TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#ders

İLKHABER-Gazetesi - ders haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, ders haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

İstanbul’da 2 milyon 922 bin öğrenci ders başı yapacak Haber

İstanbul’da 2 milyon 922 bin öğrenci ders başı yapacak

(İLKHABER)- 2023 - 2024 Eğitim - Öğretim yılı 11 Eylül Pazartesi günü çalacak ilk ders ziliyle başlayacak. İstanbul’daki 6 bin 862 okulda 2 milyon 922 bin 96 öğrenci ve 181 bin 831 öğretmen 104 bin 745 derslikte ilk zille birlikte ders başı yapacak. Kitaplar Hazır, Öğretmenler Hazır Öğrenciler bu yıl da sınıflara geldiğinde, ders kitaplarını sıralarında hazır bulacak. İstanbul’daki öğrencilere dağıtılmak üzere hazırlanan 25 milyon 243 bin 334 kitabın okullara dağıtımı tamamlandı. 181 bin 831 Öğretmenin görev yapacağı İstanbul’da okul derecelerine göre öğrenci dağılım sayıları ise şöyle; Kreş: 176 bin 580, Anaokulu: 195 bin 392, İlkokul: 951 bin 569, Ortaokul: 837 bin 056, Lise: 761 bin 499 Kantin Ve Yemekhanelerde Üçlü Denetim İstanbul genelinde 3 bin 135 okul kantini, 4 bin 55 de eğitim kurumu yemekhanesi olmak üzere toplam 7 bin 210 işletme faaliyet gösteriyor. Öğrencilerin sağlıklı beslenmelerini sağlamak ve obeziteyle mücadele çerçevesinde okul kantinleri, yemekhaneler ve okul çevrelerinde bulunan kafe, lokanta ve restoran denetimleri sıklaştırılarak devam edecek. Bu çerçevede ilk denetim mekanizması, kaymakamlıklar tarafından oluşturuluyor. Sağlık, Tarım ve ilgili meslek odası yetkililerinden oluşan komisyon belirli periyotlarda denetim gerçekleştirecek. Bu komisyonun çalışmalarına ek olarak, İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri de okul kantinlerinde ve belirlenen alanlarda düzenli denetimler yapacak. Kantin Ve Yemekhaneleri Okul Müdürleri de denetleyecek Kantin denetimi konusunda önemli mekanizmalardan biri de okul müdürlüklerinin oluşturacağı kantin denetim komisyonları olacak. Bu komisyonlar da düzenli olarak kantinleri denetleyerek, çocukların sağlıklı beslenmeleri konusunda gerekli hassasiyetin gösterilmesini sağlayacak. İstanbul Polisi Çocukların Güvenliği İçin Sahada İstanbul Emniyet Müdürlüğü ekipleri de okul çevrelerinin güvenliği için sahada olacak. Okullara yönelik koruyucu ve önleyici güvenlik tedbirleri çerçevesinde yapılan planlamada toplam bin 182 emniyet görevlisi eğitim öğretim yılı boyunca, sivil ve resmi uygulama yöntemleriyle öğrencilerin güvenliğini sağlayacak. İstanbul Emniyet Müdürlüğü ayrıca İstanbul genelinde 810 ekiple servis araçlarına yönelik düzenli uygulama yapacak. Mobil Okul Timleri Görev Başında Sivil ve resmi denetimlerin yanı sıra M.O.T. (Mobil Okul Timleri) ekipleri de yeni eğitim öğretim yılında sahada olmaya devam edecek. Bu ekipler okul yöneticileri ile iletişim halinde olarak okul ve çevrelerinde etkin bir denetim mekanizması oluşturacak. M. O. T. Ekipleri, yapacakları anlık uygulamalarla okul çevrelerinin güvenliğini sağlayacak. İstanbul Emniyeti, Çocuk - Asayiş - Trafik - Önleyici- Narkotik Şube ve İlçe Emniyet Müdürlükleri ile M.O.T. ekipleri başta olmak üzere ilgili tüm birimleriyle okul çevrelerinde şüpheli şahıslara, umuma açık yerlere, okul servis araçlarına, park ve bahçelere yönelik uygulama yaparak okul çevrelerinin de güvenliğini sağlayacak. Jandarma 148 Timle Çocukların Güvenliğini Sağlayacak İl jandarma Komutanlığı, görev bölgesinde bulunan 165 okulun güvenliğini sağlamak için 412 personelden oluşan 148 tim oluşturdu. Asayiş, Trafik ve KOM ekipleri, düzenli olarak yapacağı denetimlerle jandarma bölgesindeki okulların güvenliğini sağlayacak.

