TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Zehirlenme

İLKHABER-Gazetesi - Zehirlenme haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Zehirlenme haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Diyarbakır'da bir okulda temizlik yapılırken kimyasal madde kullanımı sonucu 14 öğrenci zehirlendi Haber

Diyarbakır'da bir okulda temizlik yapılırken kimyasal madde kullanımı sonucu 14 öğrenci zehirlendi

Olay, merkez Sur ilçesi Bağıvar Mahallesi'ndeki Şehit Üsteğmen Fehmi Taşkın İlkokulunda meydana geldi. İddiaya göre, 6. sınıfta okuyan öğrenciler izinsiz olarak evlerinden kimyasal temizlik malzemesi getirip teneffüste sınıflarını temizlemeye başladı. Nöbetçi öğretmen, durumu fark etmesiyle temizlik malzemelerini toplayıp, durumu idareye bildirdi. Birkaç saat sonra öğrencilerin baş ağrısı, öksürük, karın ağrısı ve mide bulantısı gibi şikayetleri idareye bildirmesi üzerine olay yerine sağlık ekipleri sevk edildi. Ambulansla çevredeki hastanelere kaldırılan 14 öğrenci tedavi altına alındı. “İki ayrı kimyasal temizlik maddesini karıştırdık” Zehirlenme vakasının olduğu sınıfın öğrencilerinden Seda Nur, “Bugün sınıfımızda bir zehirlenme vakası oldu. Sınıfımızı temizlemek istedik. İki ayrı kimyasal temizlik maddesini karıştırdık. Temizliğimiz bittikten sonra hepimiz dışarı çıktık. Tekrar içeri girdiğimizde kötü bir koku ortaya çıktı. O koku resmen yüzümüze vuruyordu. Arkadaşlarımdan 14 kişi zehirlendi. Bende herhangi bir problem yoktu. Olay yaşandığı esnada sınıfımızda 30’a yakın öğrenci vardı. Az önce zehirlenen arkadaşımı gördüm, durumlarının iyi olduğunu söyledi” dedi. 5. sınıf öğrencisi Harun Karaman ise, “6. sınıf öğrencilerinden bazıları kimyasal temizlik malzemelerini karıştırdı. Sınıfı temizledikten sonra 14 öğrenci zehirlendi. Olay yerine gelen 5 ambulans öğrencileri hastaneye kaldırdı” diye konuştu.

