TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Kongre

İLKHABER-Gazetesi - Kongre haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kongre haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Kahramanmaraş'ta depremin 1'inci yılına ilişkin kongre başladı Haber

Kahramanmaraş'ta depremin 1'inci yılına ilişkin kongre başladı

Kahramanmaraş'ta "1. Yılında Kahramanmaraş Merkezli Depremlerin Boyutu, Şehirlere Olan Etkisi ve Çözüm Önerileri Kongresi" başladı. Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi (KSÜ) Yunus Emre Kongre Merkezi'ndeki programda, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından, 6 Şubat depremlerinde hayatını kaybedenler için Kur'an-ı Kerim tilaveti yapıldı, dua edildi. Daha sonra, Pazarcık ve Elbistan ilçeleri merkezli 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlere ilişkin sinevizyon gösterimi gerçekleştirildi. TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Başkanı ve AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Vahit Kirişci, programdaki konuşmasında, depremlerde hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı temennisinde bulundu. Türkiye'nin dünyadaki birçok ülke gibi afetler ve buna bağlı risklere açık olduğunu belirten Kirişci, Türkiye'nin jeopolitik konumu sebebiyle de birçok olumsuzluğa muhatap durumda bulunduğunu söyledi. Kirişci, Kahramanmaraş merkezli depremlerin şehirlerde büyük yıkım ve can kayıplarına sebep olduğunu belirterek, doğal afetlerin gıda arz ve güvenliğine de zarar verdiğini dile getirdi. AFAD Deprem ve Risk Azaltma Genel Müdürü Orhan Tatar da Kahramanmaraş'ta 6 Şubat'ta büyük bir depremin yaşandığını, karasal ortamda 9 saat arayla aynı anda 7 farklı fay parçasının bir anda kırıldığı başka bir örneğin bulunmadığını söyledi. Depremlerin ardından 60 bin civarında artçı sarsıntı yaşandığını dile getiren Tatar, şöyle devam etti: "Şu ana kadar 74 bin 507 civarında olan deprem var. Bunun 60 bin civarı sadece 6 Şubat depremlerine ait ve şu anda baktığınızda bir anda 6 Şubat'tan itibaren bölgedeki aktivitenin çok yoğun bir şekilde arttığını görüyoruz. 60 bin civarında artçı sarsıntının yaklaşık 618'i 4 ile 5 arası büyüklükte. Yani vatandaşlarımızın hissedeceği bir büyüklükte. 52'si 5 ile 6 arası büyüklükte. Oldukça ciddi büyüklükte depremler. 2'si de 7'nin üzerinde. İlk iki ayda her ay yaklaşık 14 bin civarında artçı sarsıntı kaydedilirken, yani her 3 dakikada bir artçı sarsıntı meydana gelirken, bu artık yavaş yavaş son zamanlarda ayda 3 bin 500, 4 bin civarına geriledi ama halen çok ciddi rakamla karşı karşıyayız." Tatar, 6 Şubat depremlerinin Türkiye'nin hemen hemen her yerinden hissedildiğini, her iki sarsıntı sonrasında yer kabuğunda 7 ve 7,5 metreye varan yer değiştirmelerin söz konusu olduğunu belirtti. Devletin tüm birimlerinin afetin ilk anından itibaren harekete geçtiğini anlatan Tatar, şunları kaydetti: "Depremler sonrası gerçekleştirilen operasyon belki de dünyanın en büyük iyileştirme operasyonlarından biri, belki de en büyüğü. Baktığınızda, devletin bütün kurumlarının Türkiye Afet Müdahale Planı kapsamında yürüttüğü çalışmaları göz önüne aldığınızda inanılmaz rakamlar var. İnanılmaz dayanışma içerisinde bu süreç yürütüldü. 20 milyon civarında gıda kolisi dağıtılmış, günlük ortalama dönem dönem 4 milyon öğün yemek dağıtımının yapıldığını söylemek mümkün. Bir yandan kira yardımları devam ediyor. Yapılan bağışların tek bir kuruşu dahi deprem bölgesinin dışında kullanılmıyor. Bunu çok net olarak söylememiz gerekir. Devletin, milletin verdiği her bir kuruş bizim için bir emanettir ve onu en iyi şekilde kullanmak durumundayız." Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca Türkiye Afet Müdahale Planı kapsamında depremin ardından 2,3 milyon bina ve 6 milyonun üzerinde bağımsız bölümde hasar tespiti yapıldığını ifade eden Tatar, şu ana kadar yaklaşık 60 bin 400 yıkık veya acil yıkılacak bina enkazının kaldırıldığını söyledi. Konuşmaların ardından 'Kahramanmaraş Merkezli Depremler Paneli'ne geçildi. Moderatörlüğünü KSÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Orhan Doğan'ın yaptığı panel, Orhan Tatar, Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Veysel Eren, İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kadir Güler, Ankara Üniversitesi Gıda Güvenliği Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Nevzat Artık'ın katılımıyla gerçekleştirildi.