Alanya'da bir otelde turistler hem tatil yapıyor hem de Türkçe öğreniyor Haber

Alanya'da bir otelde turistler hem tatil yapıyor hem de Türkçe öğreniyor

ANTALYA (AA) - MUSTAFA KURT - Antalya'nın Alanya ilçesinde 5 yıldızlı bir otel, açtığı sınıfta yabancı müşterilerine Türkçe öğrenme imkanı sunuyor. Alanya'da Türkler Mahallesi'nde faaliyet gösteren 5 yıldızlı Sirius Deluxe adlı otelde oluşturulan sınıfta, yabancı tatilciler, havuz ve deniz keyfinden sonra Türkçe dersleri alıyor. Türk dili ve edebiyatı bölümü mezunu Filiz Ersoy ile tercüman Seher Esen eşliğinde müşteriler tatil boyunca günlük bir saat Türkçe dersi alıyor. Tatilciler, eğitim sürecinde 29 harfin okunuşunu öğreniyor, ortalama 100 kelime ve "İyi akşamlar", "Su alabilir miyim?" gibi basit cümleleri öğreniyor. Otelin genel müdürü İsmet Ergüleç, AA muhabirine, projenin yaklaşık 4-5 yıl önce otellerde boş zaman değerlendirme aktiviteleriyle ilgili yenilik arayışına girince ortaya çıktığını belirterek, "Otelimize 26-27 ülkeden misafir geliyor. Bu misafirlere ülkemizde deniz kum güneşten başka seçenek sunmak, bir dil, tarih, kültür olduğunu anlatmak istedik. Bu anlamda bir Türkçe sınıfı oluşturduk ve temel Türkçe konusunda bilgi vermek istedik." dedi. Projede ismini Türkçe'deki harf sayısından alan "29" adlı kitap hazırladıklarını ifade eden Ergüleç, "Bir yenilik anlayışıyla başladığımız uygulamanın geri dönüşü çok iyi oldu. Zamanla bunu bir pazarlama aracı olarak da kullanmaya başladık." şeklinde konuştu. - Müşteriler haftada 3 gün derse katılıyor Otelde ortalama 10 gün konaklandığını anlatan Ergüleç, misafirlerinin haftada 3 gün derslere katıldığını belirtti. Ergüleç, başlangıçta projenin tutup tutmayacağından emin olamadıklarını dile getirerek, "İlk yıl sınıf yoktu. Baktık dersler iyi gidiyor, biz de bir köy konseptli sınıf ve nostaljik köşe oluşturduk. Bu da cazip hale getirdi. Böyle bir atmosferde olmak isteyenler de oldu. Ülkemizi en azından farklı bir yönde tanıtmanın mutluluğunu yaşıyoruz." değerlendirmesinde bulundu. Uygulamanın ilgi gördüğünü kaydeden Ergüleç, şöyle konuştu: "Gittiği ülkede sadece deniz, kum, güneşten faydalanmak değil, insanları tanımak, insanlarla iletişime geçmek, kültürünü bilmek, anlamak, dilini, töresini, yemeğini, halk oyunlarını, çocuk oyunlarını anlamak gibi amaçlarla seyahat eden insanlar da var. Üç yıl önce başladığımız bu uygulamada, müşterilerimize temel Türkçe kelimeleri öğrettik ve binden fazla mezun verdik. Misafirlerimiz, 'bir çay alabilir miyim', 'havlumu değiştirebilir misin' gibi günlük hayatını kolaylaştıran temel kelimeleri öğreniyor. Bu özellikle onlar için büyük farkındalık oluyor." Ergüleç, Türkçe derslerinin eğlenceli geçtiğini, eğitim sonunda katılımcılar için mezuniyet töreni düzenlediklerini kaydetti. - "Bundan sonra da internet üzerinden Türkçe derslerine bakacağım" Derslere katılan İngiliz turist Marie Charys da Türkçe derslerini ve Türk kültürünü merak ettiği için burada olduğunu söyledi. Bu kültürü sevdiği için derslere girdiğini anlatan Charys, "Burada olduğum için mutluyum. Çok güzel bir uygulama. Bundan sonra da internet üzerinden Türkçe derslerine bakacağım, ayrıca buradaki derslere de tatil boyunca devam etmek istiyorum." dedi. Çekya'dan gelen Stefan Paleckova, derslerin çok eğlenceli geçtiğini ancak Türkçe'nin kolay olmadığını dile getirdi. Iveta Paleckova ise ilginç şeyler öğrendiğini vurgulayarak, "Otel içerinde duyduğum şeyleri burada öğreniyorum ancak Türkçe dersleri benim için çok zor. Sesler çok farklı." ifadelerini kullandı.

