TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#su

İLKHABER-Gazetesi - su haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, su haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Dünyada yaklaşık 1 milyar insan su kıtlığıyla karşı karşıya Haber

Dünyada yaklaşık 1 milyar insan su kıtlığıyla karşı karşıya

Her yıl 22 Mart tarihlerinde kutlanan Dünya Su Günü'nde, Dünyada yaklaşık 1 milyar insanın su kıtlığıyla karşı karşıya olduğu bildirildi. Dünyadaki tüm canlılar içim yaşamsal önem taşıyan su, birçok ekosistemin temelini oluşturuyor. İnsan vücudunun fonksiyonlarını yerine getirmesi için şart olan su, bitkilerin ve hayvanların hayatta kalması için de önem taşıyor. Kuraklık ve çölleşme gibi problemlerle mücadelede önemli rol oynayan su kaynaklarının korunması ve sürdürülebilir kullanımı ise gelecek nesiller için hayati önem taşıyor.  Tarım, sanayi, enerji üretimi gibi birçok alanda kullanılan suyun önemine dikkat çekmek amacıyla her yıl 22 Mart tarihlerinde kutlanan Dünya Su Günü'nde de bu konuda farkındalık yaratacak önemli açıklamalarda bulunuluyor. Yaklaşık 2 milyar insan güvenli içme suyuna sahip değil İMO Adana Şube Başkanı Hıdır Çak da, 22 Mart Dünya Su Günü nedeniyle yaptığı açıklamada, dünyada yaklaşık 1 milyar insanın su kıtlığıyla karşı karşıya olduğunu söyledi. Bu sayının önümüzdeki 30 yıl içinde 1,7 milyar ila 2,4 milyara ulaşmasının muhtemel olduğunu ifade eden Çak, "Su kıt olduğunda, kirli olduğunda ya da insanların eşit erişime sahip olmadığı veya hiç erişime sahip olmadığı durumlarda topluluklar ve ülkeler arasındaki gerilim artabilir. Dünya çapında 3 milyardan fazla insan, ulusal sınırları aşan suya bağımlıdır. Ancak nehirleri, gölleri ve yeraltı sularını komşularıyla paylaşan 153 ülkeden yalnızca 24'ünün, ortak sularının tamamı için iş birliği anlaşmaları yaptığı belirtiliyor. Dünyada yaklaşık 1 milyar insan su kıtlığıyla karşı karşıya ve bu sayının önümüzdeki otuz yıl içinde 1,7 milyar ile 2,4 milyara ulaşması muhtemel. Rapora göre dünya genelinde yaklaşık 2 milyar insan da güvenli içme suyuna sahip değil." dedi.

Kışın Su İçmezsek Ne Olur? Uzmanlar Uyarıyor! Haber

Kışın Su İçmezsek Ne Olur? Uzmanlar Uyarıyor!

Uzmanlara göre, kışın su içmemenin olumsuz etkileri şu şekilde sıralanabilir: Dehidrasyon Riski Artar: Soğuk hava, vücudun su kaybını artırabilir. Kışın terleme miktarı azalabilir, ancak solunum yoluyla ve idrar yoluyla su kaybı devam eder. Yetersiz su alımı dehidrasyon riskini artırabilir. Hücrelerin yaşamsal işlevlerini yerine getirmesinde vücudun su dengesinin korunması oldukça önemlidir. Bu dengenin korunmasına "hidrasyon" denir. Vücudun solunum, idrar, ter ve dışkı ile kaybettiği suyu içecekler ve yiyecekler ile yerine koyması ve hidrasyonun sağlanması önemlidir. Bu denge korunamaz ve vücuttan su kaybı gerçekleşirse buna “dehidratasyon” denir ve ileri düzeyde dehidratasyon sağlığı tehdit edebilir. Bağışıklık Sistemini Zayıflatabilir: Su, bağışıklık sistemini destekleyen önemli bir rol oynar. Vücut, enfeksiyonlara karşı direncini sürdürebilmek için yeterli suya ihtiyaç duyar. Kış aylarında bu riski artırabilir. Cilt Problemleri Ortaya Çıkabilir: Soğuk hava, cildin kurumasına ve çatlamasına neden olabilir. Yeterli su tüketimi, cildin nemlenmesine yardımcı olabilir. Su içmemek ise cilt sağlığını olumsuz etkileyebilir. Metabolizma Hızı Azalabilir: Su, metabolizma için kritik bir faktördür. Kışın su içmeme alışkanlığı, metabolizma hızının düşmesine neden olabilir. Bu da kilo kontrolü konusunda sorunlara yol açabilir. Konsantrasyon Problemleri Ortaya Çıkabilir: Su, beyin fonksiyonları için hayati öneme sahiptir. Yetersiz su alımı, konsantrasyon kaybına, hafıza problemlerine ve genel zihinsel performans düşüşüne neden olabilir. Uzmanlar, kış aylarında da yeterli su içmeye özen gösterilmesi gerektiğini vurguluyor. Günde en az 8 su bardağı su içmek, vücudu sağlıklı tutmanın önemli bir adımıdır. Unutmayın, susuz kalmak, vücut sistemlerinin düzgün çalışmasını engelleyebilir ve sağlık sorunlarına davetiye çıkarabilir.