Biden’ın Türkiye’ye F-16 satışının onaylaması için Kongre’ye mektup gönderdiği iddiası Haber

Biden’ın Türkiye’ye F-16 satışının onaylaması için Kongre’ye mektup gönderdiği iddiası

Reuters’ın aktardığına göre Biden yönetimi, ABD Kongresi'ne konuyla ilgili bir mektup gönderdi. Mektupta Türkiye’ye 20 milyar dolarlık F-16 uçakları ve modernizasyon kitlerinin satışının onaylanması istendi.Uluslararası haber ajansı, konuyu üç farklı kaynağa dayandırdığını ifade etti. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Vedant Patel, bugün yaptığı açıklamada Joe Biden yönetiminin Türkiye’nin F-16 filosunu modernize etmesini desteklediklerini belirtmişti. Sözcü yardımcısı, “Ancak, ABD Kongresi'nin kilit bir role sahip olduğunun da farkındayız” demişti. ABD İLE F-16 GÜNDEMİ Türkiye'nin İsveç'in NATO üyeliğini onaylayarak NATO'nun genişlemesine destek verip vermeyeceği konusundaki tartışmalarda Türkiye'nin 20 milyar dolar değerindeki F-16 savaş uçaklarını ve 79 modernizasyon kitini satın alma talebini ABD'nin onaylayıp onaylamayacağı sorusu gündeme gelmişti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın temmuzda İsveç'in NATO üyeliği için yeşil ışık yakmasından bir gün sonra Beyaz Saray, Kongre ile istişare ederek F-16'ların Türkiye'ye aktarım sürecini ilerleteceğini açıklamıştı. Erdoğan, Ekim ayında İsveç'in NATO başvurusunu değerlendirilmek üzere meclise gönderse de F-16'lar için onay ile İsveç'in üyelik başvurusunun onayını ilişkilendirdiğini açıkça ifade etmişti. Türkiye, 2021 yılında F-16 satın alma talebinde bulunmuş ancak "NATO'nun genişlemesini geciktirdiği ve insan hakları konusundaki kötü sicili" gerekçesiyle ABD Kongresi'nden gelen itirazlar ile karşı karşıya kalmıştı. Türkiye o zamandan beri F-16'lar yerine Eurofighter jetlerinin satın alınmasını değerlendiriyordu.