Enkazdan 63 saat sonra çıkartılan Gürkan, üniversite sınavına girdi Haber

Enkazdan 63 saat sonra çıkartılan Gürkan, üniversite sınavına girdi

AYDIN GÖKÇEOĞLU ADANA(İLKHABER)- Kahramanmaraş merkezli depremde enkaz altında kalan Gürkan Öztürk bugün Ceyhan Kasım Ragipoğlu Anadolu Lisesinde Temel Yeterlilik Testi sınavına girdi. Gürkan Öztürk ders çalışmak için gittiği dedesinin Ürgenpaşa Mahallesi Altınevler Sitesi’ndeki evinde depreme yakalanmıştı. 63 saat sonra enkazdan çıkarılan 19 yaşındaki Öztürk, hastanedeki tetkiklerinin ardından bir süre kaldığı amcasının evinden ailesiyle Ceyhan Öğrenci Yurdu’na yerleştirildi. Ambulansta acil servis ekipleriyle yaptığı sohbette “enkazda ders kitaplarının kalmasına üzüldüğünü” söylemesiyle gündeme gelen Öztürk, Adana'da üniversite sınavına girdi. Öztürk, umudunu hiç kaybetmediğini ve iyi bir üniversite kazanmak için çabaladığını söyledi. Ürgen Paşa Mahallesi Altıneller Sitesi B Blok zemin katta ders çalışmak için gittiği ve yalnız kaldığı dedesinin evinde depreme yakalanan Öztürk, 63 saat kaldığı enkazda yaşadığı anları cep telefonuyla kaydetmişti. Molozlarla kaplı dar bir alanda sadece eli ve kolunun görüldüğü videosundaki ilk sözleri, “Depremin içinde kaldım. Allah’ım sen bana yardım et, inşallah herkes iyidir. Genç yaşta ölmek istemiyorum.” olan lise öğrencisi, enkazdan çıkarıldıktan sonra ambulansta acil servis ekipleriyle yaptığı sohbette “enkazda ders kitaplarının kalmasına üzüldüğünü” söylemesiyle dikkati çekmişti.  Enkaz altında 63 saat geçiren Öztürk, ekipler tarafından kurtarıldı. Endüstri mühendisi olmak istediğini söyleyen Gürkan Öztürk, “Bu şekilde bu sınava girmek istemezdim tabii ki. Bir çocuğumuz hayallerinden çok kaybettikleri için burada umarım zor zamanların güçlü insanları oluruz. Başta depremzede arkadaşlarım olmak üzere herkese boş şans diliyorum. Ben endüstri mühendisi olmak istiyorum. Onun için çalıştım bakacağım artık” dedi.

