ABD'den gelen temmuz ayı enflasyon verileri, piyasalarda kafa karışıklığı yarattı. Manşet enflasyon, benzin fiyatlarındaki düşüşle beklentilerin aksine sabit kalırken, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) yakından izlediği çekirdek enflasyon ise yükselişini sürdürdü. Peki, bu karmaşık tabloya rağmen piyasalar neden Fed'den daha hızlı bir faiz indirimi beklemeye başladı? Verilerin hemen öncesinde yaşanan ve siyasi tartışmalara yol açan gelişmelerin perde arkasında ne var? İşte ABD ekonomisinde günün sıcak gündemi...
Amerika Birleşik Devletleri'nde Temmuz ayına ilişkin Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), piyasa beklentilerinin aksine bir önceki ayla aynı seviyede kalarak yıllık bazda %2,7 olarak açıklandı. Manşet enflasyonun sabit kalmasında, son bir yılda %9,5 oranında gerileyen benzin fiyatları belirleyici oldu.
Ancak, gıda ve enerji gibi değişken kalemlerin hariç tutulduğu ve Fed'in para politikası için daha önemli bir gösterge olarak kabul ettiği çekirdek enflasyon, Haziran'daki %2,9 seviyesinden %3,0'a yükselmesi beklenirken, beklentiyi aşarak %3,1'e çıktı.
PİYASALAR 'FAİZ İNDİRİMİ' FİYATLIYORVeri setindeki bu karmaşık tabloya rağmen piyasalar, manşet enflasyondaki durgunluğa odaklandı. Verilerin açıklanmasının hemen ardından ABD doları ve Hazine tahvili getirileri gerilerken, yatırımcılar Fed'in faiz indirimlerini beklenenden daha hızlı yapacağı yönünde pozisyon aldı. Vadeli işlem piyasalarında, gelecek ayki Fed toplantısında çeyrek puanlık bir faiz indirimi yapılma ihtimali, veri öncesindeki %85 seviyesinden %95'e yükseldi.
VERİ ÖNCESİ SİYASİ GELİŞMELER DİKKAT ÇEKTİPiyasaları etkileyen bir diğer önemli gelişme ise, enflasyon verilerinin açıklanmasından hemen önce İşgücü İstatistikleri Bürosu (BLS) başkanının görevden alındığına dair haberler oldu. Raporlara göre, bu karar, zayıf gelen temmuz ayı istihdam raporunun ardından geldi ve ABD Başkanı Trump'ın, sağ görüşlü Heritage Foundation'dan EJ Antoni'yi kurumun başına aday gösterdiği belirtildi. Bu siyasi hamlelerin ve Fed içindeki ticaret vergilerinin enflasyonist etkisine dair görüş ayrılıklarının, bankanın gelecekteki faiz kararlarında nasıl bir rol oynayacağı merakla bekleniyor.