TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#karar

İLKHABER-Gazetesi - karar haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, karar haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Uluslararası Adalet Divanı (ICJ) bugün İsrail'in Gazze'deki soykırım suçlamalarına ilişkin karar verecek Haber

Uluslararası Adalet Divanı (ICJ) bugün İsrail'in Gazze'deki soykırım suçlamalarına ilişkin karar verecek

Uluslararası Adalet Divanı bugün İsrail'in Gazze'deki soykırım suçlamalarına ilişkin karar verecek. Uluslararası Adalet Divanı'nın ilk kararı İsrail'e Gazze'deki askeri operasyonlarını durdurma çağrısı olabilir. BM yüksek mahkemesinin beklenen kararı Netanyahu üzerindeki baskıyı artırabilir.  İşte Uluslararası Adalet Divanı kararıyla ilgili bilinmesi gerekenler Dava konusu nedir? Güney Afrika, İsrail’in Gazze’deki askeri operasyonuyla 1948’te imzalanan BM Soykırım Sözleşmesi’ni ihlal ettiği gerekçesiyle 29 Aralık’ta Uluslararası Adalet Divanı’na başvurdu. Uluslararası Adalet Divanı, Güney Afrika'nın İsrail'in Gazze'deki askeri saldırısını derhal askıya alması yönündeki talebi üzerine Cuma günü karar verecek. Karar, İsrail'in bölgedeki Filistinlilere soykırım yapıp yapmadığına ilişkin daha geniş bir davanın ilk adımı. Birleşmiş Milletler'in en üst yargı organı olan mahkemenin kararları bağlayıcıdır, ancak mahkemenin uygulama olanakları sınırlıdır. Yine de İsrail aleyhine verilecek bir karar, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun hükümeti üzerinde savaşla ilgili uluslararası baskıyı artıracaktır. 17 yargıçtan oluşan bir heyet önünde konuşan Güney Afrikalı avukatlar, İsrailli liderlerin ve milletvekillerinin kamuya açık açıklamalarda soykırım yapma niyetlerini ilettiklerini, bunun İsrail'in de taraf olduğu BM soykırım sözleşmesinin ihlali anlamına geldiğini söyledi . Güney Afrika, Ekim ayında İsrail'in "insan hayvanlarla" savaştığı için bölgeyi tamamen kuşatacağını söyleyen Savunma Bakanı Yoav Gallant'ın da aralarında bulunduğu İsrailli yetkililerin sözlerini kanıt olarak sundu . Bugüne kadar hiçbir devlet soykırımdan suçlu bulunmadı. ICJ 2007’de Sırbistan’ın 1995’te Bosna Hersek’te 8 bin Müslüman erkeği öldürdüğü Srebrenica Soykırımı’nı önlemekte yetersiz kaldığına hükmetmişti. İsrail'in savunması nedir? İsrail suçlamayı reddetti. Ülkenin avukatları mahkemeye, İsrail ordusunun sivil yaşamı korumak için çalıştığını ve Ekim ayı sonundaki işgalden önce savaşçı olmayanlara kuzey Gazze'yi terk etmeleri için iki hafta süre verdiğini söyledi. Ayrıca savaşın başlangıcında Gazze'ye yapılan yardım sevkiyatını dondurduktan sonra, bu yardımın günlük olarak ulaştırılmasına olanak sağladıklarını da söylüyorlar. İsrail soykırım suçlamasını “çok ağır bir çarpıtma” olarak niteliyor, kendisini savunma hakkı olduğunu ve Filistinli sivilleri değil Hamas militanlarını hedef aldığını belirtiyor. İsrailli avukatlar, İsrailli liderlerin bazı kışkırtıcı açıklamalarının askeri kampanya üzerinde yürütme yetkisi olmayan kişiler tarafından yapıldığını veya bağlam dışına çıkarıldığını söylüyor. İsrail , hükümet ve askeri liderler tarafından verilen ve İsrail'in sivillere verilen zararı sınırlama çabalarını gösterdiğini söylediği 30'dan fazla gizli emrin gizliliğini kaldırdı . Uluslararası Adalet Divanı'nın bugün alacağı kararların önemi nedir? Bir bakıma bu dava, Hamas'ın 7 Ekim'de İsrailli yetkililere göre çoğu sivil olmak üzere yaklaşık 1.200 kişiyi öldüren ve yaklaşık 240 kişiyi rehin alan saldırıyla başlayan Gazze'deki savaşla ilgili yasal bir hesaplaşma niteliğinde. İsrail'in sağlık yetkililerine göre İsrail, Gazze'de 25.000'den fazla insanın ölümüne yol açan hava saldırıları ve kara saldırılarıyla misilleme yaptı. Birleşmiş Milletler ölenlerin yaklaşık yüzde 70'inin kadın veya çocuk olduğunu söylüyor. ICJ ne karar verebilir? ICJ ihtiyati tedbir kararı verebiliyor fakat bunlar, Güney Afrika’nın talep ettiği kararlardan farklı da olabilir.Mahkeme İsrail’e uluslararası insan hakları hukukuna uyma, Gazze’ye gidecek bir araştırma heyetini kabul etme veya insani yardım üzerindeki kısıtlamaları kaldırma emri verebilir. Mahkemenin kararlarının hukuki bağlayıcılığı var ve herhangi bir temyiz mekanizması bulunmuyor. Öte yandan mahkeme, devletleri kararlarını uygulamaya zorlayamıyor. Bu davanın açılması İsrail’in soykırım işlediği anlamına mı geliyor? Hayır. Mahkeme davayı kabul edilebilir bulmuş olsa da, bugün bir ihtiyati tedbir kararı verse de davanın sonunda bir soykırım işlenmediği sonucuna varabilir. Bir ihtiyati tedbir kararı, ortada büyük bir riskin bulunduğu ve durum tam anlamıyla incelene kadar her şeyin durması gerektiği anlamına gelir. ICJ’de davalar yıllar sürebiliyor. Bir ihtiyati tedbir kararı ayrıca İsrail ve destekçilerine, eylemlerinin uluslararası incelemeye tabii olduğu mesajını verecektir.

