TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#BM

İLKHABER-Gazetesi - BM haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, BM haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Orman Genel Müdürlüğü 'Yangın Karar Destek Sistemi' BM ödülüne aday Haber

Orman Genel Müdürlüğü 'Yangın Karar Destek Sistemi' BM ödülüne aday

Tarım ve Orman Bakanlığı Orman Genel Müdürlüğü (OGM) tarafından geliştirilen Yangın Karar Destek Sistemi, Birleşmiş Milletler Uluslararası Telekomünikasyon Birliği'nce verilen Dünya Bilgi Toplumu Zirvesi Ödülleri için aday gösterildi. OGM, vatandaşları, bu konuda yapılacak oylamada destek olmaya davet etti. Tarım ve Orman Bakanlığı Orman Genel Müdürlüğü tarafından geliştirilen Orman Yangın Karar Destek Sistemi, insansız hava araçlarının (İHA) yangın bölgesinden elde ettiği görüntüleri, mobil araç ve kulelerden gelen bilgileri analiz ediyor. Rüzgârın ve yangının hızını da dikkate alan sistem sayesinde yanığının yayılım haritası çıkarılıyor. Sistem, gelen bilgilerin analizi ile olası yangınlara kısa sürede müdahale, yayılmasının önlenmesi ve kısa sürede kontrol altına alınarak söndürülmesini amaçlıyor. OGM'den oylamaya destek çağrısı Tarım ve Orman Bakanlığı Orman Genel Müdürlüğü (OGM), Birleşmiş Milletler Uluslararası Telekomünikasyon Birliği'nce verilen Dünya Bilgi Toplumu Zirvesi Ödülleri için aday gösterilen projeler arasında yer alan Yangın Karar Destek Sistemi için vatandaşlara oylama destek çağrısında bulundu.  Orman Genel Müdürlüğü'nün sosyal medya hesaplarından yapılan paylaşımda, şu ifadelere yer verildi: "Genel Müdürlüğümüz tarafından geliştirilen Yangın Karar Destek Sistemi Birleşmiş Milletler Uluslararası Telekomünikasyon Birliği’nce verilen Dünya Bilgi Toplumu Zirvesi Ödülleri için aday gösterildi. Yapılacak oylama sonucu, en çok oy alan projeler ödül almaya hak kazanacak. Dünya çapında pek çok projenin aday gösterildiği bu ödül programında Yangın Karar Destek Sistemi için verilecek her oy, büyük önem taşıyor." Nasıl oy kullanabilirsiniz? - www.itu.int/net4/wsis/stocktaking/ linki üzerinden siteye ulaşılır. - WSIS Prizes Learn More seçeneği tıklanır - Vote seçeneği işaretlenerek giriş sayfasına geçilir - Giriş yapmak için (Daha önceden kaydımız yok ise) Register as a new user seçeneği işaretlenir - Kişisel ya da kurumsal mail adresinizle ilgili yerler doldurulur (Şifre 8 karakter, 1 büyük harf ve simge olmalı) - Kayıt bilgileri tamamlandıktan sonra e-posta adresinize gelen aktivasyon linki tıklanır. Sonra giriş sayfasına yönlendirilir ve kullanıcı bilgileri ile giriş yapılır - Sisteme başarılı bir biçimde giriş yapıldıktan sonra Voting Form sekmesi tıklanır ve Yangın Karar Destek Sistemi’nin kategorisi olan AL C7 E-environment seçilir - Seçenekler arasından Forest Fires Support Desicion System için Vote This Project seçilerek oy verme işlemi başarıyla tamamlanır - Diğer kategorilerdeki projeler için de oy kullandıktan sonra oy kullanma işlemi sona erer

