“Yeni ufuklara yelken açacağız”

 AB Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, Türkiye’nin yeni bir sisteme ihtiyaç duyduğunu, bunun da ‘başkanlık sistemi’ olduğuna dikkat çekerek, yaptıkları işin de bir ‘rejim değişikliği’ olmadığının altını çizdi. Çelik, “aziz milletimizin teveccühü ile Cumhurbaşkanımız tekrar başımızda, kadrolarımız güçlenip, yenilenmiş ve tazelenmiş olarak yolumuza devam edeceğiz. Türkiye’ye çok daha büyük ufuklara ve çok daha büyük hedeflere, daha coşkulu, daha kuvvetli, dur durak bilmeyen, tereddüt etmeyen bir şekilde yolumuza devam edeceğiz” dedi.

TEVFİK DİNÇKALMIŞ

ADANA (İLKHABER)– Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, 24 Haziran’da Türkiye’nin yeni ufuklara doğru yelken açacağı belirterek, “Bu seçimlerin ardından aziz milletimizin teveccühü ile Cumhurbaşkanımız tekrar başımızda, kadrolarımız güçlenip, yenilenmiş ve tazelenmiş olarak yolumuza devam edeceğiz. Türkiye’ye çok daha büyük ufuklara ve çok daha büyük hedeflere, daha coşkulu, daha kuvvetli, dur durak bilmeyen, tereddüt etmeyen bir şekilde yolumuza devam edeceğiz” yorumunu yaptı.

SEÇİM ÇALIŞMALARINI BAŞLATTIK

Bakan Çelik, AK Parti Adana İl Gençlik Kolları’nın Yüreğir Kültür Merkezi’nde düzenlenen; ‘5. Olağan Genel Kurul Toplantısı’na katıldı. Konuşmasına; “Bugün bizim için çok güzel bir gün” diyerek başlayan Çelik, ‘erken seçim’ kararı alınmasının ardından, Adana’da seçim çalışmalarını başlattıklarını anlattı. Çelik, “Bizim için her seçim, bir yenilenme, tazelenme, girdiğimiz yola daha büyük şevk ve kuvvetle birlikte ilerlemek için bir güç kaynağıdır” dedi.

TARTIŞMALARA BİR NOKTA KOYACAĞIZ

Her seçimin kendileri için gençleşme ve çıktıkları yolda daha güçlü ve dinamik bir şekilde ilerleme, belirlemiş oldukları hedeflere ulaşmak için bir vesile olduğunun altını çizen Çelik, “İnşallah çok kısa zaman sonra Türkiye’nin uzun soluklu siyasi tarihinde yapılan tartışmalara; milletimiz ve devletimiz için en güzel noktayı koyma, yeni başlangıçlara yelken açma adına tarihi bir dönem noktasını hep birlikte aşacağız” ifadesini kullandı.

SİYASİ KRİZLERİ ‘BAŞKANLIK’ İLE AŞARIZ

Ömer Çelik, konuşmasını da şöyle sürdürdü; “Türkiye Cumhuriyeti’nin çeşitli yönetim krizlerle karşı karşıya kalması karşısında her zaman için konuşulan konu; Türkiye’nin bu siyasi krizleri aşabileceği başkanlık sistemine geçmesi olmuştur. Esasında bizim parlamenter deneyimimizden bahsettiğimizde karşımıza çıkan tablo, bir deneyim olmaktan ziyade siyasi krizlerin, siyasetin hakkının gasp edilmesinin tarihi olarak önümüze çıkıyor.”

KOALİSYONLAR BU ÜLKEYİ PARÇALADI

Koalisyon dönemlerinin, ülkeyi kendi hedeflerinden alıkoymak için hareket eden siyasi bir mekanizma olarak kullanıldığını kaydeden Çelik, “Siyasetin iyi kötü dirildiği, iyi kötü ayağa kalktığı dönemlerde ise, siyasetin güçlenmesini engellemek için siyasi hayatımız bir darbeler tarihine, darbeler mezarlığına dönmüştür” dedi. Çelik, koalisyonlarla ülkenin parçalanması, siyasi istikrarın sekteye uğratılması ve hedeflere ulaşılmasını engellediğini belirtti.

