
Kırım Tatar Türkleri, Sovyetler Birliği lideri Josef Stalin’in kararıyla 18 Mayıs 1944 gecesi anavatanlarından 15 dakikada koparılarak insanlık dışı koşullarda Orta Asya’ya sürgün edildi. Rus Çariçesi 2. Katerina döneminden itibaren başlayan Kırım Tatar Türklerine yönelik yok etme politikaları, Sovyetler Birliği döneminde yoğunlaşarak sürdü. Kırım’ın Osmanlı kontrolünden çıkmasıyla başlayan acı süreçte, birçok Kırım Tatarı Osmanlı topraklarına sığınmıştı.
Stalin’in gizli kararnamesiyle 250 Bin Kırım tatarı sürgün edildiİkinci Dünya Savaşı’nda Kırım’ı Nazi Almanyası’na kaptıran Sovyetler, Kırım’ı geri aldıktan sonra halkı Nazi işbirliğiyle suçlayarak baskıyı artırdı. Stalin’in gizli kararnamesiyle 250 bin civarındaki Kırım Tatarı, yaşlı, çocuk ve kadınlar dahil, 15 dakika içinde hayvan vagonlarına doldurularak açlık, susuzluk ve hastalık içinde üç günde Orta Asya’ya sürgün edildi. Bu insanlık dışı sürgünde en az 150 bin kişi hayatını kaybetti.
Sürgün sırasında İçişleri Halk Komiserliği, 32 bin kişilik bir güvenlik gücüyle operasyonu gerçekleştirdi. Sürgün edilen Kırım Tatarları, zor şartlarda yaşam mücadelesi verirken vatan hasretiyle dolu bir direniş sergiledi. Kırım, Stalin sonrası Ukrayna Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’ne bağlandı. Ancak 2014’te Rusya tarafından yasa dışı olarak ilhak edildi. Bugün Kırım Tatarlarının lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu ve birçok aktiviste Rusya tarafından Kırım’a giriş yasağı getirildi. Kırım Tatar Milli Meclisi ise Rus mahkemeleri tarafından “aşırıcı örgüt” ilan edilerek faaliyetleri durduruldu.
Rusya’nın Kırım’ı işgali sonrası pek çok Kırım Tatarı yurtlarını terk etmek zorunda kaldı. Ukrayna’da yaşayan Kırım Tatarları, Rus ordusunun savaş saldırılarından korkarak Türkiye ve diğer ülkelere sığınmak zorunda kaldı. Kırım Tatarlarının vatan hasreti ve özgürlük mücadelesi, tarih boyunca olduğu gibi bugün de devam ediyor.