Abu Dabi merkezli varlık fonu Mubadala, Türkiye’deki Getir yatırımlarından tamamen çıkmayı değerlendiriyor. Peki, Mubadala neden Getir’den ayrılmak istiyor, hangi şirketlerle görüşmeler yapılıyor, teslimat işinde son durum ne? İşte detaylar…
Uluslararası haber ajansı Reuters'ın konuya yakın kaynaklara dayandırdığı haberine göre, Abu Dabi'nin egemen varlık fonu Mubadala, Türkiye'deki hızlı teslimat şirketi Getir'in tüm varlıklarından çıkmak için seçenekleri değerlendiriyor.
REUTERS DUYURDU: MUBADALA TÜM GETİR VARLIKLARINDAN ÇIKMAYI DEĞERLENDİRİYORKaynakların Reuters'a verdiği bilgiye göre, Mubadala'nın bu çıkış planı, Getir'in ana teslimat operasyonlarının yanı sıra, finansman ve araç kiralama gibi yan faaliyetlerini de kapsıyor. Mergermarket adlı finans yayın organı da daha önce Mubadala'nın ana teslimat iş kolundaki payını satmak için ABD merkezli Doordash gibi potansiyel alıcılarla görüştüğünü duyurmuştu.
GETİRARAÇ İÇİN TİKTAK İLE GÖRÜŞMELER İLERİ AŞAMADAHabere göre, satış sürecinde en somut adımların Getir'in araç kiralama şirketi GetirAraç için atıldığı belirtiliyor. Mubadala'nın, GetirAraç'taki hisselerini satmak için rakip araç kiralama şirketi Tiktak ile yürüttüğü görüşmelerin ileri bir aşamada olduğu kaydedildi. Konuyla ilgili henüz ne Mubadala'dan ne de Tiktak'tan bir yorum geldi.
6 AY ÖNCE TAMAMINI DEVRALMIŞTIMubadala'nın bu çıkış kararı, zamanlaması açısından dikkat çekici bulunuyor. Fon, Getir'in kurucularıyla yaşadığı uzun ve sancılı bir sürecin ardından, sadece 6 ay önce, Mart 2025'te, Rekabet Kurumu'nun onayıyla Getir'in Türkiye'deki ana şirketlerinin tam kontrolünü devralmıştı.
KURUCULARLA YAŞANAN "DARBE" KRİZİ VE HUKUK SAVAŞIGetir ve Mubadala arasındaki gerilim, 2024 yılının Haziran ayında bir yeniden yapılandırma planının başarısız olmasıyla başlamıştı. Süreç, Mubadala'nın şirkete acil finansman sağlaması karşılığında Getir Türkiye'nin tam kontrolünü alacağı yeni bir anlaşmayla devam etmişti. Getir'in kurucusu Nazım Salur, kendisi ve diğer kurucu ortakların bu anlaşmanın onaylandığı yönetim kurulu toplantısına davet edilmediğini belirterek, yaşananları bir "darbeye" benzetmişti. Mubadala ise şirketi kurtarmak için tek seçeneğin bu olduğunu savunmuştu. Taraflar arasındaki anlaşmazlık Hollanda'da mahkemeye taşınmış ve davayı Mubadala kazanmıştı.