TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Ağırakça: Mardin dünyanın en mükemmel antik şehri olurdu!

Mardin Valiliği ve Büyükşehir Belediyesi, Dicle Kalkınma Ajansı (DİKA), Mardin Artuklu Üniversitesi, Mardin Eğitim Vakfı (MARSEV) tarafından ortak düzenlenen 18.Uluslararası Turizm Kongresi Mardin’de başladı.

Haber Giriş Tarihi: 20.10.2017 14:51
Haber Güncellenme Tarihi: 20.10.2017 14:51
Kaynak: Haber Merkezi
ilkhaber-gazetesi.com
Ağırakça: Mardin dünyanın en  mükemmel antik şehri olurdu!

Bayram BULUT

MARDİN (İLKHABER)-Kent protokolünün yanı sıra, akademisyenler, Mardinli turizmciler ve Mardin’e gönül vermiş çok sayıda Mardinli iş adamı kongreye katıldı. Mardin Artuklu Üniversitesi (MAÜ) Rektörü Prof. Dr. Ahmet Ağırakça, Mardin’in 50 yıl önceki haliyle kalması durumunda dünyanın en mükemmel antik şehri olacağını savundu.

 

Mardin Erdoba Elence Oteli’nde yapılan kongre öncesi otelin lobisinde bir araya gelen Mardinli İş Adamları, turizmciler ve kent protokolü burada bir süre sohbet etme imkanı buldu. Hoş sohbetlerin yapıldığı toplantı öncesinde, Mardin ve Mardin’in gelişimine katkı koymak için neler yapılması konusunda da fikir alış verişinde bulunuldu. Kongre, Mardin Valisi ve Mardin Belediye Başkanı Mustafa Yaman, Mardin Artuklu Üniversitesi (MAÜ) Rektörü Prof. Dr. Ahmet Ağırakça, AK Parti Mardin Milletvekilleri Orhan Miroğlu, Ceyda Bölünmez Çankırı, AK Parti Mardin eski Milletvekili Süleyman Bölünmez, Mardin Eğitim Vakfı (MARSEV) Genel Başkanı Kemal Nehrozoğlu, Dicle Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Yılmaz Altındağ, 18 Ulusal Turizm Kongresi Yürütme Kurulu Başkanı ve M.A.Ü. Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksekokulu Müdürü Yardımcı Doçent Doktor Lokman Toprak,  Arslan Güneydoğu Gazetecilik, Matbaacılık ve Kağıtçılık AŞ. Yönetim Kurulu Başkanı ve İlkhaber, Güney Hakimiyet ve İlkses Gazetelerinin imtiyaz sahibi Halil Arslan, MAREV eski Başkanı Fehmi Tahincioğlu, Akademisyen  TUADER Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Muharrem Tuna, Turizm Yatırımcıları Derneği Başkanı Oya Narin, TURSAB Yönetim Kurulu Başkanı Başaran Ulusoy, AKTOP Başkanı Erkan Yağcı, TÜROFED Başkanı Osman Ayık, Mardin metropoliti Saliba Özmen, İş adamları Teyfik Öz, Necati Yağcı, TURSAB Yurtdışı Temsilcisi Hüseyin Baraner, Tursab Genel Sekreteri Çetin Gürcün, Tasarım Vakfı Başkanı  Faruk Malhan, MARSEV Yönetim Kurulu üyeleri, Mardin ve Mardin dışından gelen turizmciler ve sivil toplum kuruluş temsilcilerinin katılımı ile gerçekleşti. Ardından saat 10:30’da 18.Uluslararası Turizm Kongresi protokolün yerini almasıyla başladı. İstiklal Marşı okunmasının ardından 18.Uluslararası Turizm Kongresi’nin açılış konuşmaları yapıldı.