Enkazdan kurtulan Sibel öğretmen terasta hazırladığı sınıfta öğrencilere eğitim veriyor Haber

Enkazdan kurtulan Sibel öğretmen terasta hazırladığı sınıfta öğrencilere eğitim veriyor

HATAY (AA) - UĞUR ULU - Hatay'da yıkılan binanın enkazından kurtulan sınıf öğretmeni Sibel Yıldız, İskenderun'da teyzesinin evinin teras katında oluşturduğu "teras sınıf"ta öğrencilerle bir araya geldi.Depremden önce Altınözü ilçesi Şehit Hasan Akpınar İlkokulunda sınıf öğretmeni olarak görev yapan Yıldız'ın oturduğu 5 katlı bina, Pazarcık merkezli 6 Şubat'ta meydana gelen 7,7 büyüklüğündeki depremde yıkıldı. Eşi ve 2 çocuğuyla enkazdan çıkmayı başaran Yıldız, İskenderun ilçesi Sakarya Mahallesi'nde yaşayan annesinin yanına taşındı.Kendisinin ve akrabasının çocuklarının bu süreçten olumsuz etkilendiklerini gören Yıldız, öğrencileri eğitim ve etkinliklerle buluşturup, depremin stresinden uzaklaşmalarını sağlamak için harekete geçti.Komşuları ve akrabalarının yardımıyla masa, sandalye, yazı tahtası ve kırtasiye malzemeleri temin eden Yıldız, artçı sarsıntılar azalınca teyzesi Münevver Ece'nin aynı mahalledeki 2 katlı evinin teras katında çocuklar için uygun bir alan hazırladı.Burada farklı yaşlardan depremzede çocuklara eğitim veren, onlarla kitap okuyan Sibel öğretmen onları çeşitli etkinliklerle de buluşturuyor.- "Çocuklarla güzel zaman geçiriyoruz"Öğretmen Sibel Yıldız, AA muhabirine, afetin çocuklar üzerindeki olumsuzluklarını gidermek adına çeşitli etkinliklere başladıklarını söyledi.Artçı sarsıntıların azalmasının ardından çocukları yaşadıkları olumsuzluklardan uzaklaştırmak amacıyla aileleriyle görüştüğünü dile getiren Yıldız, ders işlemeye uygun bir alan olarak gördüğü teras katını sınıf ortamına çevirmeye karar verdiklerini belirtti.Yıldız, "Sınava hazırlanan öğrencilerimiz de var, ana sınıfına giden çocuklarımız da. Zaten okula yeni alışmış çocuklardı bunlar. Hem derslerinden geri kalmalarının önüne geçmek hem de sınava hazırlanan öğrencilerimiz için moral motivasyon olsun diye etkinliğe başladık." dedi.Zamanla komşulardan da destek geldiğini anlatan Yıldız, evleri hasar almayan velilerin masa, sandalye, tahta gibi araç gereç getirdiğini kaydetti.Yıldız, mümkün olduğunca çocuklarla birlikte vakit geçirmeye çalıştıklarını ifade ederek, "Paylaşımlarımız arttı. Çocuklarla güzel zaman geçiriyoruz. Onlara faydasının olduğunu gördük. Hem moral motivasyon hem dersleri hem de sınava hazırlık açısından. Çocuklar bu durumdan gayet mutlu." diye konuştu.Öğrencilerin yanında olup onlara destek vermek istediğini dile getiren Yıldız, ana sınıfından liseye kadar her sınıftan öğrenciye eğitim verdiğini, birleştirilmiş sınıf mantığıyla hareket ettiğini belirtti.Çalışmaları görüp, destek veren herkese teşekkür eden Yıldız, "Maddi manevi katkı sağlamak isteyen insanlar oluyor. Önceliğimiz kırtasiye malzemeleri. Çünkü birçoğunun evi zarar görmüş durumda. Malum artçı sarsıntılar ara ara devam ettiği için evlerimize çıkamıyoruz. Gelen malzemelerle imkanlarımız ölçüsünde eğitim öğretime devam etmeye çalışıyoruz." diye konuştu.- "Çocuklarımız derslerinden geri kalmasın"Evinin terasını eğitim için açan Münevver Ece, afetten olumsuz etkilenen çocukların kendi aralarında oyun oynarken bile enkaz kaldırdıklarını gördüklerini anlattı.Bunun üzerine onlara bu şekilde destek olmak istediklerini dile getiren Ece, "Çocuklarımız derslerinden geri kalmasın. Burada ders yapıyorlar. Okulda ne yapıyorlarsa onu yapıyorlar. Teneffüse çıkıyorlar, oyunlar oynuyorlar. Beden eğitimi yapıyorlar." ifadelerini kullandı.

