Adana’nın Tufanbeyli ilçesi Yamalı köyünden Mustafa Turan, yani bir Anadolu çocuğu. Anadolu Elele Kültür Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği (ANAEL-DER) Genel Başkanı Mustafa TURAN ile siyaset, işçi sendikaları ve sivil toplum kuruluşları ile ilgili konuştuk.
Adana’nın Tufanbeyli ilçesi Yamalı köyünden Mustafa Turan, yani bir Anadolu çocuğu. Anadolu Elele Kültür Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği (ANAEL-DER) Genel Başkanı Mustafa TURAN ile siyaset, işçi sendikaları ve sivil toplum kuruluşları ile ilgili konuştuk. Mustafa Turan kimdir? ANAEL-DER neden kuruldu, böyle bir derneğin kurulmasına neden ihtiyaç duyuldu, amacı nedir? İşte merak ettiğiniz tüm bu soruları Mustafa Turan sizin için yanıtladı..
Kendinizden bahseder misiniz?
Adana’nın Tufanbeyli ilçesi Yamalı köyündenim, evli ve iki erkek çocuk babasıyım. Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Mekanizasyon ve Anadolu Üniversitesi İşletme – iktisat fakültesi Mezunuyum, Kamuda yönetici olarak görev yapıyorum, siyaset ile hayatın getirmiş olduğu şartlardan ötürü yakından ilgiliyim geçen dönem hem taban hem siyasi gelen istek ve talepler doğrultusunda Belediye başkanlık seçimlerinde Ak Parti‘den Tufanbeyli Belediye Başkan A.Adayı oldum ama o anki siyasi ortamda nasip olmadı. Fakat zamanın ne getireceği hiç belli olmaz belki de önümüzdeki dönem gelen talepler ve içimizde memleket ateşi ile harmanlanan hizmet aşkı beni tekrar bu yarışın içerisine itebilir. Bunların yanında benim tabirim ile siyasetin tamamlayıcısı olan Türkiye’nin en büyük işçi hareketi olan TÜRK – İŞ konfederasyonuna bağlı Güvenlik – iş sendikası il başkanlığı görevini yaptım. İşçi ve emekçi kardeşlerimizin dertlerine bir nebze olsun çözüm olmak, seslerini ilgili yerlere duyurma adına mücadele içerinde bulundum. Ve bu dönemde o kadar çok insan tanıdım ki inanın sayılar ile ifade edilemez tanıma şansına nail olduğumuz her insanda farklı bir hikâye ile karşılaştım, karşılaştığımız durumlar beni ve ekip arkadaşlarımı sorumluluk almaya ve insanların acı ve de sevincinde onlar ile birlik olmaya sürükledi ve nihayetinde amacımıza ulaşmak adına bir sivil toplum kuruluşu olan ANAER – DER’i kurduk. Kurduğumuz bu derneğin halen genel başkanlık görevini de yürütmekteyim.
ANAEL – DER ‘in açılımı nedir? Ne zaman kuruldu? Neler ile uğraşır bu dernek, amacı ne?
Öncelik ile ANAEL – DER ‘in Açılımı Anadolu Elele Kültür Dayanışma ve Yardımlaşma Derneğidir. 2020 yılında faaliyete birkaç arkadaşım ile hizmet aşkımızın ağır basması üzerine başladık. Önceleri sadece Tufanbeyli’ye hitaben kurmak istediğimiz derneğimiz genele yayıldı ve kısa zamanda bu hallere geldik.
Biliyorsunuz Anadolu kültüründe insanlar birbirlerine yardım ederler, Anadolu’da insanların illa ki maddi olarak yardıma ihtiyaçları yoktur manevi olarak ve insan gücü olarak da yardım ederler. Mesela çocuğunu evlendireceksin düğün yemeği vermek için yemek yapmaya insan gücü yardımına ihtiyaç vardır ya da ev aldın ufak tefek eksiğin var imece usulü karınca kararınca yardım edersin bizim amacımızda bu şekilde yardımlaşma ne yapabiliyorsak gücümüz neye yetiyorsa. Zaten bizim Anadolu insanının benliğinde de bu yok mudur bir şeyleri karınca kararınca elbirliği ile yapmak yakın tarihte kurtuluş savaşını da bu şekilde kazanmadık mı? Her bir birey savaş koşullarında gücü neye yetiyorsa ne yapması gerekiyorsa onu yapmadı mı? Gerçi şimdilerde şehir hayatının karmaşasında bunlara pek rastlamıyoruz ama insanların bu ve bunun gibi şeylere gereksinimleri var bizde dengeleri koruma adına böyle bir görevi kendimizde gördük ve başladık. Yakın zamanda bir örnek vermek gerekirse bu ramazanda 15 aileye nakdi ve gıda yardımı yaptık ama bunu hiçbir yerde reklam malzemesi yapmadık çünkü dinimizde bunu emrediyor ne diyor peygamber efendimiz (SAV) sağ elin yaptığı iyiliği sol el bilmeyecek bizde bu mantık ile hareket etmeye gayret gösteriyoruz. Birde eskilerde KİRVE olmak tabiri vardı hani birine kirve olunca akrabadan daha yakın oluyorsunuz ya bizde durumu olmayan çocukları sünnet çağına gelmiş 40 aileye kirve olduk olmaya da devam edeceğiz. İşte bu bahsettiğimiz oluşumlar yazılı olmayan ama insanları birbirlerine yürekten bağlayan gönül senetleri misali Anadolu insanı ile aramızda kurulan bir bağ… Kısacası bizim derneğin amacı eski geleneklerimizi yaşatmak ve elden geldiğince insanlara faydalı olmak.
