
Eğitim-Bir-Sen Adana Şube Başkanı Mustafa Sarıgeçili, 2012’den bu yana uygulanan “4+4+4” zorunlu eğitim sistemine ilişkin, Eğitim-Bir-Sen Genel Merkezi’nin ülke çapında gerçekleştirdiği kapsamlı saha araştırmasının sonuçlarını kamuoyuna duyurdu. 36 bini aşkın öğretmen, okul yöneticisi, lise öğrencisi ve velinin katılımıyla hazırlanan bu çalışma, zorunlu eğitim sisteminin mevcut durumunu, sahadan gelen deneyim ve beklentileri net bir şekilde ortaya koydu. Sarıgeçili, araştırmanın eğitimde köklü değişiklikler için önemli bir veri kaynağı olduğunu belirterek, “Tüm paydaşların ortak akılla hareket etmesi gerekiyor” dedi.
Konuyla ilgili bilgiler veren Eğitim-Bir-Sen Adana Şube Başkanı Mustafa Sarıgeçili, çalışmanın sonuçlarının eğitim sisteminin son dört yılını yeniden ele alma gerekliliğine işaret ettiğini belirterek, “Öğretmenlerin yüzde 93,8’i, okul yöneticilerinin yüzde 97,1’i mevcut sistemin son döneminde değişikliğe gidilmesi gerektiğini ifade ediyor. Öğrenci ve veliler de benzer bir beklentiye sahip” dedi.
Araştırmanın katılımcı profilinin dengeli şekilde dağıtıldığını belirten Sarıgeçili, çalışmanın detaylarına ilişkin şu bilgileri verdi: "Araştırmaya 36.118 kişi katıldı. Bu katılımcıların 17.762’i öğretmenlerden, 7.034’ü okul yöneticilerinden 5.415’i lise öğrencilerinden ve 5.907’si de velilerden oluştu. Araştırmada, zorunlu eğitim sürelerinin toplumun ve iş dünyasının beklentilerine uygun olmadığı, öğrencilerin iş hayatına geç atıldığı ve okul terki riskinin arttığı gibi çarpıcı tespitlere ulaşıldı. Öğretmenlerin yüzde 87,8’i, yöneticilerin yüzde 93,1’i, velilerin yüzde 71,6’sı uzun, zorunlu eğitim sürelerinin iş dünyasında ara eleman bulmayı zorlaştırdığını düşünüyor."
Özellikle lise son sınıfın yapısına dair eleştirilerin öne çıktığını belirten Sarıgeçili, bu sınıfın üniversite hazırlık ve kariyer planlama aşaması olarak yeniden yapılandırılması gerektiğini kaydederek; “Öğrencilerin yüzde 92,3’ü, öğretmenlerin yüzde 90,4’ü bu yönde görüş bildiriyor” dedi.
Yeni lise modellerine yönelik görüşlerin de toplandığı araştırmada en fazla destek gören modellerin “3+1” (3 yıl zorunlu + 1 yıl isteğe bağlı) ve “2+2” (2 yıl zorunlu + 2 yıl isteğe bağlı) olduğunu vurgulayan Sarıgeçili, bu modellerin esnek ve bireyselleştirilmiş eğitim ihtiyacına yanıt vereceğini ifade etti.
“Eğitimin yeniden yapılandırılmasında bu araştırma yol gösterici olacak”Sarıgeçili, “Bu büyük çaplı saha araştırması, eğitimin yeniden yapılandırılması sürecinde yol gösterici olacak veriler sunuyor. Tüm paydaşların bu bulgular ışığında ortak akıl ile hareket etmesi gerekiyor. Dinleyenler daha geniş bilgilere internet sitemiz üzerinden ulaşabilirler” şeklinde konuştu.