Saldırı sonrası gözler İran'da: Meclis'ten 'Hürmüz Boğazı' kararı çıktı, Hamaney 11 gündür sessiz

ABD saldırılarının ardından nükleer programı hasar gören ancak yok olmayan İran'ın atacağı adımlar merakla bekleniyor. İki tarafın da gerilimi tırmandırmaktan kaçındığına dair işaretler olsa da, İran Meclisi'nin küresel ticaret için kritik önemdeki Hürmüz Boğazı'nı kapatma kararını onaylaması tansiyonu yükseltti. Nihai kararı verecek olan Dini Lider Hamaney'in 11 gündür kamuoyuna görünmemesi ise belirsizliği artırıyor.

Haber Giriş Tarihi: 23.06.2025 09:36
Haber Güncellenme Tarihi: 23.06.2025 09:36

ABD’nin İran’ın nükleer tesislerine yönelik düzenlediği saldırılar, Tahran yönetimini zor bir yol ayrımına getirdi. Nükleer programı ciddi yara alsa da tamamen yok edilemeyen İran, şimdi hem iç kamuoyunu tatmin edecek hem de daha büyük bir savaşı tetiklemeyecek bir yanıt formülü arıyor.

MASADAKİ EN GÜÇLÜ KOZ: HÜRMÜZ BOĞAZI'NI KAPATMA KARARI

İran'ın ilk somut adımı, Meclis'ten geldi. Milletvekilleri, dünya petrol ve doğalgaz sevkiyatının can damarı olan Hürmüz Boğazı’nı kapatma kararını onayladı. Bu, Tahran'ın elindeki en güçlü ekonomik ve stratejik koz olarak görülüyor. Ancak bu kararın uygulanabilmesi için Dini Lider Ayetullah Ali Hamaney'in liderliğindeki Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi'nin onayı gerekiyor. Bu nedenle Meclis kararı, şimdilik bir misilleme eyleminden çok, Batı'ya yönelik güçlü bir uyarı niteliği taşıyor.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Araghchi'nin sosyal medya hesabından yaptığı, “Bu olaylar kabul edilemez ve sonsuza kadar sürecek sonuçları olacak” açıklaması da bu kararlı duruşu pekiştiriyor.

HAMANEY 11 GÜNDÜR SESSİZ, MÜTTEFİKLER ARKA PLANDA

Saldırıların ardından en çok merak edilen konulardan biri de Dini Lider Hamaney'in durumu. İsrail'in daha önceki saldırılarında ordunun ve hükümetin üst kademelerinden önemli kayıplar veren İran'da, Hamaney'in 11 gündür kamuoyunun karşısına çıkmaması dikkat çekiyor. Ancak kaynaklar, Hamaney'in kontrolü elinde tutmaya devam ettiğini belirtiyor.

Bu krizde İran'ın diplomatik müttefikleri Rusya ve Çin'in şimdilik geri planda kalmayı tercih etmesi ve bölgedeki silahlı vekillerinin zayıflamış olması, Tahran'ın hareket alanını daraltan diğer önemli faktörler olarak öne çıkıyor.

TIRMANMADAN KAÇINMA ÇABASI: 'ÖLÇÜLÜ' BİR YANIT MI GELECEK?

Tüm bu tehditlere rağmen, hem Tahran'dan hem de Washington'dan gerginliğin topyekûn bir savaşa dönüşmesini önlemeye yönelik sinyaller geliyor. Analistler, İran'ın vereceği herhangi bir yanıtın, ABD'yi yeni bir saldırıya itmeyecek şekilde "hedefli ve ölçülü" olabileceğini değerlendiriyor. Tahran'ın ilk tepkisinde itidalli davranarak "tüm seçenekleri saklı tuttuğunu" belirtmesi de bu görüşü destekliyor. Ancak nükleer programına yapılan bu saldırının, İran'ı gelecekte uluslararası denetimleri sonlandırıp gizlice nükleer bomba geliştirmeye daha fazla itebileceği endişesi de giderek artıyor.