Adana'da üvey babasını öldüren sanığın cezasına "haksız tahrik" indirimi Haber

Adana'da üvey babasını öldüren sanığın cezasına "haksız tahrik" indirimi

Adana'nın merkez Seyhan ilçesinde üvey babasını öldüren çocuğa "kasten öldürme" suçundan verilen müebbet hapis cezası, "haksız tahrik" indirimiyle 7 yıla indirildi. Adana 12. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanık O.H. (15) cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Tutuksuz sanık anne E.C. ve taraf avukatları ise duruşma salonunda hazır bulundu. Esas hakkında mütalaasını tekrar eden cumhuriyet savcısı, sanık O.H'nin kavga sırasında elindeki tahta parçası ve çekmeceyle üvey babası Yücel C'yi kafasına vurarak öldürdüğünü, bu sırada yanında olan annesi E.C'nin sağlık ekiplerini arama teklifinin oğlu O.H. tarafından reddedildiğini belirtti. Savcı, üvey babasından şiddet gören O.H'nin "haksız tahrik altında kasten öldürme" suçundan cezalandırılması, annesi E.C'nin ise kasten öldürme eylemine katıldığına dair kesin ve maddi bir delil bulunmadığından hakkında "ceza verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi" yönünde görüş sundu. Sanık O.H. savunmasında tahliye ve beraat talep etti. Sanık E.C. de oğlu O.H'yi cinayete azmettirmediğini belirterek beraat istedi. Mahkeme heyeti, "kasten öldürme" suçundan müebbet hapse çarptırdığı O.H'nin cezasını, eylemini "haksız tahrik altında" işlediği ve suç tarihinde 15 yaşından küçük olduğu gerekçesiyle 7 yıla indirdi. Sanık E.C'nin ise "delil yetersizliği" nedeniyle beraatına karar verildi. Heyet, sanıkların mevcut hallerinin devamına da hükmetti. - Olayın geçmişi Seyhan ilçesi Yeşilyurt Mahallesi'nde, Yücel C'nin 16 Mayıs 2022'de öldürülmesiyle ilgili 14 yaşındaki üvey oğlu O.H. ve annesi E.C. tutuklanmıştı. Sanıklar hakkında "kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle dava açılmıştı. İddianamede, O.H'nin kavga sırasında elindeki tahta parçası ve çekmeceyle Yücel C'yi kafasına vurarak öldürdüğü, bu sırada yanındaki annesi E.C'nin tüm olayı görmesine rağmen "kavgaya engel olmadığı, olayın ardından çok uzun süre polis ve sağlık görevlilerine ihbarda bulunmadığı, suçun gerçekleştiği sırada oğlunun eylemini kolaylaştırdığı ve Yücel C'nin ölümünün ardından sanıkların ne yapacaklarına ilişkin birlikte karar verdiği" ileri sürülmüştü.

