TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Her kesime zarar verdi

MÜ İslami İlimler Fakültesi Öğretin Üyesi ve gazetemizin yazarı Dr. Uyanık, FETÖ’nün darbe girişiminin vicdanlarda büyük yaralar açtığını belirtti ve ekledi:

Haber Giriş Tarihi: 17.07.2018 17:07
Haber Güncellenme Tarihi: 17.07.2018 17:07
Kaynak: Haber Merkezi
ilkhaber-gazetesi.com
Her kesime  zarar verdi


(ÖZEL HABER)

Serhat ŞANLI

ADANA (İLKHABER) – Mersin Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Öğretim Üyesi ve gazetemiz yazarı Dr. M. Zeki Uyanık, FETÖ’nün hain darbe girişiminin vicdanlarda maddi ve manevi yaralar açtığı gibi aynı zamanda ülkeye, millete, herkese ve her kesime de zarar verdiğini söyledi.

Dr. M. Zeki Uyanık, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü nedeniyle yaptığı açıklamada, hain darbe girişiminin milletimizin cesareti ile püskürtüldüğünü belirterek; “Allah’ın yardımı ve milletimizin cesareti ile hain darbe girişimi püskürtülmüştür. İnsanın dili varmıyor ama şayet darbeciler başarılı olsaydı nice insanımız canından olacak, ülke bölünecek, istiklalimizi ve istikbalimizi kaybedecektik” dedi.

Hain kalkışmanın, başarısız olmasına rağmen ülkemize ve milletimize büyük bir zarar verdiğini ifade eden Mersin Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Öğretim Üyesi ve gazetemiz yazarı Dr. M. Zeki Uyanık, sözlerine şöyle devam etti;

“Ülkenin huzur ve geleceğine kasteden hainler reisin ve milletin çelik yüreğine ve iradesine çarpıp başarısız oldu.

“MİLLETİMİZE VE ÜLKEMİZE BÜYÜK ZARAR VERDİ”

Bu hain kalkışma, başarısız olmasına rağmen şüphesiz ülkemize ve milletimize büyük bir zarar vermiştir.

Tarihimizin en karanlık günlerinden birine şahit olduğumuz ve ülkemizin birliğine ve dirliğine yönelik yapılan bu hain kalkışma vicdanlarımızda hiç unutmayacağımız maddi ve manevi ağır yaralar açmıştır.

“TÜM KESİMLER ETKİLENDİ”

Bu ihanet vicdanlarda maddi ve manevi yaralar açtığı gibi aynı zamanda şüphesiz ülkeye, millete, herkese ve her kesime de zarar vermiştir.

Siyaset, eğitim, hukuk, ekonomi başta olmak üzere şimdi bütün kurumlar verilen zararın hasar tespitini ve onarımını yapmaktadır.

Zarar tespiti yapan ya da yapmak zorunda olan kurumlardan birisi de dini guruplar ve dindarlardır. Zira bu ihanet, cemaat bilinen insanlar tarafından yapıldığı için mütedeyyin insanlara ve manevi hizmet yürüten cemaatlere de ciddi anlamda zarar vermiştir.

“GÜVEN BALTALANDI”

Dindarlar ve dini gruplar muhakkak ki hasar tespiti yapıyorlardır. Kendilerince bir takım zararları ya da almaları gereken tedbirleri tespit etmişlerdir. Bu ihanetin dindarlara veya dini guruplara verdiği zarar, bana göre ya da genel olarak herkesin üzerinde ittifak ettiği;

Dindarlara olan güveni baltaladı. Din karşıtlarına sermaye oluşturdu. Köklü dini yapılar sorgulanır hale geldi.

Bütün grupları aynı görmek ya da hepsi FETÖ gurubu gibidir demek yanlış ve haksızlıktır. Çünkü hakikaten güzel hizmet eden cemaatler de var. Ancak hakikat şudur ki, darbe ihaneti bütün cemaatleri aynı akıbete doğru sürükledi ve bir güven zedelenmesi oldu.

“GÜVEN TERK ETTİĞİ BEDENE BİR DAHA DÖNMEZ”

Shakespeare; "Güven ruh gibidir, terk ettiği bedene asla geri dönmez" der. Darbe girişimi ile dini gruplar ve dindarlar ciddi anlamda bir güven kaybettiler. İnsanlar eskisi gibi çocuklarını dini gruplara rahat bir şekilde göndermeyecektir. Kendileri de yardım etmeyecektir.

Artık çoğu kişi saf bir hizmet anlayışına itibar etmiyor. İnsanların dindarlara olan bakışı değişti. Artık çoğu kişi lekesiz insan kavramına inanmıyor. Bu sebeple FETÖ, asıl darbeyi dine, samimiyete ve güvene yapmıştır. Bu yüzden vebali büyüktür.

Bu anlamda dindarlar ve dini gruplar kaybettikleri güveni geri kazanabilmek için çok çalışmaları, kılı kırk yararcasına söz ve fiillerine dikkat etmeleri lazım. Dahası asıl işleri olan irşat ve tebliğe yönelmeli, bunun dışındaki işlerden de ellerini çekmeleri gerekir.

“ŞEFFAFLIĞA ÖNEM VERMELİLER”

Bunun da ötesinde içlerinden yanlış yapanların çıkabileceğini ama hepsinin de bir ve aynı olmadığını göstermeleri ve ispat etmeleri gerekir. En çok eleştirildikleri hususlardan birisi olan kapalı kutu eleştirisini kırma adına şeffaflaşmaya önem vermeleri gerekir.

Bu ve benzeri hususlara dikkat edildiğinde kaybettikleri güven geri gelecek, din karşıtlarının eline geçen sermaye ellerinden alınmış olacak, sorgulanmaları hayırla neticelenecektir.

Olanları tahlil etmeden hiçbir şey olmamış gibi devam etmek, dini grupların intiharı olur. Zira hiçbir şey eskisi gibi değil. Hz. Mevlana’nın ifadesi ile: "Dün dünde kaldı cancağızım, bugün yeni şeyler söylemek lazım”

 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.