TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Nakil

İLKHABER-Gazetesi - Nakil haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Nakil haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

“da Vinci robotik cerrahi” yöntemiyle ilk robotik karaciğer donör ameliyatı yapıldı Haber

“da Vinci robotik cerrahi” yöntemiyle ilk robotik karaciğer donör ameliyatı yapıldı

Dünyada ve ülkemizde tıp teknolojinin gelişmesiyle birlikte ameliyat yöntemleri de değişiyor. Robotik minimal invaziv cerrahi tekniği operasyon sırasında cerraha ve sonrasında hastaya önemli konfor sunan bir sistem olarak biliniyor. Genel cerrahi, kadın doğum veya üroloji gibi birçok alanda kullanılan robotik cerrahi, böbrek naklinin alıcı ve verici ameliyatlarında bir süredir kullanılıyordu. Ancak son dönemde teknolojinin ilerlemesi ve cerrahi tecrübenin artması ile birlikte ülkemizde önemli bir ilk gerçekleştirildi. Prof. Dr. K. Yalçın Polat ve ekibi tarafından Türkiye’de ilk kez bir karaciğer nakli vericisinden organ alımı işlemi “da Vinci robotik cerrahi” ile yapıldı. Prof. Dr. Kamil Yalçın Polat, Türk tıp tarihine geçen bu çok özel işlemin detayları ile ilgili bilgi verdi. Hastaya konfor cerraha kolaylık sağlıyor Robotik minimal invaziv teknik, cerrahi ekip ve hasta için önemli kolaylık sağlamaktadır. Vericinin ameliyat sonrası daha çabuk iyileşmesi, küçük kesi kullanılması sayesinde daha kısa sürede günlük hayatına dönmesi robotik cerrahi ile mümkün olmaktadır. Karaciğer naklinin klasik tekniğinde hastanın sağlıklı karaciğerinin çıkarılıp bağışlanan karaciğeri yerleştirilmesi için göğüs kafesinin hemen altından 3 -4 milimetrelik dikey ve 12-16 milimetrelik yatay bir kesi yapılmaktadır. Robotik yöntem ile yapılan minimal invaziv cerrahilerde 2-4 cm’lik bir kesiye ilaveten 3 tane 8 milimetrelik delik aracılığıyla ameliyat yapılmaktadır. Ameliyat sırasında cerrah, ameliyat masasının yanında bulunan ve ameliyatı kumanda edebilecek olan konsolda oturmakta ve robotu kullanmaktadır. Konsoldan alınan görüntüyle cerrah tüm detayları görebilmekte ve kolları hareket ettirebilmektedir. 6 yöne hareket edebilen robot ile karaciğer alımı gerçekleştiriliyor   Da Vinci robotunda bulunan 4 kol 540 derece dönüp 6 yöne hareket edebilmektedir. Kollardan biri kamera olarak kullanılmaktadır. Yüksek çözünürlüklü 3 boyutlu görüntü, kamera tarafından 10 kat büyütülerek cerraha yansıtılmaktadır. Böylelikle ameliyat bölgesi çok daha net ve ayrıntılı olarak görüntülenebilmektedir. İnsan elinden daha ufak boyutlarda bulunan robot kollar, cerrahın elinin uzanamayacağı noktalara da erişebilmektedir. Bu nedenle robotik cerrahi hem hastaya hem de cerraha avantaj sağlamaktadır. Daha az ağrılı işlem ile donör kısa sürede ayağa kalkabiliyor Canlıdan organ nakli ameliyatlarında en büyük fedakarlığı yapan donörler, karaciğer naklinde karaciğerinin bir parçasını hastaya vermek için gönüllü