 

VALİ YAMAN: DÜNYADA EŞİNE AZ RASTLANIR ZENGİN BİR MİRAS

Mardin Valisi ve Mardin Belediye Başkanı Mustafa Yaman konuşmasında 18.Uluslararası Turizm Kongresi’nin Mardin’de yapılmasının mutluluğunu yaşadığını belirtti. Farklı diller, farklı kültürler asırlar boyunca bir araya gelmiş dünyada eşine az rastlanır zengin bir mirasın Mardin’de bulunduğuna dikkat çeken Yaman, “Kırmızı toprağı ve ele alındığı bu toprak sanki bir kına gibi görünen Bereketli Mezopotamya Ovası’na hâkim olan Mardin, asırlardır bu ovanın bekçiliğini yapmaktadır. Farklı diller, farklı kültürler asırlar boyunca bir araya gelmiş dünyada eşine az rastlanır zengin bir miras ortaya çıkmıştır. Taşların konuştuğu şehir olarak bilinen Mardin’i gezerken, o işçiliğin üzerindeki Mardin evleri başınızı döndürecektir. Binalar size bir şeyler fısıldamak ister gibidir. Mardin bir şehirden fazlasıdır ve Mardin bir Mezopotamya masalıdır. Turizmin en önemli dezavantajı alt yapı eksikliğidir. Biz bunun farkındayız. Zaten bu nedenle de hükümetimizin desteği ile ve Sayın Cumhurbaşkanımız ve İçişleri Bakanımızın teveccühleri ile göreve başladığımız 11 aydır sırf bu eksiklik üzerine çalışıyoruz. Sayın vekillerimizin de destekleri ile alt yapı eksikliklerini süratle yerinde gidermeye çalışıyoruz. Bunun birinci sırasında biliyorsunuz ulaşım gelmekte. Çünkü elbette hemşehrilerimizin başlıca problemleridir ama gelen misafirleri de ilgilendirmektedir bu konu.” dedi.

 

KIRSAL MAHALLELER ASFALTLA BULUŞTU

Kırsal mahallelerinde artık asfalt ile buluştuğunu işaret eden Yaman, “850 Km’si büyükşehirimiz olmak üzere 750 Km’si de Karayolları ile yapmış olduğumuz protokol neticesinde şuana kadar yapmış olduğumuz, sıcak asfalt ve mıcır asfaltın  kilometresi Bin 600 Km’dir. Kırsal mahallelerimizin çoğu artık sıcak asfalt ile tanıştı. Yine alt yapının en büyük sıkıntılarından bir tanesi de  içme suyu kanalizasyon arıtma, su kuyuları ve su depolarıdır. Yine aynı şekilde sayın vekillerimizde biliyorlar bakanlarımıza vermiş olduğumuz talepte onunda borçlanma parası geldi. Hem İller Bankası desteği, hem de kendi kaynaklarımızla Nusaybin alt yapısı, Yeşilli altyapısı, Midyat altyapısı, özellikle Artuklu altyapısı Mezopotamya Ovası’nın kirlenmemesi düşüncesi ile yapılan arıtma tesislerinin çalışmaları hızla devam ediyor. Önümüzdeki günler içerisinde de 500 Nüfus ve üzerinin alt yapı çalışmalarını da inşallah başlatıyoruz,  inşallah en kısa zaman içerisinde bunları da bitireceğiz. Tabi ki bu çalışmalar çerçevesinde diğer alt yapı çalışmalarına da hızla devam ediyoruz. Siz değerli yatırımcıların artık burada yatırımlar yapmasını tur operatörlerinin de bu destinasyonu ön sıralara almasını arzu ediyoruz. “ diye konuştu.

 

