ABD Başkanı Donald Trump'ın transatlantik ticaret anlaşması için tanıdığı 1 Ağustos tarihi yaklaşırken, Avrupa Birliği olası bir ticaret savaşına karşı hazırlıklarını hızlandırdı. Brüksel, 93 milyar euro değerinde bir misilleme paketi hazırlarken, daha önce hiç kullanılmamış olan ve "ticaret bazukası" olarak adlandırılan Anti-Zorlama Aracı'nı (ACI) devreye sokmayı değerlendiriyor.
ABD Başkanı Donald Trump'ın Avrupa Birliği (AB) ürünlerine yönelik geniş kapsamlı gümrük vergisi tehdidi sonrası transatlantik hatta sular ısınıyor. Trump'ın belirlediği 1 Ağustos son tarihi yaklaşırken, Brüksel'in olası vergilere karşı güçlü ve çok katmanlı bir yanıt hazırlığında olduğu bildirildi.
93 MİLYAR EUROLUK MİSİLLEME LİSTESİ HAZIRLANIYORAB'li diplomatların, ABD'nin tarife uygulaması halinde devreye sokulacak 93 milyar euro değerindeki karşı önlem paketini tamamlamak için çalıştığı öğrenildi. 7 Ağustos'a kadar tamamlanması hedeflenen liste, çok çeşitli Amerikan mallarına yönelik misilleme gümrük vergilerini içeriyor. Görüşmelerin başarısızlıkla sonuçlanması halinde bu adımın, iki ekonomik dev arasındaki ticari gerilimi zirveye taşımasından endişe ediliyor.
"TİCARET BAZUKASI" MASADA: ANTİ-ZORLAMA MEKANİZMASI (ACI)Geleneksel misilleme tarifelerinin ötesinde, AB'nin masasında çok daha güçlü bir silah bulunuyor: Anti-Zorlama Aracı (Anti-Coercion Instrument - ACI). "Ticaret bazukası" olarak da bilinen bu mekanizma, bir ülkenin AB'ye karşı ekonomik baskı uyguladığının tespit edilmesi halinde Brüksel'e çok geniş yetkiler tanıyor. Bu yetkiler arasında ticareti, yatırımları, hizmetleri ve hatta fikri mülkiyet haklarını hedef alan kapsamlı kısıtlamalar yer alıyor.
İLK KEZ KULLANILABİLİRDaha önce hiç kullanılmamış olan ACI, dış baskıyı caydırmak amacıyla tasarlanmıştı. Ancak Washington'dan gelen tehditlere karşı artan hayal kırıklığı nedeniyle bu aracın aktive edilmesi ciddi şekilde tartışılıyor. ACI'nın devreye girmesi için AB üye ülkelerinin nitelikli çoğunluğunun onayı gerekiyor ve bu noktada Almanya, Fransa ve İtalya gibi büyük ekonomilerin desteği kritik önem taşıyor. Eğer ABD ile yürütülen diplomatik görüşmeler başarısız olursa, AB "ticaret bazukasının" gücünü ilk kez test etmeye hazırlanabilir. Bu durum, AB'nin ticaret savunma politikasında tarihi bir dönüm noktası anlamına gelebilir.