“Cilt sağlığınız için bol su için” Haber

“Cilt sağlığınız için bol su için”

Acıbadem Eskişehir Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Ayşegül Akkaya Erden, parlaklığını ve pürüzsüzlüğünü yitiren cildin yorgunluk ve sağlıksız beslenmeyi işaret ettiğini belirterek doğru zamanda doğru ölçüde beslenmenin önemli olduğunu söyledi. C, E, A, K ve B kompleks vitaminleri ile minerallerin cilt sağlığına faydalarına değinen Diyetisyen Erden “Araştırmalar C ve E vitamininin güneşin olumsuz etkilerini tersine çevirebileceğini gösteriyor. Antioksidan kapasitesi yüksek olan bu vitaminler deri hücrelerindeki DNA hasarını azaltır, cilt bariyerlerinin güçlenmesine yardımcı olur. C ve E vitamini serbest radikallerin zararlı etkilerini azaltmaya da yardımcıdır. Beslenmenizin günlük olarak doğru miktarda C vitamini içerdiğinden emin olmanız cilt sağlığınız açısından etkili bir adımdır. Turunçgiller, brokoli, karnabahar, yeşil yapraklı sebzeler C vitamininden zengin kaynaklardır. E vitamini içinse bitkisel yağlar, fındık, badem, zeytin gibi besinler iyi kaynak oluşturduğu için cilt tedavisinde uygun porsiyonlarda alımı önerilebilir. C vitamini vücutta depolanmadığı için alımı günlük olarak mutlaka desteklenmelidir” diye konuştu. “Muz, yumurta ve pirinç biotin kaynağıdır” A vitamininin, nemlendirici etkisiyle doku onarımına destek olduğunu belirten Diyetisyen Erden A vitamininin çizgi ve kırışıklıkları azalttığını, akne (sivilce) oluşumuna karşı koruyucu olduğunu ayrıca yüksek beta karoten içeren yiyeceklerin sedef hastalığı riskini azalttığını aktardı. Cilt sağlığı söz konusu olduğunda akla ilk gelen en önemli B vitamininin “biotin” olduğuna dikkat çeken Diyetisyen Erden “Biotin, deri, tırnak ve saç hücrelerinde bulunan bir besin öğesidir. Yeterli miktarda alınmadığında dermatitlerle veya saç kaybı ile karşılaşılabilir. Muz, yumurta, yulaf ezmesi, pirinç en bilinen biotin kaynaklardandır. Diyetlerinizde kontrolsüzce ekmek ve ekmek gruplarını kesmeniz cilt sağlığınız açısından olumsuz sonuçlar doğurabilir. Uygun porsiyonlamayla B vitaminlerini günlük olarak almanız önerilir” dedi. “Zararlı güneş ışınlarına karşı sarımsak ve yumurta” Güneşin zararlı etkisine karşı cildi korumasıyla bilinen selenyumun tam tahıllı gruplar, deniz ürünleri, sarımsak ve yumurtada bulunduğunu ifade eden Diyetisyen Erden bazen çinko eksikliğinin akne oluşumunun nedeni olduğunu ve bunun için yağsız et, tavuk, hindi, bazı deniz ürünleri (istiridye gibi) çinko kaynaklarına yönelmek gerektiğini söyledi. Tek başına cilt sağlığına etkisi bulunmasa da C vitamini, çinko ve bakırın birlikte alınmasının cilt esnekliğini artırdığını sözlerine ekledi. “Bu gıdalar cilt sağlığını tehdit ediyor” Diyetisyen Erden cilt sağlığını tehlikeye atan gıdaları “Alkollü içecekler, yağlı salata sosları, mayonez, yağlı peynirler, tuzlanmış, salamura yapılmış her türlü yiyecek, salam, sosis, sucuk, pastırma, jambon gibi şarküteri ürünleri, yağlı ve şekerli hamur işleri, fazla miktarda alınan gazlı içecek, kahve, çay” olarak sıraladı. Yaş ilerledikçe vücuttaki su oranın azaldığına ve cildin kuruduğuna dikkat çeken Diyetisyen Erden “Bunun sonucunda cilt esnekliğini kaybederek kırışıklıkların oluşumuna ve sarkmalara neden olur. Bu süreci bir miktar yavaşlatmak için bir gün içerisinde bol su tüketmeye özen gösterilmelidir. Su tüketimi kilo başına 30 ml olmalıdır; örneğin 60 kg olan yetişkin bir bireyin günlük içmesi gereken su miktarı 60*30=1800 ml’dir” diye konuştu. “Haftada 2 kez balık tüketin” Diyetisyen Erden cildi güçlendirmek için alınabilecek diğer besinlere dair “İçeriğindeki likopen adı verilen antioksidan maddeyi kullanabilmek adına öğünlerinize domates ekleyin. Meyve ve sebzelerin antioksidan gücünün zengin olduğunu unutmayın ve günlük olarak tüketmeye özen gösterin. Omega-3 yağ asitlerince zengin olan balıklar genel sağlığı korumada etkili olduğu gibi cilt sağlığını korumada da önem arz eder. Haftada en az 2 kez balık tüketmeye özen gösterin. Tüketimde zorluk yaşıyorsanız mutlaka Omega-3 takviyesi kullanın. Doğru beslenme eşittir sağlıklı cilt, bunu unutmamak gerekiyor” dedi.Tüm bu önlemler alınsa bile öğlen saat 10.00- 15.00 arası güneş ışığına maruz kalmamak ve zorunlu hallerde yüksek koruyucu faktörlü güneş kremi kullanmak gerektiğini de sözlerine ekledi.

