Adana'da çevre dostu ve sürdürülebilir bir gelecek için önemli bir adım atıldı. Adana Sanayici ve İş İnsanları Derneği (ADSİAD) tarafından başlatılan "Adana Yeşil Dönüşüm Koordinasyon Merkezi Projesi," Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) tarafından desteklenen, Adana'nın sanayicilerine ve işletmelerine yeşil dönüşüm süreçlerinde rehberlik edecek.
Adana Sanayici ve İş İnsanları Derneği (ADSİAD), Adana için büyük bir önem taşıyan “Adana Yeşil Dönüşüm Koordinasyon Merkezi Projesi”ni hayata geçiriyor. Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) tarafından yürütülen Sivil Katılım Hibe Programı kapsamında onaylanan bu proje, Adana’daki sanayici ve işletmelerin yeşil dönüşüm süreçlerine uyum sağlamalarına yardımcı olmayı amaçlıyor. ADSİAD’ın başvurusu ile Adana Büyükşehir Belediyesi ve Adana Ticaret Odası’nın ortaklıklarıyla gerçekleştirilecek proje, Türk İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) Başkanı Süleyman Sönmez ve Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Orhan Turan’ın katılımıyla Adana Ticaret Odası’nda yapılan lansman toplantısında duyuruldu. Projenin başvurusu, çevre dostu, sürdürülebilir bir Adana yaratma yolunda önemli bir adım olarak değerlendirilirken, ADSİAD Başkanı Vedat Gizer, projenin Türkiye genelinde desteklenen 36 projeden biri olmasından duyduğu heyecanı dile getirdi. Proje, Adana’daki işletmelere, Avrupa Yeşil Mutabakatı sürecinde ihtiyaç duyacakları uluslararası belgelendirme ve akreditasyon hizmetleri sunarak, çevreyi koruma ve ekonomik rekabet avantajı sağlama amacı güdüyor. Adana’nın geleceği için büyük önem taşıyan bu projede, yerel yönetimler ve iş dünyası ortak bir paydada buluşarak, çevre dostu ve sürdürülebilir büyüme yolunda el birliğiyle hareket etmeyi hedefliyor.
ADSİAD Başkanı Vedat Gizer, “Sivil Katılım Hibe Programı” kapsamında Türkiye genelinde desteklenen 36 projenin birini Adana’ya kazandırmanın heyecanı ve mutluluğu içinde olduklarını söyledi. 1750’lerdeki Sanayi Devrimi’nden bu yana, atmosferdeki karbondioksit oranının yüzde 45’ten fazla arttığını söyleyen Gizer, “Bu rakamın 2040’a kadar 10 % daha artması beklenmektedir. Bu artışın ana sebepleri başta fosil yakıt kullanımı, ormansızlaşma, tarım arazilerinin yapılaşmaya açılması ve şehirleşmedir. 8 milyarlık dünya nüfusunın yaklaşık yüzde 60’ı şehirlerde yaşamakta ve bu oranın 2050’de yüzde 80’lere çıkacağı öngörülmektedir. Adana'daki işletmelerin yeşil dönüşüm süreçlerine rehberlik edecek ve sürdürülebilirlik yolunda onlara güçlü bir destek sağlayacak olan Adana Yeşil Dönüşüm Koordinasyon Merkezi’nin kurulmasının temellerini atıyoruz. Projemizde iş dünyamızın Avrupa Yeşil Mutabakat sürecinde ihtiyaç duyacakları uluslararası belgelendirme ve akreditasyon çalışmalarını yürütecek bir yapı oluşturulacaktır. Bu adımlar, yalnızca çevremizi korumakla kalmayacak, aynı zamanda işletmelerimizin ulusal ve küresel pazarlarda rekabet avantajı elde etmesine de yardımcı olacaktır. Hep birlikte, ‘Adana Yeşil Dönüşüm Koordinasyon Merkezi’nin sağlayacağı fırsatları en iyi şekilde değerlendirerek, Adana'yı çevre dostu, sürdürülebilir bir şehir yapmak için el birliğiyle çalışacağız” diye ifade etti.
Sütcü, “Adana'nın geleceği, Ceyhan ve Yumurtalık'taki projelerde gizli"Adana Organize Sanayi Bölgesi (OSB) Başkanı Bekir Sütcü, “Sanayiciler ve sivil toplum kuruluşları olarak yeşil dönüşümle güzel çalışmalar olduğunu, 5 yıl önce bu işlere başladıklarını ancak sanayici ve iş insanlarının daha çok duyarlı olması gerektiğini söyledi. Yeşil dönüşümle gerçekleşen iş birliğini ileri seviyelere ulaştırma hedefinde olunması gerektiğini kaydeden Sütcü, kolektif çalışma kültürünün gelişmesini diledi. OSB olarak üzerlerine düşen görevi yerine getireceklerini kaydeden Sütcü, “OSB’nin ekonomik ve fiziki veriler açısından bölgemiz Türkiye’nin en önemli OSB’lerinden biridir. Bölgemiz içerisindeki sanayici ve iş insanlarının da sürece dahil olacağına inanıyorum. Emeği geçenlere teşekkür ediyorum” diye konuştu. Ceyhan ve Yumurtalık’taki hayata geçirilecek projelerin Adana’nın ve Türkiye’nin geleceğini oluşturacağını belirten Sütcü, “Türkiye’de limanı olan, denize sıfır bir bölge parmakla gösterilecek kadardır. Bu nedenle Adanamız Marmara Bölgesi’ne alternatif bir yerdir. Adana ihracatının yüzde 60’ını gerçekleştiren OSB bünyesinde proje destek ofisimizle iş dünyasında araştırma ve geliştirme faaliyetleri gerçekleştiriyoruz. Klasik bir üreticilikten ziyade çağa uygun, örnek çalışmalar gerçekleştirerek Adanamıza ve ülkemize daha çok fayda sağlama telaşındayız” şeklinde konuştu.
