Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi’nde konuşan “Anadolu'dan Gazze'ye” Platformu Başkan Yardımcısı Ayçin Kantoğlu, Birleşmiş Milletler Filistin Özel Raportörü Francesca Albanese’nin Tunus’ta kendisine aktardığına göre Gazze’deki ölü sayılarının 700 bini bulduğu yönünde bir beyanı olduğunu öne sürdü. Kantoğlu, yaşananların insanlığın vicdanını harekete geçirdiğini belirtti.
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi 2025-2026 akademik yılı açılış töreni kapsamında düzenlenen etkinlikte konuşan ‘Anadolu'dan Gazze'ye’ Platformu Başkan Yardımcısı Ayçin Kantoğlu, Birleşmiş Milletler Filistin Özel Raportörü Francesca Albanese ile Tunus’ta görüştüğünü ve raportörün Gazze’deki can kayıplarına ilişkin çarpıcı iddialarda bulunduğunu aktardı. Kantoğlu, iddia edilen ölüm sayılarına ilişkin bilgilerin henüz bağımsız olarak doğrulanmadığını da vurguladı.
Kantoğlu: "Hasarın boyutları henüz tam olarak bilinmiyor"Konuşmasında Gazze’deki tahribatın ve can kayıplarının boyutlarının tam olarak belgelenmediğini söyleyen Kantoğlu, uluslararası gazetecilerin bölgeye yeterince giremediğini, bu yüzden mevcut rakamların düşük göründüğünü belirtti. "İçerideki hasarın boyutlarını aşağı yukarı biliyoruz ama henüz fotoğraflanmış, belgelenmiş değil" dedi.
BM raportörünün iddiası: "700 bin, 450 bini çocuk"Kantoğlu, Tunus’ta tanıştığı BM Filistin Özel Raportörü Francesca Albanese’in kendisine yönelik açıklamasını aktardı: "Gerçek soykırım, ölüm rakamları 700 bini buldu. Bunun 450 bini çocuk, 380 bini 3 yaşın altında" ifadelerini kullandığını söyledi. Bu açıklama, Kantoğlu tarafından aktarılan bir iddia olarak haberde yer almaktadır; iddiaya ilişkin resmi kurumlarca doğrulama yapılmadı.
Sumud, ateşkes ve toplumsal çağrıKantoğlu, konuşmasında Gazze’ye destek hareketlerinin Mavi Marmara ile başladığını, Sumud adıyla devam eden eylem ve dayanışma biçimlerinin önemine dikkat çekti. Türkiye ve uluslararası aktörlere seslenen Kantoğlu, ateşkesin hem yaraların sarılması hem de zalimi uzaklaştırma yönünde bir süreç olması gerektiğini savundu.
"Vadedilen topraklar" ve milli hassasiyet vurgusuKonuşmasında ayrıca "vadedilen topraklar" söylemlerine karşı uyarılarda bulunan Kantoğlu, Türkiye topraklarının kimseye verilecek bir karış dahi olmadığını, toplumsal ve milli hassasiyetler çerçevesinde tepki gösterilmesi gerektiğini belirtti. Kantoğlu, bu tarz söylemlere karşı halkı ve yetkilileri uyanık olmaya çağırdı.