
Tuzla, Akyatan, Ağyatan ve Yumurtalık lagünlerinden oluşan Çukurova Deltası, Türkiye’nin güneyinde, Avrupa, Asya ve Afrika kıtaları arasında önemli kuş göç yollarından ikisinin kesiştiği stratejik bir noktada bulunuyor. Bu coğrafi konum, Çukurova Deltası’nı hem yerli hem de göçmen kuşlar için kritik bir durak haline getiriyor. Yılın her döneminde yüzlerce kuş türüne ev sahipliği yapan, yerli ve göçmen kuşlar için hayati bir yaşam alanı olan delta, insan kaynaklı olumsuz etkiler nedeniyle güvenli liman olma özelliğini her geçen gün kaybediyor.
Uzmanlar, delta ekosistemindeki bozulmanın turna, pelikan, yaban kazı, yılan boyunlu kuş, orman horozu, yakalı toy, küçük sakarca kazı, Sibirya kazı, yaz ördeği, dikkuyruk, kara akbaba, şah kartal, küçük kerkenez, bıldırcın, ince gagalı kervan çulluğu, ada martısı ve sarı kamışçı gibi nadir kuş türlerini tehdit ettiğini belirtiyor.
Bilim insanları ve çevreciler, “Yiyecek bulmak için içgüdüsel olarak deltaya gelen yerli ve göçmen kuşlar, sulak yaşam alanlarının yok edilmesiyle ciddi risk altında. Çukurova Deltası’nı korumak için acil tedbirler alınmazsa, gelecek kuşaklara miras bırakabileceğimiz bu doğa harikası alan ve barındırdığı canlılar yok olabilir” uyarısında bulunuyor.
Adana'daki Çukurova Deltası, sadece Türkiye’nin değil, dünya kuş çeşitliliği açısından da kritik öneme sahip bir ekosistem olarak kabul ediliyor. Uzmanlar, koruma önlemlerinin hızla hayata geçirilmesi gerektiğini vurguluyor.