TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Yazılı basın bitmez

Çukurova Kalkınma Ajansı’nın desteğiyle, Çukurova Gazeteciler Cemiyeti(ÇGC) tarafından, “Kent Muhabirliği Uygulamalı Eğitim Programı” konulu eğitim semineri sona erdi. Seminere katılan toplam 52 kişiye sertifika verildi.

Haber Giriş Tarihi: 21.09.2017 14:56
Haber Güncellenme Tarihi: 21.09.2017 14:56
Kaynak: Haber Merkezi
ilkhaber-gazetesi.com
Yazılı basın bitmez

 

Serhat ŞANLI

ADANA (İLKHABER) - Çukurova Kalkınma Ajansı’nın desteğiyle, Çukurova Gazeteciler Cemiyeti(ÇGC) tarafından, “Kent Muhabirliği Uygulamalı Eğitim Programı” konulu eğitim semineri sona erdi. Seminere katılan toplam 52 kişiye sertifika verildi.

Seminerin son gününde, Türkiye Gazeteciler Federasyonu (TGF) Genel Başkanı Yılmaz Karaca, ‘Köşe Yazarlığı’ konulu sunum yaptı. Karaca internet gazeteciliğinin yasasının olmaması nedeniyle önemli riskleri beraberinde taşıdığına değinerek, yazılı basının hiçbir zaman bitmeyeceğini söyledi.

Çukurova Kalkınma Ajansı’nın desteğiyle, Çukurova Gazeteciler Cemiyeti(ÇGC)

tarafından, kentte görev yapan gazeteci ve gazeteci adayı iletişim bölümünde okuyan öğrencilere yönelik düzenlediği “Kent Muhabirliği Uygulamalı Eğitim Programı” konulu eğitim semineri sona erdi.

Çukurova Gazeteciler Cemiyeti Lokali’nde 18 Eylül 2017 Pazartesi günü başlayan ve 4 gün süren seminerde Türkiye Gazeteciler Federasyonu Başkanı Yılmaz Karaca (Köşe Yazarlığı), TGF Genel Sekreteri ve ASGD Genel Başkanı İbrahim Erdoğan (Haber Yazma Teknikleri), ÇGC Mali Sekreteri Mutlu Mete (Röportaj), Hürriyet Gazetesi Çukurova Bölge Yazı İşleri Sorumlusu Erdal Fernergiz ve emekli gazeteci Mustafa Arık (Foto Muhabirliği) konusunda eğitim verdi.

Seminerin son gününde Türkiye Gazeteciler Federasyonu(TGF) Başkanı Yılmaz Karaca, ‘Köşe Yazarlığı’ konulu sunum yaptı.

TGF Genel Başkanı Yılmaz Karaca, ilk olarak basında teknolojik alanda yaşanan gelişmeler hakkında bilgi verdi. TGF Başkanı Karaca, yaygın basında yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen umutlu olduklarını belirterek, ‘’ Anadolu Basınından daha temiz, Anadolu Basınından daha düzgün bir basın yoktur. Anadolu Basını tüm sıkıntılarına rağmen güçlülüğünü ve dürüstlüğünü devam ettirmektedir” dedi.

İnternet gazeteciliğinin yasasının olmaması, dolayısıyla önemli riskleri de beraberinde taşıdığına dikkat çeken TGF Genel Başkanı Yılmaz Karaca sözlerine şöyle devam etti;

‘’YAZILI BASIN BİTMEZ’’

‘’ Yazılı basın hiçbir zaman bitmeyecektir. Çünkü; yazılı basın aynı zamanda bir belgeciliktir. İnternette yazılan haber, suya yazılan yazı gibidir. Yazılı basın ise elinde sağlam bir belge saklamak gibidir.

Gazetede ilk yazınızda medyada var olduğu söylenen 600 küsur yazardan şikayet ederek yazı serüveninize başlamayın. Bu konu artık gerçekten baymış durumda.

Size verilmiş köşeden BENİM köşem, yazınızın bulunduğu sayfadan da BENİM sayfam diye bahsetmeyin. Şunu unutmayalım; bizlerin olan bir şey yok burada, bizler sadece kiracıyız. Bu yerler geçici kiracılar olarak bize tahsis edilmiş durumda o kadar.

Megalomani iyi bir şeydir. Megaloman olmayan iyi yazar da olamaz. 2 numaralı maddede belirttiğim konuyu bilseniz de, bu megaloman olmanıza engel değildir.