Rusya'daki terör saldırısı: Yaşamını kaybedenlerin sayısı 143'e yükseldi Haber

Rusya'daki terör saldırısı: Yaşamını kaybedenlerin sayısı 143'e yükseldi

Rusya’nın başkenti Moskova’da Crocus Belediye Binası'daki konser salonunda kamuflaj giyen 5 kişi tarafından silahlı saldırı düzenlendi. Rusya Federal Güvenlik Servisi’nin açıklamasına göre, saldırıda en az 60 kişi hayatını kaybetmiş,145 kişi de yaralanmıştı. Son açıklamaya göre hayatını kaybedenlerin sayısı 143'e yükseldi.  Rusya’nın başkenti Moskova’daki Crocus Belediye Binası’nda bulunan konser salonunda dün silahlı saldırı düzenlendi. Kamuflaj giyen 5 kişi, girdikleri konser salonunda bulunanların üzerine otomatik tüfeklerle ateş açtı. Saldırının gerçekleştiği konser salonunun bulunduğu binada patlama yaşandığı ve patlamanın da yangına neden olduğu bildirildi.  Rusya Federal Güvenlik Servisi saldırıyla ilgili açıklama yaptı. Rusya Federal Güvenlik Servisi’nin açıklamasına göre, saldırıda en az 60 kişi hayatını kaybetmiş,145 kişi de yaralanmıştı. Son açıklamaya göre hayatını kaybedenlerin sayısı 143'e yükseldi. Saldırıyı ise IŞİD’in Horasan kolu üstlendi. IŞİD, Telegram hesabından yaptığı açıklamada, terör saldırısını kendilerinin düzenlediğini ve saldırganların daha sonra kaçmayı başardığını iddia etti.  Rus yetkililer, olayla ilgili olarak, aralarında saldırıyı gerçekleştirenlerin de bulunduğu 11 kişinin yakalandığını açıkladı. Rusya, Moskova'daki terör saldırısı nedeniyle BMGK'den toplantı talep edecek Rusya Dışişleri Bakanlığı Özel Yetkili Büyükelçisi Rodion Miroşnik, Moskova'daki terör saldırısına ilişkin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinden (BMGK) toplantı talep edeceklerini bildirdi. Miroşnik, saldırıyla ilgili girişimlerde bulunacaklarını anlatan Miroşnik, "Diplomatlarımız bu konuyu BMGK toplantısında gündeme getirecek. BMGK’den yakın zamanda bu konuda toplantı talep edecekler ve böylelikle en büyük uluslararası kuruluştaki küresel çoğunluk bu eylemleri kınayabilecek." dedi. BM'den açıklama Birleşmiş Milletler (BM), Rusya'nın başkenti Moskova'da bir konser salonuna yönelik saldırıya ilişkin gelen haberlerin üzüntüyle karşılandığını açıkladı. İran'dan tepki İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan de, X sosyal medya hesabından Moskova'daki terör saldırısına ilişkin açıklama yayımladı. Moskova'daki terör eylemini şiddetle kınadığını belirten Abdullahiyan, saldırıda hayatını kaybedenlerin yakınlarına, Rusya hükümetine ve halkına başsağlığı diledi. Abdullahiyan, "Teröre karşı ortak ve etkili bir mücadele, uluslararası toplumun ciddi ve ayrımcı olmayan eylemlerini gerektirir." ifadelerini kullandı. Ukrayna suçlamaları kabul etmedi  Ukrayna Dışişleri Bakanlığı ise Rusya'nın başkenti Moskova'da "Crocus City Hall" adlı konser salonuna düzenlenen terör saldırısıyla ilgilerinin bulunduğuna ilişkin suçlamaları reddettiklerini duyurdu. İslam'la bağlantısı yok Dünya Müslüman Alimler Birliği de, Rusya'nın başkenti Moskova'daki terör saldırısını kınayarak, saldırının İslam'la bağlantısının olmadığını bildirdi. Moskova'da düzenlenen terör saldırısına dünyadan tepkiler Rusya'nın başkenti Moskova'da bir konser salonuna yapılan terör saldırısının ardından birçok ülkeden kınama mesajı yayınladı. Tunus'un Moskova'daki vahim ve trajedik terör saldırısını şiddetle kınadığı vurgulanan açıklamada, "Dost ülke Rusya halkına ve saldırıda hayatını kaybeden ailelere en içten taziyelerimizi sunuyoruz. Masum insanların hayatını kaybettiği bu korkakça eylemde yaralananlara acil şifalar diliyoruz." ifadelerine yer verildi. Özbekistan Özbekistan Cumhurbaşkanlığından yapılan açıklamada, Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev'in Moskova’daki Crocus City Hall konser salonunda onlarca masum insanın hayatını kaybettiği ve ağır yaralandığı trajik olayla ilgili Putin'e derin taziyelerini ilettiği bildirildi. Açıklamada, Mirziyoyev'in mesajında, sivillere yönelik bu terör saldırısını Özbekistan'ın şiddetle kınadığını kaydederken, bu suçun organizatörleri ile faillerinin cezalandırılacağının kaçınılmaz olduğunu vurguladığı, hayatını kaybedenlerin yakınlarına sabır, yaralılara ise acil şifalar dilediği belirtildi. İsrail İsrail Dışişleri Bakanı Yisrael Katz, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı paylaşımda, Moskova'da yaşanan "trajik" olaylardan dolayı üzüntülü olduğunu bildirdi. Katz, "Kalplerimiz kurbanların aileleri ve etkilenen herkesle birlikte. Böyle anlar bize yaşamın kırılganlığını ve hepimizi birbirine bağlayan ortak insanlığı hatırlatıyor." ifadelerini kullandı. Hamas Hamas'ın sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, "Moskova'da sivilleri hedef alan, onlarca ölü ve yaralıya yol açan terör saldırısını şiddetle kınıyoruz." ifadelerine yer verildi. Rusya yönetimine ve halkına "en içten başsağlığı dilekleri" iletilen açıklamada, yaralılar için de acil şifa temennisinde bulunuldu. Japonya Japonya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Kobayaşi Maki, yaptığı açıklamada, "Moskova'nın Krasnogorsk kentindeki bir ticari yerleşkede meydana gelen ve çok sayıda can kaybıyla sonuçlanan silahlı saldırı olayını Japonya şiddetle kınıyor" ifadesini kullandı. Kobayaşi, ülkesinin, saldırıda hayatını kaybedenlerin ailelerine en içten başsağlığı dileklerini ilettiğini kaydetti.