Antalyalı öğrenciler depremzede arkadaşları için Kahramanmaraş'ta eğitim kampüsü oluşturdu Haber

Antalyalı öğrenciler depremzede arkadaşları için Kahramanmaraş'ta eğitim kampüsü oluşturdu

KAHRAMANMARAŞ (AA) - TEZCAN EKİZLER - Antalya Muratpaşa İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünün projesi kapsamında öğretmen ve öğrencilerin bağışlarıyla alınan 111 çadırla Kahramanmaraş'ta 8. ve 12. sınıf öğrencilerinin sınavlara daha iyi hazırlanması için yatılı okul oluşturuldu.Muratpaşa İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, 6 Şubat'ta meydana gelen depremlerin ardından Kahramanmaraş'ta yaşayan Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) ve Liselere Giriş Sınavına (LGS) girecek öğrencilerin daha iyi bir ortamda sınavlara hazırlanması için proje başlattı.Bu kapsamda ilçede bulunan 111 okuldaki öğrencilerin harçlıkları ve öğretmenlerin bağışlarıyla Kahramanmaraş'taki 8. ve 12. sınıf öğrencilerinin hem kalabileceği hem de ders çalışabileceği çadırlar satın alındı.Çadırlar, Antalya'dan gelen gönüllü öğretmenler tarafından Kahramanmaraş'a getirilerek okulların bahçesine kuruldu.Muratpaşa İlçe Milli Eğitim Müdürü Yakup Hoplar, AA muhabirine, depremlerin ardından Antalya'ya gelen yaklaşık 3 bin depremzede öğrencinin okullarında eğitime devam ettiğini söyledi.İlçelerine gelen öğrencileri kendi okullarında gibi rahat ettirmek istediklerini anlatan Hoplar, şunları kaydetti:"Öğrencilerimizle kayıt sürecinde yaptığımız konuşmalarda ders çalışma imkanı olduğu takdirde memleketlerine dönmek istediklerini söylediler. Hatta 'çadır bile olsa biz çadırda ders çalışırız' dediler. Biz de böyle bir projeyi oluşturduk. Muratpaşa ilçemizdeki her okulumuz en az bir tane çadır temin etti. Özellikle üniversite ve lise sınavına hazırlanan öğrencilerimiz kurduğumuz çadırlarda eğitim öğretime devam edecekler. Burası pansiyon olarak düşünülüyor. Çocuklarımız ikişer kişi kalacaklar. Ailelerinden izin alınacak, başlarında da öğretmen arkadaşlarımız olacak. Böylece destekleme kursları sayesinde sınava hazırlanacaklar."Hoplar, destek veren okulların logolarının da çadırların giriş kısmına asıldığını belirterek projeye destek veren tüm öğretmen ve öğrencilere teşekkür ettiklerini ifade etti.Depremin ardından Türkiye'nin tek yürek olduğunu anlatan Hoplar, "Okul müdürlerimizle, gönüllü öğretmenlerimizle birlikte bu çadırları kurmanın buradaki öğrencilerimize karşı bir borcumuz olduğunu düşünüyorum. Deprem süresince öğretmenler olarak, Milli Eğitim camiası olarak imkanları seferber etme konusunda çok çalıştık." diye konuştu.Çadırları kurmak için gönüllü olarak Antalya'dan Kahramanmaraş'a gelen okul müdürü Aslı Kambir de öğrencilerin verdiği desteğin kendisini çok etkilediğini, okul olarak 3 çadırı Kahramanmaraşlı öğrenciler için satın aldıklarını ve büyük bir mutlulukla kurduklarını ifade etti.