olmaktadır. Vericinin karaciğeri ameliyat sonrası kendini yenilemekte ve kişi bir süre sonra hayatına eskisi gibi devam edebilmektedir. Robotik cerrahi yöntemi vericinin iyileşme sürecini oldukça kısaltmakta ve kişi günlük hayatına rahatlıkla dönebilmekte, hatta 1 ay içinde spor yapacak duruma dahi gelebilmektedir. Türkiye’de ilk kez gerçekleştirildi Birkaç yıl önce Suudi Arabistan’da King Faisal Hastanesi’nde Prof. Dr. Dieter Broreing tarafından gerçekleştirilen Dünya’nın ilk robotik karaciğer naklinin ardından Prof. Dr. K. Yalçın Polat, Dr. Broreing ile çalışmalara başladı. 1 yıllık robotik eğitiminin ardından, Dr. Broreing, Memorial Bahçelievler Organ Nakli Merkezi’ne geldi ve iki günlük ameliyat programına katıldı. İki günde yapılan iki ayrı ameliyatla, organ bekleyen iki hastamız yeniden doğdu. En sevdiklerine donör oldular, robotik ameliyat ile 12 saat sonra ayağa kalktılar 13 senedir kronik hastalıkları olan ve 5 yıldır karaciğer yetmezliği ile savaşan 33 yaşındaki Mustafa Çakan, kaşıntıları nedeniyle gece uykusundan uyanıyor ve sürekli halsiz hissediyordu. Çakan, 28 yaşındaki kardeşi Murat Çakan’ın karaciğerinden alınan bir parça ile hayata tutundu. Mustafa Çakan; “Kardeşim sağ olsun hiç düşünmeden ciğerinin bir bölümünü vermeyi kabul etti. Ben de ona hiç düşünmeden verirdim. Kendisine teşekkür ediyorum. Ameliyat zorlu bir süreç olabilir ama kimse ameliyat sürecinde korkmasın. Organ nakli olduk ve 4'üncü günde ayağa kalkıyorsak bu süreçten kesinlikle korkmamalılar” dedi. Ağabeyine donör olan Murat Çakan duygularını bu sözlerle ifade etti “ Hiç düşünmeden seve seve karaciğerimi vermeyi kabul ettim. Ameliyatımın da robotik cerrahiyle yapılması sayesinde 2. günden itibaren ayağa kalkıp yürümeye başladım. Abime bir yaşam verebiliyor olmak çok güzel bir duygu. Aile olarak çok mutluyuz” Robotik karaciğer donör ameliyatı sayesinde kısa sürede iyileşen bir başka aile de Geyik ailesiydi. 28 yaşındaki Ömer Geyik, 4 yıldır siroz hastalığıyla savaşan 58 yaşındaki babası Nadir Geyik’e karaciğerinin bir parçasını vermek için gönüllü oldu. Baba-oğul karaciğer nakli için Prof. Dr. Kamil Yalçın Polat’a başvurdular. Başarılı geçen ameliyat sonrası hızlıca toparlanan Ömer Geyik; “Ne olsa razıydım ama robotik sonrası daha çabuk toparlanacağımı duyunca içim rahatladı. Ameliyattan 12 saat sonra da ayağa kalktım. Hemen iyileşmek ve babamın da hızla iyileştiğini görmek en büyük mutluluk” diye konuştu. Türkiye’de bir ilki gerçekleştiren Memorial Bahçelievler Hastanesi Genel Cerrahi Bölümü’nden Prof. Dr. Kamil Yalçın Polat ameliyat süreçlerini bu sözlerle anlattı;  “ Robotik cerrahi verici yani donör açısından daha küçük bir ameliyat kesesi, erken ayağa kalkma, konforlu bir ameliyat süreci sağlıyor. Karaciğer vericilerimiz de ameliyattan 12 saat sonra ayağa kalktı. Robotik ameliyat olan donörlerimizi dört beş gün içerisinde de taburcu edebiliyoruz" dedi.