Yapay zeka kullanımının ele alındığı Asya Vasküler Cerrahi Derneği Kongresi sürüyor Haber

Yapay zeka kullanımının ele alındığı Asya Vasküler Cerrahi Derneği Kongresi sürüyor

Antalya'da 24'üncüsü düzenlenen Asya Vasküler Cerrahi Derneği (ASVS) Kongresi'ne bu yıl 30 ülkeden 1600 doktor katılıyor. Tıbbi cihaz firması INVAMED sponsorluğunda, Asya Vasküler Cerrahi Derneği, Ulusal Vasküler ve Endovasküler Cerrahi Derneği, Asya Venöz Forumu ve Türk Fleboloji Derneği işbirliğiyle Kemer ilçesindeki bir otelde düzenlenen kongrede, kalp damar hastalıklar cerrahisinde yapay zeka kullanımı ele alınıyor. INVAMED Başkanı Raşit Dinç, yaptığı açıklamada, bu toplantıların Türkiye'de yapılmasının ülkenin daha ileriye gitmesi açısından önemli olduğunu söyledi. Kongrede sağlıkta yapay zeka teknolojilerinin tartışıldığını belirten Dinç, "Sağlıkta yapay zeka teknolojileri, ağırlıklı olarak gerek teşhis gerekse tedavi yöntemlerinde yapay zekanın damar cerrahisinde teşhislerin daha hızlı konulabildiği sistemlerin bir araya getirilmesidir." dedi. Daha önceden bir hastaya neler yapılabileceği hakkında bilgi veren yapay zeka sistemlerinin artık hastalığın öncesinde de bilgiler verdiğini aktaran Dinç, söyle konuştu; "Şu an Türkiye'de bizler elimizden geldiğince önce tıbbi cihazların üretimiyle ilgili aşamaları kaydettik. Geldiğimiz durumda artık önlenebilir damar cerrahisini önceden teşhis edip daha sonra tedavileriyle ilgili sistemlerini burada tartışma fırsatı bulduk. Bugün burada Türkiye'nin ürettiği Türk damar robotlarını anlatıyoruz. Türk damar robotları önceden yapılan açık ameliyatların artık tamamen kapalı olarak bir iğne deliğinden girip damarın içerisine verilen robotik enerjiyle plakların açılma sistemi teorisine dayanıyor. Ayrıca bu robotları dünyada 70 ülke kullanıyor." Dünyadaki doktoraların tecrübelerini dinleyerek daha iyisi için çalıştıklarını ifade eden Dinç, Türk doktorları ve mühendisleri tarafından damar robotlarının üretilmesinin gurur ve ilham kaynakları olduğu dile getirdi.