AĞIRAKÇA: 50 YIL ÖNCEKİ MARDİN DÜNYANIN EN MÜKEMMEL ANTİK ŞEHRİ OLURDU

Mardin Artuklu Üniversitesi (MAÜ) Rektörü Prof. Dr. Ahmet Ağırakça, Mardin’in 50 yıl önceki haliyle kalması durumunda dünyanın en mükemmel antik şehri olacağını savundu. Ağırakça, Mardin’in bir şehir olduğunu vurgulayarak, “Medeniyetlerin bir arada oldu, dillerin ve dinlerin harmanlandığı, sokaklarından, camilerine kadar, kiliselerinden, manastırlarına kadar, medreselerinden, türbelerine, çeşmelerine kadar ve sokak aralarındaki gizli medeniyetine  varıncaya kadar  çok farklı bir şehirde olduğumuzu görüyoruz ve Mardin tarihi kentler içerisinde  aslında 50 yıl evvelki haliyle korunmuş olsaydı, belki bu gün dünyanın bir numaralı en mükemmel kültürel varlığını korumuş antik şehir olarak kalacaktı. Bir kentler vardır. Özellikle kentler 18. Yüzyıl dan sonra ortaya çıktı.  Ondan önce şehirler vardı ve Mardin o şehirlerden birisidir. Sadece tarihi yapılarını değil, camilerini medreselerini çeşmelerini gezdiğiniz zaman bir farklılık his edersiniz. Birde Mardin’i gezmeye gelenlerin göremediği yerler var. Onlarda sokak araları evlerimizin içidir evlerin içindeki dizaynıdır evlerin içerisindeki o nakışlar ve mihraplardır. Özellikle sokaklara dışarıdan bakıldığı zaman çok farklı bir antik kentte olduğumuzu hisseder ve yaşarsınız. Tamamen farklı bir şehir, çarşılarıyla, çarşılarının dizaynlarıyla, farklı farlı meslek erbaplarının çalıştığı ve uzun asırlar bir arada büyük bir kültürel yapıları sürdürdüğü çarşılarımız vardı. Bizim çocukluğumuzda Mardin’de marangozlar, çarşısı, telalar çarşısı, uncular çarşısı, kalaycılar çarşısı, semerciler çarşısı tamamen ayrıydı. Bedestenlerimiz vardı. Ama ne yazık ki şehir çok kötü bir yapılaşma ile karşı karşıya bırakıldı ve o mükemmel  tarihi eser sayılabilinecek evlerin üzerine  çok ucube birer gece kondu mahiyetinde birer odalar yerleştirilmek suretiyle şehir adeta helak edildi.” şeklinde konuştu.

 

10’A YAKIN TARİHİ KENT

Mardin çevresinde 10’a yakın tarihi kentin yattığını öne süren Ağırakça, “Mardin kent değildir. Mardin bir şehirdir, ama Newyork bir kenttir. Mardin’in yeni şehri bir kenttir ama asıl şehir yukarısı Mardin’dir. Gezilmesi gereken görülmesi gereken yer orasıdır. Biz yaklaşık bundan 37-38 yıl evvel çok değerli Mahsum Türker ile birlikte Mardin’i konuşurken, Mardin’inin ilk defa bir tanıtımı gerektiğinden bahsettik ve kendiside bunu çok iyi biliyor ki Mardin’in tanıtılması ile ilgili çok fazla gayretlerimiz oldu. Muazzam bir şehir olduğu, bir tarihi kent olduğunu yaklaşık 35 yıl önce vuslat dergisinde dile getirildikten sonra Mardin bir turizm cenneti haline geldi. Değerli turizm yatırımcılarımız buraya teşriflerinizden dolayı müteşekkiriz. Turizm sektörüne olan katkılarınızı biliyoruz ama Mardin’e biraz daha katkı olması mümkündür. Bizim sadece Dara Harabelerimiz değil alabildiğine 10’a yakın tarihi kent yatmaktadır bu şehrin çevresinde. Harababa hiçte Dara’dan az değildir. Bajare Harap, Dara’dan geride kalmaz. Bu sene yeni faaliyete geçmiş olan Arkeoloji Bölümümüz tarafından bu antik kentlerde ortaya çıkartılacak ve bu antik kente yeni yeni katkılarda bulunmuş olacağız. Mardin şehri çocukluğumuzda o bahsettiğim çarşılarda sabahleyin daha işe başlamadan önce o çarşının reisi, eski Ahi Teşkilatı’nda olduğu gibi çarşının ortasında durur dua yapar ondan sonra işe başlanırdı. Akşama kadar kazancılar, kalaycılar, sobacılar ve bütün meslek erbapları işlerini görürken sürekli olarak ilahi söyler, şehrin kültürünü yansıtırlardı, işte Mardin böyle bir şehir.” ifadelerini kullandı.