Karbonmonoksit: Kokusuz ve renksiz bir tehlike Haber

Karbonmonoksit: Kokusuz ve renksiz bir tehlike

Kış aylarının gelmesiyle birlikte kullanımı artan sobalardan sızan karbonmonoksit gazından onlarca kişi hayatını kaybediyor. Gizli katil olarak bilinen zehirlenmenin önüne geçmek için uzmanlar, gazın insan kanında oksijen taşıyan hücreleri durdurması sonucu boğularak ölümlere sebebiyet verdiğin söyledi. “Hastaneye yetişseniz bile çoğu vakada geri döndürülmesi zor bir zehirlenme türü” Vatandaşların yanlış uyguladığı ısınma teknikleri olduğunu ifade eden Konya Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı İtfaiye Müdahale Müdürü Mehmet Yıldırım, “Kömür, odun gibi katı yakıtlı bir sobanın 15 metrekareden daha küçük yerlerde kurulmaması gerekiyor. Yani 15 metrekare 3 metreye 5 metre olan bir odada soba kurulması tehlikeli. Bundan daha küçük ebatlar zaten tehlikeli. Nedeni ise içerideki oksijenin tükenmesiyle dış hava basıncıyla odanın içerisindeki hava farklı oluyor. Odanın içerisine doğru gaz sızmalarına sebep olabiliyor. Ya da sobanın ısısından dolayı eşyalarda tutuşmalar olabiliyor. Karbonmonoksit çok sinsi bir gaz kömür yakan vatandaşlarımıza özellikle gece vaktinde bir kömür kokusu alırsak pencereyi açarız, kurtuluruz. Böyle bir şey değil karbonmonoksit tamamen kokusuz, renksiz bir gaz ve her yanan şey karbonmonoksit üretiyor. Kombilerin bacaları, ocakta pişirdiğiniz yemeğin altında yanan alev, sobanın içerisindeki yanan kömürün ürettiği karbonmonoksit yanan bir şey varsa karbonmonoksit var. Karbonmonoksit Sıvılaştırılmış Petrol Gazı (LPG) yerde birikirken karbonmonoksit ortamın yukarısında birikiyor. Bu gaz belli bir miktar olduğu zaman özellikle küçük çocuklar daha hızlı nefes alıp verdikleri için, daha fazla karbonmonoksite maruz kalıyorlar ve bu gaz insanların kanında oksijen taşıyan hücreleri bloke ettiğinden boğularak ölümlere sebebiyet veriyor. Hastaneye yetişseniz bile çoğu vakada geri döndürülmesi zor bir zehirlenme türü” dedi. “Karbonmonoksit, ortamda çoğaldığı zaman hissedilmesi mümkün değil” Karbonmonoksit zehirlenmesiyle karşılaşmamak için yapılması gerekenleri anlatan İtfaiye Müdahale Müdürü Mehmet Yıldırım, “Soba yaktığınız odanın bir yerden havalanması gerekiyor. İçeriye bir miktar soğuk girebilir ama bu orada zehirlenerek hastanelik olmaktan iyidir. Allah korusun bir yerde şömine yakıyorsanız veya farklı ısınma sistemleriniz varsa bunların karbonmonoksit ürettiğini, kombinizin balkonda karbonmonoksit oluşturabileceğini, kombinin bacasında en ufak bir çatlak, oynama çıkma olduğunda bunun karbonmonoksiti sızdırabileceğini bilmek gerekiyor. Özellikle bazı banyolarda şofben banyo içerisinde kuruluyor. Bunların da yine karbonmonoksit ürettiğini bilmek lazım. Karbonmonoksit ortamda çoğaldığı zaman hissedilmesi mümkün değil. Bir uyuşukluk, bir uyku hali gelir. Daha sonra zehirlenmeyle bilinç kaybına ve istemediğimiz durumlara neden olur. Bunun için en güzel çare, bacaların ilk önce inşaat yapılırken binanın çatı yüksekliğinden bir metre daha yukarıda olması gerek. Çatıların nizami inşaat standartlarına göre yapılması çatılarımızdaki bacaların nizami olması ve her 6 ayda bir temizletilmesi gerekmektedir. Bunu evde kendimiz yapabileceğimiz gibi endüstriyel tesislerde veya iş yerlerinde bunu bacaları temizleyen kurumlar var. Bunları profesyoneller tarafından temizletmemiz çok daha uygun olacaktır” şeklinde konuştu. “Bacalar tutuştuğu zaman yaklaşık 800 derece üzerinde ısı üretebiliyor” Bacalarda biriken kurumların tutuşması sonrası 800 dereceye kadar sıcaklığın çıktığını belirten Yıldırım, “Evlerde ve iş yerlerinde bu ısınma maksadıyla kullanılan cihazların bacaları, insanlar için bazen tehlike arz edebiliyor, bu da bilinçsiz kullanımlardan kaynaklanıyor. Örneğin katı yakıtlar yakıyoruz, yani odun ve kömür gibi ürünler bacaların içinde zift biriktiriyor. Bu zift bacanın fazla ani ısınmasıyla baca içeride tutuşuyor, tutuştuğu zaman yaklaşık 800 derece ve daha üzerinde ısı üretebiliyor. Bu bacalar çatıya kadar uzandığı için çatı yangınlarına sebep oluyor. Bacaların kesinlikle temizlenmesi gerekiyor. Vatandaşlar bazen bacaları yanlış kullanabiliyor. Çatı yüksekliğinden daha aşağıda olan bacalar da, halk arasında baca basması olarak bilinen zehirlenmelere de sebebiyet verebiliyor. Bacaların temiz olması, bacaların çatıdan daha yüksek olması, her 6 ayda bir bacaların temizlenmesi ve bacaların sürekli açık tutulması ısınmanın en verimli olduğu noktalar olarak bilinmesi gerekiyor” diye konuştu.

Balık zehirlenmesi belirtileri nelerdir? Haber

Balık zehirlenmesi belirtileri nelerdir?