Asya Vasküler Cerrahi Derneğinin 24. Kongresi Antalya'da başladı Haber

Asya Vasküler Cerrahi Derneğinin 24. Kongresi Antalya'da başladı

Antalya'da bu yıl 24'üncüsü düzenlenen Asya Vasküler Cerrahi Derneği (ASVS) Kongresi'nde 30 ülkeden 1600 doktor bir araya geldi. Asya Vasküler Cerrahi Derneği, Ulusal Vasküler ve Endovasküler Cerrahi Derneği, Asya Venöz Forumu ve Türk Fleboloji Derneği işbirliğiyle Kemer ilçesindeki bir otelde düzenlenen kongrede, aort hastalıkları, şah damarları, derin ven trombozu, şah damar ve aort cerrahisi başta olmak üzere önemli konular ele alındı. Kongreye 30 ülkeden katılan 1600 doktor, damar hastalıkları konusunda fikir alışverişinde bulundu, bildirilerle sunumlarla dünyada gelişen tedavi yöntemlerini değerlendirdi. Kongre Başkanı Prof. Dr. Hakkı Tankut Akay, kongre kapsamında düzenlenen basın toplantısında, kardiyovasküler hastalıklardan önemli kolun damar hastalıkları olduğunu belirterek, damar hastalıklarının dünyada bulaşıcı hastalıklardan sonra en fazla ölüm sebeplerinden biri olduğunu söyledi. Akay, 2019'da 20 milyona yakın insanın damar hastalıklarından hayatını kaybettiğini hatırlatarak, şunları kaydetti: "Atardamar, toplardamar ve lenf hastalıkları olmak üzere gruplara ayırıyoruz. Dünyada kanser, trafik kazası gibi ölüm sebepleriyle beraber bulaşıcı hastalıklardan sonra en sık hayatımızı kaybettiğimiz nedenlerden biri damar hastalıklarıdır. Sadece hayatını kaybetme anlamında değil, maddi ve iş gücü kayıpları, uzuv kayıplarına neden oluyor. Bağırsak, karaciğer, akciğerdeki damarlarımıza atılacak pıhtıların bu organların beslenme bozukluğu oluşturmasına bağlı çok önemli hayatı kısıtlayıcı bir hastalık grubu. Bu hastalıkların tanı ve tedavi yöntemleri mevcut. Bunları konuşabilmek için önemli bir kongre gerçekleştiriyoruz." Akay, Kovid-19 salgınından ve aşılardan sonra pıhtıların arttığı yönündeki soruyu, "Aşıya bağlamak, bağlantısı vardır veya yoktur demek için erken. 3-4 sene sonra çok merkezli ülkelerde yapılacak çalışmalarla ortaya konulabilir." diye yanıtladı. - "Damar patlamalarında ölüm oranı çok yüksek" Ulusal Vasküler ve Endovasküler Cerrahi Derneği Başkanı Doç. Dr. Soner Yavaş da ülkeler arası anlaşmazlıklar olsa bile doktorların bundan etkilenmeyen nadir mesleklerden olduğunu aktardı. Kalp damar sisteminin hayat boyunca dinlenmeden çalıştığının altını çizen Yavaş, "Kan basıncına karşı çalışıyor ve bundan dolayı sürekli hastalıklara açık." dedi. Yavaş, damar hastalıklarında erken tanı ve tedavinin önemine işaret ederek, damar patlamalarında ölüm oranlarının çok yüksek olduğunu söyledi. Derneğin Genel Sekreteri Prof. Dr. Dilek Erer ise yaşantı ve yer çekiminin en çok bacaklardaki toplardamarı etkilediğini vurguladı. Çok uzun süre oturulduğunda ya da ayakta kalındığında akım yavaşladığından pıhtı oluşabildiğini bildiren Erer, "Bacaklardaki toplardamarda pıhtı olduğunda akciğere gidiyor ve ölüme neden oluyor. ABD'de yılda 2 milyon bacakta pıhtı vakası görülüyor, bunlardan 600 bininde akciğere pıhtı atıyor. 200 bini hayatını kaybediyor." diye konuştu. - "Gebelerde toplardamar pıhtı riski yüksek" Fleboloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Adnan Taner Kurdal ise toplardamar hastalıklarının toplumda çok sık görüldüğünü bildirdi. "Pıhtıya dayalı toplardamar hastalıkları ölümle sonuçlanabilen ciddi komplikasyonlara neden oluyor. Bu nedenle tedavisi önemli." diyen Kurdal, dernek olarak uluslararası toplantılar düzenleyerek farkındalık yaratmaya çalıştıklarını aktardı. Kurdal, gebelerin toplardamar pıhtı riskine sahip olduğunu, hormon ve tüp bebek tedavisinin uygulandığı dönemde, çoklu gebeliklerde riskin arttığını söyledi. Dernek Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Nevzat Erdil de şah damarı tıkanıklığının toplumda sık görüldüğünü, bu açıdan erken tedavinin önemli olduğunu sözlerine ekledi. Kongre, 3 Aralık'ta sona erecek.