Depremde evi hasar gören tarih öğrencisi, çadır kentte çocuklara ders çalıştırıyor Haber

Depremde evi hasar gören tarih öğrencisi, çadır kentte çocuklara ders çalıştırıyor

KAHRAMANMARAŞ (AA) -Kahramanmaraş'ta 6 Şubat'ta meydana gelen depremlerde evi hasar gören 23 yaşındaki tarih öğrencesi Nuray Arıkmert, kendi dertlerini unutup çadır kentteki çocuklara yönelik eğitim çalışmalarına katılıyor.Pazarcık ve Elbistan ilçeleri merkezli 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerde evi zarar gören Sütçü İmam Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Arıkmert, ailesiyle Avşar çadır kentinde yaşamaya başladı.Bölgede yardım faaliyetleri yürüten ve çoğunluğu kadınlardan oluşan Yeryüzü Çocukları Derneği'nin çalışmalarını katılan Arıkmert, çocuklara tarih alanında ders anlatmasının yanı sıra diğer sosyal aktivitelere de destek veriyor.- "Kadın dayanışması çok yüksek düzeyde"Arıkmert, AA muhabirine, depremin ilk gününden itibaren çadır kentte yaşadığını anlattı.Çadır kentte yapılan çalışmalara şahit olduğunu dile getiren Arıkmert, "Hayat devam ediyor. Ders çalışmamız lazım. Buradaki çadıra geldim, hocalarımız, "Gönüllü olur musun?' dediler. Ben de kabul ettim." dedi."Çocukları da çok seviyorum. Severek yapıyorum." diyen Arıkmert, kadınların merhametli olmaları dolayısıyla bu tür etkinliklerde daha aktif yer aldıklarını ifade etti.Arıkmert, bunun da işlerini daha kolay kıldığını anlatarak, "Kadın dayanışması çok yüksek düzeyde. Kıyafetlerini paylaşıyor, kendi çocuklarının sütünü veriyorlar. Dayanışma içindeler." diye konuştu.- "Sürekli bir şeyler üretmek istiyorlar"Derneğin gönüllü psikoloğu Ebrar Atakan da çadır kentteki kadınların, deprem nedeniyle günlük rutinlerini yapamadıkları için sürekli üretme isteği içinde olduklarına değindi.Atakan, afetten etkilenen kadınların hayatının akışında büyük değişiklikler yaşandığına dikkati çekerek, "Sürekli bir şeyler üretmek istiyorlar. Biz de onlar için atölyeler yapıyoruz. Kadın gönüllülerimiz, erkeklere göre daha fazla. Depremzedeler ile iletişimde çok daha fazla faydalılar." ifadesini kullandı.

Kahramanmaraş'ta depremi yaşayan öğretmen Mersin'de afetzede öğrencilere ders veriyor Haber

Kahramanmaraş'ta depremi yaşayan öğretmen Mersin'de afetzede öğrencilere ders veriyor

MERSİN (AA) - MUSTAFA ÜNAL UYSAL/ALEYNA COŞKUN - Kahramanmaraş'ta 6 Şubat'ta meydana gelen depremlerin ardından ailesiyle Mersin'e gelen öğretmen, aynı acıları paylaştığı afetzede öğrencilerin eğitimlerinden geri kalmaması için mesai yapıyor.Kahramanmaraş'ta özel bir lisede Türk dili ve edebiyatı öğretmenliği yapan 42 yaşındaki Murat Yılmaz'ın evi, Pazarcık ve Elbistan merkezli depremlerde zarar gördü. Ailesini yanına alan Yılmaz, daha önce görev yaptığı Mersin'e geldi.Depremden etkilenen illerden gelen öğrencilerin derslerinden geri kalmaması için İl Milli Eğitim Müdürlüğünce Mersin Üniversitesi'nde başlatılan eğitimlerde görev almak için başvuran Yılmaz, burada ders vermeye başladı.Murat Yılmaz, AA muhabirine, Pazarcık merkezli 7,7 büyüklüğündeki depremi şiddetli şekilde hissettiklerini, afetin kendilerinde bıraktığı izleri bir an önce unutmak için Mersin'e gelmeye karar verdiklerini söyledi.Mesleğine devam etmek ve öğrencilere faydalı olmak istediğini belirten Yılmaz, "Çalışarak kafamı toparlıyorum. İlk başta bocalıyorsunuz, sonradan anlıyorsunuz ki eğitim durmuyor. Öğrencilerin sınavları var. Çocuklar için motive oluyorsunuz. Sendeledik ama düşmemek için hayata devam ediyoruz." dedi.Yılmaz, çok sevdiği mesleğini her şartta yapmak istediğini belirtti.- "Depremi konuşmak yerine çocuklara hayatın devam ettiğini anlattım"Yaşanan süreçten depremzede öğrencilerin oldukça etkilendiğini anlatan Yılmaz, çocukların bu durumdan kurtulması için ellerinden geleni yaptıklarını ifade etti.Bu süreci öğrencilerle birlik ve beraberlik içinde atlatacaklarını dile getiren Yılmaz, şöyle devam etti:"Buradaki öğrencilerimin ilk başta bocaladığını gördüm. Yani 'Biz neredeyiz, ne oluyor?' diye sorguluyorlar. 'Sınıf, öğretmen, tahta var ama biz neredeyiz?' dişe düşündüklerini gözlerinde gördüm. Derse girdim, onlara hayatın, eğitim hayatının devam ettiğini anlattım. İlk gün gelip derse başladım. Tahtayı doldurmaya başladım. Çocuklar şaşkınlıkla beni izledi ama bir müddet sonra bu duruma alıştılar."Murat Yılmaz, öğrencilerin keyifle derslere devam ettiğini ve onlarla aile gibi olduklarını belirtti.Depremzede öğrencilerin eğitimden geri kalmadığını kaydeden Yılmaz, "Milli Eğitim Bakanlığı çocuklara sahip çıktı. Çocuklara 'Eğitiminiz devam ediyor, yeter ki siz isteyin, okullarınız var.' dedi. Müfredat neyse onu anlatıyoruz. Buraya gelen öğrencilerin eğitiminde hiçbir kayıp yok. Hatta 11. ve 12. sınıfları direkt üniversite sınavına hazırlıyoruz." diye konuştu.