Besleyici değeri sayesinde sağlık deposu olarak adlandırılan balık dikkatli tüketilmediği takdirde önemli sağlık sorunlarına neden olabil. Özellikle taze tüketilmeyen palamut, hamsi, uskumru, ton gibi koyu renk etli balıklar “histamin” ya da “scombroid zehirlenmesi ‘ne yol açıyor. Balıklar uygun koşullarda tutulup satışa sunulmadığı için balıklarda zararlı toksin ve proteinler oluşması nedeniyle, alerjik rahatsızlıklara ve ölümcül sonuçlara neden olabilmektir. Balıklar sudan çıkarıldıktan sonra ölür ve ölen balığın vücudu histamin proteini üretmeye başlar. Bu yüzden tutulan balık hemen dondurulup satılmazsa, balık bayatlar ve tüketilirse zehirleyebilir. Öte yandan çevre kirliliği nedeniyle deniz suyunda oluşan bulunan çinko, bakır ve kurşunun tüketim yoluyla balıkların vücuduna girmesi de insan sağlığı açısından tehlike arz eden bir durumdur. Mezgit, levrek, kalkan ve kırlangıç gibi uzun ömürlü balıklar ağır metal tüketimine daha fazla maruz kaldığından tüketimine dikkat etmek gerekmektedir.  BALIK ZEHİRLENMESİ BELİRTİLERİ NELERDİR? Balık her hafta en az iki kez tüketilmelidir. Omega 3 yağ asitlerini barındıran balık vücut fonksiyonlarının sağlanması için oldukça önemlidir. Balık tüketimi doğru mevsimde olmalıdır. Ayrıca alınacak balık taze ve temiz olmalıdır. Aksi halde taze alınmayan ve temiz olmayan balıklar besin zehirlenmelerine neden olabilir. Aynı zamanda bilinen ve sürekli tüketilen balıklar tercih edilmelidir. Bilinmeyen balıklar tüketildiği takdirde zehirlenme olasılığı da daha yüksektir. Buna dikkat etmek gerekir. Balıktan kaynaklanan zehirlenmelerde öteki besin zehirlenmelerindeki gibi kusma ve mide bulantısı problemi olabilir. Balık tüketiminden sonra da 2-3 saat içinde bu semptomlar yaşanırsa balık zehirlenmesi durumu meydana gelebilir. Balık zehirlenmesi belirtileri şu şekildedir; Balık tükettikten sonra midenin ağrıması Karın ağrısının ardından devamlı kusma ve mide de bulantı Ateşin çıkması Kramp ağrısı Baygınlık  Bitkinlik Deride dökülme Deride kaşınma Bedende uyuşma Deriye soğuk su değdiği zaman yanma hissi oluşması Çok yoğun zehirlenme yaşanıyorsa şok geçirme İleri zehirlenme seviyelerinde Baygınlık         Ciltte kızarıklıkların oluşması       Ciltte kabartılar oluşması         Ağız ve çevresinde uyuşukluk         Baş dönmesi         Parmaklarda uyuşukluk başlaması         Şok Bu belirtilerden biri ya da birkaçı balık yedikten sonra başınıza geldiyse vakit kaybetmeden en yakın sağlık kuruluşuna başvurmalı, doktorunuzun sizin için uygun gördüğü tedaviyi uygulamalısınız, aman dikkat. Sağlık bu, ihmale gelmez.    