 

Başka bir yazar sizi eleştirdiğinde veya saldırdığında sakın ha hemen ağlamaya başlayıp otoritelere şikâyete koşmayın. Elinde yazma imkânı bulunan bir insanın kendisi aleyhine yazı yazdı diye başka bir yazarı mahkemeye vermesi bence bir yazar için en utanılacak şeydir. Eğer şövalye ruhu taşımıyorsanız bu işi hemen bırakın ve ticarete atılın.

Sakın ama sakın ha başkasının yazısını genel yayın yönetmenine şikâyet etmeyin. Hele o genel yayın yönetmeni aynı zamanda bir yazarsa bunu düşünmeyin bile.

Halk bunu anlamaz diye düşünüp bazı konuları yazmamazlık etme, anlamazsa anlamasın ne olur yani.  Sadece halkın anladığı konuları yazarsanız sıkıcı olursunuz. Şunu bilin ki halk da kendinden fevkalade sıkılmaktadır.

‘’HER KONU YAZILABİLİR’’

Hayatta yazarlık onuruna uygun yazı diye bir şey yoktur. Her konu yazılabilir, hatta yazılamaz sanılan konuda yazmak varsa yazarlık onuruna daha uygundur, tek kriter hangi konuda olursa olsun iyi yazı yazmayı başarabilmektir.

Hayatı ve kendinizi çok ciddiye almayın, böyle davrananlar ya anal ya da oral retentive olacakları için yazı mazı yazamazlar veya yazsalar da ancak mektup yazabilirler.

Okuyucularınızdan ve gazete yöneticilerinden övgü almak sizi mutlu etmesin, şunu bilin ki bu övgüler yazarlığınızın yanlış yönlere gitmesine neden olur. Kendisiyle kimsenin ilgilenmediğinden şikâyet eden bir insan, karakter olarak yazarlığa müsait değildir. Yazarlık, insanı yalnızlığa iten, itmesi gereken bir meslektir.

‘’POLEMİKLER BİR YAZARIN ATEŞLEYİCİSİDİR’’

Yazarlık işinin de bir sonu vardır. İlla da başkalarının size artık yazamadığınızı söylemesini beklemeyin, iyi yazarsanız iyi de bir okuyucu olmalısınız, kendi yazınızı okuduğunda tatmin olmuyorsanız işi noktalamanın zamanı çoktan gelmiş demektir, lüzumsuz ısrara gerek yok. Bizim sektör bu durumda olan insanlarla doludur.

Polemikler bir yazarın ateşleyicisidir. Polemiğe girmeye yüreğiniz yetmiyorsa, yazar da değilsiniz demektir. Polemik sanatını beceremeyenlerden ya yazar hiç olmaz ya da onlar ‘Ağır’ yazar olabilir.

Bana şöyle yaptılar, böyle davrandılar diye ağlaşmak bir yazara yakışmaz. Yazar kendi ağlamasını yazısında yapar ve de başkalarını ağlatır.

‘’KÖŞE YAZARLIĞI SORUMLULUK İSTER’’

Köşe yazarlığı sorumluluk ister ve gazeteciliğin önemli bir misyonunu yüklenir. ‘Sahibinin sesi’ değil, halkın gerçekleri öğrenebilme mücadelesinin verilmesi gerekir.

Sürekli kendisini geliştirmek, sorgulamak, gündemi takip etmek, doğruları araştırıp halka sunmak gerekir.

Türkiye’de 7 bin civarı profesyonel gazeteci işsiz durumdadır. Ülkemizde iletişim fakültesi olmayan 4-5 civarı üniversite var ve bunlarda iletişim fakültesi kurmanın çabası içerisindedirler. Mevcut üniversitelerin her yıl verdiği iletişim fakültesi öğrencilerini düşünürsek her yıl artan mezun sayısı iş konusunda sorun yaşayacaktır.

Artık kendini geliştirmeyen, halka gitmeyen, halkın ve şehrin sorunlarını çözmeye yönelik bir yarış içerisine girmeyen gazete hiçbir zaman ticari kesimden özel ilan alamaz. Çünkü okunmayan, formaliteyi yerine getirmiş bir gazeteye ticari bir kişi neden ilan versin. Ama satışı iyi olan, halka giden gazeteler ilanda sorun yaşamazlar.