İyiliksever dayı 24 yıl önce verdiği sözü tutarak yeğenine böbreğini bağışladı Haber

İyiliksever dayı 24 yıl önce verdiği sözü tutarak yeğenine böbreğini bağışladı

Kepez ilçesinde ikamet eden 38 yaşındaki emlakçı Gürbüz Yağız, henüz 14 yaşındayken böbrek rahatsızlığı yaşamaya başladı. Zaman zaman ilaç tedavisi gören ve rahatsızlığı son 3 yılda ilerleyen Yağız, kontrol için gittiği hastanede böbreklerinin işlevini yitirdiğini ve acil diyalize girmesi ya da nakil olması gerektiğini öğrendi. Yağız, üzüntüyle aradığı emekli polis memuru dayısı Rıza Kaygısız'ın, "Üzülme. Sen 14 yaşındayken 'Bir gün nakil ihtiyacın olursa böbreğimi vereceğim.' diye söz vermiştim. Sözümü tutacağım." ifadeleriyle umutlandı. Akdeniz Üniversitesi Hastanesine gelen dayı ve yeğenin tetkiklerinde nakil için bir engel olmadığı tespit edildi. Yağız, sık sık bağışladığı trombosit ve kan dolayısıyla sosyal medyada 250 bini aşkın üyesi bulunan Antalya Kan Gönüllüleri grubunda "iyiliksever" olarak anılan dayısından aldığı böbrekle sağlığına kavuştu. Naklin ardından taburcu edilen Yağız, dayısının elini öperek teşekkür etti. - "Artık dayımla farklı bir bağımız yani böbrek kardeşliğimiz de var" Gürbüz Yağız, AA muhabirine, son yıllarda hastalığının ilerlediğini ve hayat kalitesinin oldukça düştüğünü söyledi. Beslenmesinin değiştiğini, salata yemeyi bile çok özlediğini ifade eden Yağız, nakilden sonra kendisini çok iyi hissettiğini dile getirdi. Hastalığının ilerlemesi nedeniyle kızıyla son aylarda yeterince ilgilenemediğini anlatan Yağız, nakilden sonra kızıyla yeniden eski günlerdeki gibi vakit geçirebileceği için çok mutlu olduğunu kaydetti. Çok zor bir süreç olduğu için diyaliz almak istemediğini belirten Yağız, "Dayım hemen gönüllü oldu. Bana 14 yaşındayken söz vermişti. Dayımla aramızda baba-oğul ilişkisi var. Böyle bir dayıya sahip olduğum için kendimi çok şanslı hissediyorum. Artık dayımla farklı bir bağımız yani böbrek kardeşliğimiz de var." dedi. - "Sadece böbreğimin uyumlu olmamasından korkuyordum" Rıza Kaygısız ise mesleğe ilk başladığı yıllarda ablasının evinde kaldığını ve yeğeniyle baba-oğul gibi olduklarını ifade etti. Yeğeninin sağlığına kavuşmasından duyduğu memnuniyeti dile getiren Kaygısız, "Yeğenime 24 yıl önce verdiğim sözü tutmanın mutluluğunu yaşıyorum. Böbrek nakli olması gerektiğini duyunca bir an bile tereddüt etmedim. Sadece böbreğimin yeğenime uyumlu olmamasından korkuyordum. Her şey istediğimiz gibi gitti. Nakil gerçekleşti ve yeğenim eski günlerine döndü." diye konuştu. Daha önce bir yakın arkadaşının eşi ve başka bir arkadaşının çocuğunun hastanede uzun süre tedavi gördüğünü söyleyen Kaygısız, şöyle devam etti: "O zamanlar çaresizliğin ne olduğunu anlamıştım. Son 10 yıldır düzenli trombosit ve kan bağışçısıyım. Son 10 yılda 50'den fazla trombosit ve 100 üniteden fazla kan bağışında bulundum. Sosyal medyadaki 'kan aranıyor' paylaşımlarına mutlaka duyarlı oluyorum. Örneğin kan vermek isteyen ancak aracı bulunmayan kişileri gecenin bir yarısı arabamla alıp hastaneye ulaştırıyorum. Bu durumdan da mutluluk duyuyorum." Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Organ Nakli Koordinatör Nilgün Bilal, dayı ve yeğenin durumlarının iyi olduğunu ve sağlıklı bir şekilde taburcu edildiklerini kaydetti.

Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesinde 8 yılda 132 organ nakli yapıldı Haber

Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesinde 8 yılda 132 organ nakli yapıldı