Bakan Göktaş’tan mevkidaşlarına 'Filistin' çağrısı Haber

Bakan Göktaş’tan mevkidaşlarına 'Filistin' çağrısı

(İLKHABER) - Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Filistin’de yaşanan olaylar sonrasında Birleşmiş Milletler’e üye ülkelerdeki mevkidaşları ile sosyal ve insani konularda faaliyet gösteren uluslararası kuruluşların yöneticilerine gönderdiği mektupta, “Tüm devletleri ve uluslararası kuruluşları bir an önce Gazze’de insani ateşkesin tesisine yönelik girişimlere destek olmaya davet ediyorum. Ailelerin, kadınların, çocukların, engellilerin ve yaşlıların refahından sorumlu Bakanlıklar ve kuruluşlar olarak, sivillerin katledilmesini durdurmak, daha fazla acı yaşanmasının önüne geçmek için birlik olmalıyız. Saldırıları kınamak ve barışçıl bir çözüm adına çaba göstermek ahlaki ve insani görevimizdir” ifadelerini kullandı. Bakan Göktaş, 7 Ekim’den bu yana İsrail-Filistin arasında yaşanan olaylar nedeniyle Birleşmiş Milletler’e üye ülkelerdeki mevkidaşları ile sosyal ve insani konularda faaliyet gösteren uluslararası kuruluşların yöneticilerine acil iş birliği mektubu gönderdi. Göktaş, mektubunda Türkiye Cumhuriyeti Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı olarak, İsrail yönetiminin özellikle Gazze'de devam eden saldırılarına ilişkin derin kaygısını ve üzüntüsünü dile getirerek acil eyleme yönelik ihtiyacı vurguladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Filistinlilerin kendi topraklarından göçe zorlanması kabul edilemez” sözüne de mektubunda yer veren Bakan Göktaş, Filistin-İsrail çatışmasına adil bir çözüm bulunmadan Orta Doğuda kalıcı bir barışın tesisinin mümkün olamayacağını, hiç vakit kaybetmeden uluslararası toplumun bu konuyu gündeme alması gerektiğinin altını çizdi. Bakan Göktaş, Filistin’de hamile kadınların, çocukların ve bebeklerin güvenliği ve korunmalarına ilişkin ivedilikle adım atılması gerektiğini vurguladığı mektubunda şu ifadeleri kullandı: “Değerli Meslektaşım, Son dönemde Filistin'de yaşanan trajik olaylar dolayısıyla, ailelerin, kadınların, çocukların, engellilerin ve yaşlıların korunmasından ve refahından sorumlu Türkiye Cumhuriyeti Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı olarak, İsrail yönetiminin özellikle Gazze'de devam eden saldırılarına ilişkin derin kaygı ve üzüntümü dile getirmek ve acil eyleme yönelik ihtiyacı vurgulamak istiyorum. “Her gün Gazze’de 120 çocuk öldürülüyor” Bu derin insani kriz ve trajedi karşısında sessiz kalmak evrensel olduğu düşünülen temel insani değerler, hak ve özgürlükler, hukukun üstünlüğü gibi kavramlara güveni küresel ölçekte sarsmaktadır. BM Genel Kurulunun, 29.11.1947 tarihli, 181 (II) sayılı kararı ve BM Güvenlik Konseyi'nin 22.11.1967 tarihli, 242 sayılı kararına rağmen, İsrail insan haklarına ve uluslararası hukuka aykırı bir şekilde Filistin’e yönelik sistematik bir işgal gerçekleştirmektedir. 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana İsrail’in işgalin de ötesine geçen, soykırıma varan operasyonlarına şahit oluyoruz. Her gün Gazze’de 120 çocuk öldürülüyor. Hayatını kaybedenlerin sayısı 4.651'e yükseldi (22 Ekim 2023), bunların %62’si çocuklar ve kadınlardır. Nüfus kaydından tamamen silinen aileler var. Bazı bölgelerde insanların tüm yaşam alanları tamamen yok edildi. 206 eğitim kurumuna, 62 sağlık tesis ve aracına saldırı düzenlendi, 7 hastane tamamen hizmet dışı bırakıldı. Sivillerin, sosyal alanların, altyapı sistemlerinin ve insanların evlerinden kaçarak sığındıkları okulların, hastanelerin, kiliselerin ve camilerin hedef alınması hiçbir surette kabul edilemez. Batı Şeria’da da İsrailli askerler ve yerleşimciler tarafından yapılan saldırılar artmıştır. Batı Şeria’da bulunan 163 kontrol noktasıyla gözaltında tutulan siviller hapis hayatı yaşamakta ve mahalleleri arasında dahi geçiş yapamamaktadır. Ayrıca, İsrail güçleri ve yerleşimciler, bölgedeki Filistinlilerin sağlık hizmetlerine erişimlerinin engellenmesi amacıyla sağlık tesislerine saldırılar düzenlemeye devam etmektedir. İnsan hakları ve uluslararası hukuka aykırı bir şekilde Filistinlilere yönelik uygulanan abluka kabul edilemez. “Bebekler için herhangi bir koruma imkânı bulunmuyor” Gazze’de su, elektrik, gıda ve ilaç gibi temel insani ihtiyaçlara erişim İsrail tarafından engellenmektedir. Dünya Sağlık Teşkilatı’na göre bir insanın günlük su tüketim ihtiyacı 50-100 litre arasında iken Gazze’de insanlar tüm ihtiyaçları için yalnızca kişi başı 1 litre su tüketebiliyor ve günde sadece 1 öğün yemek yiyebiliyor. BM ajansları, Filistin'de 50.000 hamile kadının bulunduğunu belirtmektedir. Bu kadınlar, eğer hayatta kalırlarsa ve ilaç ve tıbbi açıdan yeterli imkânı bulabilirlerse doğum yapabilecekler. Bebekler için ise herhangi bir koruma imkânı bulunmuyor. Hamile kadınlar, çocuklar ve bebeklerin güvenliği ve korunmalarına ilişkin derhal adım atılması gerekmektedir. Filistin’de çocuklar, öldürülmeleri halinde kimliklerinin tespiti için ellerine, kollarına, ayaklarına isimlerini yazıyorlar. Çocukların, kalemlerini bu amaçla değil resim yapmak, okuma yazma öğrenmek için kullanmalarını sağlamalıyız. “Filistinlilerin kendi topraklarından göçe zorlanması kabul edilemez” Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın da belirttiği üzere, “Filistinlilerin kendi topraklarından göçe zorlanması kabul edilemez”. Son 17 gündür İsrail tarafından Filistin’e yönelik toplu bir cezalandırma politikası yürütülmekte ve insanlar göçe zorlanmaktadır.  BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi'nin yaptığı açıklamaya göre, Gazze'nin 2.3 milyonluk nüfusunun %60'ından fazlasını oluşturan yaklaşık 1,4 milyon kişi zorla yerinden edilmiştir. Bu insanların %15’i engellidir ve herhangi bir ihtiyacını karşılayamamaktadır. Tüm devletleri ve uluslararası kuruluşları bir an önce Gazze’de insani ateşkesin tesisine yönelik girişimlere destek olmaya davet ediyorum. “Çocuk, kadın, engelli ve yaşlılara yönelik sosyal hizmetlerin sağlanabilmesi için bir acil eylem planı oluşturulmalı” Şiddeti kınamak ve barışçıl bir çözüm için çaba göstermek ahlaki ve insani görevimizdir. Bu doğrultuda, Filistinli mevkidaşlarımla görüşmemde ortaya konulan öncelikli ve acil adımlar konusunda çağrıda bulunmak istiyorum. Saldırılar ivedilikle sonlandırılmalı, insan haklarına ve uluslararası hukuka uygun bir yaşam alanı oluşturulmalı. Güvenli insani yardım geçitleri oluşturulmalı ve insani yardımların sınırlandırılmadan bölgeye ulaştırılması sağlanmalı. İnsanların yerlerinden edilmesi engellenmeli. Çocuk, kadın, engelli ve yaşlılara yönelik sosyal hizmetlerin sağlanabilmesi için bir acil eylem planı oluşturulmalı. Bu insani sorumluluğun yerine getirilmesi için adım atacağınıza yürekten inanıyorum. Filistin-İsrail çatışmasına adil bir çözüm bulunmadan Orta Doğuda kalıcı bir barışın tesisinin mümkün olmadığı açıktır. Hiç vakit kaybetmeden uluslararası toplumun bu konuyu gündeme alması elzemdir.”

