STK'lardan "KCK" açıklaması

STK'lardan "KCK" açıklaması Adliye önünde nöbet tutacaklar Diyarbakır'da bir araya gelen 63 sivil toplum kuruluşu (STK), pazartesi günü görülecek olan "KCK" davası ile ilgili açıklama yaparak adliye önünde nöbet tutacaklarını bildirdi. Terör örgütü PKK'nın şehir yapılanması olan KCK'ya yönelik Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nın başlattığı soruşturma kapsamında gözaltına alınan ve aralarında 7 belediye başkanın da bulunduğu 151 kişinin yargılanmasına 18 Ekim'de başlanacak. Dava öncesi kentte güvenlik önlemleri en üst seviyeye çıkarılırken, Diyarbakır'da zaman zaman ortak bildiri yayınlayan STK'lar, duruşma öncesi açıklama yaptı. Sümer Park Resepsiyon Salonu'ndaki açıklamada, duruşmanın yapılacağı pazartesi sabahı adliye önünde "özgürlük nöbeti"nin başlayacağı belirtildi. Aralarında Ticaret ve Sanayi Odası, İnsan Hakları Derneği, Baro, Eğitim-Sen, Tabip Odası, Eczacılar Odası, Mazlum-Der, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği'nin de bulunduğu 63 STK temsilcisi adına ortak açıklamayı Diyarbakır Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Denizhan Kurt okudu. Kurt, Kürt sorunun çözümünde şiddet politikasından vazgeçilerek kapı aralamak için diyalog zemininin oluşturulması gerektiğini söyledi. 14 Nisan 2009'da başlayan operasyonlarda, seçilmiş belediye başkanları ve siyasetçilerin kelepçelenerek tutuklandığını belirten Kurt, bu yaklaşımın barış ortamının oluşturulmasına hizmet etmeyeceğini ifade etti. Kurt, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "Bu nedenle kamu adına hizmet vermek için halkın iradesiyle seçilmiş yerel yöneticiler, kamu kurum niteliğinde meslek odaları ile STÖ (Sivil Toplum Örgütü) yönetici ve üyeleri olan arkadaşlarımızın bir an önce serbest bırakılarak barışa ve demokratik bir ülkede bir arada yaşama inancına katkı sunulması gerektiğine inanıyoruz. Yeterince gecikmiş olan adalet süreci, toplumun vicdanını oldukça yaralamıştır. Dinlemelerle oluşturulmuş bir iddianameyle bazı 1.5 yıldır tutuklu bulunan ve Cumhurbaşkanı'nın ifadesiyle cezaya dönüştürülmüş bir tutuklama sürecinin mağdurları olan Kürt siyasetçilerin yapılacak yargılamaları bir an önce tamamlanarak özgürlüklerine kavuşmaları, bütün toplumun olduğu gibi bizlerin de beklentisi ve talebidir. Arkadaşlarımızın kelepçelerle çıkarıldıkları mahkemeden dışarıya özgür bir şekilde çıkmaları sürecinin takipçisi olacağız. Demokratikleşmesi gereken bir ülkede siyaset yapan, düşüncelerini açıklayan legal bir partinin ya da bir STÖ üyesi olarak faaliyet gösteren insanların cezalandırılmamaları gerektiğini, gerekirse adliye binası önünde haykıracağız. Bütün halkımızı, dostlarımızı, kurum ve kişileri, kısacası bütün Türkiye halklarını bu adaletsizliğe 'dur' demek için dava sürecini takip etmeye, bizimle birlikte bu haksızlığın mağdurlarıyla dayanışma içerisinde olmaya çağırıyoruz. Bizler 18 Ekim'den itibaren arkadaşlarımızla dayanışma adına adliye binasının önünde olacağız. Herkesi bekleyişimize ve özgürlük nöbetine davet ediyoruz."