Hastane bünyesinde 2015'te faaliyete başlayan Organ Nakli Merkezi, karaciğer ve böbrek nakli bekleyen hastalara umut oldu. Beyin ölümü gerçekleşen kişilerden ve canlı vericilerden başarılı nakiller gerçekleştiren organ nakli ekibi, operasyonlarda son teknolojik imkanları kullanıyor. Merkezde kurulduğu günden buyana 39 karaciğer ve 93 böbrek nakli yapan ekip, hastaların bir an önce sağlığına kavuşması için büyük çaba sarf ediyor. - "Hastalara şifa olmaya devam ediyoruz" Organ Nakli Merkezi Müdürü Prof. Dr. Arif Aslaner, AA muhabirine, karaciğer ve böbrek nakillerinde salgın döneminde düşüş olduğunu belirterek, bağışların önemine işaret etti. Bazı hastaların uyumlu donörünün olmadığını ifade eden Aslaner, "Hastalara şifa olmaya devam ediyoruz. Bağışın ne zaman çıkacağı belli olmuyor onun için organ nakli ekibi olarak nakil yapmak için 24 saat hazırız." dedi. Anesteziyoloji ve Reanimasyon Kliniğinden Prof. Dr. Nilgün Kavrut Öztürk ise hastanın beyin ölümünün tespitinden nakillerin öncesi ve sonrası ile yoğun bakım sürecinin takiplerini yaptıklarını anlattı. Doç. Dr. Kemal Eyvaz da nakilleri laparoskopi veya açık cerrahiyle yaptıklarını belirterek, her hastanın ameliyattan sonra takibinin önemli olduğunu vurguladı. - Son 10 günde 3 böbrek nakli yapıldı Merkezde son 10 günde 3 hastaya böbrek nakli gerçekleştirildi. Beyin ölümü gerçekleşen hastanın bağışlanan organları 9 yıllık böbrek hastası 63 yaşındaki Celalettin Boyraz ile 21 yıldır kronik böbrek yetmezliği çeken Mustafa Turan'a nakledildi. Diyarbakır'dan gelen ve 4 yıldır diyalize giren 50 yaşındaki Mahmut Pamukçu da 30 yıllık hayat arkadaşı Emine Pamukçu'dan yapılan nakille hayata tutundu. Hastanede tedavisi süren Mahmut Pamukçu, 7 çocuğunun donör olmak için gönüllü olduğunu ancak buna gönlünün razı olmadığını söyledi. Rahatsızlıkları ilerleyince eşinin tetkik yaptırdığını anlatan Pamukçu, "10 aydır diyalize giriyorum. Eşim böbreğini verdi. Evden diyalize gidip gelmek 7 saat sürüyordu. Sıkıntılı bir süreçti. Eşim önce hayatını sonra böbreğini verdi. Yaşadığım çileyi görünce üzülüyordu." diye konuştu.