BALIK ZEHİRLENMESİ NE KADAR SÜREDE ORTAYA ÇIKIYOR? Balık zehirlenmesi durumunda uygun pişirilmeyen ve ya taze olmayan balıklar zehirlenmeye yol açabilir. Özellikle deniz ürünleri üzerinde bakteriler kolay bir şekilde üreyebilir. Bu yüzden balığın da taze ve iyi pişirilmiş olması çok önem taşımaktadır. Günümüzde uygun şartlarda saklanmayan balıklar nedeni ile zehirlenmeler olabilir. Balıklar tam pişirilmeden çiğ kaldığı takdirde bu da kişiyi zehirleyebilir. Aynı zamanda balıkların yanında süt ve süt ürünleri asla tüketilmemelidir. Özellikle tüketilen balıkların içinde zehirli kimyasallar var ise ardından süt ve ya yoğurt tüketilmesi zehirlenmeyi ciddi boyutlara taşıyabilir. Özellikle bayatlamış balıktan oluşan zehirlenmeler yaklaşık 2 saat sonra ortaya çıkabilir. Balık zehirlenmeleri bazı zamanlarda ortaya çıkmaktadır. Özellikle balık tüketiminden sonra karın ağrısı yaşanabilir. Bu karın ağrısının ardından da mide bulantısı ve kusma da yaşanabilir. Özellikle birden yükselen ateş ile birlikte midede sık sık kramp yaşanabilir. Balık zehirlenmesi geçiren kişi bir süre sonra bayılabilir. Ayrıca ağız çevresinde de uyuşma giderek parmaklara da yayılabilir. Bunun yanı sıra cilt soğuk suya değdiği anda yanmaya başlar. Balık zehirlenmesinde deride kaşıntı ve döküntüler oluşur. O nedenle tüm bu belirtiler dikkate alınmalıdır. Şiddetli balık zehirlenmelerinde şok geçirme hali de görülür.  BALIK ZEHİRLENMELERİNDE NELER YAPILMALIDIR? Balık zehirlenmelerinde ilk müdahale çok önemlidir. Balık zehirlenmesinden hemen kurtulmak için kişi mutlaka kusmaya çalışmalıdır. Yenilenler çıkarıldığı takdirde zehirli maddelerin de vücuda yayılmasının önüne geçilir. Aynı zamanda balığın etkilerinden kurtulmak için bol miktarda su içilmelidir. Bol su içilerek bu zararlı maddeler de dışkı yolu ile dışarı atılmalıdır. Zehirleme oluştuğu andan itibaren su tüketimi de artmalı. Balık zehirlenmesinden sonra doktor gerekli tedaviyi yaptığı takdirde mideyi yormamak adına hafif gıdalar ile beslenmek gerekir. Özellikle de o dönemde çorba gibi sıvı gıdalar alınmalıdır. Balık zehirlenmelerinin ardından mutlaka limonlu su içilmelidir. Limonlu su mide asitlerini düzenleyebilir. Zehirlenmeden kaynaklanan karın ağrısını geçirmek için de muz tüketilmelidir. HANGİ BALIK YENİR, HANGİSİ YENMEZ? Yemeniz Tavsiye Edilen Balıklar Balık, genellikle omega-3 yağ asitleri, D vitamini ve önemli mineraller içerir. Balık gerçekten çok sağlıklıdır ve yüksek kalitede protein içerir. Doktorlar, haftada iki ila üç kez balık yememizi tavsiye etmektedir. İşte, içiniz rahat bir şekilde tüketebileceğiniz en sağlıklı balık çeşitleri… Bas (Levrek) Lüfer Kerevit Pisi Balığı Halibut Domuz balığı Ringa Aslan balığı Lambuka Levrek çeşitleri Kabuklu deniz hayvanları Kırmızı davul balığı Somon Deniztarağı Yememeniz Tavsiye Edilen Balık Türleri Yayın Balığı Köpek Balığı Morina Balığı Tuna (ton Balığı) Patagonya Diş Balığı Turuncu İmparator Balığı Amerikan Yılan Balığı