Sürdürülebilir üretim modelleri, enerji verimliliği uygulamaları ve çevre dostu teknolojilere yatırımların Adana’yı bölgesel bir lider haline getirebileceğini belirten TÜRKONFED Başkanı Süleyman Sönmez şunları söyledi: “Üretim süreçlerinde kaynak verimliliğini sağlamak, karbon ayak izini azaltmak ve döngüsel ekonomi modellerine geçmek, hem sanayicilerimize yeni pazarlara erişim sağlayacak hem de Adana’nın ekonomik gücünü artıracaktır. Yeşil dönüşüm sürecinde kamu, sivil toplum ve özel sektör iş birliği kritik bir öneme sahip. Bugün burada Adana Sanayici ve İş İnsanları Derneği (ADSİAD), Adana Büyükşehir Belediyesi ve Adana Ticaret Odası iş birliğiyle hayata geçirilen Adana Yeşil Dönüşüm Koordinasyon Merkezi Projesi, bu iş birliğinin en güzel örneklerinden biridir. Böylesine kıymetli bir girişim, hiç şüphesiz Adana’nın kalkınma yolculuğuna büyük katkı sağlayacaktır. Bu iş birliği modeli, sadece Adana’nın değil, ülkemizin diğer sanayi merkezlerinin de sürdürülebilir büyümesine ışık tutacak. Şehrimizin sahip olduğu potansiyeli harekete geçirmek ve rekabet gücünü artırmak için birlikte hareket etmek sinerjimizi daha da güçlendirecek.”
Adana iş dünyasının ve üniversitelerin, belediyelerin iş geliştirme kültürü için hep birlikte çalışma ortamı içerisinde olmasının önemine dikkat çeken Adana Ticaret Odası (ATO) Başkanı Yücel Bayram şu ifadeleri kullandı: “Adana’mız çok önceleri farkındalık yaratacak ve öne çıkacak bir yapıya bürünmeliydi. Adana’nın bir sorunu olduğunda tek başına, ayrı ayrı değil kolektif bir çalışmayla, birliktelikle Ankara’daki temasları gerçekleştirmeliyiz. Adana içindeki tüm kurumlar olarak bir araya gelebilme anlayışını da hakim kılmalıyız. Ancak bu haliyle şehrimizi her alanda öne çıkarabiliriz. Adana’yı hep birlikte ele almalıyız. Adana ve Mersin, Çukurova adıyla Körfez Bölgesi gibi olabilmeli. Bu konuda Ankara’da ne yapılması gerekiyorsa ATO olarak kiminle görüşülmesi gerekiyorsa göreve hazırız. Tüm milletvekillerimizle, belediyelerimizle, oda, borsa, OSB başkanlarımızla, iş dünyasının temsilcileriyle ortak bir platformda buluşup Adana’yı konuşacağımız bir projeyi gerçekleştirmeye çalışacağız. Yeşil Dönüşüm Koordinasyon Merkezi’nin de Adana’ya değer katacağına inanıyorum.”
Karalar, “Hep birlikte başaracağız”Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, “Giderek yatırımı, ihracat rakamları ve istihdamı artan bir Adana var. Bu da bizi gelecekle ilgili daha umutlu hale getiriyor. Yeni yatırım alanları, yeni organize sanayi alanları, konteynır limanının Adana’da faaliyet gösterecek olması gibi gelişmeler aslında kentteki kurumlar arası birlikteliğin bir sonucudur. Adana’nın ciddi bir sanayi altyapısı mevcut. Kentimiz, bu potansiyelini de giderek ortaya çıkarıyor. Benim çabam, inancım odur ki Adana yeniden bölgenin incisi ve önderi olacaktır. Bunu hep birlikte başaracağız. Adana Büyükşehir Belediyesi olarak son yıllarda hiç olmadığı kadar, üniversitelerle, odalarla, Sivil Toplum Kuruluşları ile yakın ilişki içerisindeyiz. Daha önce Adana’da olmayan ancak bizlerin öncülüğünde son yıllarda başlayan kurumlar arası bu iş birliğini artırarak sürdürmeye kararlıyız” dedi.
Bütüncül bir yaklaşımla hareket edilmesinin önemini vurgulayan TÜSİAD Başkanı Orhan Turan, “TÜSİAD olarak yeşil dönüşüm sürecinde özel sektörün üzerindeki sorumluluğun farkındayız. Sürdürülebilir bir gelecek için kamu ve özel sektör iş birliği, güçlü politika çerçevelerinin oluşturulması ve sürdürülebilir teknolojilere yönelik yatırımların teşvik edilmesi gerekliliğine her fırsatta dikkat çekiyoruz. Bereketli topraklar üstünde konumlanan Adana’nın bölgesel potansiyelini yeşil dönüşümle birleştirerek ekonomimize ve istihdama önemli katkılar sağlayabileceğimize olan inancımız tam. Dezenflasyon sürecinin ilk aşamasında, istenen hızda olmasa da ilerleme sağladık. Ancak önümüzdeki dönem daha da zorlu olacak. Hedeflenen seviyelere ulaşabilmemiz için bütüncül bir bakış açısıyla hareket ederek para politikasını daha uyumlu bir mali politika ve yapısal reformlarla desteklememiz gerekiyor” diye konuştu.