Türk-İş'ten İsrail'e çağrı: Bu zulüm durmalı Haber

Türk-İş'ten İsrail'e çağrı: Bu zulüm durmalı

AYDIN GÖKÇEOĞLU ADANA (İLKHABER)-  Türk-İş 4. Bölge Temsilcisi Edip Gülnar, Filistin'de yaşanan şiddet olaylarına ve İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarına karşı açıklamalarda bulundu. Gülnar, Ortadoğu'da yaşanan gelişmeleri yakından izlediklerini, bu sürecin büyük bir endişe kaynağı olduğunu belirterek İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik sert bombardımanını kınadı. Gülnar, "Başta Filistin olmak üzere Ortadoğu'da yaşanan gelişmeleri büyük bir kaygıyla izliyoruz. Savaşlar en çok temel insan haklarını tahrip etmekte ve insanların yaşam hakkını elinden almaktadır" dedi. Türk-İş Başkanlar Kurulu adına yazılı bir açıklama yapan Türk-İş 4. Bölge Temsilcisi Edip Gülnar, şunları dile getirdi: "Ortadoğu'da savaşlar nedeniyle yıllardır kadınlar, çocuklar ölmekte, aileler yok olmaktadır. Gazze’de Filistin vatandaşlarına uygulanan ambargolar, İsrail tarafından uygulanan baskılar nedeniyle insan onuruna yakışır yaşam koşullarını ortadan kaldırmaktadır." İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik ağır bombardımanı sonucunda, aralarında dört yüz kadın, çocuk ve bebeklerin de bulunduğu binden fazla kişinin hayatını kaybettiğine dikkat çeken Gülnar, Cuma günü dini ibadetlerini yerine getirirken bombardımanın devam ettiğine işaret etti. Gülnar, bu zulmün sona ermesi için BM kararlarına uyulmasının ve iki devletli bir çözümün dışında bir alternatif olmadığını vurguladı. Aynı zamanda, tarafları itidalli olmaya, yıkıp, yok etmek yerine barışı, sivil halkı korumaya ve Ortadoğu'yu dinlerin, insanların barış ve huzur içinde yaşadığı bir coğrafya haline getirmeye davet etti ve uluslararası toplumu BM çatısı altında köklü bir çözüm üretmeye çağırdı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “BM ve diğer kuruluşlar, Filistin halkını tek başına bırakmıştır” Haber

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “BM ve diğer kuruluşlar, Filistin halkını tek başına bırakmıştır”