6 KERE GİDİP 7 KERE GELME DÖNEMİ BİTTİ

Çelik, “Cumhurbaşkanımızın liderliğinde çok büyük ve zorlu bir yol yürüdük. Çok büyük meşakkatlerden geçtik ama her seferinde alnımızın akıyla çıktık. Geçmişte siyasette 6 kere gidip, 7 kere gelmek, askeri vesayet ve onun temsilcilerine ya da yargı vesayetinin temsilcilerine, milletin siyaset eliyle yönetilmesinin hakkını gasp edenlere iktidarı teslim etmek, sonra iktidara geri gelmek; bir iftihar vesilesi olarak görülüyordu” diye konuştu.

MİLLETİN EMANETİNE EL SÜRDÜRTMEDİK

Bakan Çelik, “AK Parti kadroları, bu kötü alışkanlıkları, Türk siyasi tarihinden silip, ‘Bizi millet getirdi, ancak millet götürür’ diyerek, hiçbir şekilde milletin bu aziz ve mukaddes emanetine el sürülmesine müsaade etmedik. Geçişteki bir takım yanlış alışkanlıklarla AK Parti siyasetini kısıtlayabileceklerini, vesayet altına alabileceğini düşündüğünde AK Parti kadroları geri çekilmek yerine bir adım öne çıkıp, milletin aziz emanetine sahip çıktı” dedi.

ARTIK O KÖTÜ ALIŞKANLIKLAR GERİDE KALDI

AK Parti kadrolarının, geçmişteki bir takım kötü alışkanlıkları geride bırakarak, basamak basamak ilerleyerek, gerçek demokrasi ve hukuku Türkiye’de tesis etmenin öncüsü olduğuna işaret eden Çelik, “27 Nisan’da verilmek istenen o muhtıra müsveddesinden parti kapatma davasına kadar bütün bunların arkasında hukuk ya da milli hassasiyetler yoktu. Milletin verdiği yetkiyle Türkiye’yi yöneten Ak Parti’ye karşı yapılan bu işlerde milletin hak ve hukukunu gasp etme teşebbüsü vardı. Tüm bunlar milletimizin hukukunu çiğnemekti” dedi.

GÜÇLÜ İRADEMİZİ TÜM DÜNYAYA GÖSTERDİK

Çelik, konuşmasını da şöyle sürdürdü; “Milletimiz bize bu yetkiyi vermiştir ve bu yetkiyi verirken de; ‘Ülkeyi iyi yönettiğiniz sürece, ülkedeki krizleri aştığınız ve Türkiye’de iyi uygulamaları hayata geçirdiğiniz müddetçe arkanızdayız’ mesajını alan AK Parti kadroları buna izin vermedi. O 27 Nisan’da verilmek istenen muhtıra müsveddesini karşı açıklamayla kağıt parçasına çeviren siyasi iradeyi ortaya koyduk. Parti kapatma davasında hukukun ve demokrasinin yanında ortaya koyduğumuz o güçlü bir iradeyi tüm dünyaya gösterdik.”

MİLLETİN İKTİDARINI PEŞKEŞ ÇEKMEK İSTEDİLER

Milletin hakkını gasp edip, milletin iktidarını başkalarına peşkeş çekmek, milletin iktidarını, bu ülkeyi yönetme hakkını bir takım yabancı güçlere devretmek için yapılan işlerin de olduğunu hatırlatan Çelik, bunların en alçak ve hainin de 15 Temmuz’daki ‘Fetullahçı Terör Örgütü’nün darbe girişimi olduğunu söyledi. Çelik, FETÖ’nün darbe girişiminin; bir işgal girişimi olduğunu vurgulayan Çelik, millet ve onun bir parçası olan AK Parti kadrolarının buna karşı direndiğini, demokrasiyi, hukuku ve milli iradeyi teslim etmediğini dile getirdi.

