Tiny House gerginliği büyüyor

Edirne Valiliği'nin Saros Körfezi'nde tiny house ve kaçak yapıları kaldırma kararı, bölgedeki gerginliği arttırıyor. Yıkımların hukuksuz olduğunu belirten avukatlar ve tarım arazilerinin korunması vurgusu yapılıyor.

Haber Giriş Tarihi: 28.05.2024 11:33
Haber Güncellenme Tarihi: 28.05.2024 11:33

Edirne Valiliği'nin Saros Körfezi'nde 'tiny house' ve kaçak yapıları kaldırma kararı, bölgedeki mülk sahipleri ve jandarma ekipleri arasında gerginliğe neden oluyor. Edirne Valisi Yunus Sezer, tarım arazilerinde tiny house ve kaçak yapıların izin verilmeyeceğini belirtti.

Valilik kararının ardından Saros Körfezi'nde bulunan 50'den fazla tiny house yapısının kaldırılmasına başlandı. Ancak yapı sahipleri ile jandarma ekipleri arasında yapılan yıkımlar sırasında gerginlik yaşanıyor.

Mülk sahipleri adına konuşan Avukat Feride Feyza İnan, hukuki süreç işletilmeden yapılan yıkımların hukuksuz olduğunu belirtiyor. İnan, insanların hukuka saygı duyacağını ancak valilik ve il özel idare makamlarının yargı kararlarını beklemeden yıkım yaptığını ifade ediyor.

Edirne Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Arabacı ise tarım arazilerine izinsiz şekilde yapılan tiny house'ların endişe verici olduğunu belirtiyor. Arabacı, tarım arazilerinin tarım dışı amaçlarla kullanılmasının sürdürülebilirlik ve çevresel denge açısından tehdit oluşturduğunu vurguluyor.

Lalapaşa Ziraat Odası Başkanı Taner Öztürk ise tarım arazilerinin tarım dışına çıkarılmasının ciddi bir sorun olduğunu dile getiriyor. Öztürk, yapılan yıkımların hukuki dayanağının olması gerektiğini belirtiyor.

Bozcaada Belediyesi de adaya gelen tiny house'ları mühürleyerek kaçak konaklamaların önüne geçmeye çalışıyor. Belediye Başkan Yardımcısı Gülay Elbir Uslu, adanın doğal yapısını korumak için gerekli önlemleri alacaklarını ifade ediyor.

BOZTİD Başkanı Kemal Furuncı ise adaya sürekli gelen tiny house'ların adanın doğal yapısını bozduğunu ve kaçak konaklamalara yol açtığını belirtiyor. Furuncı, bu tür yapılaşmalara izin verilmemesi gerektiğini vurguluyor.

Edirne Valiliği'nin müdahalesi ve Bozcaada Belediyesi'nin önlemleri, tarım arazilerinin ve doğal alanların korunması için atılan adımlar olarak değerlendiriliyor. Ancak yapılan yıkımlar ve mühürlemeler nedeniyle gerginliklerin arttığı gözlemleniyor.