(İLKHABER)- Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM’de AK Parti Grup toplantısında yaptığı konuşmada Türkiye’nin etnik köken, inanç ve mezhep farklılığı, siyasi ve sosyal çıkar çatışmaları bakımından dünyanın en kırılgan bölgesinde yer aldığını hatırlatarak, “Dünyanın ilk siyaset bilimcisi ve sosyoloğu olarak kabul edilen İbn-i Haldun’un ‘coğrafya kaderdir’ tespiti, bu tablonun en yalın ve çarpıcı ifadesidir. Tarihimizi ve coğrafyamızı, bunların bize yüklediği kaderimizi değiştiremeyeceğimize, böyle bir niyetimiz de olmadığına göre mevcut şartların el verdiği en iyi, en doğru, en güvenli yolu izlememiz şarttır” ifadelerini kullandı. “Savaşın da bir ahlakı olduğuna, tarafların buna riayet etmesi gerektiğine inanıyoruz” Türkiye’nin çevresindeki tüm hadiseleri bu anlayışla değerlendirdiklerini belirten Erdoğan, “Son günlerde Filistin ve İsrail topraklarında yaşanan, Golan Tepeleri’ne de yayılma eğilimi gösteren gelişmeleri bu yaklaşımla takip ediyoruz. Bizim hem kendi terörle mücadelemizde hem de bölgemizdeki tüm savaş ve çatışmalardaki tavrımız gayet açıktır. Sivillere yönelik hiçbir eylemi, sivil yerleşimleri hedef alan hiçbir saldırıyı doğru bulmuyoruz. Savaşın da bir ahlakı olduğuna, tarafların da buna riayet etmesi gerektiğine inanıyoruz. Maalesef İsrail ve Gazze’deki çatışmalarda bu ilke çok ağır bir şekilde ihlal edilmektedir. İsrail topraklarındaki sivillerin öldürülmesine açıkça karşı çıkıyoruz. Aynı şekilde Gazze’deki masumların hiçbir ayrım gözetilmeden sürekli bombardımana maruz bırakılarak katledilmelerini de asla kabul etmiyoruz” dedi. “Utanç verici yöntemle yürütülen bir çatışma savaş değil, katliamdır” “Bir şehrin suyunu, elektriğini, giriş-çıkışlarını kesip altyapısını çökerterek, camisinden kilisesine tüm ibadethanelerini, okullarını yıkarak, insanların en temel insani ihtiyaçlara erişmesini engelleyerek, içinde sivillerin yaşadığı binaları bombalarla yerle yeksan ederek, velhasıl her türlü utanç verici yöntemle yürütülen bir çatışma savaş değil, katliamdır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Gazze’ye yönelik orantısız ve her türlü ahlaki temelden yoksun saldırılar, dünya kamuoyu nezdinde İsrail’i hiç beklemediği ve istenmeyen bir konuma itebilir. Sivil yerleşimleri bombalamak, sivil insanları kasten öldürmek, bölgeye insani yardım getiren araçları engellemek, üstelik bütün bunları maharet gibi sunmaya kalkmak, devlet değil, ancak örgüt refleksi olmuştur. İsrail, devlet gibi değil, örgüt gibi davranırsa, sonunda örgüt gibi muamele görmeye başlayacağını unutmamalı.” “BM ve diğer kuruluşlar, Filistin halkını tek başına bırakmıştır” Cumhurbaşkanı Erdoğan, insanların doğuştan gelen temel hak ve özgürlüklerine fütursuzca saldırarak, verdikleri sözleri çiğneyerek yürütülen bir siyasetin hayırlı sonuçlar doğurmasının beklenemeyeceğine dikkati çekerek, şöyle konuştu: “Ne bölgenin ne de dünyanın bölgedeki çatışmaların ve insanlık trajedilerinin sürmesine tahammülü yoktur. Mesele sadece oradaki mazlum ve mağdur insanların sorunu değil, gelinen itibarıyla mesele dünyanın tamamının küresel yönetim ve güvenlik düzeninin bu konuda sorumluluk ve yetki sahibi tüm kurumların haysiyet sorunudur. Filistin meselesinin çözümsüzlüğe mahkum edilmesinin müsebbiplerinden biri de verdiği sözlerin hiçbirini yerine getirmeyen uluslararası topluluktur. BM ve diğer kuruluşlar, Filistin halkını tek başına bırakmış, ahde vefa göstermemiş, Filistinlilerin hak ve hukukunu koruyamamıştır. Biz bunu yeni söylemiyoruz, daha önce Birleşmiş Milletler kürsüsünden bu hakikatleri tüm dünyaya açıkça söyledik.” “Türkiye olarak tarafları itidale davet ediyoruz” Bugüne kadar Orta Doğu’da adaletsizliğe göz yuman insanlığın son hadiselerde