Kız kardeşinin bağışladığı kök hücre sayesinde lösemiden kurtuldu Haber

Kız kardeşinin bağışladığı kök hücre sayesinde lösemiden kurtuldu

İSTANBUL (AA) - Gaziantep'te 9 aydır lösemi tedavisi gören Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi (KSÜ) Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yücel Ayrıçay, kız kardeşinin kök hücresini bağışlamasıyla hastalığı yendi. Medical Point Hastanesi'nden yapılan açıklamaya göre, 2022 Ekim'de idrar yolu enfeksiyonu şüphesiyle gittiği hastanede lösemi olduğunu öğrenen ve birkaç farklı merkezde tedavi gören Prof. Dr. Yücel Ayrıçay, tedavisine Medical Point Gaziantep Hastanesi'nde devam etme kararı aldı. Hastanenin kemik iliği ve kök hücre nakil merkezindeki doktorların bilgi ve yetkinliğine güvenen Ayrıçay, zor geçen tedavi sürecine rağmen umudunu yitirmeyerek ailesinin verdiği büyük destek ve kız kardeşi Elif Elmalı'nın ilik nakliyle hayata tutunmayı başardı. Açıklamada, hastalığın hikayesine ilişkin değerlendirmeleri yer alan Yücel Ayrıçay, 2004'te oğlunun aynı süreçleri yaşadığını ve uzun süren tedavinin sonucunda sağlığına kavuştuğunu aktardı. Ayrıçay, "Hastalığın bizde garip bir hikayesi var. 2004'te oğlum 4 yaşında lösemi hastalığına yakalandı ve o tarihte o günkü koşullar ve ilaçlar altında uzun yıllar tedavi gördü. Dönem dönem tekrar etti. Daha sonra 2013'te oğluma ilik nakli gerçekleştirildi ve bu ilik nakli neticesinde tamamen sağlığına kavuştu." ifadelerini kullandı. - "İlik nakli sürecinde herhangi bir bedel ödemedik" Prof. Dr. Ayrıçay, lösemiye yakalandıktan sonra tedavi sürecinde hiçbir sıkıntı yaşamadığını ve hastalara uygun, en hijyenik ve üst düzey konfora sahip olan ortamda gerekli tedaviyi ücret ödemeden gördüklerini kaydederek, şu açıklamalarda bulundu: "Geçen yıl ekim ayında bir anda idrar yolu enfeksiyonuyla başlayarak löseminin bir başka türüne yakalandım ve o tarihten beri tedavi görüyorum. Bu hastaneye gelmeden önce farklı bir merkezde kemoterapi aldık, sonrasında hocamızın bilgisi ve hastalık hakkındaki yetkinliği üzerine Medical Point Gaziantep Hastanesi'ne geldik. Devletimiz de tüm bu süreçte masraflarımızı karşılıyor. İlik nakli sürecinde herhangi bir bedel ödemeden buradan tedavimizi aldık. Son derece konforlu, steril ve hijyenik bir ortamda gerekli tedaviyi bize sağladılar. Son 1 ayda ilik nakli gerçekleşti ve sağlığımıza kavuştuk." - "Kız kardeşim canımıza can oldu" Lösemiyi yenen Pro.f Dr. Yücel Ayrıçay, tedavi sürecinde yaşadığı olumsuzluklara rağmen, kız kardeşi Elif Elmalı'nın donör olarak bağışladığı ilik sayesinde hayata tutunduğunu anlattı. Hastalık sürecinde yaşadığı talihsizlerden bahseden Ayrıçay, safra kesesinin alındığını, karaciğerde nadir görülen bir tüberküloz tutulumu yaşadığını, sonrasında aile taraması yapıldığını ve kız kardeşinin yüzde 100 uyumlu iliğe sahip olduğu için ondan kök hücre transferi yapıldığını kaydetti. "Kardeşim bağışta bulunarak canımıza can oldu." ifadesini kullanan ve eşinin tedavi sürecinde kendisini hiç yalnız bırakmadığını vurgulayan Ayrıçay, "Eşim yıllar boyunca çocuğumuzun yanında kaldı ve büyük fedakarlıklar yaptı. Ardından hiç hesapta yokken benim hastalığa yakalanmamla 9 aydır sürekli yanımda. Eşim olmasaydı bu süreçleri atlatmam çok zor olurdu. Sürekli yanımızdaydı, onun desteğiyle süreçleri atlatmış olduk." açıklamasında bulundu. - "Kız kardeşinden ilik alarak bu hastalıktan kurtulmasını hedefledik" Yücel Ayrıçay'a uygulanan tedaviler hakkında bilgiler veren Medical Point Gaziantep Hastanesi Hematoloji Uzmanı Prof. Dr. İlhami Kiki de hastanın başka merkezde tedavi altında olduğunu ve birtakım talihsizlikler yaşadığını bildirdi. Hasta kendilerine ulaştığında onda birtakım enfeksiyonlar geliştiğini ve buna bağlı olarak uzun süre antibiyotik kullandığını gördüklerini aktaran Kiki, şu bilgileri verdi: "Hastamız bazı toksik etkilere de maruz kalmıştı. Sonuçta biz tam uyumlu kardeşinden ilik nakli yaparak bu hastalıktan kurtulmasını hedefledik. Hastayı yaklaşık 1 ay önce servisimize kabul ettik ve burada takip ettik. Sonrasında kız kardeşinden kök hücre nakli uyguladık. Yaklaşık olarak bir hafta hazırlık süreci var ve hastanın toplamda 1 aylık süreci sorunsuz geçti. Hasta titiz bir bakımla oldukça iyi kan değerlerine sahip ve kendi kanını üretmeye başladı. Kan değerleri yükseldi, enfeksiyon riski azaldı. Hasta tabii bundan sonraki süreçlerde de kontrolümüz altında olacak." Prof. Dr. Kiki, nakil sonrası çıkacak problemlerde doktorların öngörü ve çözüm odaklı olmaları gerektiğine dikkati çekerek, tedavi sürecinde öngördükleri sorunların hastayı etkilememesi için ek tedaviler uyguladıklarını bildirdi. Kiki, "Örneğin biz bu nakil esnasında verilen ilaçların karaciğere olumsuz etkileri olabileceğini öngörerek bunu önlemek için Sağlık Bakanlığı'ndan onay alarak ek tedaviler verdik. Karaciğer koruyucu tedaviler uyguladık. Bundan dolayı hastamızda herhangi bir karaciğer problemi de yaşamadık." ifadelerini kullandı. - "Moral vererek destek olduğuma inanıyorum" Prof. Dr. Yücel Ayrıçay'ın eşi Gülcan Ayrıçay da hastanede gerçekleştirilen tedavi sürecine ilişkin bilgi verdi. İlaçlar kadar etkili olan manevi desteğini eşine gösterdiğini belirten Ayrıçay, şunları kaydetti: "Önce oğlumun, sonra eşimin hastalık sürecinde hep yanlarındaydım. Benim için ilgilendiren tarafı refakatçi kısmı. Özellikle hava sirkülasyonu konusunda, yemekler ve hijyen konusunda bazı merkezlerde sıkıntılar yaşadık. Buradan daha güzel bir ortamda kaldığımızı hatırlamıyorum herkese çok teşekkür ediyorum. Mutlaka bu hastalığın ilaçlar kısmından farklı olarak manevi destekle de yok olduğuna inanıyorum. Ben elimden geldiğince dualarımla ve de moral vererek destek olduğuma inanıyorum."