Silifke'de misafir edilen öğrenciler okula dönüştürülen Gençlik Kampı'nda dersbaşı yaptı Haber

Silifke'de misafir edilen öğrenciler okula dönüştürülen Gençlik Kampı'nda dersbaşı yaptı

MERSİN (AA) - Mersin'in Silifke ilçesinde, Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen öğrenciler için okula dönüştürülen Yıldırım Beyazıt Gençlik Kampı'nda eğitim süreci başladı.Silifke Kaymakamlığı ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünce, depremlerin yıkıma yol açtığı kentlerden gelen öğrenciler için Gençlik Kampı'nda sınıflar oluşturuldu.Öğrencilerin kitapları ve kırtasiye malzemeleri, görevliler tarafından özenle sıralarına yerleştirildi.Hazırlıkların ardından düzenlenen törenle çevre illerden gelen 126 öğrenci, 2022-2023 eğitim öğretim yılının ikinci yarıyılı için dersbaşı yaptı.Silifke Kaymakamı Abdullah Aslaner ve Belediye Başkanı Sadık Altunok, öğrencileri ziyaret ederek başarılar diledi.İlçe Milli Eğitim Müdürü Mustafa Sezgin, yaptığı açıklamada, depremzede ailelerin çocukları için 23 Nisan Kampı ile Kapızlı Rasim Bozbey İlkokulu'nda da sınıflar oluşturulduğunu bildirdi.Ana sınıfı, ilkokul ve ortaokul öğrencileri için sınıflar yapıldığını, lise öğrencilerinin ise taşımalı eğitim kapsamına alındığını dile getiren Sezgin, "Öğretmenler ve rehber öğretmenler görevlendirdik. Arkadaşlarımız, çocuklarımızı mutlu etmek için yoğun şekilde çalışıyorlar. Bakanlığımız bütün kitapları ve kırtasiye malzemelerini temin etti, çocuklarımızın sıralarına koyduk." diye konuştu.