Burdur'da müşteriyi öldürmekten ve 2 kişiyi yaralamaktan yargılanan sağına 30 yıl hapis cezası Haber

Burdur'da müşteriyi öldürmekten ve 2 kişiyi yaralamaktan yargılanan sağına 30 yıl hapis cezası

Burdur'un Bucak ilçesinde babasına ait restoranda yüksek hesap tartışmasından çıkan kavgada bir kişiyi silahla öldürüp, 2 kişiyi yaralamaktan yargılanan sanığa toplamda 30 yıl hapis cezası verildi. Kestel köyünde Esat Kani'nin (29) öldürüldüğü, Bayram Ali Kasap (39) ile Ali Çelik'in (34) yaralandığı silahlı kavgaya ilişkin tutuklu sanık Ali İhsan Tolunay Y. ile babası tutuksuz Şükrü Y'nin yargılandığı davaya devam edildi. Burdur Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın karar duruşmasına, ses ve görüntü bilişim sistemiyle (SEGBİS) bağlanan sanık Ali İhsan Tolunay Y. ile tarafların avukatları katıldı. Duruşmada müşteki avukatları, tartışmada maktulün ve müvekkillerinin küfür etmediğini öne sürerek, sanıkların "kasten öldürme" suçundan cezalandırılmasını, haklarında indirim uygulanmamasını talep etti. Mahkeme heyetince son sözü sorulan Ali İhsan Tolunay Y. savunmasında, müştekileri olay günü ilk kez gördüğünü, aralarında husumet olmadığını belirterek, "Olay sebebiyle pişmanım." dedi. Dosyayı inceleyen mahkeme heyeti, sanık Ali İhsan Tolunay Y'nin Esat Kani'ye yönelik eylemini haksız tahrik etkisi altında gerçekleştirdiği gerekçesiyle cezasında iyi hal indirimi uygulayarak 15 yıl hapis, Bayram Ali Kasap ve Ali Çelik'e yönelik eylemlerinde ise cezada indirim uygulayarak 7'şer yıl 6'şar ay hapis olmak üzere toplamda 30 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına hükmetti. Heyet, sanığın babası tutuksuz sanık Şükrü Y. hakkında ise "suç üstlenme" suçundan indirim uygulayarak 25 gün hapis cezası verip hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasına karar verdi. Duruşma sonrası adliye bahçesinde gazetecilere açıklamada bulunan maktulün ablası Zeynep Ergin, sonuçtan memnun olmadıklarını söyledi. Bir insanı "kasten öldürme" ve 2 kişiyi de "öldürmeye teşebbüsün" cezasının bu kadar az olmaması gerektiğini belirten Ergin, "Hukuk mücadelesine sonuna kadar devam edeceğiz." dedi. Müşteki avukatı Mehmet Aykan da karardaki haksız tahrik indirimine katılmadıklarını ve karara itiraz edecekleri bildirdi. Aykan, "Tutuklu sanığın maktulün başına gelip ikinci kez canavarca hisle ateş ettiği açıkça ortadadır. En son adaletli bir karar çıkacağına inanıyoruz." diye konuştu. Müşteki avukatlarından Fevzi Yarbaş da kararı bölge adliye mahkemelerinde istinafa taşıyacaklarını vurguladı. - Olay Burdur'un Bucak ilçesinde Kestel köyündeki alkollü bir restoranda 8 Ağustos 2022'de yüksek hesap yüzünden müşteriler ve işletme sahipleri arasında çıkan silahlı kavgada bir kişi hayatını kaybetmiş, 2 kişi yaralanmıştı. Olayla ilgili işletme sahipleri Ali İhsan Tolunay Y. ile babası Şükrü Y. gözaltına alınmış, askerden izinli gelen Ali İhsan Tolunay Y. tutuklanmış, babası Şükrü Y. adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.