Sizi ve arkadaşlarınızı bu derneği kurmaya iten neydi? Neden böyle bir karar aldınız bunca yoğunluğun arasında?
Bir önceki sorunuzun cevabı içerisinde de değinmiştim ben 2019 yılı yerel seçimlerinde Tufanbeyli Belediye Başkan aday adayı oldum beni o zamanın koşullarında aday olmaya iten ne ise derneği kurmamıza vesile olanda odur. Yani açacak olursak bu anlattığımı adaylık sürecimde hep şunu gördüm çağımızın getirileri ve yaşantılarımız birbirinden çok farklı, memleketimde insanlarımız gururlu ve alçak gönüllü, bir sıkıntısı olsa dahi bunu dışa pek vurmuyor ama hizmete aç yeniliğe aç derdin mi var desen çok şükür diyor geçmişin vermiş olduğu bir rahatlık var bir şeye ihtiyacım olsa bunu eşim dostum sağlar diye düşünüyor. Bu olay sadece Tufanbeyli’de değil tüm Anadolu’da bu şekilde, insanımızın bu tavrı bizleri onlara hizmet etmeye itekledi daha doğrusu öncesinden de dediğim gibi o imece halkasına dahil olma isteği bizleri buralara taşıdı. Ben ve arkadaşlarım insanlara yakın olmamız gerektiği kanısına seçim zamanında vardık onların gönüllerine talip olduk, onların dertleri ile dertlenip onların sevinçleri ile sevinmek adına bir şeyler yapma arzusu bizlere bu sorumlulukları yükledi. Belki şuan için (burada gülüyor) belediye başkanı olamadık ama belediye başkanı olmadan da insanların gönüllerine taht kurulabilir düşüncesi ve kültümüzü yaşatmak ve de canlı tutmak adına bu işlere soyunduk.
Hedefinize vardığınızı düşünüyor musunuz? Tam olarak neredesiniz şimdi?
Hedefe nihai olarak ulaştığımı asla düşünmedim. Çünkü alacak çok yolumuz omuz verecek çok kardeşimiz var. Yani aslında daha biz hiçbir şey yapamadık sadece adım attık. Hayallerimizin bir sonu bir limiti yok ne kadar çok insana ulaşabilirsek o derece yol almış oluruz. Hiçbir şey yapmadan durmak bizim fıtratımızda yok illa ki yapılacak olan bir şeyler var bu hayatta başkaları adına ve nefesimiz gücümüz yettiği kadarı ile biz bu mücadelenin içinde yılmadan yorulmadan olmaya devam edeceğiz.
Gelecek ile ilgili planlarınız neler? Bundan sonrası için neler yapmayı düşünüyorsunuz hedefleriniz ne?
Geleceğe dair elbette planlarımız var öncelik Belediye başkanı olmak… İşin latifesi bir yana hizmet etmeyi insanlar ile ikili iliş ki kurmayı çok seviyorum. Mesela bana yakın akrabalarınızla aranız nasıl diye soruyorlar bende akraba çok hepsi ile aram mükemmel diyorum çünkü el uzattığımız her insan hayatımıza renk katıyor ve akraba derecesinde yakın oluyoruz. İnsanları seviyorum eskiden ticaret ile uğraştığım yıllarda şirketimin bir sloganı vardı ‘’yılların verdiği tecrübeden doğan güven’’ diye işte şuanda da insanların kalbinde yılların verdiği tecrübe ile güven olmak istiyoruz. Ne kadar çok insana el verebilirsek bize en büyük ödül ve mutluluk bu oluyor. Dedim ya insanların hüznünde de mutluluklarında da yanlarında var olmak istiyoruz. Her şeyin maddiyat üzerine kurulu olduğu bu düzende aslında her şeyin bu olmadığı mesajını insanımıza kültürümüzü canlı tutarak anlatmak ve gelecek kuşaklara nerden geldiğimizi unutturmamak istiyoruz ve bu nefes bu bedende olduğu müddetçe de bunun için gayret edeceğiz.