çok mu zordur, çok mu zaman alır? Neden böyle?

İşte buna çok karşıyım, garsonu,  şoförü, terzisi, barmeni, nasıl işini yapıyorsa, yapmak zorunda ise, müzisyen de bunu hobi değil de, işi olarak görmek zorunda. Bizler bu işten para kazanıyoruz, her müzisyenin çoğu kitlesi vardır, sürekli o kişiyi dinlemeye gelince sürekli aynı şarkılar çalınırsa artık o kabak tadı vermeye başlar ve kitleni yavaş yavaş kaybedersin. Bizler bu işten para kazanan insanlar olarak sürekli yeni çıkan şarkıları, sanatçıları takip etmek zorundayız. Bu bizim zorunluluğumuz. İşini iyi yapan bir müzisyen için repertuvar eklemek çok zaman almaz, şarkıyı dinler önce kafasında tonunu oluşturup sonra gitarını alır o şarkı üzerinde çalışır, bir şarkının alacağı zaman maksimum yirmi beş otuz dakikadır.

Adana’da çok fazla müzisyen var. Adana’nın eğlence sektörü kapasitesi bu yoğunluğu kaldırabiliyor mu?

Adana'da kesinlikle çok fazla müzisyen var, bu memleketim için olağanüstü bir şey. Kapasitesi kaldırıyor mu derken o kadar müzisyen nasıl iş bulabiliyor diye algıladım. Cevaplayayım, iyi müzisyen kötü müzisyen diye ayırt etmeyeceğim, işini en iyi şekilde yapan müzisyenler zaten artık mekanlarını benimsemiş, kendilerini sabitlemiş müzisyenler, x mekanındayım,müzisyen sahne aldığı mekanı kendi mekanı gibi görmek zorunda, mekanı sevmeli ki işini doğru düzgün yapsın, mekana ilgisi olmayan, sadece para almak için o sahneye çıkan müzisyen en fazla bir ay kalır o mekanın sahnesinde. Mekanı evi gibi gören müzisyen kardeşlerim zaten şu an olmak istediği yerdeler eminim.

Sence pop müziğin duayenleri kimler?

Kurban, Athena, MFÖ

Mekanlarda şarkı söylediğiniz zaman bazen dinlemeye gelenler kendi aralarında sohbete dalabiliyor. Bu durum yaptığın müziği ya da sahneni etkiliyor mu?

 İlla ki bazı durumlarda o şekil muhabbetlerimiz oluyor sahnede. Şuna inanıyorum mekana bizleri dinlemeye gelen insanların ruh halleri tamamen bizlere bağlı, muhabbet etseler de, eşlik etseler de,tempo tutsalar da... Hareketli, tempolu şarkılar çaldığımız zaman, aralarında konuşuyor olurken, sahneyi dinlemeseler bile ister istemez hareketleniyor bedenler, ruhlar, slov çaldığımızda ( çoğu zaman ) mod düşüyor. Ben her zaman sahnede işini icra eden müzisyenlerimizin alkışlanmak zorunda olduğu kanısından yanayım. Kötü de söylese, yanlış ton bassa da, detone olsa da o müzisyen alkışlanmak zorunda, sonuçta bizler değerli müşterilerimiz için o sahneye çıkıyoruz,onlarda bir zahmet iki eli birbirine çarpmayı çok görmesinler:) Biz müzisyenler sevgili misafirlerimizin alkışlarıyla motive oluyoruz:) Lütfen buna kulak verin

 

 

 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.