de iyi bir sınav vermediğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Görüldüğü gibi 1947’deki Filistin, 1947’deki İsrail ve Filistin, 1967’de İsrail ne halde, Filistin ne halde. Bölgede etki sahibi aktörlerin sükuneti tesis etme yerine yangına adeta körükle giden kışkırtıcı tavrını esefle karşılıyoruz. Amerika, Avrupa ve diğer bölgedeki devletleri, taraflar arasında hakkaniyetli, adil ve insani dengelere dayalı tutumlar almaya çağırıyoruz. İnsani yardımların kesilmesi gibi, Filistin halkını topyekun cezalandırmayı amaçlayan fevri kararlardan herkes uzak durmalıdır. Kullandıkları yöntemler ve sonuçları itibarıyla eleştirilmeye de desteklenmeye de ihtiyacı olan taraflar arasında körü körüne bir tarafın safında yer almak, sadece yaşanan krizi derinleştirmeye yarar. Bunun için Türkiye olarak tarafları itidale davet ediyoruz. Bölgedeki savaşın bir an önce durmasını, taraflar arasındaki sorunların görüşmeler yoluyla çözülmesini istiyoruz” dedi. “Üzerimize ne düşüyorsa yapmaya hazırız” Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu doğrultuda pazartesi gününden itibaren pek çok telefon görüşmesi gerçekleştirdiğini kaydederek, şunları söyledi: “Aralarında Filistin ve İsrail devlet başkanlarının da bulunduğu devlet ve hükümet başkanı seviyesinde 8 telefon görüşmemiz oldu. Sayın Abbas ve Sayın Herzog’a aklıselimle, devlet aklıyla, suhuletle hareket etmeleri tavsiyesinde bulundum. Dün gece Rusya Devlet Başkanı Sayın Putin ve BM Genel Sekreteri Guterres’le bu konuyu değerlendirdik. Çatışmaların derinleşmesinin ve yayılmasının önüne geçilmesi noktasında gereken desteği vermeye hazır olduğumuzu ifade ettik. Bölgemizi içine girdiği bu anafordan süratle çıkarmak için Türkiye olarak arabuluculuk ve adaletli hakemlik dahil, üzerimize ne düşüyorsa yapmaya hazırız. İnşallah bu tavrımızı sonuna kadar muhafaza edeceğiz. Son dönemde tüm bölgede ülkeleriyle tesis ettiğimiz, yakın diyaloğu barışın tesisi için kullanacağız. Ne Gazze’de ne İsrail’de ne Suriye’de ne Ukrayna’da artık çocuklar, siviller, masum insanlar ölmesin, daha fazla kan akmasın istiyoruz. Bu son hadiselerle birlikte ’dünya 5’ten büyüktür’ ifadesiyle dile getirdiğimiz tespitimizin ne kadar yerinde olduğunu bir kez daha gördük. İnşallah bundan sonra bu itirazımızı daha gür bir sedayla seslendireceğiz.” “Kalıcı huzur ve barış bağımsız bir Filistin Devleti’nin kurulmasıyla gelebilir” “Bir kez daha ifade etmek isterim ki bölgeye kalıcı huzur ve barış ancak meşruiyeti BM kararlarına dayanan 1967 sınırlarında ve coğrafi bütünlüğe sahip, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin Devleti’nin kurulmasıyla ve tüm dünya tarafından tanınmasıyla gelebilir” değerlendirmesini yapan Erdoğan, “Bunun dışında yol aramak, bunun dışında hevesler peşinde koşmak sadece daha fazla yıkım, daha fazla gözyaşı ve can kaybı demektir. Üç semavi dinin kutsal mekanlarını bünyesinde barındıran Kudüs’ün mahremiyetine, Mescid-i Aksa’nın içinde yer aldığı Harem-i Şerif’in statüsüne saygı göstermeyen hiçbir adımı ve tasarrufu kabul etmedik, etmeyeceğiz” diye konuştu. “Aksi taktirde çok daha büyük trajedilerin izlemesi kaçınılmaz hale getir” Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İsrail’in bir devlet olarak varlığını sürdürebilmesi ve vatandaşlarının güvenliğini güvence altına alabilmesi ancak bu şekilde mümkündür. Aksi taktirde geçtiğimiz cumartesi gününden beri yaşanan hadiseler son olmayacağı gibi bunu çok daha büyük trajedilerin izlemesi de kaçınılmaz hale gelir. Biz ne İsrail’in ne Filistin’in ne de bölgemizin böyle bir kısır döngüye sürüklenmesini asla arzu etmiyoruz. Rabbim ülkemize, bölgemize ve dünyaya daimi huzur, barış ve esenlik nasip eylesin” ifadelerine yer verdi.

