TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

“Deprem güvenliği bakımından tehlikedeyiz”

İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Adana Şube Başkanı Zekeriya Turanbayburt, “Üzülerek söylemek gerekir ki; deprem güvenliği bakımından 1999 yılından daha iyi durumda değiliz.” dedi.

Haber Giriş Tarihi: 14.08.2018 16:29
Haber Güncellenme Tarihi: 14.08.2018 16:29
Kaynak: Haber Merkezi
ilkhaber-gazetesi.com
“Deprem güvenliği bakımından tehlikedeyiz”

 

Bayram BULUT

 

ADANA (İLKHABER) – İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Adana Şube Başkanı Zekeriya Turanbayburt, “Üzülerek söylemek gerekir ki; deprem güvenliği bakımından 1999 yılından daha iyi durumda değiliz.” dedi.

 

Marmara Depremi’nin yıl dönümü nedeniyle İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Adana Şubesi’nde basın toplantısı ve depreme duyarlılık sergisi düzenlendi. Sabah saatlerinde açılan Depreme Duyarlılık Sergisi’ni dolaşan ziyaretçiler ardından düzenlenen basın toplantısına katıldı. İMO Adana Şube Binası içerisinde düzenlenen basın toplantısında konuşan İnşaat Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Zekeriya Turanbayburt, Marmara depreminin üzerinden tam 17 yıl geçtiğini belirtti. Yaşanan acıları unutmadıklarını ve asla unutmayacaklarını ifade eden Turanbayburt, 17 Ağustos 1999 Gölcük ve 12 Kasım 1999 Düzce depremleriyle ortaya çıkan acıların yükünü kalplerinde yaşadıklarını dile getirdi.

 

BÜYÜK BİR SORUNLA KARŞI KARŞIYA

 Turanbayburt, 1999 depremlerinin, bölgede yapı stokunun yüzde 25’inin kullanılmaz hale gelmesine neden olduğunu savundu. Depremden sonra görüldü ki, sorun sadece göç ve bunun getirdiği gecekondulaşmayla açıklanamayacak kadar büyük sorunla karşı karşıya olunduğuna dikkat çeken Turanbayburt, kaçak yapılaşmanın olağan sayıldığı ülkemizde, ağır hasarlı binaların arasında devlet daireleri, hastane ve okulların da bulunması; sorunun sadece bir imar sorunu değil, daha farklı boyutlarının olduğunu da açıkça ortaya koyduğunu savundu.

 

1999 YILINDAN DAHA İYİ DURUMDA DEĞİLİZ

“Üzülerek söylemek gerekir ki; deprem güvenliği bakımından 1999 yılından daha iyi durumda değiliz” diyen Turanbayburt, hafif hasarla atlatılması gereken depremlerde dahi yapıların kullanılamaz hale gelmesi ve can kayıplarına yol açmasının mevcut yapılardaki tehlikenin boyutunu gözler önüne serdiğini anlattı. Ülkemizde yaklaşık yirmi milyon yapının bulunduğunu kaydeden Turanbayburt,  ancak bu yapı stokunun ayrıntılı bir envanteri çıkarılmadığı için depremde bir bütün olarak nasıl bir davranış sergileyeceğinin bilinmediğini vurguladı.

 

20 YAŞINDAN BÜYÜK BİNALAR

Mevcut binaların yüzde 67`sinin ruhsatsız,  60’ının 20 yaşından büyük olduğunu hatırlatan Turanbayburt, 17 Ağustos 1999 tarihinden bu yana 19 yıl geçmesine rağmen, her an deprem tehlikesi ile karşı karşıya olan ülkemizde, kısa süreli ve acil olan bazı önlemlerin bile alınamadığı, risklere yenilerinin eklendiği görülmektedir. Üzülerek söylemek gerekir ki; deprem güvenliği bakımından 1999 yılından daha iyi durumda değiliz. 1999 depremleri, asıl sorunun sağlıksız ve kaçak yapılaşma, mühendislik hizmeti almadan yapıların üretilmesi ve yapı üretim sürecinin denetlenmemesi olduğunu açığa çıkardı.  Belirtmeliyiz ki, uzmanlıklar dikkate alınmadan şantiye şefliği görevlendirilmesi bilime ve bilgiye aykırıdır.