Ülkemizdeki gazetelerin durumuna bakacak olursak artık bir ‘Ajans Gazeteciliği’ halini almışlardır. Bakıyorsunuz 7 kişilik çekirdek kadrosu olan bir gazete iki kişi ile işleri yürütmektedir. Gazetelere bir baktığınızda birinci sayfada yer alan haberlerin tamamının ajanstan alındığını hatta haberin başlığının dahi değiştirilmeden verildiğini görürsünüz. Artık gazetelerin haberlerini yazmak için ajansları beklemektedirler. Bunların içerisinde bazıları tabi ki istisnadır.

‘’AJANS HABERCİLİĞİNİN YOK EDİLMESİ LAZIM’’

Ajanslardan haber alınır. Ancak ajans haberciliğinin yok edilmesi lazım. Yapılmazsa ülkemizde habercilik biter. Haberci, haber yazacak muhabir kalmaz. Bazen bakıyorsunuz ajansların haberleri bile bizleri şaşırtmaktadır. Geçenlerde gördüğüm bir haber, sokakta nasıl konuşuyorsanız o şekil haber yazılmış. Onların da üst düzey yetkililerinin yapılan haberleri okumadığını görebilmekteyiz. Bu haberciliğin bitme noktasına geldiğinin göstergesidir. Haberciliği iyi şekilde yapan arkadaşlarımız vardır. Ancak sayı olarak çok az kaldı diyebiliriz.

Son iki yıldır ilanlar düştü. Türkiye’de gazete sayısı düştü. Bazı gazetelerde yapılan birleştirmelerde etkili oldu. Eğer gazete, resmi ilana yönelik gidiyorsa yaşama şansı yoktur. Burada gerçekten gazeteciliği iyi yapan, bulunduğu kente hitap eden, satan gazeteler yaşar. Yapmayan resmi ilan ile yaşamaya çalışan gazeteler 2018’de yavaş yavaş kapatacaktır. Çünkü bugün bir gazete 20-25 bin civarı maliyeti var. On bin lira basın ilandan, 5 bin lira özel ilan alırsa, maliyeti bile kurtarmaz.’’

‘’MESLEĞİNİZİN DEĞERİNİ BİLİN’’

Ardından CHP Adana Milletvekili Zülfikar İnönü Tümer, gazetecinin, içinde yaşadığı topluma karşı çok önemli sorumlulukları olduğuna değinerek, ‘’Biz, siyasetçiler her tarafa ulaşma şansına sahip değiliz. Halkın tamamının sorunlarını siz, gazeteciler sayesinde öğreniyoruz. Bize sunduğunuz bilgilerle haberlerle bizleri bilgilendiriyorsunuz. Mesleğinizin değerini bilin ve saygınızı hiçbir zaman kaybetmeyin’’ dedi.

Gazetecinin entellektüel düşünen ve sorgulayıcı insanlar olarak gerçekleri halka sunmak zorunda olduklarına da değinen Tümer, “Türkiye’de bir sorun varsa bunu gazeteciler ortaya çıkartıyor ve çözümü yolunda da verilen mücadelelere önemli katkılar sağlıyor. Basın faaliyetlerinin temeli de zaten bu girişimlerdir” şeklinde konuştu.

Çukurova Gazeteciler Cemiyeti (ÇGC) Başkanı Cafer Esendemir, düzenlenen seminerle mesleğin gelişimine katkı sunarak, yeni gelişmeleri kendi alanında etkili kişiler tarafından katılımcılara aktarıldığını, 4 günlük etkinliğin ardından da verilen sertifikayla taçlandırdıklarını dile belirtti.

Yapılan konuşmaların ardından eğitim seminerinde sunum yapan Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı Yılmaz Karaca, TGF Genel Sekreteri ve ASGD Genel Başkanı İbrahim Erdoğan, Hürriyet Gazetesi Yazıişleri Müdürü Erdal Fernergiz, ÇGC Mali Sekreteri Mutlu Mete ile gazeteci Mustafa Arık’a, ayrıca katkılarından dolayı ÇEP Anadolu İletişim Meslek Lisesi Müdürü Uğur Özen, öğretmenler Bekir Dündar, Nurcihan Büyükyiğit, Sevil Kaplan ve Ebru Özkan ile ÇGC Yönetim Kurulu üyelerine teşekkür belgeleri verildi.

Ardından seminere katılan toplam 52 kişiye de sertifikaları Milletvekili Tümer, ÇGC Başkanı Esendemir, TGF Genel Başkanı Karaca ve ASGD Genel Başkanı Erdoğan tarafından verildi.

 

 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.