Sevgilisinin canına canice kıyan ve  buzlukta saklayan sanık hakkında karar Haber

Sevgilisinin canına canice kıyan ve buzlukta saklayan sanık hakkında karar

Bahçelievler'de birlikte yaşadığı Umıda Tulyaganova'yı (40) taşla öldürüp kollarını gövdesinden ayıran ve buzdolabına koyan Rıza Beler (61) 'Tasarlayarak kadına karşı kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Bahçelievler’de kaldırım taşıyla öldürdüğü sevgilisinin cesedini parçalara ayırıp derin dondurucuda saklayan sanık hakkında karar açıklandı. Mahkeme sanık Rıza Beler’in ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasına karar verdi. Öte yandan verilen cezada indirim uygulanmadı. Bahçelievler’de 39 yaşındaki Özbekistan uyruklu sevgilisi Umida Tulyaganova’yı, kaldırım taşıyla öldürüp cesedini parçalara ayırıp derin dondurucuda saklayan 61 yaşındaki sanık Rıza Beler’in yargılandığı davada karar açıklandı. Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada sanık Rıza Beler hazır bulundu. Duruşmada cumhuriyet savcısı tarafından açıklanan mütalaada sanık ile maktulün 3 yıldır birlikte yaşadıkları belirtilerek, maktulün başka erkekler ile para karşılığı fuhuş yapması nedeniyle sanık ile aralarında tartışma yaşandığı, sanığın suç tarihinden 3 ay önce maktulü öldürmek için planlar yaparak bu amaçla olayda kullandığı kaldırım taşını eve getirdiği aktarıldı. Mütalaada sanık ile maktulün olay günü yine tartıştığı belirtilerek, tartışma sonrası sanık ile maktulün uyumak için odalarına çekilmesinden sonra Rıza Beler’in kalkarak eve getirmiş olduğu kaldırım taşı ile maktulün kafasına ve yüzüne birden çok kez vurduğu aktarıldı. Sanığın ardından maktulün kollarını keserek derin dondurucuya koyduğu da mütalaada belirtildi. Mütalaada sanık ile maktul arasında aldatma sebebiyle yaşanan anlaşmazlık tespit edilmiş ise de sadakat yükümlüğünün eşe karşı olabileceği gözetilerek tahrik hükümlerini uygulanmasının mümkün olmadığı kaydedildi. Mütalaada Rıza Beler’in, ‘tasarlayarak kadına karşı kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması istendi. Savunma yapan sanık avukatı müvekkiline haksız tahrik indirimi yapılmasını talep ederken, Rıza Beler ise “Adaletime güveniyorum. Çok pişmanım. Böyle olmasını istemezdim. Beraatimi istiyorum” dedi. Sanığın son sözünün ardından kararını açıklayan mahkeme, Rıza Beler’in ‘tasarlayarak kadına karşı kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasına hükmetti. Kararda iyi hal ve haksız tahrik indirimi ise uygulanmadı. İddianameden Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede 23 Mart 2023 günü Bahçelievler’de meydana gelen olay anlatıldı. İddianamede 39 yaşındaki Özbekistan uyruklu Umida Tulyaganova’nın, 61 yaşındaki sanık Rıza Beler tarafından öldürüldüğü üzerine bir ihbar geldiği belirtildi. Gözaltına alınan sanık Beler soruşturma kapsamında alınan ifadesinde Tulyaganova ile 2020 yılının Ocak ayında tanışıp birlikte yaşamaya başladıklarını, aralarında çıkan tartışma sonucu maktulün kendisini evden atmaya çalıştığını söyledi. Olaydan 3 ay önce dışarıdan bir kaldırım taşı alarak maktulü öldürmeyi istediğini söyleyen Beler, olay günü maktulle kredi kartı borcu nedeniyle tartıştığını belirtti. Beler olay günü sahur yaptıktan sonra uyuyan maktule balkondaki kaldırım taşını alarak vurduğunu ve cesedi parçalayarak derin dondurucuya koyduğunu itiraf etti. İddianamede Rıza Beler’in ‘tasarlayarak, canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme’ suçundan, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması istendi.