Karbonmonoksit Zehirlenmesi Nedir? Haber

Karbonmonoksit Zehirlenmesi Nedir?

Karbonmonoksit, renksiz, kokusuz ancak buna karşılık oldukça zehirli bir gazdır. Fosil yakıtların yanması ile açığa çıkan bu gaz çeşidi, solunması vücutta ciddi hasarlara yol açar. Karbonmonoksit zehirlenmesi ise kan değerlerinde karbonmonoksit oluştuğunda meydana gelen ciddi bir sağlık problemidir. Kandaki oksijen miktarının düşük olması, akciğerlere ulaşan havanın karbonmonoksit gibi zehirli bir gaz olması zehirlenmenin yaşanmasına neden olur. Ciddi sağlık problemlerine neden olan bu olay anlaşıldığı andan itibaren tedavi edilmediler. Aksi takdirde kalıcı hasarlara hatta en kötü ihtimalle ölüme neden olur. Örneğin, kış aylarında kullanılan sobalarda bu zehirlenmelerine neden olabilir.Bunun yanında tahriş edici özelliğinin olmamasından dolayı fark edilmesi mümkün değildir. Zehirlenme durumlarında ciddi sağlık problemlerine yol açtığı için de sessiz katil olarak da adlandırılır. Bunun yanında yakıt yakan cihazlar da karbonmonoksit üretir. Bu kaynaklardan dolayı ortaya çıkan karbonmonoksit miktarı, genel olarak önemsiz miktardadır. Ancak kapalı veya yeterince havalanmayan alanlarda, karbonmonoksit tehlikeli seviyeleri çıkabilir. Yeterince havalandırılmayan otoparklarda uzun süre araçların çalıştırılması da ortamda karbonmonoksit birikmesine neden olur. Bu havanın solunması da zehirlenmelere neden olabilir. Ayrıca yangın sırasında da ortaya çıkan dumanın solunması karbonmonoksit zehirlenmesine yol açar.   KARBONMONOKSİT (CO) ZEHİRLENMESİ NASIL OLUŞUR? Solunan hava, insan vücudunda öncelikli olarak akciğerlere ulaşır. Karbonmonoksit de solunum sırasında vücuda girdiği için öncelikli olarak akciğere geçer. Buradan da akciğerler aracılığıyla kana geçer. Kanda hemogloeebin adı verilen ve kan hücreleri içerisinde yer alan, dokulara oksijen taşımakla görevli maddeler vardır. Karbonmonoksit, hemoglobine oksijenden yaklaşık olarak 200 kat daha hızlı bağlanır. Bu bağlanma ve birleşme sonucunda karboksihemoglobin (COHb) oluşur. Bağlanma devam ettikçe vücutta bulunan oksijen miktarı azalır ve dokulara oksijen taşınamaz hale gelir. Oksijen zamanla karbonmonoksit ile yer değiştirmeye devam eder. Dokulara ve organlara oksijen taşınamadığından dolayı beyin, kalp ve diğer organlar zamanla çalışamaz hale gelir. Bu durum zehirlenmenin miktarına göre hastalıklara, ciddi zehirlenmelerde ise ölümlere neden olur. Zehirlenmenin önüne geçilebilmesinin en önemli yolu karbonmonoksit kaynağı bulunan ortamların yeterince havalandırılmasıdır. Aksi halde sağlık sorunlarının ortaya çıkması kaçınılmaz olacaktır.Ancak rüzgarın ters yönlü esmesi ile birlikte soba borularından dumanın geriye üflemesi ve ev ortamına yayılmasına neden olarak etrafta bulunan kişilerin yoğun dumana maruz kalmasına neden olur. Soba zehirlenmesi belirtileri gösteren kişiler ise bir an önce hastaneye getirilerek tedavi altına alınmalıdır. Yoksa çok ciddi olumsuz durumlar ile karşı karşıya kalınabilir. KARBONMONOKSİT ZEHİRLENMESİ BELİRTİLERİ NELERDİR?   Karbonmonoksit zehirlenmelerinin en temel ve yaygın belirtileri, baş ağrısı, mide bulantısı, yorgunluk ve nezle benzeri durumlardır. Diğer zehirlenmelerin birçoğunda ateşlenme de görülür ancak tipik olarak karbonmonoksit zehirlenmelerinde ateşlenme söz konusu değildir. Gaza maruz kalma miktarı ile maruz kalma süresi, belirtilerin düzeyinde etkili rol oynar. Ancak bu genel kanıdır ve her zaman bu durumun böyle olmadığının da bilinmesi gerekir. Hafif düzeylerde karbonmonoksit gazına maruz kalındığında şu semptomlar ortaya çıkar: Halsizlik, bitkinlik ve yorgunluk hissi, Baş ağrısı, Solunum güçlüğü ve nefes darlığı, Mide bulantısı ve kusma, Baş dönmesi ve göz kararması. İleri düzey zehirlenmelerde ise daha ciddi belirtiler görülür. Bunlar şöyle sıralanabilir: Baş dönmesi ve mide bulantısı sonucu oluşan kusma, Sersemlik hali ve hareket etmekte zorlanma, Kas koordinasyonunun zayıflaması veya kaybolması, Bilincin kaybolması. Tüm bu belirtiler sonucunda tedavi edilmeyen veya tedavide geç