 

BİR BİRİMİZİ İNCİTMEDİK VE BİRBİRİMİZE AĞIR SÖZ SÖYLEMEDİK

Mardin Bin 400 yıldan beri Araplarla, Kürtlerin, Süryanilerin bir arada yaşadığı bir şehir olduğunu söyleyen Ağırakça, Bin yıldan beri de Türklerle birlikte bu 4 unsurun birlikte yaşadıklarını anlattı. Hiç problem yaşanmadığını vurgulayan Ağırakça, “Hiçbir sıkıntımız olmadı. Kavgamız dövüşümüz olmadı. Bir birimizi incitmedik ve birbirimize ağır söz söylemedik. Ama şimdi yeni dönemde siyasi faaliyetler başladı. Son yüz yıldır sıkıntılar başladı aramızda. Adalet vardır bu şenide ve hale vardır. Bu şehrin çok farklı bir özelliğini hep birlikte yaşayıp görüyoruz. Misafir perver bir şehir, turistine saygılı bir şehir,  turizm yatırımcılarına kapılarını sonuna kadar açan bir şehirdir.  Ama şuan ki turizm sektöründeki arkadaşlarımıza buradan arz ediyorum biraz daha yatırım yapın. Dara’da bir otelimiz yok. Dara son derece önemli bir tarihi kenttir. Varlığını bizim korumamız gerekli. Orada bir otel gerçekten gereklidir. Buranın etrafının dizayn edilmesi lazım.  Kültür Müdürlüğümüzden bu konuda faaliyet bekliyoruz. Buranın çevresinin çok farklı bir hale getirilmesi gerekli. Üniversitenin işi orada sadece kazı yapmaktır. Diğer işler tabiî ki ilgili kurumlara aittir.” dedi.

 

MARDİN’İ ANLATARAK BİTİREMEM

Ağırakça, şiir gibi olan Mardin’in tanınması ve görülmesi gerektiğini belirtti. Mardin’i anlatarak bitiremeyeceğine dikkat çeken Ağırakça sözlerini şöyle tamamladı; “Bu şiir gibi şehri, gerçekten muazzam marzume olan bu şehri iyice tanımak ve görmek gerekir.  Bu şehrin bütün sokaklarını gördükten sonra ancak bu şehrin kıymeti anlaşılır. Burası bir Venedik dediler. Hayır Venedik çok gerilerde kalır bana sorarsanız. Venedik’i de gördüm. Mardin çok çok daha mükemmel bir şehirdir. Ama ne yazık ki harap etmeye doğru gidildi ve bir çok özelliğini kaybetti.  Bundan dolayı bun kongrenin Mardin’de yapılmış olması Mardin’e yeni bir canlılık verecektir buna inanıyoruz. Emeği geçen Sayın Valimiz ve tüm kurum kuruluşlara teşekkürlerimizi sunuyorum. kongrenin başarılı olmasını Allah’tan dilerim. Bir eksiğimiz kaldı sadece onu da ifade etmeden geçmek istemiyorum açıkça. Kültür Bakanlığı’nın burada temsil edilmemesi büyük bir eksiklik. Bakanımıza buradan arz ediyorum; Sayın Bakanımızın burada olması gerekiyordu. En azından Bakan Yardımcımızın burada olmasını bekliyorduk. Ben bu sabaha kadar Sayın Bakan Yardımcımız Hüseyin Bey’in geleceğini biliyordum ve kendisini bekliyordum. Müsteşar seviyesinde de temsil edilebilirdi. Müsteşar yardımcısı seviyesinde de temsil edilebilirdi, ama olmadı. Gerçekten üzüntülerimi arz ediyorum. Sayın Bakan ve Bakan Yardımcıları da benim arkadaşlarımdır, ama burada olmaları gerekirdi. Bu program bir yıl önceden belliydi, biz bu programı bir yıl evvelinden kendilerine arz ettik ve bu programa göre kendilerini ayarlaya bilirlerdi. Buna rağmen lütfen bu serzenişlerimi mazur görün bu bir üzüntü ifadesidir.”