Bakırköy’de insanların üzerine araba süren eski hakim ve savcı oğlu hakkında karar Haber

Bakırköy’de insanların üzerine araba süren eski hakim ve savcı oğlu hakkında karar

Bakırköy’de kız arkadaşını darp ederken dışarıdan tepki gösteren vatandaşların üzerine otomobilini sürerek 5 kişinin yaralanmasına neden olan annesi eski hakim, babası ise eski cumhuriyet savcısı olan Görkem Sertaç Göçmen 3 Ekim 2018’de tutuklanmıştı. Bu dosya kapsamında 32 yıla kadar hapsi istenen Göçmen’in 2021 yılında 9 yıl hapis ile cezalandırılmasına hükmedilmişti. İtirazlar üzerine dava dosyası İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmişti. Dosyayı inceleyen Bölge Adliye Mahkemesi 12. Ceza Dairesi, sanığın suç tarihi itibariyle ve halen işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamayacağı ve fiille ilgili davranışlarını yönlendirme yeteneğinin azalıp azalmadığı konusunda Adli Tıp Kurumu’ndan akıl sağlığı raporu aldırılmadan hüküm kurulduğu gerekçesiyle verilen kararı bozmuştu. Yeniden yapılan yargılama esnasında alınan raporda, Görkem Sertaç Göçmen’in ceza sorumluluğunun tam olduğu belirtilmişti. Bakırköy 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, müşteki ve sanık avukatları hazır bulundu. Duruşmada beyanda bulunan müşteki avukatları sanığın cezalandırılmasını talep etti. Oğlunun avukatı olan Aynur Göçmen ise, savunma haklarının kısıtlandığını söyleyerek, “Adil yargılanma hakkımızın ihlal edildiğini düşünmekteyiz. Müvekkilim linç edilmek üzereyken canını kurtarmak amacıyla elindeki tek kaçış imkanı olan araçla korku ve panik içinde olay yerinden kaçmaya çalışmıştır. Görüntülere bakıldığında müvekkilin araç içindeki şoför mahallinde camın kapalı bulunduğu, A.A.’nın camının açık bulunduğu ve kalabalık grubun bu cam üzerinden içeri sarkarak A.A’yı görmeksizin müvekkili darp etmeye çalıştıkları ortadadır. Bu nedenle A.A’nın yaralanmasına ilişkin eylemin müvekkille hiçbir ilgi ve alakası bulunmamaktadır. Müvekkile yönelik saldırı yapmak isteyen kalabalığın A.A’nın oturduğu taraftaki açık cam üzerinden saldırıları esnasında yaralandığı açıkça ortadadır” dedi. Sanık avukatının savunmasının ardından kararını açıklayan mahkeme, Görkem Sertaç Göçmen’in, Muhammed Ali Yalçın’a yönelik ‘olası kasıt ile yaralama’ suçundan beraatine karar verdi. Mahkeme sanık Göçmen’in Cebrail Şık’a yönelik ‘kasten yaralama’ suçundan ise 3 yıl 6 ay hapisle cezalandırılmasına hükmetti. Mahkeme sanığın, Zişan Mert Durmuş’a yönelik eylemi nedeniyle 9 ay, A.A.’ya yönelik eyleminden 1 yıl 7 ay 15 gün, Recep Göçer’e yönelik eyleminden 2 yıl 10 ay, diğer 3 kişiye yönelik eylemleri nedeniyle ise 3’er ay hapisle cezalandırılmasına karar verildi. Göçmen’in toplamda 9 yıl 5 ay 15 gün hapisle cezalandırılmasına hükmedildi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Sokak Köpekleri ile ilgili karar Haber

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Sokak Köpekleri ile ilgili karar