Antalya'da "6. Medikal Ulusal Estetik Kongresi" başladı Haber

Antalya'da "6. Medikal Ulusal Estetik Kongresi" başladı

Medikal Estetik Derneği'nce (MESTDER) "6. Medikal Ulusal Estetik Kongresi" Antalya'da başladı. Belek Turizm Merkezi'ndeki bir otelde düzenlenen kongrede MESTDER Başkanı Dr. Yasemin Savaş, dernek üyeleri ve estetik hekimleri, "merdiven altı" medikal estetik uygulamalarının sağlık sektörü ve toplum sağlığı üzerindeki etkilerini ele aldı. MESTDER Başkanı Savaş, buradaki konuşmasında, Sağlık Bakanlığınca onaylı olmayan kaçak, sahte ürün, cihaz ve tıbbı malzeme konusunun medikal estetik alanı için çok ciddi problem oluşturduğunu söyledi. Onaylı olmayan ürün ve cihazların müdahalesiyle ciddi sağlık riski ve kalıcı hasarlar bırakabildiğinin altını çizen Savaş, "Özellikle pandemiyle birlikte sıklıkla karşımıza çıkmaya başlayan kaçak ve sahte ürün konusu medikal estetik alanı için çok ciddi problem oluşturmakta. Bu tür müdahaleler ciddi sağlık riskleri taşıyabilir ve kalıcı hasar bırakabilir. Hem sağlık profesyonellerinin hem de halkımızın bu konuda gerekli özeni ve duyarlılığı göstermesi şarttır." dedi. Sağlıklı ve güvenli bir şekilde yapılan medikal estetik prosedürlerinin yetkinlik gerektirdiğini ve bunun uzmanlaşmış kişiler tarafından yapılması gerektiğini vurgulayan Savaş, medikal estetik uygulamalarında güvenliğin her zaman öncelikli olması gerektiğini kaydetti. Medikal estetik uygulamalarının sadece dış görünüş üzerinde değil, aynı zamanda hastanın genel sağlığı, psikoloji, iyilik hali ve yaşam kalitesi üzerinde de olumlu etkiler sağlamasına yardımcı olabildiğini belirten Savaş, şunları dile getirdi: "Kaliteli bir sağlık hizmeti sunma hasta memnuniyetini artırmada temel bir rol oynar. Tüm sağlık hizmetlerinde olduğu gibi medikal estetik uygulamalarında hekim ve hasta arasındaki ilişkide otorite hekimdir. Hastanın dönem dönem gerçekçi olmayan talepleri olabilir. Ya da mantıkla uyuşmayan isteklerde bulunabilir. Bu tür durumları durdurmak, dur diyebilmek, izah etmek, hastanın ruhsal ve bedensel sağlığını riske atmamak hekimin görevidir. Güzellik kişiye özel olmalı, elinde Hollywood starı fotoğrafı ile gelen Scarlett Johansson'a benzemek isteyen, Angelina Jolie dudağı istenler oluyor. Hekimlerin buna 'dur' demesi gerekiyor." Sağlık turizminin ülke için önemli bir gelir kaynağı olduğunu ifade eden Savaş, merdiven altının bu alana da zarar verdiğine dikkati çekti. MESTDER Başkan Yardımcısı Dr. Alp Mamak ise medikal estetik alanında Türkiye'nin geldiği nokta, alandaki eğitim, kalite yaklaşımı ve uygulamalara yansıması konularını anlattı. Eğitim ve kalite odaklı bir yaklaşımın, medikal estetik uygulamaların güvenliği, etkinliği ve hasta memnuniyeti açısından kritik öneme sahip olduğunu ifade eden Mamak, "Medikal estetik işlemlerinin yüzde 99,9 geçicidir. Doğru yerde, doğru ellerde, doğru ürünlerle yapılan işlemler ise hastaya zarar vermeyecektir." diye konuştu. Kongre 26 Kasım'a kadar devam edecek.

