
Partikül madde, havada bulunan katı parçacıklar ve sıvı damlacıklardan oluşan karma bir karışımdır. Toz, kurum, kül, metal parçacıkları, kimyasal bileşikler ve hatta bakteriler bu karışımın içinde yer alabilir.
Bilim insanları partikül maddeleri boyutlarına göre sınıflandırır:
PM10: Çapı 10 mikrometreden küçük partiküllerdir. Burna ve üst solunum yollarına kadar ulaşabilir.
PM2.5: Çapı 2,5 mikrometreden küçük olan ve akciğerlerin en derin kısımlarına, hatta kana kadar ulaşabilen partiküllerdir.
Bir karşılaştırma yapmak gerekirse:
İnsan saç telinin kalınlığı yaklaşık 70 mikrometredir; yani PM2.5, saç telinden yaklaşık 30 kat daha incedir.
Kaynakları nelerdir?Partikül madde hem doğal hem de insan kaynaklı faaliyetlerle ortaya çıkar. Başlıca kaynaklar:
Sanayi tesisleri ve fabrikalar (baca gazı emisyonları)
Kömür ve mazot gibi fosil yakıtların yakılması
Araç egzozları ve trafik yoğunluğu
İnşaat faaliyetleri, maden ocakları ve toz taşınımı
Orman yangınları, soba dumanı, atık yakımı
Tarım alanlarında yakılan anızlar
Neden tehlikelidir?PM2.5 partikülleri, solunduğunda akciğer dokularına kadar inebilir ve kan dolaşımına karışabilir. Bu durum, uzun vadede ciddi sağlık sorunlarına yol açar:
Akciğer kanseri
Kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH)
Kalp-damar hastalıkları
Felç (inme)
Erken doğum ve düşük doğum ağırlığı
Demans (bunama) riskinde artış
Dünya Sağlık Örgütü’ne (DSÖ) göre PM2.5 maruziyeti, her yıl dünyada yaklaşık 7,8 milyon erken ölüme neden oluyor.
DSÖ sınır değerleri ve Türkiye durumuDSÖ yıllık PM2.5 sınırı: 5 µg/m³
Türkiye’de yasal sınır: 25 µg/m³
Bu fark, Türkiye’deki mevcut yasal limitin DSÖ’nün güvenli kabul ettiği seviyenin beş katı olduğunu gösteriyor.
Uzmanlardan önerilerPM2.5 için ulusal bağlayıcı limit belirlenmeli.
Sanayi ve enerji tesisleri daha sıkı denetlenmeli.
Temiz enerjiye geçiş teşvik edilmeli.
Toplu taşıma yaygınlaştırılmalı, araç emisyonları azaltılmalı.
Gerçek zamanlı hava kalitesi verileri halka açık paylaşılmalı.