(Haber Merkezi)- Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Macaristan ziyareti dönüşünde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Erdoğan, büyük bir sorun haline dönüşen başıboş köpek olaylarına değindi. Erdoğan, "Çocuklarımız ve yaşlılarımız için çok öncelikli bir mevzu haline geldi. Sokaklarımızda 10 milyon civarında başıboş, sahipsiz sokak köpeği var ve baktığımız zaman son 2 sene içerisinde 48 vatandaşımız hem beden bütünlüklerini kaybettiler hem de hayatlarını kaybettiler çok acı bir şekilde. Toplumun beklentisi özgür bir şekilde sokaklarda yürüyüş yapabilmek. Şu an gerçekten bir köpek terörü ortaya çıktığı için insanlarımız özgürce sokaklarda yürüyemiyorlar ve bundan çokça şikâyet ediyorlar. Siz de Gaziantepli 4 yaşındaki Asiye'nin tedavi sürecini yakından takip etmiştiniz. Sokak köpeklerinin toplanmasına dönük yol haritası acaba netleşti mi? Bu kapsamda Avrupa modeli gibi bir yol haritası ortaya konabilir mi?" şeklinde gelen soruya şöyle yanıt verdi: Bundan sonraki süreçte de bunu bizler yapmaya kararlıyız ve bu kararlılığımız devam edecek Başıboş, sahipsiz köpeklerle mücadele konusunda yasal düzenlemenin mevcut olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan ‘’Gerek ilgili bakanlık gerekse belediyeler sahipsiz, başıboş köpekleri barınaklara topluyor, ama toplamak işi bitirmiyor. Bunları barınaklar çerçevesi içerisinde bir yerlerde toparlamak lazım. Örneğin Konya Büyükşehir Belediyesinin, İstanbul'da Beykoz Belediyesinin barınakları var. Belediyelerimizde bu konuya hassasiyet gösteriyoruz ve yasal düzenlemeyle de bu işi kontrol altına almanın gayreti içerisindeyiz. Ben mesela Beykoz Belediye'mizin çalışmasını takdir ettim.Tabii bunlar için çok çok büyük alanlar gerekiyor ve bu büyük alanlarda da bunların teşhis, tedavi hatta gerekirse ameliyatlarına varıncaya kadar bunları yapmaları şart. Beykoz bunu yapıyor, gördüm. Aynı şekilde Konya bunu yapıyor. Bundan sonraki süreçte de bunu bizler yapmaya kararlıyız ve bu kararlılığımız devam edecek. ’’ifadelerini kullandı.

Burdur'da eşini av tüfeğiyle öldüren sanığa ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi Haber

Burdur'da eşini av tüfeğiyle öldüren sanığa ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi

BURDUR (AA) - Burdur'da eşini işlettiği dönercide av tüfeğiyle öldüren sanık, ağırlaştırılmış müebbet cezasına çarptırıldı.Burdur Ağır Ceza Mahkemesinde görülen karar duruşmasına, tarafların avukatları ile öldürülen Nurcan S'nin yakınları katıldı.Duruşmaya tutuklu sanık Serhan S. cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemiyle (SEGBİS) bağlandı.Öldürülen Nurcan S'nin babası ve erkek kardeşi sanığın en ağır şekilde cezalandırılmasını talep etti.Müşteki avukatları, sanık tarafının yargılamayı uzatmaya ve haksız tahrik indirimi almak için maddi gerçeklikten uzak taleplerde bulunduğunu öne sürerek sanığın indirim almaksızın işlediği eylemlere yönelik en üst sınırdan cezalandırılması talebinde bulundu.Son sözü sorulan sanık Serhan S. de pişman olduğunu, eşini sevdiğini söyledi.Mahkeme heyeti, sanık avukatını da dinledikten sonra sanığın eşe karşı kasten öldürme suçundan indirim uygulamaksızın ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasına karar verdi.Heyet, sanığın eşinin kardeşine yönelik eylemi nedeniyle önce müebbet hapis cezası, ardından eylemin öldürmeye teşebbüs aşamasında kaldığından indirim uygulayarak 9 yıl hapis cezasına çarptırdı, eşinin babasına yönelik eyleminden ise beraatini kararlaştırdı.Müşteki avukatı Süleyman Kesici, kararın ardından adliye önünde gazetecilere, kararın adalet mekanizmasının işlemesi açısından kutlu bir gün olduğunu söyledi.Kadın cinayetine karşı kanunda yazan en ağır ceza olan ağırlaştırılmış müebbet hapisle sanığın cezalandırıldığını belirten Kesici, "Her ne kadar ölen can geri gelemese de sanığın, hiçbir haksız tahrik, iyi hal gibi indirimler almadan cezalandırıldığı için biz adaletin yerini bulduğu kanaatindeyiz." diye konuştu.Avukat Hacer Bal Yayla da bu davada sanık mahkemeye karşı saygılı davrandı diye iyi hal indirimi yapılmamasının kadın cinayetleri davası açısından önemli olduğunu kaydetti.Öldürülen Nurcan S'nin kız kardeşi Gülcan Yar da hiçbir şeyin acılarına teselli olmadığını vurgulayarak, "En azından içim rahatladı diyemiyorum çünkü ablam artık yok, giden gelmiyor." dedi.Diğer kardeşi Ömer Kılıç da kardeşini unutmadıklarını, onu çok sevdiklerini aktardı.- OlayBurç Mahallesi'nde 8 Nisan 2022'de eşinin hakkında uzaklaştırma kararı aldırdığı öğrenilen Serhan S, karısı Nurcan S'yi (35) işlettiği dönerci dükkanında tüfekle başından yaralamış ardından kayınpederinin dükkanını da silahla basan zanlı, polis ekiplerince yakalanmıştı. Ağır yaralanan Nurcan S. kaldırıldığı Burdur Devlet Hastanesi'nde yaşamını yitirmişti. Şüpheli Serhan S, çıkarıldığı sulh ceza hakimliğince tutuklanmıştı.