AK Parti Adana İl Başkanı Gülaçtı'dan kongre öncesi mesaj Haber

AK Parti Adana İl Başkanı Gülaçtı'dan kongre öncesi mesaj

İBRAHİM BAYSAL ADANA(İLKHABER)- AK Parti Adana İl Başkanı Ozan Gülaçtı, 4. Olağanüstü Büyük Kongre öncesi düzenlediği basın açıklamasında partisinin yenilikçi bakış açısına vurgu yaparak, "Hep Yeni, Hep İleri" ilkesiyle hareket ettiklerini belirtti. 7 Ekim 2023 tarihinde gerçekleştirilecek olan 4. Olağanüstü Büyük Kongre'nin öncesinde konuşan Gülaçtı, kongrenin öncesinde geleneksel hale gelen basın açıklamalarını yapma geleneğini sürdürdüklerini ifade etti. Partisinin kuruluşundan itibaren millete hizmet yolunda büyük başarılar elde ettiğini vurgulayan Gülaçtı, Türkiye'nin dört bir yanında hayata geçirilen projelerle AK Parti'nin milletin gönlünde taht kurduğunu söyledi. AK Parti'nin 22 yıllık siyasi tarihinde milletin teveccühünü kazandığını ve Türkiye'nin dört bir yanında hizmetler ürettiğini dile getiren Gülaçtı, partinin her zaman değişim ve yenilenme anlayışını benimseyerek güçlendiğini ifade etti. Partinin her seçimde milletin teveccühünü kazanarak bu güveni boşa çıkarmadığını belirten Gülaçtı, Türkiye'nin birçok badireyi aşarak demokrasi yolunda yürüdüğünü kaydetti. Gülaçtı, partisinin siyasi başarısının ardında dinamik kadroların etkili olduğunu belirterek, AK Parti'nin yenilenme ve değişme kabiliyetinin gücünü artırdığını vurguladı. Kongrelerde yaşanan kaos ve kargaşaya dikkat çeken Gülaçtı, bazı siyasi partilerin kongrelerindeki karmaşanın demokrasiye zarar verdiğini ve millete hizmet yerine kişisel hırsların öne çıktığını ifade etti. AK Parti'nin ise yenilikçi bakış açısıyla millete hizmet etmeye devam ettiğini işaret eden Gülaçtı, partisinin lideri ve Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın önderliğinde millete hizmet yolunda çalışmalarına devam edeceklerini söyledi. Gülaçtı, kongre sürecinin partinin yenilikçi politikalarını destekleyeceğini ve "Hep Yeni, Hep İleri" ilkesini daha da güçlendireceğini ifade etti. Ayrıca, yerel seçimlere güçlü bir kadro ile hazırlanacaklarını da belirtti.

Antalya'da 11. Üreme Sağlığı ve İnfertilite Kongresi düzenlendi Haber

Antalya'da 11. Üreme Sağlığı ve İnfertilite Kongresi düzenlendi

Antalya'da Üreme Sağlığı ve İnfertilite Derneğince (TSRM) düzenlenen 11. Üreme Sağlığı ve İnfertilite Kongresi'ne (TSRM-2023) 900 bilim insanı katıldı. Dernek ve Kongre Başkanı Prof. Dr. Barış Ata, Serik ilçesi Belek Turizm Merkezi'nde düzenlenen kongrede gazetecilere yaptığı açıklamada, programa Amerikan Üreme Tıbbı Derneğinin de katılım sağladığını söyledi. Kongrede yurt içi ve dışından katılan 900 bilim insanının tecrübelerini paylaşacağını anlatan Ata, her tüp bebek tedavisinin gebelikle sonuçlanmadığını söyledi. Tüp bebek denemelerinde başarılı olunamadığında insanların moralleri bozulduğundan tekrar denemekten vazgeçebildiklerini dile getiren Ata, şunları kaydetti: "Yapılan şey doğru yapılsa da her seferinde 'Olacaktı da bir şey eksik yapıldığı için olmadı' gibi düşünülüyor. Halbuki o değil her seferinde yeni yumurta, yeni sperm, yeni embriyolar var. İnsanlara ne kadar denedikten sonra daha bambaşka deneysel şeyleri düşünmek gerekir gibi çalışmalar var. Beş kereye kadar, genetik tarama yapılmış embriyolarla 5 kere transfer yapıldığında yüzde 98'den fazlası doğum yapıyor. Heyecanlanacak, panik olacak ya da her seferinde yanına başka bir şey ekleyecek, paranızı, stresinizi, enerjinizi bunlara harcamak yerine, denemeye devam ediyorsanız sonunda büyük olasılıkla insanlar doğuruyor. Bu, 56 ülkede 127 bin hastanın dosyası taranarak ortaya çıkmış gerçek hayat verisi." Kongre Sekreteri Doç. Dr. Işıl Kasapoğlu da bazı kanserlerin önlenebildiğini belirterek, aşı yapıldığında HPV enfeksiyonunu baskıladığı için kanser riskinin azaldığını, bundan dolayı 9-26 yaş aralığında hem kız hem erkek çocukların aşılanmasının önerildiğini söyledi. Aşının önemini anlatan Kasapoğlu, "Sadece kadınlarda rahim ağzı değil erkeklerde de görülen HPV'ye bağlı gırtlak kanseri gibi risklere karşı erkeklerin de aşılanması öneriliyor. Bunlar, henüz Sağlık Bakanlığı tarafından aşı takvimine alınmadığı için ücretli aşılar olarak uygulanabiliyor." ifadelerini kullandı. Derneğin Reprodüktif Genetik Özel İlgi Grubu Koordinatörü Doç. Dr. Evrim Ünsal, tüp bebek tedavilerinin dünyada ve Türkiye'de artık hızını kaybetmeden uygulanmaya devam ettiğini söyledi.