 

10 YIL SONRA AYNI SORUNLAR

Ayrıca 30.000 m²’ye kadar 5 inşaatın şantiye şefliğini yapmış olmak doğru değildir. Yine yakın bir zaman önce ruhsatlardan, mühendis ve mimarların imzasının kaldırılmış olması sahteciliğe neden olacağı gibi,  mesleki yetkinliği de zaafa uğratacaktır. Açıktır ki, Yapı Denetim Yasası’nda gerekli değişiklikler, ihtiyaç duyulan düzenlemeler yapılmaz ise, on yıl sonra aynı sorunlarla karşı karşıya kalınacak, olası bir depremde başta kamu binaları olmak üzere konutlar, işyerleri ağır hasar görecek, çok sayıda bina yıkılacak, can ve mal kayıpları yaşanacaktır.” dedi.

 

YIK YAP ANLAYIŞI

“Yık-yap anlayışı kentsel dönüşümün temel mantığı olarak karşımıza çıkmaktadır.” Diyen Turanbayburt, “2011 Van Depremi Kentsel Dönüşüm için milat olarak kabul edilerek, 2012 yılında 6306 Sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Kanunu ile kentsel dönüşüm proje ve uygulamaları yasalaştı. Ancak, depreme karşı kentlerimizi, binalarımızı hazır hale getirmek iddiasıyla başlatılan kentsel dönüşüm projelerinin bu amaca ne kadar hizmet ettiği tartışmalıdır. “Riskli alan”, “riskli yapı” belirlenmesindeki adaletsizlik, keyfilik ve hukuksuzluk, mağduriyetlere ve hak kayıplarına yol açmakta, yeni sorun alanları yaratmaktadır.  Yık-yap anlayışı kentsel dönüşümün temel mantığı olarak karşımıza çıkmaktadır. Kentlerimiz inşaat projelerinin birer “arazisi” haline dönüşmüştür. Kentsel dönüşüm; sosyal adalet, sosyal gelişim, sosyal bütünleşme, tarihi ve kültürel mirasın korunması anlayışıyla; kapsamlı bir şekilde projelendirilmeli ve uygulanmalıdır.” ifadelerini kullandı.

 

İKİ YOLU VAR

Yapıları depreme karşı hazırlamanın yolu hakkında bilgiler veren Turanbayburt, “Ülke topraklarımızın önemli bir bölümü deprem riski altındadır. Sorun depremin kendisi değil afete dönüşmesidir. Ülke gerçekleri hazırlıklı olmamızı işaret ediyor. Yapıları depreme karşı hazırlamanın iki yolu vardır: İlki; mevcut yapı stoku durumunun tespit edilerek iyileştirilmesi, onarılması, güçlendirilmesi veya yeniden yapılmasıdır. İkincisi; yeni yapılacak olan yapıları, bilim, teknoloji ve mühendislik ilkeleri doğrultusunda yapmaktır. Planlama ve tasarım aşamasından yapının kullanıma açılmasına kadar tüm süreçlerin mesleki yeterliliğe sahip mühendisler tarafından yönetilmesi ve denetlenmesidir. Ayrıca, risklerin transfer edilmesi bakımından yapı sigortası ve mesleki sorumluluk sigortası yapılmalıdır. Unutulmamalıdır ki; bir doğa olayı olan depremin, doğal afete dönüşmesini önlemenin yolu, planlama-kentleşme ve yapı denetim sisteminden geçmektedir.” şeklinde konuştu.

 

 SAĞLAM YAPILAR İNŞA ETMEK

Turanbayburt’un basın açıklamasının ardından söz alan CHP Adana Milletvekili, Jeoloji Yüksek Mühendis Dr. Müzeyyen Şevkin ise,  yapılarda bilim ve mühendisliği esas alarak sağlam zemine sağlam yapılar inşa etmek gerektiğini, bu şekilde deprem kayıplarının önüne geçilebilineceğini vurguladı.

 

 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.