 

MİROĞLU:  TURİZM POTANSİYELİNİN ARTMASI İÇİN MARDİN KALESİ AÇILI

AK Parti Mardin Milletvekili Orhan Miroğlu da turizm potansiyelinin artması için Mardin Kalesi’nin açılması gerektiğine kaydederek, “Bu şehrin tekrar keşfedilmesi gerekiyor. Bir araya gelmemizin bir medeni var. Bir araya gelip meseleleri tartışmak son derece önemli. Programa bir göz attım. Tabi ki bu bir turizm ulusal kongresi Türkiye’nin turizm potansiyellerini de burada dinleyeceğiz. Mardin ağırlıklı bir program olmasını temenni ederdim. Burada siyaset kurumunun katkı koyabileceği konular var. Değerli hocam ifade etti. Keşfedilmemiş şehirler var dedi buralarda takdir edersiniz ki bu turizm faaliyetleri siyaset kurumunun iş birliği kolektif katılımı söz konusu olmazsa geçmiş dönemlerde olduğu gibi biz geç kalacağız. Mardin ve turizm demişken şu kaleye bakıyoruz, kale bize bakıyor. Kalenin turizme açılması için bir çabanın içindeyiz tabi, ancak bir gelişme yok. Kimsenin yorumlayamadığı ve tahmin edemediği müphem sebepler yüzünden bugüne kadar geç kalınmış. Hem Kültür ve Turizm Bakanı hem de Savunma Bakanımız ile defalarca bu konuyu konuştuk, ama şunu gördüm ki kalenin turizme ve halka açılması önünde ciddi bir engel ve sebep olmamasına rağmen sanki zimmi bir mutabakat var. Bu mutabakat kalenin açılmaması yönünde tecelli etmeye devam ediyor. Bu keşif olmadan biz bu şehirde turizm dinamiklerini harekete geçiremeyiz. Bu bakımdan benim şahsen iki önceliğim var. Bunlardan biri yıllar önce başlayan ama bir hakamete uğrayan Mardin’in UNESCO hikayesinin peşinde koşmamızdır. Bu hikayeyi yeniden başa sarmayacağız. Ama kaldığımız yerden devam edeceğiz. Çünkü bize çok faydası olacaktır. Yine kalenin açılması ve keşfedilmesi gereken şehirler Midyat Nusaybin başlı başına birer potansiyel bu şehirlerimiz. Düşününki sadece Eyfel Kulesi’nin turizm değerleri bakımından imaj değeri 570 Milyar EURO’dur. Bu şehir bence Eyfel Kulesi’nin bahsettiği değerden çok daha fazlasını hak ediyor. Ama bunların hem dünyaya hem de Türkiye’ye tanıtılması gerekli.” diye konuştu.

 

MARDİN’E SEMPOZYUM MÜJDESİ

Mardin’e birde sempozyum müjdesi veren Miroğlu, şöyle devam etti; “Önümüzdeki günlerde Turizm Bakanlığımızın, Tarım Bakanlığımızla birlikte, Mardin’de bir sempozyumu gerçekleşecek. Onun müjdesini verebilirim. Bu iyi bir şey. 2 Bin’e yakın tescilli eserimiz var bizim. Ama biz Diyarbakır Koruma Kurulu’na bağlıydık. 2-3 ay önce  yine kurul toplandı ve anlaşılması bir zor sebepten Urfa’ya yolladı. Bunu duyduğumuzda buna müdahale ettik. Sayın Bakanımız Numan Kurtulmuş ile görüştür. Bunun anlamsız olduğunu söyledik. Çünkü Urfa ile Mardin’in en iç ilçesi Dargeçit arasında 300-350 Km. gibi bir mesafe var. Bu nasıl olacakta bir şehrin kültür politikalarını bu kadar uzak bir şehirden görüşeceksiniz ve bir takım kararlar alacaksınız. Umarım pratiğini de Sayın Bakanımızdan bunun müjdesini alırız. Turizm dediğimiz zaman bize muhteşem eserler kazandırmış değerli edebiyatçılarımızın, değerli sanatçılarımızın da bu salonlarda bizimle olması çok arzu edilen bir şeydir. Çünkü edebiyatın ve sanatın dili turizme olağan üstü katkı sunan bir dildir. Dünyaya bakın keşfedilmiş ne kadar şehir varsa, mutlaka edebiyata ve sanata konu edilmiş şehirlerdir. Biz bu açıdan da gerçekten çok makbul bir yer de değiliz. Türkiye’nin en ünlü romancılarının, sinema sanatçılarının gönül isterdi ki ön sıralarda bir yeri olsun. Hepinizi hürmetle selamlıyorum.”

