Kadın haklarını savunan M.E. isimli kadın önce eşinden şiddet gördü, sonra bu şiddete dayanamayıp boşanma davası açtı. 2 yıl önce eşinden resmi olarak boşanan M.E isimli kadın bu kez boşandığı eşinin kendisine psikolojik şiddet uyguladığını ve çocuğunu götürdüğünü ileri sürerek Adana Adliyesi’ne avukatı aracılığıyla suç duyurusunda bulundu.
Bayram BULUT
ADANA (İLKHABER)-Kadın haklarını savunan M.E. isimli kadın önce eşinden şiddet gördü, sonra bu şiddete dayanamayıp boşanma davası açtı. 2 yıl önce eşinden resmi olarak boşanan M.E isimli kadın bu kez boşandığı eşinin kendisine psikolojik şiddet uyguladığını ve çocuğunu götürdüğünü ileri sürerek Adana Adliyesi’ne avukatı aracılığıyla suç duyurusunda bulundu.
Suç duyurusunun ardından adliye önünde açıklama yapan Adana Mor Dayanışma, üyesi M.E.'nin Avukatı Ezgi Gökoğlu, M.E.'nin şiddet mağduru bir kadın olup, hem fiziksel hem de psikolojik olarak yaraları olan birisi olduğuna değindi. Müvekkilinin 13 yıl boyunca sistematik bir şekilde M.S. tarafından hem fiziksel hem psikolojik hem de sosyolojik şiddete maruz kaldığını öne süren Gökoğlu, “ M.E. defalarca kez ölümden dönmüş ve asla sesini duyuramamış binlerce şiddet mağduru kadınlardan yalnızca bir tanesi” dedi.
Gökoğlu, M.E’nin, eski kocasından 2 yıl önce ayrılmasıyla fiziksel şiddetin sona erdiğini, ancak halen psikolojik şiddete maruz kalıp tehdit edildiğini belirtti. Müvekkilinin 3 çocuğun velayeti de kendisinde olmasına rağmen, yaklaşık bir yıldır eski koca M.S.’nin 12 yaşındaki en büyük çocuğu müvekkilimden kaçırdığını iddia eden Gökoğlu, “M.S. tehditlerini direk kendi iletişim araçlarının yanı sıra velayeti müvekkilimde olan, kaçırmakta zorla alı koymakta olduğu 12 yaşındaki çocuğu ile onun telefonu üzerinden de yapmaktadır. Defalarca kez 6284 Sayılı Kanun kapsamında koruma ve önleme tedbirine başvurarak, M.S.’nin tehditlerinden yapacağı şeylerden korumaya onu saklamaya çalıştım tabiri caiz ise. Çocuklar ve müvekkilim için verilen kararda, M.S’nin onlara yaklaşması hatta telefonla dahi konuşması yasak iken, 12 yaşındaki çocuğu alı koymakta ve onu okula dahi göndermemektedir. Çocuğun sadece annesi kardeşleri değil, eğitim hakkı da M.S. tarafından elinden alınmakta, 12 yaşındaki çocuk son bir yıldır okula gitmemektedir” şeklinde konuştu.
Gökoğlu, savcılığa suç duyurusunda bulunduklarını, M.S.'nin tehditlerinin son bulup, müvekkilinin velayeti kendisinde olan çocuğuna kavuşabilmesini ve gereken cezanın verilmesini istedi. M.S.'ye dair yaptıkları şikayetlerden sonuç alamadıklarını aktaran Gökoğlu, “Biz kadınlar ve kendisini kadın hissedenler özgürce şiddetten uzak korkmadan eşit bir şekilde yaşamak ve hayata katılmak istiyoruz. Biz insanca hayatta kalmak istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Gökoğlu, başvurularının ve şikayetlerinin sadece korumaya gizlemeye yönelik olmadığını işaret ederek, “Bir çok delil ile defalarca kez emniyete şikayette bulunuldu. Defalarca kez savcılığa suç duyurusunda bulunduk. Fakat hiçbirisinden sonuç alamadık. Müvekkilim için en kötüsü de üç çocuğundan en büyüğü olan 12 yaşındaki çocuğunun ayrıldığı eşi M.S. tarafından yaklaşık bir yıldır kaçırılıyor olması. Velayeti müvekkilimde olan eğitim hayatı son bulmuş 12 yaşında bir çocuk, babası tarafından kaçırılmakta ve biz bu konuda da şikayetçi olduğumuzda hiçbir sonuç alamadık. Delil yetersiz denildi, şüpheliye ulaşamıyoruz onu bulamıyoruz denildi. Müvekkilim çocukları için kadın sığınma evinden çıkarak yaşamaya çalışırken çocuğunun kaçırılması ile daha büyük bir şiddete maruz bırakıldı” dedi.
Müvekkili ili birlikte eski kocanın kendisini de tehdit ettiğini iddia eden Gökoğlu, “Şimdi de M. S. çocuklar ile müvekkilimi tehdit etmekte. Hatta tüm bunlarla da yetinmeyip beni de tehdit etmekte.
M. E. için bugün yine suç duyurusunda bulunacağız. Yine süresi bittiği için koruma ve tedbir talebinde bulunacağız. M.S’nin tehditlerinin son bulması ve müvekkilimin velayeti kendisinde olan çocuğuna kavuşabilmesi için çalışıyoruz. M.E. gibi bir çok müvekkilim var ve maalesef şiddet mağduru binlerce kadın var ülkemizde. Yapılması gereken belli. M.S.’de diğer binlerce şüpheliler sanıklar gibi biliyor ki, bu işin sonu öldürmek dahi olsa iyi hal indirimi alacak, ağır tahrik indirimi alacak. M.S. , müvekkilime, “Bir gün bakarsın yolda yürürken bir araba çarpar sana, veya intihar etmeye karar verirsin suya düşersin veya başka bir yerden aşağıya atlarsın. Bak böyle şeyler de olabilir kimse benden bilmez kaza işte veya intihar ne yapalım… “ bu konuşmaya bizzat şahit oldum. Fakat bu söylediği sözler bile bizim şikayetlerimizi sonuçlandıramadı” diye konuştu.