kalınan vakalarda ölüm de görülebilir. Hafif ve ciddi düzeyli zehirlenmelerin yanında akut ve kronik karbonmonoksit zehirlenmeleri de vardır. Bu hastalıkların belirtileri ise daha geniş bir skalaya yayılır. Akut karbonmonoksit zehirlenmelerinin yaygın belirtileri şu şekilde sıralanabilir: Yorgunluk, huzursuzluk ve nezle hali, Şiddetli ve sürekli baş ağrısı, Baş ağrısına eşlik eden baş dönmesi, Unutkanlık, Mide bulantısı ve takiben kusma, Karın ağrısı, Göğüs ağrısı ile çarpıntı, Bitkinlik, uyuşukluk hali ve uyuklama, Zihin bulanıklığı, Dikkat eksikliği, Ruh halinde değişmeler ve depresyon, Hareket etme isteksizliği, Nadir durumlarda halüsinasyon görme, Huzursuzluk ve gerilim içinde olma hali, Görme zayıflığı hatta kaybı, İdrar ve dışkı tutma güçlüğü, Nöbet geçirme ve bayılma, Koma, Solunum güçlüğü ve sonucunda ölüm. Kronik karbonmonoksit zehirlenmesi, yapılan mesleklerinden dolayı ister istemez az miktarda ancak uzun süreli maruziyetler olarak tanımlanır. Bu meslek grupları içerisinde trafik polisleri, itfaiyeciler, kapalı garajlarda çalışanlar, boya temizleme işçileri, kalorifer dairesinde çalışanlar yer alır. Bu maruziyetlerden dolayı ortaya çıkan belirtilerin bazıları şu şekilde görülür: Sürekli ve şiddetli baş ağrısı, Halsizlik, bulantı ve kusma, Şiddetli karın ağrıları, Bilişsel işlevlerin zayıflaması ve kaybolması, Uyuşmalar ve sersemlemeler, Huzursuzluk, unutkanlık ve göz kararmaları, Kişilik bozuklukları ve değişiklikleri, Denge bozuklukları. KARBONMONOKSİT ZEHİRLENMESİ NASIL TEŞHİS EDİLİR?   Zehirlenme belirtilerini fark ettiğiniz anda itibaren hemen bulunduğunuz ortamdan dışarı çıkarak hava almanız gerekir. Ardından kendinizi daha kötü hissetmeden size en yakın sağlık kuruluşuna giderek, doktor desteği almalısınız. Doktorlar hastanın öyküsünü dinledikten sonra zehirlenmenin teşhis edilmesi için kan örneği alır. Kandaki değerlere bakarak, karbonmonoksit gazının etkilerinin yoğun olduğu görülürse hastanın zehirlenme yaşadığı tespit edilir. Uygun tedavi yöntemleri ile hastaya gerekli müdahaleler yapılır. KARBONMONOKSİT (SOBA) ZEHİRLENMESİNDE İLKYARDIM   Zehirlenen bir kişiye yardım eden kişi, kendisini de korumalıdır. Camlar açılmalı ya da kırılmalıdır. Kişi hızla ortamdan uzaklaştırılmalı, açık havaya çıkılmalıdır Acil Yardım Servisi (112 Hızır Acil) aranmalıdır Açık havaya çıkıldığında ya da tehlikeden uzaklaşıldığında, ağız ve burun temizlenmeli, nefes alıp vermesi durmuşsa, suni solunuma( Temel Yaşam Desteğine) başlanmalıdır. İlkyardım yapacak kişinin öncelikle kendisini de, karbonmonoksit dumanından koruması gerekir. Camlar açılmalı ya da kırılmalı, elektrik düğmelerinden kesinlikle uzak durulmalı ve zehirlenen kişi o ortamdan hızla uzaklaştırılarak açık havaya çıkarılmalıdır. Açık havaya çıkıldığında ya da tehlikeden uzaklaşıldığında, ağız ve burun temizlenmeli, zehirlenen kişinin nefes alıp vermesi durmuşsa, suni solunuma başlanmalıdır." KARBONMONOKSİT ZEHİRLENMESİ ÖNLEMLERİ NELERDİR? Basit önlemler, karbonmonoksit zehirlenmesini önlemeye yardımcı olabilmektedir. Ev ve iş yerlerinde doğal gaz ile kullanılan cihazların her yıl bakımlarını yaptırarak iyi durumda oldukları kontrol edilmeli. Arabanızı çalıştırmadan önce garaj kapısını açın. Arabanızı asla garajınızda çalışır durumda bırakmayın. Doğalgaz cihazlarına yeterli oksijen sağlanmalıdır. Pencerelerden içeriye oksijen girecek açıklıkların olması önemlidir. Bunlar hiçbir zaman kapatılmamalıdır. Cihazın içerisine hava girişi sağlayan kısmın bloke edilmemesi gereklidir. Soba yakılan odalar sık sık havalandırılmalıdır. Bacalar dışarıya kaçak olmayacak şekilde bağlanmalıdır. Dışarıya kadar metal bir boruyla kaçak olmayacak şekilde bağlanmalıdır. Bacaların ve boruların temiz ve açık olması garanti altına alınmalıdır. Şofbenler standartlara uygun olmalı, oksijen yetersizliği olduğunda kendiliğinden sönen tipte olanlar seçilmelidir. En iyisi havadar mekanlara yerleştirilmesidir. Yakıtla çalışan alan ısıtıcılarını, yalnızca biri uyanıkken ve cam, pencere açıkken kullanmaya özen gösterilmelidir.

