Denizde onlarla karşılaşırsanız panik yapmayın

Uzmanlar, köpek balıklarının deniz ekosistemindeki önemini vurgularken, karşılaşma anında panik yerine sakinlik ve doğru önlemlere dikkat çekiyor.

Haber Giriş Tarihi: 24.08.2025 10:37
Haber Güncellenme Tarihi: 24.08.2025 10:37

WWF-Türkiye Kıkırdaklı Balıklar Danışmanı Dr. Hakan Kabasakal, yaz boyunca sosyal medyada yayılan köpek balığı görüntülerinin kamuoyunda hem merak hem de endişe uyandırdığını söyledi. Sosyal medyada gündem olan görüntülerdeki türün “kaplan köpek balığı” olduğu yönündeki iddiaları reddeden Kabasakal, “Keskin sivri burnu, koyu mavimsi sırt rengi ve üçgen formundaki dik sırt yüzgeci, onun bir sivri burunlu harharyas ya da mako köpek balığı olduğunu gösteriyor” dedi.

“Köpek balığı olan deniz, sağlıklı denizi gösterir”

Deniz ekosisteminin korunmasında köpek balıklarının kritik rol oynadığını vurgulayan Kabasakal, kaleme aldığı Türk Sularında Köpekbalıkları kitabına da atıfta bulunarak şu bilgileri paylaştı: “Akdeniz’de 38 köpek balığı türü yaşıyor. Denizlerimizdeki sayı da neredeyse aynı. Balina köpekbalığından büyük beyaza kadar çok sayıda tür burada bulunuyor. Köpek balıkları, hasta ve zayıf bireyleri avlayarak doğadaki kaynakların sağlıklı canlılar arasında paylaşılmasını sağlayan denge unsurlarıdır.”

Özellikle Gökova Körfezi’nde görülen mako türüne değinen Kabasakal, bu köpek balığının dünya çapında yaygın olduğunu, saatte 100 kilometre hıza ulaşabildiğini ve genellikle balık ile kalamarla beslendiğini aktardı.

Güvenlik uyarıları

Kabasakal, denizde büyük türlerle karşılaşılması ihtimaline karşı şu önerilerde bulundu: “Tek başınıza değil, bir arkadaşınızla yüzün. Kıyıdan fazla uzaklaşmayın. Gün doğumu ve batımı saatlerinde yüzmekten kaçının. Balık sürülerinin ya da olta balıkçılarının bulunduğu bölgelerden uzak durun. Takı takmayın, aşırı su sıçratmayın. Büyük bir köpek balığıyla karşılaşılması durumunda ise göz temasını koruyarak yavaşça uzaklaşın ve fırsat varsa sudan çıkın.”

“Panik değil, koruma öncelikli olmalı”

Kabasakal, köpek balıklarının tehlikeli yırtıcılar olmasına rağmen insanlara doğrudan tehdit oluşturmadığını belirterek, “Asıl odak, bu canlıların korunması ve denizlerimizin sağlıklı yapısının devam ettirilmesi olmalıdır” ifadelerini kullandı.