
Yapay zekânın iş hayatındaki etkilerini değerlendiren Prof. Dr. Ali Murat Kırık, özellikle yazma, çeviri, müşteri hizmetleri, veri girişi ve muhasebe gibi rutin işleri yapay zekânın kolaylıkla yerine getirebildiğini belirtti. Fiziksel işlerde ve insanla doğrudan temas gerektiren mesleklerde riskin düşük olduğunu vurgulayan Kırık, en riskli mesleklerin tekrar eden ve standart işleri kapsayan işler olduğunu söyledi. Prof. Dr. Kırık, Stanford Üniversitesi verilerine atıfta bulunarak 22-25 yaş arasındaki genç çalışanların yapay zekâya duyarlı şekilde yüzde 6 oranında risk taşıdığını aktardı. Orta riskli mesleklerin tamamen kaybolmayacağını ancak bazı görevlerde yapay zekâ desteğinin görüleceğini ifade etti.
Prof. Dr. Kırık, "Fiziksel işlerde ve insanla doğrudan temas gerektiren mesleklerde risk daha düşük. En riskli işler tekrar eden ve standart işleri içeren meslekler. Sekreterlik, veri girişi, çağrı merkezi, bazı muhasebe ve çevre işleri bu grupta yer alıyor" dedi.
“Yapay zekâ bazı meslekleri dönüştürecek, bazılarını dokunamayacak”Prof. Dr. Kırık, "Araştırmalar gösteriyor ki bazı meslekler diğerlerine göre daha fazla etkileniyor. Stanford Üniversitesi'nin verilerine göre 22 ile 25 yaş arasındaki genç çalışanlar, yapay zekaya duyarlı şekilde yüzde 6 oranında risk taşıyor. Orta riskli işler tamamen kaybolmayacak ancak bazı görevlerde yapay zeka desteği görülecek. Bu meslekler öğretmenlik, gazetecilik, pazarlama ve benzeri olarak yer alıyor. Burada başta doktorluk, hemşirelik, psikolojik danışmanlık, sanatçılık ve el becerisi gerektiren mesleklerde insan dokunuşu, yaratıcılık ve empati hala önemini koruyor. İnsan gibi düşünmek, hissetmek, empati kurmak, yaratıcı işler yapmak, belirsiz ve karmaşık durumlarda karar vermek gibi konularda yapay zeka sınıfta kalıyor. Esnek fiziksel beceri gerektiren işleri de yerine getiremiyor" şeklinde konuştu.
“Türkiye yapay zekâ alanında önemli bir dönüşüm sürecinde”Türkiye'nin bu dönüşümü yakından takip ettiğini belirten Prof. Dr. Kırık şunları söyledi: "2021-2025 Ulusal Yapay Zeka Stratejisi kapsamında yapay zeka uzmanlarının yetiştirilmesi, araştırma ve girişimciliğin desteklenmesi, kaliteli verinin artırılması ve sosyoekonomik uyumun hızlandırılması hedeflendi. Bu stratejiler TÜBİTAK, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve Dijital Dönüşüm Ofisi gibi kurumlar tarafından yürütülüyordu. Ayrıca 2025-2029 Eğitimde Yapay Zeka Politika Belgesi ile öğretim programları güncellenecek, öğretmenlere yapay zeka destekli eğitimler verilecek, dijital içerik üretimi teşvik edilecek. Bu adımlar eğitim alanında dijital dönüşümü hızlandırmayı amaçlıyor. Kısacası Türkiye yapay zeka alanında önemli bir dönüşüm sürecinde. Bu süreç hem fırsatları hem de zorlukları içeriyor.”