Antalya'da "5. Hematoloji Eğitim ve Araştırma Kongresi" yapıldı Haber

Antalya'da "5. Hematoloji Eğitim ve Araştırma Kongresi" yapıldı

Hematoloji Eğitim ve Araştırma Derneği tarafından bu yıl 5.'si düzenlenen "Hematoloji Eğitim ve Araştırma Kongresi" Antalya'da gerçekleştirildi. Serik ilçesi Belek Turizm Merkezi'nde düzenlenen kongreye, 11 ülkeden 400'ün üzerinde bilim insanı katıldı. Kongrede, 60 bilimsel oturumda hematolojik kanserler, hematolojik hastalıklar, kök hücre nakli, hücresel tedaviler, kanserde CAR-T hücre tedavisine yönelik araştırmalar, alanında güncel bilimsel gelişme ve deneyimler ele alındı. Hematoloji Eğitim ve Araştırma Derneği Başkanı Prof. Dr. Düzgün Özatlı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, tıbbın artık multidisipliner olduğunu hatırlatarak, bundan dolayı kongreye sadece hematoloji uzmanlarının değil, diğer branşlardan da katılım olduğunu ifade etti. Türk hematologları olarak dünyadaki gelişmeleri sıkı takip ettiklerini belirten Özatlı, şunları kaydetti: "Son yıllarda hücresel tedaviler ön plana çıktı. Hedefe yönelik tedavi dediğimiz, kansere yönelik tedavilerdeki dünyadaki tüm güncel bilgileri ve pratikleri kongremize aktardık. Eskiden konvelsiyonel kemoterapi dediğimiz zaman hedeften bağımsız tedavilerdi bunlar. Hedefe yönelik tedaviler bizimle kanser arasındaki bir savaştır. Hedefi işaretleyip ona saldırdığımız tedavi yöntemidir." Genetik açıdan kanserin nasıl çözümlendiğini anlatan Özatlı, "Kanserle genetik arasındaki ilişkiler 20-30 yıldır çok iyi ortaya konuldu. Genetik yapılardaki değişiklikler ve taşıyıcılık bazı hastalıklarda ön plana çıkmakta, bunların tanısının konulması ve tedavilerin planlanması açısından bizim için çok önemli." diye konuştu. Kanserde parmak izinin önemine işaret eden Özatlı, kanseri belirlemek için çeşitli teşhislerin konulduğunu ve buna yönelik tedaviler geliştirildiğini dile getirdi. Özatlı, kongrede, dernek olarak her hematoloğun bulunduğu bölgeden günlük literatüre ve klinik araştırmalara çok rahat ulaşabileceği web sayfasının tanıtımını yaptıklarını ifade etti.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.