TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Bakan Gül: 4 bin hakim, savcı ihraç edildi

Adalet Bakanlığı Adana Göltepe Eğitim Tesisleri düzenlenen törenle açıldı. Törene katılan Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, yaklaşık 4 bin hakim, savcının ihraç edildiğini söyledi.

Haber Giriş Tarihi: 14.10.2017 15:34
Haber Güncellenme Tarihi: 14.10.2017 15:34
Kaynak: Haber Merkezi
ilkhaber-gazetesi.com
Bakan Gül: 4 bin hakim, savcı ihraç edildi

 ADANA (AA) - Adalet Bakanlığı Adana Göltepe Eğitim Tesisleri düzenlenen törenle açıldı. Törene katılan Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, yaklaşık 4 bin hakim, savcının ihraç edildiğini söyledi.

Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül'ün de katıldığı Adalet Bakanlığı Adana Göltepe Eğitim Tesisleri açılışı töreninde yaptığı konuşmada, FETÖ'nün darbe girişiminin püskürtülmesinden devletin ve milletin hukukunun korunmasında bugün Adana'da gördüğü arkadaşlarının tarihi bir misyonu yerine getirdiğini, yerine getirilen bu misyonun her zaman milletin saygı ve takdirle hatırlayacağını belirtti.

O gece kahraman emniyet güçlerinin ilk müdahalesiyle birlikte yargı, Adalet Bakanlığı, HSYK'nın harekete geçmesiyle başsavcı, savcı ve hakimlerin Türkiye Cumhuriyeti'nin, Türk milletinin hukukunu korumak için kararlı, hızlı bir şekilde adım atmaması durumunda bugün  kürsüde konuşuyor, bu toplantıyı yapıyor olamayacaklarını ifade eden Çelik, "Belki de tarihi boyunca tüm darbe girişimlerinde cuntacılar ve darbeciler yargıyı teslim almışken, ilk defa tarihimizde bütün bir darbe girişimlerini göz önünde tutarak söylüyorum cuntacılar, darbeciler işgal kuvvetleri yargıyı teslim alamadılar, tam tersine kahraman yargı mensupları işgal güçlerini teslim aldılar. Türk devletinin, Türk anayasasını ve milletimizin hukuku korudular. O sebeple kendilerine özel teşekkürlerimi sunuyorum." diye konuştu.

Çelik, Adana'da da İncirlik Üssü'nün bu girişimde kullanılması ve darbecilerin harekete geçmesi konusunda da kentteki yetkililerin ilk müdahaleleriyle birlikte yargı mensuplarının üzerlerine düşen vazifeyi yaptıklarını, işgal kuvvetlerini püskürttüklerini anlatarak şöyle devam etti:

"Bu benim okuduğum kadarıyla, bildiğim kadarıyla, kendi mesleğim icabı takip ettiğim kadarıyla dünyada istisnai bir olaydır. Bir devletin hukuk kuvvetlerinin hukuka karşı girişilen bir girişime karşı böylesine etkili ve böylesine hukuk içinde bir hareketle karşılık vermesi dünyanın hiçbir yerinde görülmemiştir. Bakın darbe çok olağanüstü bir durumdur ve bir devlet, bir millet kendi güvenliğini korumak için bu olağanüstü duruma olağanüstü bir karşılık verebilirdi o ilk gece. Fakat buna rağmen büyük bir soğukkanlılıkla o ilk gece ve ondan sonraki gece de dahil olmak üzere o büyük tehlike karşısında gayet soğukkanlı bir şekilde ne yaptığını bilen bir iradeyle yargı mensuplarımızın hukuk içerisinde bir darbe girişimini engellenmesinin dünya literatürüne girecek bir olay olduğunu düşünüyorum. Ben AB Bakanı olduğum için dünyanın çeşitli yerlerinde yargımızla ilgili eleştirilerle çokça muhatap oluyorum. Her zaman söylediğim şey şudur, Türk yargısının içinde bulunduğu koşullarda darbe girişimi, bu kadar terör tehdidi karşısında Türk yargısı kadar özgürlük güvenlik dengesini koruma dirayetine sahip bir yargı kurumu olduğunu zannetmiyorum."

  "BİZ NE YAPTIĞIMIZ BİLİYORUZ, HUKUKA GÜVENİYORUZ"

AB Bakanı Çelik, dünyanın başka yerlerinde en ufak bir terör saldırısı olduğu zaman ne tür tedbirler alındığını gördüklerine dikkati çekerek Fransa'daki Charlie Hebdo saldırısı sonrasında Türkiye'nin de teröre karşı bir mesaj vermek için dünya liderleriyle başbakan düzeyinde temsil edildiğini anımsattı.

Türkiye'nin bir yıl içerisinde  Charlie Hebdo saldırısıyla mukayese edilmeyecek en az yüz saldırıya maruz kaldığının altını çizen Çelik, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Arkasından FETÖ'nün darbe girişimine maruz kaldık. Fakat bir tek AB yetkilisi gelip de Türkiye'yi ziyaret etmedi. Dünyanın kınamakla yetinen dostlarımızın hiçbirisi Türkiye'ye gelerek seçilmiş Cumhurbaşkanı, seçilmiş hükümet yanında durarak dünyaya o tepkisini göstermedi. Sürekli olarak Türkiye'ye karşı kararlar alan Avrupa Parlamentosu'nun (AP) başkanı şimdi Almanya ESP partisinin lideri, halen Türkiye'yi eleştirmeye devam ediyor. Avrupa topraklarında ve bir Avrupa demokrasisi olan Türkiye'de bir darbe girişimi gerçekleşmişken Türkiye'yi ziyaret etmeye çekindi ancak üç ay sonra gelebildi. Ama AP Türkiye ile müzakereleri keserim kararını o parlamentonun koridorlarında terör örgütünün liderlerinin sergisi yapılırken almaya cüret etti. Biz ne yaptığımız biliyoruz, hukuka güveniyoruz."

