Melih Gökçek, belediyeden aldığı lojman dairesini geri devredecek

Eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, eşinin üzerinden satın aldığı belediyeye ait lüks lojman dairesini Yargıtay kararı sonrası kısa sürede belediyeye devredeceğini açıkladı.

Haber Giriş Tarihi: 02.07.2025 11:50
Haber Güncellenme Tarihi: 02.07.2025 11:50

Eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in, görev süresi bittikten sonra oturmaya devam ettiği ve sonrasında eşinin üzerine satın aldığı belediyeye ait lüks lojman dairesiyle ilgili dava sonuçlandı.

Mansur Yavaş yönetimine geçen Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından yargıya taşınan süreçte, mahkeme Gökçek’in daireyi boşaltmasına karar vermişti. Kararın ardından dosya Yargıtay’a taşınırken, yüksek mahkeme de yerel mahkemenin kararını onadı.

GÖKÇEK: "KARARA SAYGI DUYUYORUM, EVİ DEVREDECEĞİM"

Melih Gökçek, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada Yargıtay kararına saygı duyduğunu belirterek, oturduğu evi kısa süre içinde belediyeye devredeceğini söyledi.

Gökçek açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

"7061 sayılı kanunla kamu ve belediye lojmanlarında oturanlara içerisinde oturdukları lojmanların satış hakkı getirildi. Ben de o tarihte bu maddeden yararlanarak içerisinde oturduğum lojmanın satışını belediyeden talep ettim. Ve şu anda içerisinde oturduğum evi eşim satın aldı.

Bugün, Mustafa Tuna döneminde satın aldığım bu evimle ilgili görülen davada Yargıtay süreci tamamlandı ve davayı kaybettim. Gerekçe olarak, 2017 yılında satışla ilgili belediye meclisine sevk edilen yazının altında benim de imzamın bulunması gösterildi.

Oysa satış kararı, o dönemki Belediye Başkanı Mustafa Tuna tarafından alınmıştı. Ben ise ilgili gayrimenkulü, o günkü rayiç bedelin yaklaşık %10 üzerinde, tamamen yasal çerçevede satın almıştım.

Şimdi belediye, bu satış bedelini tarafıma iade edecek ve ben yaşadığım evden çıkacağım.

Karar, kuşkusuz benim aleyhime. Fakat buna rağmen, adalet sistemimize olan inancımı ve verilen karara duyduğum saygıyı koruyorum.

Bu ülkede hukuk varsa, kararları hoşumuza gitmese bile ona riayet etmek hepimizin sorumluluğudur.

Benim durduğum yer belli: Her zaman hukuk, her zaman adalet.

Aynı saygıyı, yargı kararlarını kendi lehine olmadığında kabullenmekte zorlanan diğer siyasi partilerden de bekliyoruz.

Ayrıca “Melih Gökçek yargılanmıyor” şeklinde sürekli tekrar edilen söylemlerin ne kadar temelsiz ve toplumu yanıltıcı olduğu da bu süreçle birlikte bir kez daha ortaya çıkmıştır.

Hukukun işleyişini siyasi malzeme yaparak gerçekleri çarpıtmak, ne adalete ne de millete hizmet eder."