
Avrupa Birliği, on yılı aşkın hazırlık sürecinin ardından yeni Giriş-Çıkış Sistemi’ni (EES) uygulamaya koyuyor. Pazar günü başlayacak dijital sistem, Schengen Bölgesi’ne girişlerde pasaport damgasını kaldırırken, parmak izi ve yüz taraması ile kimlik doğrulamasını zorunlu hale getiriyor. Bu durum, uzun kuyruk endişelerini de beraberinde getiriyor. Türkiye başta olmak üzere AB dışı ülkelerden gelen ziyaretçileri yakından ilgilendiriyor.
Yeni Schengen Sistemi Neleri Kapsıyor?Yeni sistemle birlikte, Avrupa’ya giriş yapan yolcuların pasaportlarına artık damga basılmayacak. Bunun yerine, havalimanları, limanlar ve tren istasyonlarına yerleştirilen özel tarayıcılarla parmak izi ve yüz fotoğrafı alınacak. Toplanan veriler, ilk girişten itibaren üç yıl boyunca saklanacak ve sonraki seyahatlerde kimlik doğrulaması için kullanılacak.
Hangi Ülkeler ve Vatandaşlar Etkilenecek?AB üyesi ülkelerden gelen ziyaretçiler dışında, Kıbrıs Cumhuriyeti ve İrlanda hariç, tüm AB dışı yolcular sistem kapsamına alınacak. Bu durum, vizesiz seyahat hakkı bulunan Türkiye, ABD, İngiltere, Avustralya ve Güney Amerika vatandaşlarını da kapsıyor.
Geçiş Süreci ve Uzun Kuyruk EndişesiFransa ve Almanya gibi büyük ülkeler, başlangıçta sınırlı sayıda kontrol uygulayacak. Küçük ülkeler ise sistemi tam olarak devreye sokacak. Hırvatistan ve Slovenya gibi bazı ülkelerde ise biyometrik veri toplama saatleri kademeli olarak artırılacak. Yetkililer, veri toplama sürecinin uzun kuyruklara yol açabileceği uyarısında bulundu.
Düzensiz Göç ve Güvenlik AmaçlarıEES, düzensiz göçü önleme ve AB genelinde güvenliği artırma amacıyla tasarlandı. Sistem, vize sürelerinin aşılması, oturma izni başvuruları ve iltica taleplerini takip ederek sınır güvenliğini güçlendirecek.