ATÜ’lü öğrenci BM kürsüsünden depremi anlattı Haber

ATÜ’lü öğrenci BM kürsüsünden depremi anlattı

SERHAT AKARSU ADANA (İLKHABER) – Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü öğrencisi Mustafa Kemal Kılınç, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nda düzenlenen Sendai Çerçevesi Yüksek Düzeyli Ara Dönem Gözden Geçirme Toplantısı’nın açılış konuşmasını yaptı. 19 Mayıs 2023 tarihinde BM Genel Merkezi New York’ta gerçekleşen programda konuşan Kılınç, Türkiye’de 6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından yaşadıklarını kürsüden paylaştı. Hatay’ın söz konusu deprem felaketinden en çok etkilenen illerden biri olduğunu ifade eden Kılınç, en ağır yıkımın Hatay’da olduğunu, yaklaşık 14 bin binanın yıkıldığını 70 bine yakın binanın da ağır hasar aldığını söyledi. Kılınç, yaşanan yıkımı daha iyi örneklendirme adına “Manhattan’daki her 5 binadan birinin tamamen yıkıldığını hayal edin” diyerek yaşanan felaketin büyüklüğüne dikkat çekti. Depremin ardından birkaç gün boyunca pek çok arkadaşına ve akrabasına ulaşamadığını aktaran Kılınç, “Kimin yaşayıp kimin yaşamadığından emin değildik. Birinin hayatta olduğunu öğrendiğimizde mutlu olduk. Enkaz altında kalan 5 yakınımız 120 saat sonra kurtarıldı. Pek çok akrabamı, dostumu ve öğretmenimi kaybettim. Bu depremler sonucunda ülkemizde toplamda 50 binden fazla kişi hayatını kaybetti. Bunun neredeyse yarısı benim şehrimdeydi.” dedi. Kılınç, BM’de konuşmacı olarak yer aldığı için çok mutlu olduğunu, kendisi için benzersiz bir deneyim olduğunu ifade etti. Bu fırsatın kendisine sunulmasında katkısı olan başta T.C Dışişleri Bakanlığına ve Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi yönetimine teşekkürlerini sundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD’deki Türk vatandaşları ile bir araya geldi Haber

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD’deki Türk vatandaşları ile bir araya geldi