Yeni yılda ilk işiniz su içmek olsun! Haber

Yeni yılda ilk işiniz su içmek olsun!

Beslenme ve Diyet Uzmanı Hülya Yiğit, yılın ilk günü için sağlıklı beslenme önerilerinde bulundu. Yeni yılda sağlıklı, güçlü ve hafif bir bedenin birçok kişinin ortak hedefleri arasında olduğunu dile getiren Beslenme ve Diyet Uzmanı Hülya Yiğit, “Yılın ilk gününde bir önceki gecenin ağırlığını hissetmeniz oldukça olağandır.” dedi. Yiğit, güne su içerek başlamak oldukça iyi bir adım olacağını ifade ederek, "İçine ekleyeceğiniz birkaç dilim limon ve karanfil size enerji katacaktır. Gün sonuna kadar en az 2 litre su tüketmeyi unutmayınız" dedi. Yeni yılın ilk gününe yeşilliklerden ve proteinden zengin bir kahvaltıyla devam etmek sizi oldukça iyi hissettireceğini belirten Yiğit, "Unutmayın kahvaltınızda ne kadar fazla hamur işi ve karbonhidratlı yiyecek olursa, gün içinde kendinizi o kadar yorgun hissedersiniz. Özellikle yılbaşı gecesi şekerli ve mayalı içecekleri tüketirken sınırı aştıysanız, yılın ilk gününde karaciğerinize destek olacak, antioksidan zengini besinlere vücudunuz daha çok ihtiyaç duyacaktır. Gün içinde öğünlerinizi sebze ağırlıklı tutmak, kefir ve yoğurt gibi az yağlı kalsiyum kaynaklarına yer vermek vücudun detoks sürecine destek olacaktır.” diye konuştu. DETOKS İÇECEĞİ HAZIRLAYIN Karanfil, zencefil ve zerdeçalın antioksidan değeri en yüksek olan besinler arasında yer aldığını da kaydeden Beslenme ve Diyet Uzmanı Hülya Yiğit, “Bir bardak suya toplamda bir tatlı kaşığı karanfil, zencefil ve birer orta boy portakal ve limonun suyunu sıkarak, yılın ilk günü için kendinize güzel bir detoks içeceği hazırlayabilirsiniz.” dedi. Beslenme ve Diyet Uzmanı Hülya Yiğit, yılın ilk gününde şeker ihtiyacına iyi gelecek antioksidan zengini yaban mersini, ahududu gibi kırmızı ve mor meyveler ile birlikte tüketilecek yeşil çay, rooibos ve hibiskus gibi çayların da kişileri hafif ve enerjik hissettireceğini söyledi.