YAPTIĞIMIZ İŞ BİR REJİM DEĞİŞİKLİĞİ DEĞİLDİR

Geçmişteki siyasi krizlerden kurtulmak, mevcut siyasi sistemin iç bünyesindeki zayıflıkları ortadan kaldırmak için Türkiye’nin yeni bir sisteme ihtiyacı olduğunu kaydeden Ömer Çelik, “Yaptığımız iş, bir rejim değişikliği değildir. Türkiye’de hiç kimsenin rejimle bir sorunu yoktur. Rejimi daha sağlıklı hale getirecek bir sistem değişikliği ortaya çıkmıştır. Ve geçen sene bunun oylanıp, milletimizden onay almasıyla birlikte yüce milletimiz yepyeni ufuklara yelken açıp, yeni ufuklara ilerlemek için dört gözle bu seçimi bekliyordu” dedi.

DAHA DA GÜÇLENİP YOLUMUZA DEVAM EDECEĞİZ
Çelik, konuşmasının devamında da şu görüşleri dile getirdi; “Bir takım zafiyetler ortaya çıktı ve seçim tarihinin erkene alınmasına karar verildi. Ve netice itibariyle 24 Haziran’da seçimler gerçekleştirilecek. Bu seçimlerin ardından aziz milletimizin teveccühü ile Cumhurbaşkanımız tekrar başımızda, kadrolarımız güçlenip, yenilenmiş ve tazelenmiş olarak yolumuza devam edeceğiz. Türkiye’ye çok daha büyük ufuklara ve çok daha büyük hedeflere, daha coşkulu, daha kuvvetli, dur durak bilmeyen, tereddüt etmeyen bir şekilde yolumuza devam edeceğiz.” 

TÜRKİYE’Yİ BÜYÜK HEDEFLERE ULAŞTIRACAĞIZ

Hiç kimsenin Türkiye’nin büyük ufukları ve büyük hedeflerinden vazgeçiremeyeceği gibi geri adım attırıp, tereddüde düşüremeyeceğinin altını çizen Ömer Çelik, 2019 sonrası için kritik olan noktanın; sistemin güçlü bir şekilde hayata geçirilmesi olduğunu vurguladı. Çelik, bir yandan sistemi hayata geçirirken, bir yandan da Türkiye’nin büyük mesellerini geride bırakıp, Türkiye’yi büyük hedeflere ulaştırmaya devam edeceklerinin altını çizdi.

CHP SİYASET YAPMIYOR, SİYASETİ KİLİTLİYOR

Çelik, “Bunun için sandıktan çok güçlü oylar ve kuvvetli oylar çıkması gerekiyor. Bayrağı çok daha yükseğe taşımamız gerekiyor. Hep beraber daha güçlü ve daha kuvvetli hale gelmemiz gerekiyor” dedi. Hedefine CHP’yi de alan Çelik, konuşmasını da şöyle sürdürdü; “Siyasal olarak kronik işler bozukluğuyla malul olan bir ana muhalefet partisi var. Siyaset yapmak yerine değil, siyaseti kilitlemek, millete hizmet etmek değil, millete hizmet etmek isteyenleri engelleyenleri engellemek üzerine kurgulanmış bir organizasyon var karşımızda.”