Türkiye'de böbrek naklinin bu yıl artması bekleniyor Haber

Türkiye'de böbrek naklinin bu yıl artması bekleniyor

HATAY (AA) - CEM GENCO - Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk, Kovid-19 salgını döneminde düşen böbrek nakli sayısının bu yıl 4 binin üzerine çıkmasını beklediklerini söyledi.Erk, AA muhabirine, Türkiye'de 2019 yılında 3 bin 863 böbrek nakli yapıldığını belirterek "Bu nakillerinin yüzde 22'si kadavradan, geri kalan yüzde 78'i ise canlıdan yapılmaktaydı. Pandemi nedeniyle insanlar hastaneye gidemediler ve tedirginlik söz konusu oldu. Bu nedenle böbrek nakli rakamları yüzde 40 düştü. Şimdi yine pandemi öncesi rakamlarına yavaş yavaş ulaşıyoruz." dedi.Türkiye'de şu anda yaklaşık 62 bin diyaliz hastasının olduğunu kaydeden Erk, "Yaklaşık 22 bin 500 kişi böbrek nakli için sırada beklemektedir. İnşallah 2023 yılında, Cumhuriyet'in kuruluşunun 100. yılında hedef 4 binin üstüne çıkmak." ifadesini kullandı.Erk, Türk insanının aşırı tuz ve şeker tükettiğini, bunun da ciddi sağlık problemlerine neden olduğunu belirtti.- "Obeziteyle mücadele yapıyoruz"Türkiye'de obezitenin giderek arttığına dikkati çeken Erk, sağlıklı nesillere ulaşılması için bunun bir an önce mücadeleyle azaltılması gerektiğini söyledi.Çocuk yaşta obezitenin her yıl yüzde 8-10 arttığını vurgulayan Erk, "Bunun için Vakıf olarak obeziteyle mücadele yapıyoruz. Bu konuda illeri dolaşıyoruz. Hatay bu kapsamda geldiğimiz 40'ıncı ilimiz. 15 kişilik eğitmen kadromuzla il il dolaşarak eğitmenlerin eğitimini yapıyoruz. Obeziteyle mücadele etmemiz lazım çünkü Avrupa'da birinci, dünyada üçüncüyüz. ABD ve Meksika'dan sonra biz geliyoruz. Bunu mücadeleyle azaltmamız lazım, aksi takdirde sağlıklı nesillere ulaşmamız mümkün değildir." diye konuştu.Erk, böbrek sağlığı için su tüketiminin önemine de dikkati çekerek yetişkin bireylerin vücut kitle indeksine bağlı olarak günde 2-2,5 litre civarında su içmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

SANKO Üniversitesi Özel Sani Konukoğlu Hastanesi'nde ilk defa karaciğer nakli yapıldı Haber

SANKO Üniversitesi Özel Sani Konukoğlu Hastanesi'nde ilk defa karaciğer nakli yapıldı