NEW YORK (İHA) BM 76. Genel Kurul için ABD’nin New York kentine gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Daha Adil Bir Dünya Mümkün" konferansına katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan daha sonra Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) ve Türk-Amerikan Ulusal Yönlendirme Komitesi (TASC) iş birliğiyle düzenlenen programda ABD'deki Türk vatandaşları ve Müslüman toplumun önde gelen temsilcileriyle bir araya geldi. Konuşmasına, kendisini dinleyenleri selamlayarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Buradan sizlerin aracılığıyla kalpleri bizimle atan tüm mazlumlara ve mağdurlara selamlarımı gönderiyorum. Dünyanın farklı köşelerinde Müslüman olarak hayata tutunma mücadelesi veren tüm kardeşlerime selamlarımı iletiyorum" dedi.     “84 milyon kardeşinizin selamlarını getirdim”   Cumhurbaşkanı Erdoğan, iki yıllık zorunlu bir aranın ardından bu yıl tekrar bir araya geldiklerini belirterek, "Kardeşlerimizin arasında olmaktan büyük bir bahtiyarlık duyuyorum. Sizlere Türkiye'den akrabalarınızın, dostlarınızın, kardeşlerinizin selamlarını getirdim. Sizlere, genci yaşlısı, kadını erkeğiyle 84 milyon kardeşinizin selamlarını getirdim. Biz, sizleri çok özlemiştik, görüyoruz ki ABD’deki kardeşlerimiz de bizleri özlemişler" ifadelerini kullandı.     “Sizlerden yardım, ihsan ve dava faaliyetlerinizi artırarak sürdürmenizi bekliyorum”   Amerikan İslam toplumunun da vakıf ve dernekler eliyle düzenledikleri yardım kampanyalarıyla salgın döneminde ihtiyaç sahiplerinin yardımına koşmalarından memnuniyet duyduklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, gerek Türk vatandaşları gerekse Müslümanların birbirinden kıymetli çalışmalara imza attığını, Müslüman olmanın güzelliğini hayatlarıyla, duruşlarıyla, alicenaplıklarıyla Amerikan toplumuna gösterdiklerini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu kapsamda tüm vatandaşları tebrik ederek, "Sizlerden yardım, ihsan ve dava faaliyetlerinizi artırarak sürdürmenizi bekliyorum" ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan gerek sivil toplum kuruluşları aracılığıyla gerekse de bireysel olarak İslam düşmanlığıyla mücadele edildiğini gördüğünü ve bundan da memnuniyet duyduğunu belirterek, "Sahip olduğunuz bu engin tecrübeyle nefret suçları ve kültürel ırkçılıkla mücadeleye daha fazla katkı vermeniz çok önemlidir. Türkiye olarak biz de uluslararası platformlarda İslam düşmanlığı ve hoşgörüsüzlükle mücadelede öncü rol üstleniyoruz" dedi.     “ABD’de elde ettiğiniz başarılar bizleri gururlandırıyor”   "ABD’de elde ettiğiniz başarılar en az sizler kadar bizi de milletimizi de gururlandırmaktadır" ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD’deki başarılı iş ve bilim insanlarının sayısının daha da artacağına inandığını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ticari, bilimsel, sosyal ve kültürel alanda elde ettiğiniz başarılara paralel olarak siyasal alanda da daha fazla rol üstleneceğinizi ümit ediyorum. Önümüzdeki süreçte gerek federal düzeyde gerek eyalet düzeyinde içinizden çok daha fazla siyasi temsilci çıkarmanızı bekliyorum. Sadece Türkiye kökenlilerin sayısının 300 binleri aştığı bu güçlü topluluğa yakışan da budur" dedi.   Türk toplumunun Amerikan toplumuna yaptığı katkıların Türk-Amerikan ilişkilerine son derece olumlu yansımaları olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, özellikle Amerika'da yaşayan Türk vatandaşları ve soydaşların kurduğu sivil toplum kuruluşlarının Türkiye'yi, kültürünü ve tarihini Amerikalılara tanıtmaya yönelik çalışmalarını takdirle takip ettiğini bildirdi.   Türk-Amerikan toplumunun belirli bir olgunluğa eriştiğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk toplumunun, birlik ve beraberlik içinde hareket ederek Türkiye-Amerika ilişkilerine daha büyük katkılar vereceğine inandığını söyledi.     “Birbirimize sahip çıkacağız, ailemize, evlatlarımıza, gençlerimize sahip çıkacağız”   Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun yolunu birlik, beraberlik ve dayanışma içinde hareket etmekten geçtiğini vurgulayarak, "Hep söylüyorum; birbirimize sahip çıkacağız, ailemize, evlatlarımıza, gençlerimize sahip çıkacağız. İnancımıza, dilimize, kültürümüze, sahip çıkacağız, ezeli ve ebedi kardeşliğimize sahip çıkacağız. Hem bağrından neşet ettiğimiz millete hem de içinde yaşadığımız topluma sahip çıkacağız. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, beraber olacağız, kardeş olacağız, ayrıyı gayrıyı bir tarafa bırakıp hep birlikte inşallah Türkiye olacağız. Siz buradaki hayat mücadelenizde nasıl bizden cesaret alıyorsanız biz de sizlerin birlikteliğinden, coşkusundan, kararlılığından güç alıyoruz" değerlendirmesinde bulundu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.