TÜRK-İŞ, 2026 Asgari Ücret Komisyonuna katılmayacak

Türk-İş 4. Bölge Başkanı Edip Gülnar, yaklaşan 2026 yılı asgari ücreti belirleme sürecinde Asgari Ücret Tespit Komisyonuna katılmayacaklarını açıkladı.

Haber Giriş Tarihi: 11.11.2025 13:41
Haber Güncellenme Tarihi: 11.11.2025 13:41

Türk-İş’e bağlı sendikaların Adana Şube Başkanlarının katılımıyla her ay gerçekleştirilen Başkanlar Kurulu, 4. Bölge Başkanı Edip Gülnar başkanlığında toplandı. Toplantıda, Ankara’da düzenlenen Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplantısı ve alınan kararlar gündeme geldi. Edip Gülnar, Türk-İş olarak 1974 yılından bu yana Asgari Ücret Tespit Komisyonunda en çok işçiyi temsil eden üst işçi kuruluşu olduklarını belirterek, komisyonda kararların ağırlıklı olarak işveren ve hükümet temsilcileri tarafından alındığını söyledi. Gülnar, “2000 yılından bu yana alınan 29 karardan yalnızca 6’sı oybirliğiyle alınmıştır. İşçi kesimi hükümetle sadece 2 kez birlikte oy kullanmış, asgari ücret ise 21 kez hükümet ve işveren tarafı tarafından belirlenmiştir” dedi.

“Komisyon demokratik yapıya kavuşturulana kadar çalışmalara katılmayacağız”

Ankara’da gerçekleştirilen Başkanlar Kurulu toplantısında alınan ve kamuoyu ile paylaşılan kararları bir kez daha dile getiren Türk-İş 4. Bölge Başkanı Edip Gülnar, “Türk-İş konfederasyonu olarak Asgari Ücret Tespit Komisyonunda 1974 yılından bu yana bünyesinde en çok işçiyi bulunduran en üst işçi kuruluşu” olarak görev yapmaktadır. Komisyonda kararlar ağırlıklı olarak işveren ve hükümet kesimi temsilcileri tarafından alınmakta, işçi kesimi çoğu zaman alınan kararlara muhalefet şerhi koymak durumunda kalmaktadır. 2000 yılından bu yana geçen 24 yılda alınan 29 karardan yalnızca 6’sı oybirliği ile alınmıştır. İşçi kesimi hükümetle sadece 2 kez birlikte oy kullanmış, asgari ücreti ise 21 kez hükümet ve işveren tarafı birlikte belirlemiştir. 2025 yılında geçerli olacak asgari ücretin belirlenmesi için toplanan Asgari Ücret Tespit Komisyonunda, TÜRK-İŞ’in teklifine karşılık hükümetten ve işverenden herhangi bir karşı teklif gelmemiş; Komisyon, 24 Aralık 2024 günü akşamı “karar için” doğrudan toplantıya çağrılmıştır. Konfederasyonumuz, asgari ücret teklifi konusunda herhangi bir bilgilendirme yapılmadan düzenlenen bu toplantıya katılmama kararı almış ve Asgari Ücret Tespit Komisyonu demokratik bir yapıya kavuşturulana kadar Komisyon çalışmalarına katılmayacağını beyan etmiştir. TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu, Komisyonun yapısında bir değişiklik olmadığı sürece 2026 yılı geçerli olacak asgari ücretin belirlenmesi için toplanacak olan Asgari Ücret Tespit Komisyonuna Konfederasyon olarak katılım sağlanmayacaktır” diye ifade etti.

“Asgari ücret insan onuruna uygun belirlenmeli”

Edip Gülnar, “Gelir dağılımındaki adaletsizlik her geçen gün daha da derinleşmektedir. Ekonomik büyümeden elde edilen kazanç, toplumun tüm kesimlerine adil biçimde yansımamakta; zengin daha zenginleşirken, geniş halk kesimleri yoksullaşmaktadır. Çalışanların önemli bir bölümü, açlık sınırının dahi altında olan asgari ücretle geçimini sürdürmek zorunda kalmıştır. Asgari ücret, adeta bir taban ücret olmaktan çıkmış, ülkenin genel ücret standardı hâline gelmiştir. Bu durum, gelir adaletsizliğini yapısal bir soruna dönüştürmekte ve emek kesiminin refah payından giderek daha az pay almasına yol açmaktadır. Bu nedenle, asgari ücretin insan onuruna yaraşır bir düzeyde belirlenmesi gerekmektedir. Ücretli çalışanlar üzerinde, hem doğrudan gelirlerinden hem de dolaylı olarak harcamalarından kaynaklanan ağır bir vergi yükü bulunmaktadır. Ücretlerin vergilendirilmesinde mevcut tarife ve oranlar çalışanları mağdur etmektedir. İşçiler yılın başında aldığı net ücret, ilerleyen aylarda vergi dilimlerindeki düzenlemeler nedeniyle kesilerek aldığı aylık 10 aylığa tekabül etmektedir. Bu durum, toplu iş sözleşmeleriyle elde edilen ücret artışlarının hiçbir anlamının kalmadığını göstermektedir” şeklinde konuştu.

“İşçilerin vergi ve sendikal hak sorunları acilen düzenlenmeli”

Gülnar işçilerin vergi nedeniyle uğradıkları gelir kaybının önlenmesi, sosyal devlet gereği vergide adalet sağlanması gerektiğini belirterek, “İşçilerin vergi nedeniyle uğradıkları 2 aylığına denk gelen gelir kaybının önlenmesi için acilen düzenleme yapılması gerekmektedir. Sosyal devlet olmanın gereği olarak vergide adalet sağlanmalı, gelir vergisi tarifesi ve oranı ücretliler lehine yeniden düzenlenmelidir. Sendikal hakların hayata geçirilmesinin önünde hâlâ ciddi engeller bulunmaktadır. Yasal güvencelere rağmen sendika üyesi oldukları için işçilerin işten çıkarılmaları önlenememekte; bu durum örgütlenme özgürlüğünü fiilen zayıflatmaktadır. Toplu iş sözleşmesi sürecinde karşılaşılan uzun yargı süreçleri, işverenlerin yetki itirazlarını bir oyalama aracı olarak kullanmaları ve yetki tespitlerinin bekletici unsur hâline gelmesi, çalışanların toplu sözleşme hakkından zamanında yararlanmalarını engellemektedir. Öte yandan, grev hakkının kullanımına yönelik yasal ve fiilî sınırlamalar, temel sendikal hakların özünü aşındırmaktadır. Bu nedenle, çalışma mevzuatının Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) normlarıyla uyumlu hale getirilmesi ve sosyal tarafların ortak beklentilerini karşılayacak şekilde yeniden düzenlenmesi zorunludur. Demokrasi ve sosyal diyalog kültürünün güçlenmesi, ancak sendikal hakların tam anlamıyla güvence altına alınmasıyla mümkün olacaktır. 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamında kadroya geçirilen işçilerin, ücret, ikramiye ve diğer özlük hakları ile çalışma koşulları bakımından hâlen önemli eksiklikler bulunmaktadır. Bu eksiklikler, hem çalışanların yaşam standartlarını olumsuz etkilemekte hem de işyerlerinde çalışma barışını ve verimliliği zedelemektedir. Kamu kurum ve kuruluşlarında kalıcı bir huzur ortamı ve adil bir çalışma düzeni tesis edilebilmesi için, söz konusu sorunların ivedilikle giderilmesi ve gerekli düzenlemelerin hayata geçirilmesi büyük önem taşımaktadır” ifadelerini kullandı.