Sanatçı değil oyuncu teknisyeniyim

Sanatçı değil oyuncu teknisyeniyim Süreyya URİ ADANA-Sanatçı enflasyonu yaşanan günümüzde, bir dizide oynayan, iki şarkı söyleyen, ya da iki satır karalayan bir çok insan kendini “Sanatçı!” ilan ederken, Hanımın Çiftliği dizisinin sevilen karakteri Kabak Hafız’ı oynayan Ali Düşenkalkar, “Sanatçı olmak kolay değil, sadece oynamakla olmuyor sanatçı olabilmek, gerçek sanatçı, toplumu algılayabilen, gelecek ile ilgili gerçek yorumlar yapabilen, geleceği görebilendir” diyor ve kendisini “Ben sadece oyuncu teknisyeniyim” diye tanımlıyor ve sanatçı tanımını biraz daha açarak şöyle sürdürüyor konuşmasını: “Aziz Nesin gerçek bir sanatçıydı. Türkiye’nin 60 yıl sonrasını o günlerde görebildi çünkü. İşte sanatçı budur. Geçtiğimiz günlerde bir referandum yaşadık. Referandumdan çıkan sonuçlar Aziz Nesin’in o gün söylediklerini doğruladı. Toplumu tanıyabilmektir sanatçı olmlak. O bakışa sahip olmaktır sanatçı olmak. O yüzden herkes sanatçı değildir. Yani bir iki şarkı söylemeyle, bir iki dizide oynamayla sanatçı olunmuyor. Oyuncu olunabilir sadece. Sanatçı olmak başka birşeydir.” 1983 yılında İsbtanbul Devlet Tiyatrosu’nda oyunculuğa başlayan Ali Düşenkalkar, Bursa, Kocaeli, Adana gibi bir çok ilde oyunlar sahneledi. Bir çok dizide oynadı ama sinamanın yeri ayrı oldu Düşenkalkar’ın yanında. “Diziler yarın yoktur. Cuma akşamları vardır sadece. Ama sinema, sinema öyle mi?” diyerek sinemaya olan tutkusunu dile getiriyor Düşenkalkar. ‘Türk sineması çok iyi yerlere doğru rotasını almış’ Düşenkalkar’a göre. “Çok hoş bir yapı oluşturmaya başladı Türk sineması ve en önemlisi de sanayileşmeye doğru gidiyor” diyor Türk sineması ile ilgili düşüncelerini dile getirirken Ali Düşenkalkar. Oyunculuk yapmanın yetenek işi olduğunu dile getiren Düşenkalkar, çalışarak da oyuncu olunabileceği görüşünde. Metin Akpınar, Zeki Alasya, Gazanfer Özcan gibi bazı isimleri gerçek birer sanatçı olarak tanımlayan Düşenkalkar, “Bakın bunlara, gerçek birer halk kahramanı gibi yetenekli aktristler onlar. Bugün okullar da o kadar çoğaldı. Neden o kadar yetenekli aktristler çıkmıyor? Çünkü eğitimde de zemberek boşandı. Yetenekli insanlar okullarda teknik bilgiler alırlar. Nasıl ifade edeceğine dair, neyi nasıl anlatacağına dair öğrenim alır. Artık bu öğrenimi verecek öğretmenler kalmadı. Ustalar kenara çekildi” dedi. “YAŞAM SEÇMEKLE BAŞLAR” ---------------------------------------------- Yaşamın seçmekle başladığını belirten Ali Düşenkalkar, kendisine toplumsal bir görev seçmiş. Düşenkalkar, üniversitelerde Atatürk’ün Nutuk’unu anlatıyor ve neden böyle bir çalışmayı seçtiğini ise “Babamın yaşadığı aydınlık Türkiye’de oğlumun da yaşamasını istiyorum. Ona iyi bir gelecek bırakmak istiyorum” diye açıklıyor. HANIMIN ÇİFTLİĞİ’NDE KİM ÖLECEK ? -------------------------------------------------------- Sevilen, şiddet içermeyen oturup ailecek izlenebilecek ender diziler arasında yer alan Hanımın Çiftliği’nde görmeye alışık olduğumuz bir karekter oyundan ayrılıyor. Dizi ekibinin kaldığı otele film setindeki çekimlere katılmak üzere gelen bir oyuncu, Ali Düşenkalkar tarafından “Ölmeye mi geldin?” sorusuyla karşılanıyor. Soruya ilk etapta anlam veremeyenler, oyuncunun aynı gün yapılacak çekimlerinde öleceğini öğrenince gizemli sorunun sırrını çözüyor. Dizinin sonunun da nasıl biteceğini merak edenler için sorduğumuz soruyu, senaryoları haftalık olarak aldıklarını, bu nedenle kendisi de dahil olmak üzere hiç bir oyuncunun bu soruyu yanıtlayamayacağını belirten dizinin sevilen karekteri Kabak Hafız’ı oynayan Ali Düşenkalkar, “Bir bakıyoruz, senaryonun sonunda bir arkadaşımız ölüyor. Dolayısıyla da diziden ayrılıyor” diyor. DİZİ NE ZAMAN BİTECEK? --------------------------------------- Hamını Çitliği’nde romanın yazarı Orhan Kemal’den bağımsız bir şey düşünülemeyeceğini belirten Düşenkalkar, çiftlikte hanım oldukça dizinin bitmeyeceğini vurguluyor. “Hanım çiftlikten giderse biter, ne zaman hanım gidecek, o zaman dizi bitecek” diyor yine Düşenkalkar.