Görme engelli İsmail öğretmen azmiyle öğrencilerine örnek oluyor Haber

Görme engelli İsmail öğretmen azmiyle öğrencilerine örnek oluyor

ISPARTA (AA) - MUHAMMED ENES YAPALIKAN - Doğuştan görme engeline rağmen zorlukları aşarak sosyal bilgiler öğretmeni olan İsmail Çevikbaş, görev yaptığı Isparta Cumhuriyet Ortaokulundaki öğrencilerini geleceğe hazırlamak için özveriyle çalışıyor.Çevikbaş, ilk ve orta öğretimini tamamladıktan sonra 2006 yılında Erciyes Üniversitesi Eğitim Fakültesi Sosyal Bilgiler Öğretmenliği Bölümünden mezun oldu. Süleyman Demirel Üniversitesine engelli kadrosu için müracaat eden 38 yaşındaki Çevikbaş, 2008'de memurluğa başladı.Çocukluk yaşlarından itibaren öğretmen olmanın hayalini kuran Çevikbaş, 2014'te kurumlar arası nakil yoluyla Milli Eğitim Bakanlığına geçerek mesleğine sosyal bilgiler öğretmeni olarak ilk adımını attı.Üç üniversitede yüksek lisans da yapan Çevikbaş, 2014'ten bu yana Sosyal Bilgiler öğretmeni olarak görevini sürdürüyor.Azmiyle öğrencilerine ve kendisi gibi engelli bireylere örnek olan Çevikbaş, AA muhabirine, çok sevdiği öğretmenliğin çocukluk yıllarından itibaren tek hedefi olduğunu söyledi.Öğretmenleri sayesinde mesleğini seçtiğini belirten Çevikbaş, "Okul hayatım boyunca öğretmenlerle hep aram çok iyiydi. Dersleri seve seve dinlerdim. İleride ben de öğrencilere bir şeyler öğretmek istiyordum. Tercih zamanı geldiğinde çocukluk hayalim olan öğretmenliği seçtim." dedi.- "Ailemden ve çevremden hep destek gördüm"Çevikbaş, sosyolojiyi, hayata dokunan ve çocukların hayata hazırlanmasını sağlayacak bir branş olduğu için tercih ettiğini kaydetti.Engelli bireylerin istedikleri taktirde her şeyi başarabileceğini ifade eden Çevikbaş "Rol model olma inancıyla eğitim hayatıma başladım. Eğitim hayatıma devam ederken Süleyman Demirel Üniversitesi, Türkiye Cumhuriyeti tarihi alanında yüksek lisans, Ahmet Yesevi Üniversitesinde siyaset bilimi ve kamu yönetimi alanında yüksek lisans, Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesinde özel eğitim alanında yüksek lisans eğitimlerine devam ettim. Aynı zamanda sosyolog ve aile danışmanlığı yapıyorum." diye konuştu.Çevikbaş, yaşantısı boyunca ailesiyle çevresinden hep destek gördüğünü ve bu sayede buralara kadar geldiğini anlattı.Ailesinin hiçbir zaman "şunu yapamazsın, bunu yapamazsın" diye telkinde bulunmadığını vurgulayan Çevikbaş, "Okuluma başladığında da idareciler, öğretmenlerim derslerde nasıl daha aktif ve etkin olabileceğimi düşünerek bazı düzenlemeler yaptı. Bu durum çok hoşuma gitti." ifadelerini kullandı.- "Engelliler imkansız gibi görünenleri başarabilecek güçte"İsmail Çevikbaş, öncelikle engelli bireylerin kapasitelerini tespit etmeleri, kendilerini iyi tanımaları, neyi yapıp, neyi yapamayacaklarını analiz etmeleri gerektiğini vurguladı. Engellilere hayata daha iyi tutunabilmeleri için kendilerine iyi bir kariyer planı çizmeleri önerisinde bulunan Çevikbaş, şöyle devam etti:"Sosyal çevrenin bakışı olumlu ya da olumsuz olsun bu engelli bireyleri etkilememeli. Engelli bireyler sosyal çevrenin bakışından görüş ve düşüncelerinden etkilenerek kendilerini kesinlikle ama kesinlikle hayattan dışlamasın. Engelliler imkan verildiğinde, imkansız gibi görünenleri başarabilecek güçte." Okulun 8'inci sınıf öğrencisi Yağmur Karabulut da öğretmenini çok sevdiğini belirterek "Dersteki özgüveninden, mesleğine saygısından ve sevgisinden dolayı çok mutluyuz. Bize bir baba gibi sevgisini çok güzel bir şekilde yansıtıyor. Tüm engellerine rağmen bizimle çok güzel ders işliyor. Gayet pozitif, mutlu, güler yüzlü bir şekilde her şeyi tane tane anlatarak bizimle arkadaş gibi ders işliyor." ifadelerini kullandı.​​​​​​​

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.