 

ÇANKIRI:  BÖLGENİN GÜVENSİZLEŞTİRİLMESİNE MÜSAADE ETMEYECEĞİZ

AK Parti Mardin Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı ise bölgenin güvensizleştirilmesine müsaade edilmediğini kaydetti. Bakan Numan Kurtulmuş’un selamını getirdiğini ifade eden Bölünmez, “Öncelikle Ak Parti Mardin Milletvekili alarak Sayın Kültür ve Turizm Bakanımız Numan Kurtulmuş Beyefendi’nin biliyorsunuz ki yoğun programı dolayısıyla aramızda olamadığı ama kendisi 4 ay önce değişmiş kabinemize Turizm Bakanı olarak katılmış bir bakanımızdır. Bir yıl önce bu programın organize edildiğini söyledi Sayın Rektörümüz. Ben onun adına buradayım ve sizlere selamını getirdim. Onun adına hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Mardin’in farklı kültürlerle zenginleşerek gelişmiş, insanlık tarihine de damga vurmuş bir medeniyetin mirasıdır. Ecdadımız mimariden, musikiye, gör sanatlardan, edebiyata kadar kültürün her alanında çok önemli eserleri ortaya koşmuştur. Bir çok medeniyete beşiklik etmiş bu medeniyetlerden kalma çok zengin bir tarihin miras sahibi olarak, doğal güzellikleriyle cenneti andıran 4 mevsimin en güzel halleriyle köprü konumundaki Mardin’imizin Turizm zenginlikleri bakımından ülkemizin ve dünyanın sayılı yerlerinden bir tanesi olduğunu hepimiz biliyoruz. Yaşadığımız son 2 yılda artmış olan terör eylemleri, döşenen patlayıcılar ve gerçekleştirilen operasyon ile yakın komşulardaki kaos ve iç savaşın şehrimizde ve bölgemizde ağır maliyetlere sebebiyet vermiştir. Bölgenin güvensiz bir ortam olarak gösterilmesi için her türlü melanet yapılmıştır, ancak buna müsaade edilmemiştir. Mardin’de yapılan rezervasyonları bunun göstergesidir.” dedi.

 

TURİST SAYISI BİR ÖNCEKİ YILA GÖRE 2 KAT ARTTI

Çankırı, 2016’nın ilk 6 ayında Mardin’e gelen turist sayısının 61 Bin olduğuna dikkat çekerek, 2017 yılının ilk 6 ayında bu rakamın yaklaşık 2 katına yakın arttığını vurguladı. Bölünmez, “Her gelenin bir daha gelmek isteyerek, gelmeyenlere gelinmesini teşvik ederek ayrıldığı bir şehirdir. Mardin artık bütün dünyada bir turizm kenti olarak anılmaktadır. Çünkü şehrimizin bir ruhu var. Bu toprakların cevheri, bu toprakların zenginliği var. Kültürümüz maruz kaldığı tahribat çabalarına rağmen dünyanın en kadim en kıymetli kültürleri arasında yerini korumaya devam ediyor. Türkiye’de turizm sektörü gelişip, büyümeye devam ediyor. 2016 yılının ilk 6 ayında Mardin’e gelen turist sayımız 61 bin iken, 2017’nin ilk 6 ayında bu sayı neredeyse iki katına çıkmıştır. Gelen turistlerimize kalacak yer konusunda sıkıntı yaşadığımız görüyorsunuz. Doğa ve tarihi g güzelliklerin korunması hususunda giderek artan bir bilinçlenme var. Dolayısıyla sektörün konusunda ümit var. Mardin medeniyetler ve milletler konusunda bir açık hava görünümünde pek çok cami, kilise, han, hamam miras bırakılmıştır. Bu güzellikleri yaşatmak bizim görevimiz. Turizm kentimizin kendi insanları kendi kaynakları ile devam etmektedir. ” ifadelerini kullandı.