GAZİANTEP (AA) - SANKO Üniversitesi Özel Sani Konukoğlu Hastanesi'nde, karaciğer hastası babaya oğlundan alınan doku nakledildi.Gaziantep'te yaşayan 72 yaşındaki Mahmut Karahan'a yaklaşık 1,5 yıl önce karaciğer yetmezliği teşhisi konuldu. Hastalığında üçüncü evreye gelen Karahan'a karaciğer dokusu nakli yapılması gerektiği doktorlar tarafından söylendi.Özel Sani Konukoğlu Hastanesine başvuran Karahan'ın oğlu Ramazan (42) babasına karaciğerinden doku vermek istediğini iletti. Yapılan gerekli tetkiklerin ardından baba oğul aynı anda ameliyata alındı. Yaklaşık 7 saat süren başarılı ameliyatın ardından Mahmut Karahan'a oğlunun karaciğerinin yüzde 60'ı nakledildi.Hastanede düzenlenen basın toplantısına katılan Mahmut Karahan, kendini çok iyi hissettiğini söyledi. Emeği geçenlere teşekkür eden Karahan, "Karaciğer rahatsızlığımı öğrendiğimde üzüldüm. Nakil durumu beni korkutuyordu. Ailem ise benim için nerelerde nakil yapılacağının araştırmaya başladı. SANKO Üniversitesi Hastanesinde başarılı nakiller yapıldığını öğrenince, karaciğer nakli için başvurduk. Nakil olduğum için çok mutluyum. 'Beş ayda kalkamazsın' diyorlardı ama doktorlarım beni 25 günde ayağa kaldırdı. En büyük kayıp geç kalmaktır. Doktorlarınız 'nakil olacaksın' diyorlarsa olacaksınız ama emin ellerde olmalısınız." dedi.Ramazan Karahan ise babasının iyileştiğini görmenin kendisini gururlandırdığını ifade etti. Babasına çok düşkün olduğunu ve onu çok sevdiğini ifade eden Karahan şunları kaydetti:"Bir evlat olarak babamın göz göre göre kaybolmasına asla müsaade edemezdim. Çok başarılı bir ameliyat oldu. Çok hızlı bir şekilde iyileşme sürecim oldu. Bütün hocalarımıza teşekkür ediyorum. Bu hizmetin Gaziantep'e gelmesi çok çok önemli bir hizmet. Bir insana hayat vermek çok önemli çok kıymetlidir."Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Organ Nakil Merkezi Sorumlusu Doç. Dr. Yücel Yüksel ise hastanede ilk defa karaciğer nakli yapmanın mutluluğunu yaşadıklarını belirtti.Operasyonun oldukça başarılı geçtiğini belirten Yüksel, şunları dile getirdi:"Nakil öncesi yaptığımız değerlendirmelerde nakile engel bir durum saptanmadı. Hem alıcımız hem de vericimiz aynı anda ameliyata alındı. Ramazan beyin karaciğerinin yaklaşık yüzde 60'ını alarak babasına naklettik. Karaciğer kendisini yenileyen bir organdır. Operasyon 7 saat sürdü. İlk ameliyatımız olduğu için yavaş gittik. Karaciğer nakli organ naklinin en zor ameliyatlarındandır. Karaciğer nakli yapınca kendimi dünya kupası almış Messi gibi hissettim."

Böbrek yetmezliği yaşayan hasta babasından nakledilen organla sağlığına kavuştu Haber

Böbrek yetmezliği yaşayan hasta babasından nakledilen organla sağlığına kavuştu

KAHRAMANMARAŞ (AA) - Kahramanmaraş'ta böbrek yetmezliği tedavisi gören 28 yaşındaki Gökhan Durdi, babasının organ bağışıyla sağlığına kavuşmanın mutluluğunu yaşıyor.Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesinden (KSÜ) yapılan yazılı açıklamaya göre, Onikişubat ilçesinde yaşayan Gökhan Durdi'ye yorgunluk, halsizlik şikayetiyle bir süre önce gittiği KSÜ Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesinde böbrek yetmezliği teşhisi kondu.Böbrek nakli olması gerektiği belirtilen Durdi'ye babası 57 yaşındaki Ali Durdi'den alınan organ nakledildi.Açıklamada görüşlerine yer verilen Genel Cerrahi Anabilim Dalı Dr. Öğretim Üyesi Sezgin Topuz, son dönem böbrek yetmezliğinde organ naklinin şart olduğunu, başarılı bir ameliyatla genç hastanın sağlığına kavuştuğunu dile getirdi.Topuz, "Ülkemizde sayılı merkezlerde uygulanan kapalı yöntemle hastamızın babasından böbreği aldık. Hastamızın da şu anki durumu gayet iyi, verici babayı taburcu ettik." ifadelerini kullandı.Nefroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ertuğrul Erken de haftanın 3 günü diyalize giren hastanın nakil sonrasında gayet iyi olduğunu dile getirdi.Gökhan Durdi ise zorlu bir tedavi sürecinin ardından sağlığına kavuşmanın mutluluğunu yaşadığını belirterek, "Bu süreçte bana desteklerini hiçbir zaman esirgemeyen eşim, ailem, özellikle kendi organından bana can katan babama ne kadar minnet duysam azdır. Artık babamın böbreğiyle inşallah hayatıma devam edeceğim." ifadesini kullandı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.