Antalya'da binlerce dekar araziye su sağlayacak Kızılaliler Göleti'nde çalışmalar sürüyor Haber

Antalya'da binlerce dekar araziye su sağlayacak Kızılaliler Göleti'nde çalışmalar sürüyor

ANTALYA (AA) - Antalya'nın Korkuteli ilçesinde yaklaşık 2 bin 40 dekar araziye can suyu verecek Kızılaliler Göleti'nde gövde dolgusu işlemleri sürüyor.Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğünden yapılan yazılı açıklamaya göre, tarımda modern sulamayı yaygınlaştırmak, toplulaştırma çalışmalarıyla tarım arazilerinden en yüksek faydayı sağlamak, musluklara sağlıklı ve içilebilir su ulaştırmak, yerleşim yerleri ile tarım arazilerini taşkın risklerine karşı korumak amacıyla çalışma yapılıyor.Bu kapsamda Korkuteli ilçesinde inşa edilen Kızılaliler Göleti'nde çalışmalar devam ediyor.Açıklamada görüşlerine yer verilen DSİ Genel Müdürü Mehmet Akif Balta, gölette gövde dolgusu imalatının sürdüğünü bildirdi.Çalışmaların yıl sonuna kadar aralıksız devam edeceğini belirten Balta, şunları kaydetti:"İnşaatta ulaşım yolları, dolusavak ve derivasyon kondüvisi imalatlarını bitirdik. 495 bin metreküplük gövde dolgusunun ise yüzde 92'sini tamamladık. Çalışmalarımız yıl sonuna kadar aralıksız devam edecek. 2023 yılı içerisinde projeyi bitirip, gölette su tutmayı amaçlıyoruz. Gölet sayesinde modern sulama ile tanışacak 2 bin 40 dekar arazide sulama maliyetleri düşecek, verim artacak. Sulu tarıma geçilmesiyle birlikte çiftçimiz farklı ürünler ekip, dikebilecek. Kazançları artacak. Antalyalı üreticiler, 2023 yılı rakamlarıyla yılda yaklaşık 19 milyon lira daha fazla kazanacak"Balta, temelden yüksekliği 32 metre olarak projelendirilen göletin gövdesinin homojen dolgu tipinde olduğunu ve 877 bin metreküp depolama hacmine sahip olacağını ifade etti.

"Suyumuzun kıymetini bilmeliyiz" Haber

"Suyumuzun kıymetini bilmeliyiz"

Bir süre önce göreve başlayan Adana Tarım ve Orman İl Müdürü Mehmet Nuri Kökçüoğlu, Adana Ticaret Borsası yönetimini ziyaretinde, suyun önemine dikkati çekerek kuraklıklara karşı suyun korunması gereken noktada olduğunu söyledi. Adana Tarım ve Orman İl Müdürü Mehmet Nuri Kökçüoğlu, Adana Ticaret Borsası Başkanı Şahin Bilgiç ve Yönetim Kurulu üyelerini ziyaret etti. Adana’nın büyük bir tarım kenti olduğunu, kendilerinin de görevleri gereği tarımsal üretim planlaması içerisinde oldukları belirten Kökçüoğlu, "Adana'nın tarımsal üretim planlaması kapsamında hem bu işin sanayisinde olan, hem ticaretini yapan, hem de üreten insanların görüşlerini ve beklentilerini alarak çalışmalar yapacağız." dedi. Suyun, tarımsal üretim aşamasındaki önemine değinen ve hiçbir kaynağın sınırsız olmadığının altını çizen Kökçüoğlu, şunları kaydetti: "Adana su zengini olan bir il olsa da kuraklıklar yaşanabiliyor. Suyumuzun kıymetini bilmeliyiz. 'Sudan ucuz' tabiri de bugün değişmiş durumda. Su, artık değerliliği ve zorunluluğu ifade etmektedir ve korunması gereken noktadadır. Artık suyu nasıl verimli kullanmalıyız, tasarruflu olmalıyız. Suyu korumaya çalışırken mevcut toprağı da koruma konusunda çaba göstermeliyiz." Kökçüoğlu, Tarım ve Orman Bakanlığı olarak Türkiye genelinde verilen tarımsal desteklemeler, hibe programları, yatırımcılara yönelik desteklerin dışında, Adana kırsalında da İPART projelerinin olduğunu ifade etti. Adana Ticaret Borsası Başkanı Şahin Bilgiç de şöyle konuştu: "Yıllardan beri her toplantıda tarımsal üretimde planlamanın önemine değiniyorum. Günümüzde artık geç kalınmış olsada bir an önce planlı üretime geçmek lazım. Çukurova tarımın en önemli merkezidir. Tarımda, hayvancılıkta ve bunlarla ilgili tüm konularda atılacak iyi adımlar Çukurova için önemli faydalar sağlayacaktır. Ayrıca ifade etmek isterim ki su hayattır. Kaynaklarımızın kıymetini bilmeli, her türlü tüketimde israfın önüne geçmeliyiz.”

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.