Çanakkale Zaferi'nin ruhunu en iyi yansıtan ezgilerden biri olan 'Çanakkale Türküsü – Çanakkale Marşı'nın ardındaki isimlerden biri, genellikle gölgede kalmış bir besteci: Kemani Kevser Hanım. Bu eşsiz kadın sanatçı, Osmanlı'nın ilk müzik okulu Darüllelhan'da öğretmenlik yapmış ve Nihavend Longa gibi unutulmaz eserlerin bestecisi olarak tanınıyor. Ancak, adı ve eserleri yıllar içinde göz ardı edilmiş gibi görünüyor. İşte, Kemani Kevser Hanım'ın müzikal mirasının geriye dönüşü ve Çanakkale Marşı'nın özel öyküsü...
Çanakkale Zaferi'nin anısını en canlı şekilde yaşatan 'Çanakkale Türküsü – Çanakkale Marşı'nın bestecisi, genellikle unutulmuş bir figür olarak kalmıştır: Kemani Kevser Hanım. Bu gizemli kadın sanatçı, eserleriyle Türk müziğine ve özellikle de Çanakkale ruhuna unutulmaz bir katkıda bulunmuştur. Ancak, yıllar içinde adı ve eserleri göz ardı edilmiş gibi duruyor. Peki, Kimdir bu sessiz kahraman ve onun müzikal mirası ne anlama geliyor? Detaylar haberimizde!
Kemani Kevser Hanım kimdir?Çanakkale Zaferi'nin ardında yatan kahramanlıkları ve duyguları en güzel şekilde ifade eden, neredeyse herkesin dilinde yer etmiş olan 'Çanakkale Türküsü – Çanakkale Marşı'nın arkasındaki isim, genellikle unutulmuş bir isimdir: Kemani Kevser Hanım. Edirne kökenli bu yetenekli sanatçı, Osmanlı Devleti'nin ilk müzik okulu Darüllelhan'da öğretmenlik yapmış ve pek çoğumuzun bildiği 'Nihavend Longa' gibi eşsiz eserlerin bestecisi olarak da tanınıyor.
Ancak, maalesef Kemani Kevser Hanım hakkında çok az bilgi bulunuyor. Adı duyulsa da, eserlerinin arkasındaki kadın besteci geride kalan yıllarda göz ardı edilmiş gibi duruyor. En doğru bilgileri sunan Udi Şamlı Selim'e göre, Kevser Hanım, Darüllelhan'da keman öğretmeni olarak görev yapmıştı. Bu dönem, Türk müziğinin yanı sıra Batı müziği eğitiminin de verildiği bir dönemdi. Ancak, 22 Ocak 1927'de Darüllelhan'ın kapanmasıyla birlikte bu eğitim merkezi de sona erdi.
Kemani Kevser Hanım'ın en bilinen dört eseri arasında 'Nihavend Longa' ve tabii ki 'Çanakkale Marşı' da bulunuyor. Ancak, zaman içinde bu eserler alınıp değiştirilmiş, ondan bahsedilmemiş ya da farklı kişilere atfedilmiş. Ancak Udi Şamlı Selim'in tarihe not düşerek Kevser Hanım'ın adını eserlerin yanında belirtmesi, onun hak ettiği yeri almasını sağlamıştır.
Bugün, araştırmacılar ve otoriteler, Kemani Kevser Hanım'ın müzik dünyasındaki önemini ve katkılarını yeniden değerlendiriyor. Ancak, bu değerlendirme ve hak ettiği saygının gelmesi uzun yıllar almış gibi görünüyor.
Çanakkale Marşı, Kemani Kevser Hanım'ın müzikal mirasının en parlak örneklerinden biridir. Sözleri ve melodisiyle Türk milletinin yüreklerinde özel bir yere sahip olan bu eser, onun unutulmaz bestecilik yeteneğinin bir ifadesidir.