 "DÜNYAYA VERİLMİŞ İSTİSNAİ BİR MESAJDIR"

Ömer Çelik, uluslararası hukukta en büyük suç olan bir devlet başkanını öldürülmeye teşebbüsünün Türkiye'de de yaşandığını, Cumhurbaşkanını öldürmeye gelenlerin, katillerin bir ay boyunca Marmaris'te ormanlık alanda saklandıklarını belirterek, şunları söyledi:

"İsteseydi Türkiye Cumhuriyeti, hukuka bağlı olmayan bir devlet olsaydı kendi devlet başkanını öldürmek isteyen bu kişileri o ormanlık alanda yok edebilirdi. Aradan 15- 20 gün geçmiş, hala bunlar kaçıyorlar. Ama şu mesajı verdi tüm dünyaya Türkiye Cumhuriyeti. Bunlar ormanlık alanda da olsa kimsenin görmediği yerlerde biz bunları takip ediyor da olsak dünya görmese de duymasa da zulüm, haksızlık yapmayacağız bunları yakalayacağız ve adaletine güvendiğimiz, hukuku koruma kapasitesine ve dirayetine güvendiğimiz Türk yargısının önüne çıkaracağız. Bu da dünyaya verilmiş istisnai bir mesajdır."

Dünyadaki çeşitli darbe girişimleri ve teşebbüslerini üniversite hayatından beri okuduğunu ve belgesellerini takip ettiğini aktaran Çelik, "İddia ediyorum, bu kadar hukukun içerisinde kalarak hukuk eliyle anayasasının korunması ve bir darbe girişimine karşı bu kadar kahramanca mücadele dünyanın hiçbir yerinde verilmemiştir ve bu kahraman yargı mensupları sayesinde olmuştur. Bu gurur verici bir olaydır. O sebeple Türk yargısını imkan ve kapasitesini artırmak, Türk yargısının çalışma koşullarını düzeltmek, Türkiye Cumhuriyeti'nin bekasını teminat altına almaktır." ifadesini kullandı.

  AB İLE FASILLAR

"Hukuk devleti konusundaki eleştirilere açığız ama Türkiye'nin hukuk devleti konusunda aşağılanmasına hiçbir şekilde izin vermeyiz, müsaade etmeyiz." diyen Çelik, şunları kaydetti:

"Biz kendi yargı düzenimize o kadar güveniyoruz ki şunu söylüyoruz bizi eleştirenlere, gelin 23, 24. fasılları açın. 23, 24. fasıllarda ne var?  Yargı konuları var, hukuk devleti konusu var, basın hürriyeti konusu var, düşünce hürriyeti konusu var. Onlar bizim 23, 24. fasıllardan kaçacağımızı düşünürken ben bir kere daha söylüyorum AB'deki yetkililere, gelin 23, 24 fasılları açalım. Hukuk devletinin ilkelerini tartışmaktan, ifade hürriyeti ve düşünce hürriyetini tartışmaktan kaçmıyoruz. Tam tersine hukuk devleti konusunda bizimle düzgün bir şekilde beraber çalışmak isteyenlerle daha ileriye gitme konusunda büyük bir iradeye sahibiz, kendi yargımıza, kendi hukuk sistemimize güveniyoruz, kendi demokrasimize güveniyoruz."

 

Ardından konuşan Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, yaklaşık 4 bin hakim, savcının ihraç edildiğini söyledi. “Eğer bir yargıya güvensizlik varsa üçte bir hakim ve savcının Türk milletine, Türk anayasasına değil de Pensilvanya'ya bağlı olan, bu kendi ruhunu 1 dolara satmış bu kişilerden dolayı” diyen Gül, bunların asla hakim ve savcı olmadığını, cübbe giymiş FETÖ terör örgütü mensupları olduğunu savundu. Gül, “Ama hamdolsun şimdi yargı normalleşmekte, bunlar ayıklanmıştır ve bu konuda da Türk yargısıyla ilgili asla kimsenin söz söylemeye hakkı yoktur. Türkiye hukuk devletidir, kim olursa olsun, suçlu vardır, düşman yoktur. Suçlu da kanunda, kitapta karşılığı neyse ama hukuk çerçevesinde yargılaması adil bir şekilde yapılır. Türkiye'deki yargılamalar gerek iç hukuk, gerekse uluslararası hukuka uygun şekilde yapılmaktadır. Bu konuda asla kimsenin Türk yargısına söz söylemeye hakkı yoktur. Türk yargısı yargılamalarını hukuka göre yapmaktadır. ABD Dışişleri Sözcüsü'nün 'Türkiye'nin konsolosluk görevlimize avukatıyla görüşme izni vermesini istiyoruz' şeklinde beyanı oldu. Kısmen ifade ettik ama açıkça bir daha ifade etmek lazım. Konsolosluk görevlisi gözaltı sürecinde üç defa avukatıyla görüştürülmüştür. Sorgu esnasında avukatı hazır bulunmuştur. Ama Amerika'nın yetkililerinin bu açıklaması üzerine bizim yetkililerimiz, ilgili arkadaşlarımız ailesini de arayarak 'böyle bir görüşme talebiniz bize gelmedi, gelseydi yine bu izni verirdik, varsa bir görüşme talebiniz bu görüşmeyi sağlarız' şeklinde görüşmeleri oldu. Bunun üzerine 'bizi görüştürmüyorlar' denmesine rağmen iki gün sonra görüşme talebi geldi ve her türlü imkan sağlandı." dedi.

 

 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.