
23 Temmuz 1919’da toplanan Erzurum Kongresi, Türk milletinin işgallere karşı topyekûn direnişini simgeleyen ve Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerini atan en önemli dönüm noktalarından biri olarak tarihe geçti. Mustafa Kemal Paşa’nın liderliğinde gerçekleşen kongrede alınan kararlar, milli egemenliğe dayalı bir devletin kurulacağının ilk somut işareti oldu. "Manda ve himaye kabul edilemez" ilkesiyle bağımsızlık kararlılığı vurgulanan kongre, aynı zamanda halk iradesinin devlete yön vereceği yeni bir dönemin kapılarını araladı.
Erzurum Kongresi ne zaman ve neden toplandı?Mondros Mütarekesi'nin ardından Anadolu'nun dört bir yanında başlayan işgaller ve İstanbul Hükümeti'nin pasifliği karşısında Türk milletinin bağımsızlık ruhunu örgütlemek için adım atıldı. Doğu Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'nin çağrısıyla Erzurum’da toplanan kongre, özellikle Doğu Anadolu’nun Ermenilere verilmesine karşı bir tepkiydi. Ancak kongrenin kapsamı kısa sürede tüm vatanı ilgilendiren bir hal aldı.
Kongrede kimler vardı?Kongreye, 62 delege katıldı. Katılımcılar genellikle Doğu vilayetlerini temsil eden yerel direniş temsilcilerinden oluşuyordu. En dikkat çeken isim ise Mustafa Kemal Paşa idi. Resmî görevinden istifa ederek sivil bir vatandaş olarak kongreye katılan Mustafa Kemal, hem kongre başkanlığına seçildi hem de liderliğini açıkça ortaya koydu.
Milli sınırlar içinde vatan bir bütündür, parçalanamaz.
Her türlü yabancı işgal ve müdahalesine karşı millet birlikte direnecektir.
İstanbul Hükümeti, görevini yapamazsa geçici bir hükümet kurulacaktır.
Kuvayımilliye'yi etkin, milli iradeyi hâkim kılmak esastır.
Azınlıklara, siyasi egemenliği ve sosyal dengeyi bozacak ayrıcalıklar verilemez.
Manda ve himaye kabul edilemez.
Hristiyan unsurlara ayrıcalık verilmesi reddedilmiştir.
Mebuslar Meclisi’nin derhal toplanması ve hükümetin meclise bağlı olması sağlanmalıdır.
Kongrenin önemi:
İlk kez ulusal bağımsızlık fikri resmiyet kazandı:
Kongre, tam bağımsız Türkiye idealinin ilk kez bir belgede açıkça ifade edilmesiyle tarihe geçti.
Mustafa Kemal’in liderliği perçinlendi:
Sivil bir vatandaş olarak kongreye katılan Mustafa Kemal Paşa, halkın temsilcileri tarafından lider olarak kabul edildi. Bu durum, halk tabanında büyük bir güven oluşturdu.
Anadolu’nun iradesi İstanbul’un önüne geçti:
İstanbul Hükümeti'nin pasif kaldığı dönemde, Anadolu’daki halk temsilcileri kendi meclisini fiilen oluşturdu. Bu, ileride kurulacak TBMM’nin de zeminini oluşturdu.
Misak-ı Millî’nin temelini oluşturdu:
Kongrede alınan kararlar, 1920’de Osmanlı Mebusan Meclisi’nde kabul edilen Misak-ı Millî kararlarının doğrudan öncüsü oldu.
Erzurum’dan Ankara’ya uzanan bağımsızlık yolu
Erzurum Kongresi’nin ardından toplanan Sivas Kongresi, Temsil Heyeti’nin genişlemesine zemin hazırladı. Bu süreç sonunda 23 Nisan 1920’de Türkiye Büyük Millet Meclisi açıldı ve Türkiye Cumhuriyeti’ne giden yolun taşları döşendi.