
Rusya'da gerçekleşen devlet başkanlığı seçimleri, Vladimir Putin'in 5. kez Devlet Başkanı seçilmesiyle sonuçlandı. Putin'in uzun süredir devam eden liderliği, ülkenin iç ve dış politikasında önemli etkiler yaratmıştır. Ancak seçim süreci, muhalefetin seçimlere katılımının kısıtlanması ve siyasi rakiplerin cezaevinde olması gibi tartışmalara yol açtı. Bununla birlikte, Putin'in zaferi ve seçim sonuçlarına yönelik uluslararası tepkiler, Rusya'nın iç siyasetini ve uluslararası ilişkilerini şekillendirme potansiyeline sahiptir. Bu yazıda, Rusya'daki seçimlerin önemi ve sonuçları, ulusal ve uluslararası boyutta ele alınacak ve tartışılacaktır.
Rusya'da Devlet Başkanlığı seçimleri sonuçlandı ve beklenenin üzerinde bir sürpriz yaşanmadı. Resmi olmayan sonuçlara göre, Vladimir Putin'in 5. kez Devlet Başkanı olarak seçildiği bildiriliyor.
Üç günlük oy verme sürecinin ardından sandık çıkış anketlerine göre, oyların yaklaşık %88'ini alan Putin'in seçimi kazandığı açıklandı. Rusya Merkezi Seçim Komitesi Başkanı Ella Pamfilova, oyların %30'unun sayıldığını ve Putin'in oy oranının %87,97 olduğunu duyurdu. Seçimlere katılım oranının ise %74,22 olduğu belirtildi.
71 yaşındaki Putin, bu görevi 2030'a kadar sürdürecek. Anayasa değişiklikleri sonucunda Putin'in 6. dönem için de devlet başkanlığına aday olabileceği ifade ediliyor.
Putin'in uzun süreli liderliği dikkat çekiyor. Şu anda fiili olarak 24 yıldır Rusya'yı yöneten Putin, Sovyetler Birliği'ni 31 yıl yöneten Stalin'den sonra Rusya'nın en uzun süre yöneten lideri olmuş durumda.
Ancak seçim süreci sadece kutlamalarla geçmedi. Oy verme sürecinin son gününde Rusya'nın çeşitli bölgelerinde hükümet karşıtı protestolar düzenlendi ve en az 80 kişi gözaltına alındı.
Geçen ay Rusya'nın kuzeyindeki bir hapishanede hayatını kaybeden muhalif Aleksey Navalni'nin eşi Yulia Navalnaya, Berlin'deki Rus Büyükelçiliği'nde oy kullandı. Navalnaya, oy pusulasına "Navalni" yazdığını belirtti. Navalni, geçmiş seçimlerde aday gösterilmemesine rağmen Putin'e karşı en güçlü muhalefet figürlerinden biri olarak öne çıkıyor.
Sandık çıkış anketlerine göre, diğer üç adayın aldığı oy oranları da paylaşıldı. Komünist Nikolai Kharitonov'un yaklaşık %4,6, Duma Başkan Yardımcısı Vladislav Davankov'un %3,6 ve milliyetçi Leonid Slutsky'nin %2,5 oy aldığı tahmin ediliyor.
Putin'in zaferi, aynı zamanda Kırım'ın Rusya tarafından ilhakının 10. yıl dönümüyle de denk geliyor. Rusya'nın 2014'te Ukrayna'ya bağlı olan Kırım'ı ilhak etmesi uluslararası alanda büyük tartışmalara yol açmıştı.
Batılı ülkelerden ise seçim sonuçlarına tepki geldi. Beyaz Saray, Putin'in siyasi rakiplerinin cezaevinde olduğu ve muhaliflere yarışma şansı verilmediği seçimleri "ne özgür ne de adil" olarak nitelendirdi. Almanya, İngiltere ve Polonya gibi ülkeler de benzer şekilde Rusya'yı eleştirdi ve Ukrayna'nın işgal edilen bölgelerinde yapılan seçimlerin hükümsüz olduğunu vurguladı.