Yoğun bakım hastası balon balığının ciğerini yemiş Haber

Yoğun bakım hastası balon balığının ciğerini yemiş

Balon balığı yedikten sonra fenalaşıp kaldırıldığı hastanede entübe edilen Müfit Arslan’ın hastanedeki tedavisi sürüyor. Yaşlı adamın balon balığının ciğerini yediği öğrenildi. İskenderun’da 2 Ocak günü amatör balıkçı motor tamircisi Müfit Arslan, tuttuğu balon balığını ailesiyle birlikte tüketince kendisiyle birlikte 7 kişi zehirlendi. Adana'da ki Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi'ne sevk edilen 7 kişiden sağlık durumu ciddi olan Arslan'ın tedavisi sürerken aile fertleri taburcu edildi. "Bu duruma özel bir tedavi yöntemi maalesef yok" İhlas Haber Ajansı’na konuşan Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi İç Hastalıkları ve Yoğun Bakım Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Kaniye Aydın, Müfit Aslan’ın durumunun iyiye gittiğini söyledi. Aydın, “Entübe edilen Müfit Arslan dün öğle saatlerinde solunum cihazından ayrıldı. Bilinci açık ve durumu geldiğine göre daha iyi. 2-3 gün içerisinde taburcu edilmesi bekleniyor. Bu duruma özel bir tedavi yöntemi maalesef yok. Bu balık siyanürden daha zehirli. Buna yönelik zehri ortadan kaldırabilen bir antidot yok maalesef. Hastamız tedaviye yanıt verdi” ifadelerini kullandı. İç Hastalıkları ve Yoğun Bakım Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Kaniye Aydın: "Solunum cihazından ayrıldı, 2-3 gün sonra taburcu edilecek" "Hasta balığın ciğerini yemiş"  "Bu zehir ölüme kadar yol açıyor" Dr. Aydın, Müfit Aslan'ın balığın ciğerini yediğini belirterek, "Bu zehir oldukça ölümcül maalesef. Yedikten sonra aile bu balığın resmini çekmiş. Bunun ölümcül bir balık türü olduğunu anlamışlar. Hastamız balığın ciğerini yemiş. Özellikle zehir iç organlarında ve bazen deride bulunabiliyor. Bu zehir ölüme kadar yol açıyor. Balığın türünün bilinmesi tanıda çok yardımcı oldu” dedi. Vatandaşların bilmedikleri deniz ürünlerini tüketmemesi gerektiğini vurgulayan Dr. Aydın, "Vatandaşlar bilmedikleri deniz ürünlerini tüketmemeli. Hastamız bu balığın fotoğraflarını çekmiş ve erken tanı onun hayatını kurtardı. Hastamız taburcu edikten sonrada takip edilecek. Kalıcı bir hasarın kalması beklenmiyor" ifadelerini kullandı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.