BİR SÜRÜ CUMHURBAŞKANI ADAYI ÇIKARIYORLAR

Çelik, “Şimdi de gördüğünüz gibi artık herkesin ibretle izlediği bir sürü cumhurbaşkanı adayı çıkarıyorlar. CHP'nin siyasetsizlikle, millete hizmet etmek isteyenlerin önünü kesmek isteyen bir mantaliteyle yoğrulmuş tavrından başka bir şey beklenemez. Bakıyorsunuz bu kadar büyük sözlerle, bu kadar küçük krizlerin peşinde koşarken, AK Pati büyük hedeflerin peşinde koşmaya devam edecektir. Sadece Türkiye için değil, dünyadaki bütün mazlumlar için umut kaynağıdır. En büyük özelliğimiz yorulmamız, tereddüt etmemizdir” yorumunu yaptı.

KRİZLERİ İYİ OKUYUP NE OLDUĞUNU İYİ GÖRMELİYİZ

Bugün Türkiye’nin etrafındaki krizlerin iyi okunup, ne olduğunun çok iyi görülmesi gerektiği uyarısında bulunan Bakan Çelik, ‘Zeytin Dalı Harekatı’ ile birlikte Türkiye’nin bölgedeki gücünün ne kadar önemli olduğunu ve bundan sonra bu gücünü koruması gerektiğini de gösterdiğini belirtti. Çelik, gerek ‘Fırat Kalkanı Operasyonu’nda, gerekse de ‘Zeytin Dalı Harekatı’nda Türkiye’nin, yüksek mühendislik ürünü terör yuvalarını dağıttığını anlattı.

TERÖRİSTLERE DEMİR VE ATEŞLE KARŞILIK VERİYORUZ

Çelik, “Onlar şöyle düşünüyorlardı; ‘FETÖ mensubu olan ve asker üniforması giyen teröristler ordudan atıldıktan sonra Türk Silahlı Kuvvetleri zayıflamış, operasyon yapamaz hale gelmiştir.’ Ama hiç beklemedikleri bir anda, 15 Temmuz sonrasında ‘Fırat Kalkanı Operasyonu’nu başlattık. Ardından da ‘Zeytin Dalı Harekatı’ icra edildi ve edilmeye de devam ediliyor. Teröristlere karşı demir ve ateşle karşılık veriyoruz” ifadesini kullandı.

YUNANİSTAN PROVOKASYONLARDA BULUNUYOR

Sözü Yunanistan’a getiren Çelik, “Bizden iyi komşuluk ilişkileri bekleyen Yunanistan, biz Afrin'de Zeytin Dalı Harekatı bölgesinde teröre karşı mücadele ederken bir AB ve NATO üyesi olmasına rağmen Doğu Akdeniz'de ve Ege'de provokasyon yapıyor. Bu zor günlerde iyi komşuluk ilişkileri istediğimiz, müttefikimiz olan bir AB üyesi ülkenin, bu zor günlerimizde bize destek vermesi gerekirken, Zeytin Dalı Harekatı'nı yürütürken bizi desteklemesi gerekirken, yaptığı bu provokasyonları güçlü bir şekilde not ettik” diye konuştu. 

SEÇİM KİMİ İÇİN KABUS OLSA DA BİZİM İÇİN BAYRAM

Çelik, “Aynı zamanda Türkiye'nin ekonomisi ve istikrarı konusunda gösterdiğimiz hassasiyet gibi, Doğu Akdeniz ve Ege'deki provokasyonlara karşı da kararlı bir şekilde duruyoruz. İşte bütün bunların sırrı ve özü bizim gösterdiğimiz birlik ve beraberliktir” değerlendirmesini yaptı. Sözü tekrar 24 Haziran’da yapılacak olan seçimlere getiren Bakan Çelik, “Çok az bir süre; 60 günümüz var. Bunu iyi değerlendireceğiz. Startı verip, koşmaya ve hep birlikte güçlenmeye devam edeceğiz. Bundan sonra birlik ve beraberlik içinde koşmaya, gayret etmeye devam edeceğiz. Başkaları için korku ve kabus olan seçim, bizim için neşe ve sevinç kaynağı ve bayramdır. Bayramınızı şimdiden kutluyorum” dedi.