 

NEHROZOĞLU: MARDİN’İMİZ ÇOK BAŞARILI TURİZM YATIRIMCILARI VE İŞLETMECİLERİ YETİŞTİRMİŞ BİR İLDİR

Mardin Eğitim Vakfı (MARSEV) Genel Başkanı Kemal Nehrozoğlu da, kongrenin kentin turizmine önemli katkı koyacağına inandığını anlattı.  Bu kongrede emeği geçenlere tek tek teşekkürlerini sunan Nehrozoğlu, kongrenin bir özeliğinin olduğunu söyledi. Nehrozğlu, “Akademisyenlerle birlikte turizm sektörünün önde gelen kurumları ve kişileri katılıyorlar. Böylece bu kongre akademik değeri ve ağırlığının yanına pratiğin uygulamanın ışıklarını da kazanmış olacak. Bunun Mardin’imizin turizmine ve de dolayısıyla ekonomisine büyük katkılar koyacağına inanıyorum. Bundan ötürü bu gün aramızda görmekten mutluluk duyduğumuz Turizm Yatırımcıları Derneği (TYD) Başkanı Sayın Oya Narin’e TÜRSAB Yönetim Kurulu Başkanı Başaran Ulusoy’a, Sayın Ahmet Ayık’a, Sayın Erkan Yağcı’ya teşekkürlerimi sunuyorum katıldıkları için. Mardin’imiz çok başarılı turizm yatırımcıları ve işletmecileri yetiştirmiş bir ildir. Önemli turizm alanlarımızın hepsinde bu değerli hemşehrilemizin çok başarılı yatırımları işletmecilik faaliyetlerine devam ediyor.  Bu değerli hemşehrilerimiz de aramızdalar. “ diye konuştu.

 

ALTINDAĞ: TURİZMİN ÇOK DESTİNASYONU VAR

Dicle Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Yılmaz Altındağ, ise şunları söyledi; “Sürdürülebilir bir turizmden bahsediyoruz ama planlı bir turizmi de konuşmamız gerekiyor. İnşallah bir dünya kenti olan Mardin’imizin önü açılacaktır. Bizim çok zenginliğimiz var, bu zenginliğimizin iade-i itibarını yapmaya çalışıyoruz. Çünkü dünyaya baktığımızda çok az mataryeli olup, inovatik anlamda çok müthiş işler yapan bir Avrupa’yı görüyoruz. Turizmin çok destinasyonu var. Yemeğinden tutun insan kaynaklarına kadar birçok yönü var. Tüm diller ve kültürler bir arada yaşıyoruz burada. Bunları pozitif olarak çevirmek için tüm paydaşlar olarak elimizden geleni yapacağız. Elbette ki akademik destekler bizleri yönlendirecektir. Mardin buna hazırdır. Son dönemde Mardin’de gerçekten çok güzel bir hava esiyor, iklim her şeye uygun. Turizm de Mardin’in öncü olacağını, ülkenin dünyaya açılan penceresin Mardin’in en önde olacağını ve yıldızı parlayan bir kent olacağını düşünüyorum” şeklinde konuştu.

 

TOPRAK: MARDİN POTANSİYELİ KULLANILMALI

18 Ulusal Turizm Kongresi Yürütme Kurulu Başkanı ve M.A.Ü. Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksekokulu Müdürü Yardımcı Doçent Doktor Lokman Toprak,  turist ve turizm hakkı da bilgiler verdi. Toprak, Mardin’in potansiyelini kullanması durumunda turizm sektöründe ivme kazandırması şeklinde kullanabilirse doğunun makuz tarihi kırabileceğini söyledi

 

22 EKİM TARİHİNE KADAR DEVAM EDECEK

Konuşmaların ardından kongrenin sektör oturumlarına geçildi. Sektör oturumlarına geçildi. Sektör oturuma başkanlığı Akademisyen  TUADER Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Muharrem Tuna yaptı. Konuşmacı olarak ise, Turizm Yatırımcıları Derneği Başkanı Oya Narin, TURSAB Yönetim Kurulu Başkanı Başaran Ulusoy, AKTOP Başkanı Erkan Yağcı, TÜROFED Başkanı Osman Ayık yaptı.  Konuşmacılar kentin turizm potansiyelinin gelişmesi  için neler yapılabilineceği konusunda bilgiler verdi. Daha sonra ise plaket töreni düzenlendi. Düzenlenen plaket töreninde plaket alan isimler plaketlerini Mardin Valisi Mustafa Yaman’ın elinden aldı. 22 Ekim tarihine kadar devam edecek olan kongrede kongre de hem Mardin hem de ülke turizmi masaya yatırılacak.

 

 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.