Cahit Öztok'ten flas karar: Bundan sonra siyasette yokum  Haber

Cahit Öztok'ten flas karar: Bundan sonra siyasette yokum 

Seçim kararı alınmasının ardından Milletvekili aday adaylığı başvurusunu MHP Genel Merkezine yapan ve ilk günden beri Milletvekili adayı belirlenmesinde net duruşu ile dikkat çeken İş insanı Cahit Öztok, aday listesinin açıklanmasının ardından ekip arkadaşlarıyla buluştu ve radikal bir karar alarak siyasete nokta koyduğunu açıkladı. Öztok, aday adaylığı sürecinde kendisine destek olan hemşerilerine teşekkür etti. GÖNÜLDEN BAŞARILAR DİLİYORUM  Cahit Öztok yaptığı yazılı açıklamada şu görüşlere yer verdi: “Gönül verdiğim partim MHP’den son defa Adana milletvekili aday adayı olduğum günden itibaren bana destek olan başta dava arkadaşlarım, dostlarım ile yakın ilgilerini benden esirgemeyen basın mensupları ve Adana kamuoyuna teşekkür ederim. Bir Adanalı olarak kentimin gelişimine katkı sunmaya ve kentimin lehine faaliyetlerime devam edeceğim. Yaşadığımız şehrin güzelliklerinin artmasını ve hemşerilerimin mutlu ve huzurlu olması en büyük isteğimdir. Adana’yı temsil noktasında görev alan ve alacak olan tüm arkadaşlara gönülden başarılar diliyorum. AKTİF SİYASETTEN ÇEKİLİYORUM Artık siyaset sahnesinde olmayacağını ve siyaset yapmayacağını ifade eden Cahit Öztok,  “Liderim Devlet Bahçeli, partim MHP, tercihim Cumhur İttifakıdır. Partim MHP’nin 24, 26 ve 27. Dönemlerinde Milletvekili adayı oldum ve Adana’yı karış karış gezerek hemşerilerimle kucaklaştım. İnanç ve değerlerimi ifade ettim. Torosların yükseklerinden Çukurova’nın düzlüklerine kadar 13 bin 844 kilometrekarelik Adana coğrafyasında partimi anlattım ve unutulmaz dostluklar edindim.  Tüm ekip arkadaşlarımla maddi-manevi fedakârlıkta sınır tanımadan koştum. Ve diyorum ki;  Sarsılmaz duruşumuzu teyit ediyoruz, yerimiz buradır. Her zaman ifade ettiğim gibi ben ve ailem bu mukaddes dava için her daim tarafız ve öyle kalacağız, söz veriyoruz; duruşumuz nettir… Bizim yuvamız kutlu dergâh Milliyetçi Hareket Partisi, Önce Ülkem ve Milletim sonram Partim ilkesiyle hareket eden Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli’dir… Onurlu kalmak için söz veriyoruz, dava adamı olmak bu duruşu gerektirir. Bu vesile siyasetten affımı istiyorum. Bundan sonraki yaşamımda aktif siyaset olmayacak.”

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.